Ihlas Haber Ajansı tarafından
17 Eylül, 2024 00:45 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Deneme amaçlı böğürtlen dikti, şimdi siparişlere yetişemiyor

Kastamonu’da Tarım ve Orman Bakanlığının teşvikiyle ilk etapta deneme amaçlı 6,5 dekar alana böğürtlen diken çiftçi, iki yıl gibi kısa sürede 15 ton hasat aldı. Bu yıl 40 dekar alana böğürtlen diken girişimci, 80 ton ürün bekliyor.

Kastamonu’nun merkez Eymür köyünde çiftçilik yapan Kenan Erkan Çevikoğlu, daha öncesinde arpa ve buğday ektiği arazisine, pandemi döneminde katma değeri yüksek çilek ekimi yaptı. Kenan Erkan Çevikoğlu, veriminden memnun kalınca geri kalan arazisine ise böğürtlen dikmeye karar verdi. Tarım ve Orman Bakanlığının da teşvik ve sözleşmeli dikimiyle ilk etapta deneme amaçlı 6,5 dekarlık alana böğürtlen diken Çevikoğlu, 2 yıl gibi kısa sürede 15 ton böğürtlen hasat etti. Bunun üzerine Çevikoğlu, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın da özel izniyle yurtdışından böğürtlen fidanı getirtti. Böğürtlen fidanlarını 40 dekarlık alana dikmeye devam eden Çevikoğlu, 2-3 yıl içerisinde 80 ton hasat beklerken daha böğürtlen fidanlarını toprakla buluşturmadan Ankara’da bir firma ile anlaşma yaptı.
“Yurt dışından getirmiş olduğumuz fidanları şu anda toprakla buluşturuyoruz”
2 yıl içerisinde 80 ton ürün hasat etmeyi hedeflediklerini söyleyen Kenan Erkan Çevikoğlu, “Atalarımızdan kalan bu topraklarda daha önceden arpa ve buğday üretimi yapılmaktaydı. Pandemi döneminde boş vaktimiz çoktu, araştırdık. Katma değerli ürün olarak çilek ekiminde bulunduk. Daha sonra ahududu ve böğürtlen üretmek için kolları sıvadık. Tarım Bakanımız İbrahim Yumaklı’nın özel izinleriyle, bakanlığın özel izinleriyle yurt dışından getirmiş olduğumuz fidanları şu anda toprakla buluşturuyoruz” dedi.
"40 dekar alanda böğürtlen yetişecek"
İki sene önce böğürtlen dikimine başladıklarını anlatan Çevikoğlu, “Bu sene 15 ton civarında bir böğürtlen hasadımız oldu. 2 sene içerisinde bu sayıyı 80 tona ulaştırmayı planlıyoruz. Bu yurt dışından getirmiş olduğumuz fidanın özelliği hem haziran ayında hem de ekim ayında hasat etmemizdir. Normalde Türkiye’deki hasat ayı Ağustos’tur. 6,5 dekarlık bir alanda böğürtlen dikimini tamamlamıştık. Şu anda 40 dekarı tamamlıyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığının yeni geliştirmiş olduğu, yeni başlatmış olduğu sözleşmeli üretim modeliyle ürettiğimiz tüm ürünleri Ankara’da bir firmaya göndereceğiz” diye konuştu.
Çocukluklarında ormanlarda hayvan otlattıkları sırada böğürtlenleri yediklerini anlatan Ayşe Aydost ise, “Ormanlarda hayvan otlatırken yiyorduk. Bu kadar detaylı bilmiyorduk. Dikenli olurdu. Bu kadar kıymetli olduğunu bilmiyorduk. Şimdi tarlalar dikiliyor hasadı yapıyor. 60 ile 80 kilo arasında bir kişi günlük böğürtlen toplayabiliyor” şeklinde konuştu.
(Vİ-MK

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
05 Mayıs, 2025 10:59 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

KBÜ’de Batı Karadeniz Ebeler Haftası sempozyumu düzenlendi

Karabük Üniversitesi Batı Karadeniz Ebeler Haftası Sempozyumu'na ev sahipliği yaptı.

Karabük Üniversitesi'nde düzenlenen sempozyumda, afet ve salgın dönemlerinde ebelerin toplum sağlığındaki kritik rolü ve liderlik becerilerinin önemi vurgulandı.

Hamit Çepni Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinlik, Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı(ÜNİDES) kapsamında gerçekleştirildi.

Avucumdaki Nefes Ebelik Kulübü'nün Ebeler Haftası ve Ebeler Günü dolayısıyla organize ettiği sempzoyuma Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müslüm Kuzu, akademik ve idari personelile öğrenciler katıldı.

"Kriz Zamanlarında Ebelik: Umudu ve Yaşamı Desteklemek" temasıyla düzenlenen sempozyumda, afet ve salgın dönemlerinde ebeliğin önemi çok yönlü olarak ele alındı.

Sempozyumun açılış konuşmasını ve ilk oturumun başkanlığını Doç. Dr. Reyhan Aydın Doğan yaptı. "Ebelikte Liderlik ve Kriz Yönetimi" başlıklı ilk oturumda konuşan Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner, ebelik mesleğinin sadece olağan dönemlerde değil, afet ve kriz zamanlarında da kadınlar ve çocuklar için hayati hizmetler sunduğunu ifade etti. Özellikle 6 Şubat Depremi sonrasında ebelerin karşılaştığı zorluklara değinen Sayıner, kadınlara ve 0-6 yaş grubu çocuklara yönelik hizmetlerin büyük oranda ebeler tarafından yürütüldüğünü belirtti.

"Afetlerde Ebelik" başlıklı ikinci oturumun başkanlığını ise Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Çuvadar yaptı. Oturumda, Doç. Dr. Şahika Şimşek Çetinkaya ve Ebe Müeyesser Demir, afet ortamlarında ebelerin karşılaştıkları güçlükleri ve çözüm yollarını değerlendirdi.

Üçüncü oturumda, "Salgınlarda Ebelik" konusu ele alındı. Oturum başkanlığını Prof. Dr. Songül Aktaş ve Dr. Öğr. Üyesi Sebahat Hüseyinoğlu üstlendi. Dr. Ebe Ebru Çalışkan ve Uzman Ebe Figen Başkan Birinci, salgın dönemlerinde sahada edindikleri deneyimleri paylaşarak, ebeliğin bu süreçlerdeki önemine dikkat çekti.

Son oturumda ise"Afet ve Salgın Durumlarında Ebelik Eğitimi" konusu ele alındı. Oturum başkanlığını Dr. Öğr. Üyesi Merve Akıncı üstlenirken, Doç. Dr. Duygu Murat Öztürk ve Ebe Cenan Kömürcü, kriz ortamlarında ebelik eğitimine yönelik yaklaşımları ve geliştirme önerilerini paylaştı.

Etkinlik sonunda, konuşmacılara teşekkür belgesi takdim edildi.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.