Devrek’te Filistin’e saldırılarının yıldönümünde basın açıklaması düzenlendi.
Cumhuriyet alanında düzenlenen ’Soykırıma lanet, direnişe bin selam’ adlı basın açıklamasında konuşan Eğitim-Bir Sen Devrek Şube Başkanı Sonay Karameşe, Filistin’de 365 gündür soykırım yapıldığını söyledi. Bölgede 42 binden fazla insanın öldürüldüğünü hatırlatan Karameşe, "Siyonist İsrail, Gazze’de tam 365 gündür soykırım yapıyor. Dünya kör, dünya sağır, dünya suskun. Dünyanın bu suskunluğu çoğu çocuk ve kadın 42 binden fazla insanı katleden, hastaneleri, okulları, ibadethaneleri dahi bombalayan soykırımcıyı, kandan beslenen katil sürüsünü cesaretlendiriyor. Çocukları öldürmeyi itikatlarının gereği sayan, devlet görünümlü sapkın terör örgütü, emperyalist sistemin koruması altında bölgeyi kan gölüne çeviriyor ve soykırım siyasetini bütün bölgeye yayıyor. Tarihin hiçbir döneminde ve dünyanın başka hiçbir yerinde katilin, soykırımcının bu kadar desteklendiği başka örnek yoktur, Batılı emperyalist güçler İslam’a ve Müslümanlara olan düşmanlıklarını İsrail denen Siyonist katil çete eliyle gerçekleştiriyor. Söz konusu Müslümanlar olunca bugüne kadar iddia ettikleri demokrasi, insan hakları, özgürlük gibi bütün değerlerini çiğniyorlar. Bir düşünün, kendilerinin dışındakilere “insanımsı” diyebilecek kadar insanlıktan çıkmış bir ırkçı bir rejim ve inançla karşı karşıyayız" dedi.
Netanyahu yönetiminin 7 Ekim’den bu yana 17 bini çocuk, 11 bin 500’ü kadın olmak üzere toplam 42 bin Filistinli’yi öldürdüğüne dikkat çeken Karameşe, "97 binden fazla yaralı, on binlerce kayıp var. Bunlar sadece istatistikî bir rakam değildir, bunların her biri insan, her biri kardeşimiz. Bunlar bizim evlatlarımız, annelerimiz, bacılarımız. Bunlar insanın vicdanını kanatan gerçekler. Okulları, hastaneleri, camileri, kiliseleri bombalarken, insanlığın ortak değerlerini hiçe sayan siyonist rejim, Lübnan’a başlattığı saldırılarla sapkın inancıyla şekillendirdiği arz-ı mev’ud hedefine ulaşmak için bütün bölgeyi ateşe vermeyi planladığını gösterdi. Orada da durmayacaklar, biliyoruz. Ateş yaklaşıyor. Gazze’de rablerine şikayette bulunan çocukların ahı, insanlığı bulmayacak mı zannediliyor. Ne demişti o küçük kız Sizlere hakkımı helal etmiyorum. Ya 8 yaşındayken büyümek zorunda kalan o çocuk ben çocukluğumu yaşayamadım ki demişti. Vallahi yarın ahirette de biz sizi izleyeceğiz diyen yaşlı ve yaslı amca bunu kime söylemişti. Oğlumu enkazdan kemik kemik çıkarıp bir araya getirdim ve kefene sardım diyen anne sesini kime duyuramamıştı. Ama onlar yine de zulme ve katile karşı şerefle, inançla direndiler. Boyun eğmediler. Zillete razı olmaktansa direnmeyi ve şehadeti seçtiler. Bir tarafta sözde uluslararası hukuk, diğer tarafta 365 gündür ölümü her gün yüzlerce kez yaşayan o çocukların bilge sözleri. Sözde ateşkes çağrılarıyla barış maskesi takan Batı, arka planda kendi değerlerine savaş açmış soykırımcıya silah, para ve siyasi destek verirken, insanlığın onuru Filistinli çocukların, kadınların ve erkeklerin omuzlarında" şeklinde konuştu.
İsrail aleyhine atılan sloganlarla basın bildirisi olaysız sona erdi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin "2024 Akademi Ödül Töreni"nde konuşan Rektör Prof. Dr. Fatma Aydın, "Dengeleri süratle değişen bugünkü dünyada ’Lider Ülke Türkiye’ maksadımıza hakikat süratle koşma mecburiyetimiz vardır. Bu koşuda ritmimize istikamet verecek en önemli kurumlarımız, üniversitelerimizdir. Genelde insanlığın, özeldeyse milletimizin sıkıntılarına kozmik bir bakış açısıyla tahlil üretebilecek bilim insanlarımız, tıpkı vakitte Büyük Türkiye’nin mimarları olacaklardır" dedi.
OMÜ Atatürk Kültür Merkezi’nde başlayan 2024 Akademi Ödül Merasimi, hürmet duruşu ve İstiklal Marşı ile açıldı. Gösterilen "OMÜ 50. Yıl Tanıtım Filmi", konuklara üniversitenin yarım asırlık serüveninden seyahatini çıkardı.
2024 OMÜ akademi mükafatları sahiplerini buldu
Programda 2024 OMÜ Akademi Mükafatları, çeşitli akademik, bilimsel ve idari alanlarda muvaffakiyet gösteren öğretim üyelerine takdim edildi. Muvaffakiyete adanmış bu mükafatlar, üniversitenin bilimsel üretim kapasitesini ve vizyonunu simgelemesi açısından büyük ehemmiyet taşıyor.
Rektör Aydın: "Verilen emeklerle erişilen gururun gözleri ışıttığı bu buluşma, dilerim yarınlara umut olur"
2024 Akademi Mükafatı Töreni’nde konuşan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın, "Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin 50. kuruluş yılında, bilimsel çalışmalarıyla Üniversitemizin yüz akı olan bedelli akademisyen ve çalışanlarımızla bir ortaya gelmenin memnunluğunu yaşıyorum. Bugünlere gelirken maddi ve manevi dayanaklarını bizlere cömertçe sunan hayırsever bağışçılarımızı ağırlamanın onurunu duyuyorum. Üniversitemiz Ödül ve Teşvik Yönergesi çerçevesinde 2024 Yılı ’Akademi Ödülü’, ’İdari Ödül’ ve ’Kalkındırma Onur Ödülü’ almaya hak kazanan tüm iştirakçileri samimiyetle tebrik ediyorum. Verilen emeklerle erişilen gururun gözleri ışıttığı bu buluşma, dilerim yarınlara umut olur" tabirlerini kullandı.
"Bilimsel niteliğimizin deneyim çarpanıyla yakaladığı ivme, üniversitemizi uzman ve seçkin bir düzeye taşımıştır"
OMÜ’nün yarım asırlık bir üniversite olduğunu belirten Rektör Aydın, "Bilimsel niteliğimizin deneyim çarpanıyla yakaladığı ivme, üniversitemizi uzman ve seçkin bir düzeye taşımıştır. Bünyemizden dört üniversite çıkarabilecek olgunluğa, akademide parmakla gösterilen sayısız bilim insanı yetiştirebilecek donanıma erişmemiz hiç de kolay olmamıştır. Memleket sevdasını ferdî emellerin önüne koyan akademik ve idari işçimizin uğraşları ve eğitim ve araştırmanın değerine inanmış gani istekli hayırseverlerimizin takviyeleriyle yol aldık. Sahip olduklarımızı bizlere miras bırakan bütün mensuplarımızı şükranla anıyorum. Ortamızdan ayrılanların aziz anıları önünde hürmetle eğiliyorum" formunda konuştu.
"Fedakâr akademisyenlerimizin eforları, hayırseverlerimizin samimi takviyeleri en büyük sermayemizdir"
OMÜ’nün araştırma üniversitesi olma vizyonu ve milletlerarasılaşma misyonuyla Türkiye’nin en saygın eğitim ve araştırma kurumlarından biri hâline geldiğini söyleyen Rektör Aydın, "Yakın vakitte ulaşmayı amaçladığımız ’araştırma üniversitesi’ sıfatı için fedakâr akademisyenlerimizin uğraşları, hayırseverlerimizin samimi takviyeleri en büyük sermayemizdir. Sizlerin katkılarıyla yükselttiğimiz çıtamız, bu çabanın sürekliliğiyle aşılabilir. Dünya süratle değişiyor. Yapay zekâ, büyük bilgi tahlili ve makine tahsili üzere teknolojiler; toplumsal, kültürel ve ekonomik yapımızı derinden etkiliyor. Bu dinamik ortamda, üniversitelere düşen rol, yalnızca bilgi transferi değildir. Onlara, toplumsal değişime istikamet veren stratejik aktörler olma sorumluluğu da yüklemektedir. Üniversitelerin geleceği, bu değişime ne kadar süratli adapte olabildikleri, toplumsal sorumluluklarına ne kadar sahip çıktıkları ve sürdürülebilir kalkınmaya ne kadar ehemmiyet verdikleriyle şekillenecektir" sözlerini kullandı.
"Üniversitelerin akademik saygınlığı nitelikli takımlardan geçmektedir"
Milletler, bilimin kılavuzluğunda pürüzlerini aşarak medeniyet atılımlarını gerçekleştirebileceklerini söz eden Rektör Aydın, "Dengeleri süratle değişen bugünkü dünyada ’Lider Ülke Türkiye’ gayemize hakikat süratle koşma mecburiyetimiz vardır. Bu koşuda ritmimize istikamet verecek esas kurumlarımız, üniversitelerimizdir. Üniversitelerin akademik saygınlığı ise nitelikli takımlardan geçmektedir. Genelde insanlığın, özeldeyse milletimizin meselelerine kozmik bir bakış açısıyla tahlil üretebilecek bilim insanlarımız, birebir vakitte Büyük Türkiye’nin mimarları olacaklardır" açıklamasında bulundu.
"Eğitime ve bilime yaptıkları manalı katkılarla üniversite ailesi ismine minnettarlığımı sunuyorum"
Rektör Prof. Dr. Fatma Aydın konuşmasında şunları söyledi:
"Bugün ortamızda, tıpkı birinci kuruluş yıllarındaki üzere üniversitemizin gelişimine gönülden katkılar sunan kıymetli hayırseverlerimiz de bulunuyor. Onlar ’Bu vatana borcumuz var’ hassasiyetiyle gereksinim duyduğumuzda yanımızda duran koca yürekli beşerler. Kendilerinin maddi-manevi takviyeleriyle yerleşkemize kazandırılan yeni binalar, laboratuvarlar ve eğitim alanları, üniversitemizin fizikî kapasitesini güçlendirirken öğrencilerimize daha nitelikli bir eğitim ortamı sunmamızı sağlamaktadır. Rektörlük binamız önünde açılışını yapacağımız anıtla bu bedelli isimleri, hem hep hatırlayacak hem de gelecek kuşaklara tanıtacağız. Eğitime ve bilime yaptıkları manalı katkılarla yalnızca bugüne değil, yarınlara da ışık tutan hayırseverlerimize, üniversite ailesi ismine minnettarlığımı sunuyorum. Âlâ ki varsınız. Bizler anı yaşarken birebir vakitte yarını inşa ediyoruz. Ömür sermayesini memleketimizin ilerleyişine sarf eden, yaptıklarıyla insanlığa hizmet üretenler her devirde takdire layıktırlar. İdarecilerin vazifesi ise hakkı teslim, başarıyı teşviktir. Başarılarıyla kıvancımız olan siz çalışma arkadaşlarıma en kalbî teşekkürlerimi sunuyorum. Beşere yapılan yatırımın uygunluğa giden en kestirme yol olduğu şuuruyla, bizleri yalnız bırakmayan hayırseverlerimize kurumum ismine tekrar şükranlarımı tabir ediyorum. Bu his ve kanılarla Akademi Mükafatı almaya hak kazananları gönülden kutluyor, 50. yılımızın Ondokuz Mayıs Üniversitesi ailesi ve ülkemiz için sıhhat, huzur ve muvaffakiyet getirmesini diliyorum. Hepinizi sevgi ve hürmetle selamlıyorum."
Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki programa Atakum Kaymakamı Kemal Yıldız, OMÜ idaresi akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Merasim, akademisyenler ve protokolün iştirakiyle gerçekleştirilen toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
OMÜ Bağışçıları Anıtı açıldı
Törenin akabinde bağışçılar ismine yaptırılan OMÜ Bağışçıları Anıtı açıldı. OMÜ Rektörlük binası önünde halk oyunları gösterisinin akabinde iştirakçiler tarafından kurdele kesildi. OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın ve katılanların toplu fotoğraf çektirmesinin akabinde açılış aktifliği sona erdi.
