Ihlas Haber Ajansı tarafından
12 Haziran, 2024 16:45 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Doğu Karadeniz’in tek yaşanabilir adasını turizme kazandırmak için yatırımcı bekleniyor

Giresun Valisi Mehmet Fatih Serdengeçti, mitolojik hikayeleri ve tarihi kalıntılarıyla ön plana çıkan Doğu Karadeniz’in yaşanabilir tek adası olma özelliğini taşıyan Giresun Adası’nın turizme kazandırılması için özel sektöre çağrıda bulundu.
Giresun Valisi Mehmet Fatih Serdengeçti, düzenlediği basın toplantısında Giresun’un geleceğinin turizmde olduğuna dikkat çekti. Giresun Adası’na ulaşım sağlanması konusunda bir ihtiyaç olduğunu da ifade eden Vali Serdengeçti, “Giresun Adası sadece Giresun’un değil Karadeniz’in bir cazibe merkezi. Bilindiği gibi Doğu Karadeniz’in yaşanabilir tek adasıdır. Buranın turizme kazandırılması adına Kültür Bakanlığımızın nezdinde proje çalışmaları devam etmektedir. Bilindiği gibi son yıllarda adaya ziyaret özel sektör tarafından işletilen bir tekneyle taşınıyordu. Giresun İl Özel İdaresi de zaman zaman çok ciddi destekler vermiş. Nihayetinde özel ticari bir tekneydi ve satıldı. Özel sektöre bu alanda bir açıklık var ve özel sektöre bu alanda yatırım yapmalarını tavsiye diyorum. Tasarruf tedbirleri kapsamında bir sınırlandırması söz konusu. Yani bir tekne alalım bu alandaki ihtiyaçları giderelim şeklinde bir yaklaşımda bulunamayız. Bu noktada hem görev alanıyla ilgili yasal pozisyonlarımız var, hem de tasarruf tedbirlerine uymak zorundayız. Ancak bu alanda bir boşluk var. Özel sektörü bu alanda yatırım yapmaya davet ediyorum. Bu konunun da takipçisi olacağız. Çünkü turizmin önemli bir merkezi olan Giresun Adası’na ziyaretçileri adaya rahat ve güvenli bir şekilde ulaşımlarını sağlamalıyız. Bununla birlikte Giresun son yıllarda Mavi Gölü, Göksu Travertenleriyle, yaylalarıyla turizm alanında önemli bir ivme yakalamış durumdadır. Tasarruf tedbirleri söz konusu ancak yatırım programına alınmış ihalesi yapılmış, başlanmış hiçbir yatırımın sonlanması durması söz konusu değildir. Belki yavaş ilerler ama mutlaka devam edecektir” dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Asuman Doğan tarafından
04 Mayıs, 2025 13:51 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Safranbolu’nun Özgün Mimarisi Kayboluyor

Safranbolu’nun tarihi dokusu korunmaya çalışılırken, yeni yapı ve satışlar endişe yaratıyor.

Safranbolu, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve Osmanlı döneminden kalma özgün mimarisiyle kent ölçeğinde koruma altında yer alıyor.
Bölgenin kültürel ve turistik değerlerini koruma amacıyla yapılan restorasyon çalışmaları ve projeler, bölgeyi hareketlendirse de, son zamanlarda bahçeli iki katlı evlerin satılık ilanlarıyla yer alması ve yeni yapıların geleneksel mimariye uygun olmaması endişe yaratıyor.
Emlak piyasasında yaşanan hareketlilik, Safranbolu’nun özgünlüğünü tehdit ediyor. Konakların bakım ve restorasyon maliyetlerinin yüksek olması, ev sahiplerini satışa yönlendiriyor. Bu durum, emlak piyasasında hareketlilik sağlarken, aynı zamanda bölgenin mimari bütünlüğüne zarar verme riski taşıyor. Çarşı ve Bağlar bölgelerindeki evlerin satılık ilanlarında yer alması ise bazı endişeleri açığa çıkarıyor. Çünkü o sokaktaki evlerin birçoğu artık kaderine terk edildi.
Emlak sektörünün önde gelen isimleri, Safranbolu’nun mimari kimliğinin korunması gerektiğine vurgu yapıyor. Karabük’te Emlakçı Hakan Ayhan şu değerlendirmeyi yaptı:
-“Bölgedeki restorasyon çalışmaları ve emlak hareketliliği, geleneksel mimarinin sürekliliğini tehdit ediyor”
Ayhan: "Safranbolu’da özellikle tarihi konakların restorasyonu ile satışı artarken, yeni yapıların geleneksel Türk evi mimarisine uygun yapılmaması ise endişe yaratıyor. Miras yoluyla hissedarlar arttıkça, bazı evlerin önünde satılık ilanı yazılarının daha da çoğaldığını görüyoruz. Ancak, bölgenin kimliğine uygun olmayan projeler, turizm açısından olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, hem alıcılar hem de satıcılar çok daha bilinçli olmalı, restorasyon ve inşaatlarda geleneksel mimarinin esas alınması gerekiyor." dedi.
Safranbolu’da tarihi konaklarda satılık yazısının artmasıyla birlikte, hem turizm destinasyonunu hem de mahalle sakinlerini olumsuz etkilediği görülüyor. Safranbolu’nun özgün mimari yapısının korunmasının önemine vurgu yapan, Emlakçı Ayhan ile yapılan görüşmede, bölgedeki satış trendleri ve mimari uyum konuları detaylandırıldı.
Ayhan sözlerine şöyle devam etti:
"Ünlü sanatçı Hakan Peker’in restore ettiği ev gibi, bölgedeki tarihi konakların aslına uygun restore edilmesi, hem bölgenin kültürel değerlerinin korunması hem de turizm gelirlerinin artması açısından büyük önem taşıyor. Ama herkes bu duyarlılıkta olmayabiliyor ya da duyarlı oluyor ancak maddi açıdan imkanı sınırlı kalıyor. Bu konuda tarihi bir evin satışında, aslına uygun yenilenmesi şartı konularak, bununda en geç 1 yıl gibi bir sürede yapılması gerekebilir. İtalya’da bugün 1 Euro’ya ev alıyorsunuz deniliyor ama aslına uygun yenilenmeyi şart koşuyor. Burada bu uygulamaları ancak bilinçli alıcılar üstleniyor. Evlerde yaşam olmadıkça satın alınmasının bir manası da kalmıyor. Sit alanındaki evi koruma altında değilse villa tarzı geniş balkonlu, garaj kapılı ve özgün duvarların yıkıldığı modern yapılar yapılıyor, bu yapılar geleneksel yapıya uygun olmadığında, bölgenin bütünlüğüne ve özgünlüğüne zarar veriyor."
Emlakçıların, Safranbolu’nun kent dokusunun korunması adına, yerel yönetimler ve inşaat sektörü ile birlikte hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Ayhan, ayrıca bölgedeki emlak piyasasının sürdürülebilirliği için, restorasyon ve yeni yapımların geleneksel mimariye uygun olarak yapılması gerektiğine işaret ediyor.
Safranbolu’da, tarihi mirasın korunması ve ekonomiye katkı sağlayacak doğru adımların atılması, bölgenin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Gelişmeleri yakından takip edecek bağımsız bir denetim mekanizmasının, bölgenin turizm ve emlak piyasasının, kültürel miras değerleri çerçevesinde şekillenmesinde rol alması bekleniyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.