Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

DOĞAL AFETLE SAVAŞ OLMAZ…

Köşe Yazıları Yayın: 13.02.2023 11:51
DOĞAL AFETLE SAVAŞ OLMAZ…

Doğal afetler, dünyanın korkulu rüyası olarak dünya gündeminin ilk sırasında yerini korumakta…
Depremler, doğal afetlerin ilki ve ne zaman olacağı bilinemeyen, büyük yıkımlara, can kayıplarına yol açan afetler…
Bazı ülkeler doğal afetlerin ortaya çıkaracağı zarar ve yıkımı asgari düzeye çekebilmek için yoğun çaba harcamakta…
Bazı ülkeler ise doğal afetleri sadece ortaya çıktığında hatırlayarak, ülkenin ve halkın mağduriyetini gidermeye çözüm bulmakta zorlanıyor…
Doğal afet konusunda ülkemiz, doğal afetleri ortaya çıktığında hatırlayan ve müdahale de geç kalan ülkelerden…
Türkiye, şubat başında ülkenin doğusunda, 10 şehrimizi yerle bir eden, yüzyılın en büyük depremi ile uyandı…
Ülkemizin doğusunda meydana gelen son depremler, doğal afetlere ne kadar hazır olduğumuzu bir kez daha gösterdi.
Depremden günler sonra, dünyanın gerçek deprem şiddetini açıklamasıyla, ülkemiz de deprem şiddetini güncelleyerek dünyanın en büyük depremi olduğu açıklanabildi…
Her deprem sonrasında bilim adamlarının, en üst makamdan en alt makama kadar tüm yöneticilerin geleneksel hale getirdiği, “depremle yaşamayı öğrenmeliyiz” sloganı artık çökerek, “depremle ölmeyi öğrenmeliyiz” sloganı haline dönüştü…
Geçmişten günümüze ortaya çıkan depremlerin sonucunda yaşananlar hemen, hemen aynı…
Depremin yıkıcı etkisinin asgari seviyeye indirilmesi konusunda ise halen alınmış bir mesafe yok…
Deprem ülkesinde, depremlerin yönetilmesinde bile bugüne kadar ortaya konulmuş standart bir plan ve program, milli güvenlik tehditlerinde yer alsa bile, uygulamaya konulamamış
Çünkü her yönetim, depremlerin yönetilmesi konusunda kendi tedbirlerini uygulamaya kalkınca, yöneticiler de en üst makamdan emir almadan, harekete geçmekten imtina edince, depremin yıkıcı etkisi daha da artmış…
Depremin yönetilmesinde önemli araçlardan olan, mobil iletişim ve sosyal medyanın kısıtlanması, kayıpların artmasında önemli rol oynadı…
Geçmiş depremlerde mobil telefon operatörleri, deprem bölgesinde baz istasyonları kurarak iletişiminin sağlanmasına önemli katkılarda bulunmuşlardı.
Doğuda 10 ilimizi yerle bir eden depremle birlikte iletişimin kesilmesinde sonra, mobil telefon operatörleri baz istasyonu kurarak iletişimi sağlama konusunda yeterli çabayı göstermedi.
Yetkililer de bu konuda mobil operatörlere iletişimin sağlanması konusunda gerekli talimat ve baskıyı yapmadı galiba…
Kurtarma ekiplerinin iletişiminde bile sıkıntılar yaşanırken, internet ve sosyal medyanın kısıtlanması da arama-kurtarma ekiplerinin çalışmalarını aksattı…
Doğal afetlerle savaşmak yerine, doğal afetlerin etkili olduğu yerlerde yerleşim ve yapılaşmadan kaçınılmalı…
Bugüne kadar hiçbir toplum doğal afetlere karşı savaş kazanmış değil…
Mevcut yerleşim alanı ve konutlar, deprem üreten fay hatlarından uzak tutulmalı, fay hattı yakınlarına yeni konut ve yerleşim alanı açılmasına kesinlikle müsaade edilmemeli…
Dünya, yapay zeka ve teknolojiyi vitrine çıkarmaya hazırlanırken, ülkemiz de teknolojik gelişmelere kapı açarak güvenlik ve koruma duvarları oluşturma konusunda önemli mesafeler alıyor…
Ancak ne yapay zeka, ne de teknolojik üstünlükler, doğal afetleri ve depremleri durdurmaya yeterli olmadığını dünya seyrediyor…
Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Kazada ölen kızlarının cenazesinin getirildiği evleri 6 yıl sonra kendilerine mezar oldu

Gündem Yayın: 03.05.2024 12:48
İhlas Haber Ajansı
Kazada ölen kızlarının cenazesinin getirildiği evleri 6 yıl sonra kendilerine mezar oldu

Bartın’da 9 gün önce engelli Tevfik Çetinbağ’ın hayatını kaybettiği yangında ağır yaralanan eşi de hayatını kaybetti. Çiftin 6 yıl önce evlat acısı yaşadıkları ortaya çıkarken, kazada ölen 9 yaşındaki kızlarının son kez cenazesinin getirildiği ev kendilerine mezar oldu.

Bartın’ın Kayadibikavlak köyü Örencik Mahallesi’nde bedensel engelli Tevfik Çetinbağ’ın evinde tüpten çıkan gaz nedeniyle yangın çıkmış, evde yatalak halde bulunan Tevfik Çetinbağ alevlerin arasında kalmıştı. Dışarı çıkarak yardım isteyen Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağı kurtarmak için yeniden alevlerin arasına dalmıştı. Olay yerine sevk edilen itfaiye, sağlık ve jandarma ekipleri tarafından müdahale edilen yangın kısa sürede söndürülürken, feci olayda Tevfik Çetinbağ hayatını kaybetmiş, Seher Çetinbağ ve Selim Çetinbağ ağır yaralı olarak kurtarılmıştı.

Ağır şekilde yaralanan Seher ve Selim Çetinbağ 112 ekiplerince yapılan ilk müdahalenin ardından önce Bartın Devlet Hastanesine ardından ise İstanbul Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesine sevk edilerek tedavi altına alınmıştı. Selim Çetinbağ’ın hayati tehlikesi sürürken, Seher Çetinbağ ise 9 gün süren yaşam mücadelesini kaybetti. Seher Çetinbağ’ın cenazesinin İstanbul’dan Bartın’ın Kayadibikavlak köyüne getirilerek, aynı yangında hayatını kaybeden kocasının mezarının yanına defin edileceği öğrenildi.

6 yıl önce ölen kızlarının tabutunun getirildiği ev kendilerine mezar oldu

Yangında hayatını kaybeden bedensel engelli Tevfik Çetinbağ ve eşi Seher Çetinbağ’ın 6 yıl önce evlat acısı yaşadıkları ortaya çıktı. 6 Nisan 2018 yılında Bartın Sipahiler Şehit Gürdal Çakır İlkokulu bahçesinde meydana gelen kazada, özel eğitim alan 9 yaşındaki Emine Çetinbağ’a servis aracı çarpmış, kazada hayatını kaybeden küçük kızın tabutu son kez evlerine götürülmüştü. Bedensel engelli baba tekerlekli sandalye ile evin dışına çıkarılan acılı baba Tevfik Çetinbağ, son kez evlerinin önüne getirilen kızının tabutu başında gözyaşı dökmüş, anne Seher Çetinbağ ise, “Benim kınalı kuzum, babaannene selam söyle” diyerek ettiği feryat yürekleri dağlamıştı.

Küçük kızın tabutunun getirildiği ev, olaydan 6 yıl sonra çıkan yangında tamamen kül olurken, küçük kızın evde yaşayan anne ve babası Tevfik ile Seher Çetinbağ yangında hayatını kaybetti.