Avatarı
Fevzi Aydın tarafından
13 Şubat, 2023 11:51 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 05.10.2024 08:12
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

DOĞAL AFETLE SAVAŞ OLMAZ…

Doğal afetler, dünyanın korkulu rüyası olarak dünya gündeminin ilk sırasında yerini korumakta… Depremler, doğal afetlerin ilki ve ne zaman olacağı bilinemeyen, büyük yıkımlara, can kayıplarına yol açan afetler… Bazı ülkeler doğal afetlerin ortaya çıkaracağı zarar ve yıkımı asgari düzeye çekebilmek için yoğun çaba harcamakta… Bazı ülkeler ise doğal afetleri sadece ortaya çıktığında hatırlayarak, ülkenin ve halkın mağduriyetini gidermeye çözüm bulmakta zorlanıyor… Doğal afet konusunda ülkemiz, doğal afetleri ortaya çıktığında hatırlayan ve müdahale de geç kalan ülkelerden… Türkiye, şubat başında ülkenin doğusunda, 10 şehrimizi yerle bir eden, yüzyılın en büyük depremi ile uyandı… Ülkemizin doğusunda meydana gelen son depremler, doğal afetlere ne kadar hazır olduğumuzu bir kez daha gösterdi. Depremden günler sonra, dünyanın gerçek deprem şiddetini açıklamasıyla, ülkemiz de deprem şiddetini güncelleyerek dünyanın en büyük depremi olduğu açıklanabildi… Her deprem sonrasında bilim adamlarının, en üst makamdan en alt makama kadar tüm yöneticilerin geleneksel hale getirdiği, “depremle yaşamayı öğrenmeliyiz” sloganı artık çökerek, “depremle ölmeyi öğrenmeliyiz” sloganı haline dönüştü… Geçmişten günümüze ortaya çıkan depremlerin sonucunda yaşananlar hemen, hemen aynı… Depremin yıkıcı etkisinin asgari seviyeye indirilmesi konusunda ise halen alınmış bir mesafe yok… Deprem ülkesinde, depremlerin yönetilmesinde bile bugüne kadar ortaya konulmuş standart bir plan ve program, milli güvenlik tehditlerinde yer alsa bile, uygulamaya konulamamış Çünkü her yönetim, depremlerin yönetilmesi konusunda kendi tedbirlerini uygulamaya kalkınca, yöneticiler de en üst makamdan emir almadan, harekete geçmekten imtina edince, depremin yıkıcı etkisi daha da artmış… Depremin yönetilmesinde önemli araçlardan olan, mobil iletişim ve sosyal medyanın kısıtlanması, kayıpların artmasında önemli rol oynadı… Geçmiş depremlerde mobil telefon operatörleri, deprem bölgesinde baz istasyonları kurarak iletişiminin sağlanmasına önemli katkılarda bulunmuşlardı. Doğuda 10 ilimizi yerle bir eden depremle birlikte iletişimin kesilmesinde sonra, mobil telefon operatörleri baz istasyonu kurarak iletişimi sağlama konusunda yeterli çabayı göstermedi. Yetkililer de bu konuda mobil operatörlere iletişimin sağlanması konusunda gerekli talimat ve baskıyı yapmadı galiba… Kurtarma ekiplerinin iletişiminde bile sıkıntılar yaşanırken, internet ve sosyal medyanın kısıtlanması da arama-kurtarma ekiplerinin çalışmalarını aksattı… Doğal afetlerle savaşmak yerine, doğal afetlerin etkili olduğu yerlerde yerleşim ve yapılaşmadan kaçınılmalı… Bugüne kadar hiçbir toplum doğal afetlere karşı savaş kazanmış değil... Mevcut yerleşim alanı ve konutlar, deprem üreten fay hatlarından uzak tutulmalı, fay hattı yakınlarına yeni konut ve yerleşim alanı açılmasına kesinlikle müsaade edilmemeli… Dünya, yapay zeka ve teknolojiyi vitrine çıkarmaya hazırlanırken, ülkemiz de teknolojik gelişmelere kapı açarak güvenlik ve koruma duvarları oluşturma konusunda önemli mesafeler alıyor… Ancak ne yapay zeka, ne de teknolojik üstünlükler, doğal afetleri ve depremleri durdurmaya yeterli olmadığını dünya seyrediyor… Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…

Yazarın Kaleminden

Namaz Vakitleri

Karabuk
20
Haziran Cuma
1446 HİCRİ Zilhicce 24
Güneş Vakti
Şuanki vakit
Güneş
  İmsak
03:08
  Güneş
05:10
Öğle vaktine kalan süre
 
  Öğle
12:56
  İkindi
16:56
  Akşam
20:33
  Yatsı
22:25

Öne Çıkan Haberler

blank
Haberde İnsan

Karabük’ten Çaycuma’ya gazete sevgisiyle köprü kuruyor

blank
Karabük

Akay, Karabük’ün Köylerinin İletişim Sorunu TBMM’ye Taşıdı

blank
Eskipazar

Karabük’te İUP Kapsamında 121 Geçici İşçi Alınacak

blank
Karabük

Milletvekilleri Üniversite Konusunda Neden Sessiz?

blank
Safranbolu

SAFRANBOLU’DA ÇİFTE STANDART İDDİASI!