Yusuf Korkmaz tarafından
22 Kasım, 2023 11:16 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 27.12.2023 16:26
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Diş Hekimleri Günü ve Ağız ve Diş Sağlığı Haftası

Karabük Ağız ve Diş Sağlığı Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Taylan Çebi, Diş Hekimleri Günü ve Ağız ve Diş Sağlığı Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada Ağız ve Diş sağlığının önemine dikkat çekti.

Çebi, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Bilimsel Diş Hekimliği eğitiminin 22 Kasım 1908’de başlaması nedeniyle ülkemizde her yıl 22 Kasım günü Diş Hekimleri Günü, 22 Kasım’ı içine alan hafta ise toplum ağız ve diş sağlığı farkındalığını arttırmak, doğru ağız ve diş sağlığı alışkanlıklarını kazandırmak, genel sağlığın ayrılmaz bir parçası olan ağız ve diş sağlığı konusunda izlenen politikaları değerlendirmek ve mesleki sorunlara dikkat çekmek amacıyla “Ağız ve Diş Sağlığı Haftası” olarak kutlanmaktadır. Sağlık; kelime anlamı olarak; fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak tam bir iyilik hali olarak ifade edilir. Sağlıklı olma, sağlıklı yaşama vücuttaki tüm organ ve dokuların sağlıklı olması ve sağlıklı bir şekilde idamesinin sağlanması ile mümkündür. Sağlığın insan vücudundaki temelini de ağız ve diş sağlığı oluşturmaktadır. Bireylerde mevcut olan oral ve perioral bölge hastalıkları primer ya da sekonder olarak sindirim, solunum ve boşaltım sistemi hastalıklarına, kardiyovasküler hastalıklara neden olabildiği gibi mevcut olan oral ve perioral bölge hastalıkları, bireylerde varolan birçok hastalığın da belirtisi olabilir. Ağız ve diş sağlığı problemleri ülkemizde ve Dünyada en önemli sağlık sorunları arasında yer almakta olup, buna rağmen toplumların üzerinde titizlikle durmadığı, dikkat etmediği bir unsurdur. Ülkemizde ki en önemli halk sağlığı sorunları arasında ağız ve diş sağlığı ile ilgili problemler başta gelmektedir. Ağız ve diş sağlığı da genel sistemik sağlığın, dolayısıyla yaşamsal fonksiyonların ve fiziksel, sosyal, psikolojik, ekonomik yaşam kalitesinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Toplumumuzu ağız ve diş sağlığı konusunda bilinçlendirmek için eğitim şarttır. Eğitime özellikle küçük yaşlarda başlanmalı, ağız ve diş bakımı bireylerde alışkanlık haline getirilmelidir. Bu konuda öğretmenlerimize, anne ve babalara ve sağlık kuruluşlarına önemli görevler düşmektedir. Karabük Ağız ve Diş Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi olarak ilimizde bu tip eğitimlerin öncüsü olmaktayız ve öncü olmaya da devam edeceğiz. Cumhuriyetimizin 100.yılında, Türkiye Yüzyılında ülkemizin öncü sağlık neferlerinden olarak bu kutsal mesleği icra ederek vatana ve millete hizmet etmek onur ve şeref noktamızdır. Ağız ve diş sağlığı üzerinde özveri ile çalışan tüm saygıdeğer meslektaşlarımın, Diş Hekimlerimizin, Diş Hekimleri Günü’nü ve tüm ağız ve diş sağlığı çalışanlarının Ağız ve Diş Sağlığı Haftası’nı kutlar çalışmalarında başarılar dilerim." (Yusuf Korkmaz)  
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Mustafa Akgün tarafından
08 Mayıs, 2025 12:40 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Keskinkılıç: “Et Meselesi, Ot Meselesidir”

TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) Komisyonu’nda Et ve Süt Kurumu gündeme alındı. Komisyon Katip Üyesi AK Parti Karabük Milletvekili Durmuş Ali Keskinkılıç, Et ve Süt Kurumu’nun stratejik rolüne dikkat çekerek, hayvancılıktaki en temel sorunun yem maliyetleri ve mera yetersizliği olduğunu vurguladı. Keskinkılıç’ın ifadesiyle: “Et meselesi, ot meselesidir.”

TBMM KİT Komisyonu’nda gerçekleştirilen toplantıda Et ve Süt Kurumu’nun faaliyetleri ele alındı. Kurumun merhum Genel Müdürüne rahmet dileyerek sözlerine başlayan AK Parti Karabük Milletvekili ve Komisyon Katip Üyesi Durmuş Ali Keskinkılıç, kurumun pandemi sürecinde gösterdiği performansa dikkat çekti. “Gıda zinciri kopmadı, üretici ayakta kaldı” diyen Keskinkılıç, kurumun stratejik yatırımlarının önemine işaret etti.

Keskinkılıç, Türkiye’nin hayvansal üretimde Avrupa’nın ön sıralarında yer aldığına ancak sorunun üretimden çok maliyetlerde yoğunlaştığına dikkat çekerek şunları söyledi:

“Hayvanın belli bir proteine ulaşabilmesi için belli miktarda ot tüketmesi gerekir. 1 kilo canlı ağırlık için 7-8 kilo kuru ot gerekir. Türkiye’de uzun boylu ot yapısı yok, kısa boylu otlara uygun bir coğrafyamız var. Bu da küçükbaş hayvancılık için elverişli ama mera yetersizliği büyük bir sorun. Türkiye’de meralar çoğunlukla Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da; Batı’da mera kıtlığı yaşanıyor.”

Yem maliyetlerinin arttığını ve bunun Brezilya gibi hayvancılıkta güçlü ülkelerle Türkiye arasındaki üretim maliyeti farkının temel sebebi olduğunu belirten Keskinkılıç, “Hayvancılık politikamızın temeli meradır. Türkiye’de mera ıslahı birincil önceliktir” diye konuştu.

“YAPAY ET ÜRETİLMİYOR” AÇIKLAMASI

Toplantıda son dönemde kamuoyunda tartışma yaratan “yapay et” konusuna da değinen Keskinkılıç, Türkiye’de bu anlamda gerçek bir üretim olmadığını, bazı firmaların soya bazlı gıda takviyelerini “yapay et” olarak sunduğunu ve bu durumun yanlış anlaşılmalara yol açtığını belirtti.

“TARIM BİZİM GÜCÜMÜZDÜR”

Türkiye’nin tarımda hâlâ güçlü bir potansiyele sahip olduğunu belirten Keskinkılıç, Avrupa’da çiftçilik oranı yüzde 4,5 iken Türkiye’de bu oranın yüzde 15 olduğuna dikkat çekti. Türk çiftçisinin ve Türk tarım ürünlerinin dünya genelinde güvenle tercih edildiğini söyledi. Son olarak süt-yem paritesine değinen Keskinkılıç, 2025 yılı verilerine göre paritenin 1,38-1,39 bandında olduğunu ifade ederek sözlerini tamamladı.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.