Ihlas Haber Ajansı tarafından
25 Haziran, 2024 20:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Doktorların yazdıkları her ilaç için kuğu emojisi ile mümessilden para istedikleri iddiası ortalığı karıştırdı

Bolu’da 2 devlet hastanesinde görevli ortopedi doktorlarının ilaç mümessilleri ile ortak çalışarak kazancın yarısını aldıkları iddiası üzerine 4 doktor hakkında soruşturma başlatıldı. WhatsApp aracılığıyla kuğu emojisi ile haberleşen doktor ve mümessillerin konuşmaları soruşturma dosyasında yer aldı.
Edinilen bilgiye göre, Bolu İzzet Baysal Devlet Hastanesi ile İzzet Baysal Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli ortopedi doktorlarının ilaç şirketinin piyasaya sürdüğü ilaçları hastaların reçetelerine yazdıkları ve her bir ilaç için mümessilden ilaç parasının yarısını aldıkları iddia edildi.

Her bir kupür için bir kuğu emojisi
Doktorların hastaların reçetelerine yazdıkları ilaçların kupürlerini toplayarak ilaç mümessiline WhatsApp aracılığıyla attıkları, bazı doktorların her bir kupür için kuğu emojisi gönderdikleri ortaya çıktı. Bolu’da ilaç mümessili olarak çalışan T.Ş., ilaç paralarının yarısını aldıkları iddiasıyla doktorlar hakkında 5 Haziran tarihinde Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi’ne (SABİM) şikayette bulundu.

4 doktor hakkında soruşturma
Sağlık Bakanlığı da T.Ş’nin şikayetini İl Sağlık Müdürlüğü’ne sevk etmesinin ardından İzzet Baysal Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli ortopedi doktoru U.G. ile İzzet Baysal Devlet Hastanesi’nde görevli ortopedi doktorları H.K., R.Ö. ve M.T. hakkında soruşturma başlatıldı.

“Ben de kupür karşılığı yüzde 50’sini ona veriyordum”
İlaç mümessili T.Ş., başlatılan soruşturma kapsamında İl Sağlık Müdürlüğü’nde ifade verdi. T.Ş’nin ifade tutanağına yansıyan iddialarında, "Hyalüronik Asit ve PRP işlemleri sonrası FTR uzmanı ve ortopedi uzmanlarıyla buluşarak alınan paranın yüzde 50’sini taraflarına veriyordum. Uzman Doktor U.G. Hyalüronik Asit kupürlerini topluyordu. Benimle buluştuğu günlerde kupürleri bana veriyordu. Ben de kupür karşılığı yüzde 50’sini ona veriyordum. U.G. para alma işlemine halen devam etmektedir. PRP işlemlerinde ise hasta direkt beni arıyordu. Kanı hemşire alıyor, bana veriyordu. Ben PRP hazırlamasını tamamlayıp hekime bilgi veriyordum. Hekim gelip hastaya PRP işlemini uyguluyordu. Hasta işlem bittikten sonra hastaneden ayrılmadan önce nakit olarak veya IBAN numarasından tarafıma havale ile para gönderiyordu. Yine paranın yüzde 50’sini hekime elden veriyordum. Yaklaşık 2-3 yıldır kupür toplamak yerine WhatsApp’tan bana mesaj atıyorlardı. R.Ö. kuğu emojisi atıyordu” diye konuştu.
T.Ş. ayrıca doktorların kendisine verdiği kupürler ile kendisine atılan kuğu emojilerinin ekran kayıtlarının yer aldığı 23 sayfalık belgeyi de İl Sağlık Müdürlüğü’nde soruşturmayı yürüten yetkililere teslim etti.
Olayla ilgili inceleme sürüyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Asuman Doğan tarafından
04 Mayıs, 2025 13:51 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Safranbolu’nun Özgün Mimarisi Kayboluyor

Safranbolu’nun tarihi dokusu korunmaya çalışılırken, yeni yapı ve satışlar endişe yaratıyor.

Safranbolu, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve Osmanlı döneminden kalma özgün mimarisiyle kent ölçeğinde koruma altında yer alıyor.
Bölgenin kültürel ve turistik değerlerini koruma amacıyla yapılan restorasyon çalışmaları ve projeler, bölgeyi hareketlendirse de, son zamanlarda bahçeli iki katlı evlerin satılık ilanlarıyla yer alması ve yeni yapıların geleneksel mimariye uygun olmaması endişe yaratıyor.
Emlak piyasasında yaşanan hareketlilik, Safranbolu’nun özgünlüğünü tehdit ediyor. Konakların bakım ve restorasyon maliyetlerinin yüksek olması, ev sahiplerini satışa yönlendiriyor. Bu durum, emlak piyasasında hareketlilik sağlarken, aynı zamanda bölgenin mimari bütünlüğüne zarar verme riski taşıyor. Çarşı ve Bağlar bölgelerindeki evlerin satılık ilanlarında yer alması ise bazı endişeleri açığa çıkarıyor. Çünkü o sokaktaki evlerin birçoğu artık kaderine terk edildi.
Emlak sektörünün önde gelen isimleri, Safranbolu’nun mimari kimliğinin korunması gerektiğine vurgu yapıyor. Karabük’te Emlakçı Hakan Ayhan şu değerlendirmeyi yaptı:
-“Bölgedeki restorasyon çalışmaları ve emlak hareketliliği, geleneksel mimarinin sürekliliğini tehdit ediyor”
Ayhan: "Safranbolu’da özellikle tarihi konakların restorasyonu ile satışı artarken, yeni yapıların geleneksel Türk evi mimarisine uygun yapılmaması ise endişe yaratıyor. Miras yoluyla hissedarlar arttıkça, bazı evlerin önünde satılık ilanı yazılarının daha da çoğaldığını görüyoruz. Ancak, bölgenin kimliğine uygun olmayan projeler, turizm açısından olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, hem alıcılar hem de satıcılar çok daha bilinçli olmalı, restorasyon ve inşaatlarda geleneksel mimarinin esas alınması gerekiyor." dedi.
Safranbolu’da tarihi konaklarda satılık yazısının artmasıyla birlikte, hem turizm destinasyonunu hem de mahalle sakinlerini olumsuz etkilediği görülüyor. Safranbolu’nun özgün mimari yapısının korunmasının önemine vurgu yapan, Emlakçı Ayhan ile yapılan görüşmede, bölgedeki satış trendleri ve mimari uyum konuları detaylandırıldı.
Ayhan sözlerine şöyle devam etti:
"Ünlü sanatçı Hakan Peker’in restore ettiği ev gibi, bölgedeki tarihi konakların aslına uygun restore edilmesi, hem bölgenin kültürel değerlerinin korunması hem de turizm gelirlerinin artması açısından büyük önem taşıyor. Ama herkes bu duyarlılıkta olmayabiliyor ya da duyarlı oluyor ancak maddi açıdan imkanı sınırlı kalıyor. Bu konuda tarihi bir evin satışında, aslına uygun yenilenmesi şartı konularak, bununda en geç 1 yıl gibi bir sürede yapılması gerekebilir. İtalya’da bugün 1 Euro’ya ev alıyorsunuz deniliyor ama aslına uygun yenilenmeyi şart koşuyor. Burada bu uygulamaları ancak bilinçli alıcılar üstleniyor. Evlerde yaşam olmadıkça satın alınmasının bir manası da kalmıyor. Sit alanındaki evi koruma altında değilse villa tarzı geniş balkonlu, garaj kapılı ve özgün duvarların yıkıldığı modern yapılar yapılıyor, bu yapılar geleneksel yapıya uygun olmadığında, bölgenin bütünlüğüne ve özgünlüğüne zarar veriyor."
Emlakçıların, Safranbolu’nun kent dokusunun korunması adına, yerel yönetimler ve inşaat sektörü ile birlikte hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Ayhan, ayrıca bölgedeki emlak piyasasının sürdürülebilirliği için, restorasyon ve yeni yapımların geleneksel mimariye uygun olarak yapılması gerektiğine işaret ediyor.
Safranbolu’da, tarihi mirasın korunması ve ekonomiye katkı sağlayacak doğru adımların atılması, bölgenin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Gelişmeleri yakından takip edecek bağımsız bir denetim mekanizmasının, bölgenin turizm ve emlak piyasasının, kültürel miras değerleri çerçevesinde şekillenmesinde rol alması bekleniyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.