Ihlas Haber Ajansı tarafından
03 Ağustos, 2024 00:30 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 4dk
Yorum Sayısı: 0

Daire Başkanı Aksoy: “Sağlık hizmeti ihracatı 5 kat, sağlık turisti sayısı 6 kat arttı”

Ticaret Bakanlığı Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğü Sağlık ve Seyahat Hizmetleri Daire Başkanı Tarık Aksoy, 2012’den bu yana Türkiye’nin sağlık hizmeti ihracatında 5 kat, sağlık turisti sayısında ise 6 kat artış yaşandığını söyledi.
TÜRSAB tarafından düzenlenen "Sağlık Turizmi Bilgilendirme Toplantısı", Samsun’da bir otelde yapıldı. Alanında uzman bürokratlar, öğretim görevlileri ve sektör temsilcilerinin hazır bulunduğu toplantıda ‘Uluslararası sağlık turizmi yetki belgesi kriterleri ve mevzuat’, ‘Türkiye genelinde sağlık turizmi süreçleri, mevzuatları ve iller arası sağlık turizmi potansiyeli’, ‘Sağlık turizminde devlet teşvikleri uygulama usul ve esasları’ konuları görüşüldü.

Tarık Aksoy: “2012’den bu yana sağlık hizmeti ihracatı 5 kat, sağlık turisti sayısı da 6 kat arttı”
Ülke olarak sağlık turizminde gelinen noktayı ve hedeflenen durumu aktaran Ticaret Bakanlığı Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdürlüğü Sağlık ve Seyahat Hizmetleri Daire Başkanı Tarık Aksoy, “Mal ihracatı 1980’li yıllardan beridir desteklenen, devlet politikası olarak belirlenen, ihracata dayalı bir iktisadi büyüme politikası benimsediğimiz bir alan. Ancak günümüzde örneğin uluslararası hizmet ticareti rakamlarına baktığımızda ülkemizin 256 milyar dolarlık bir mal ihracatı var. Hizmet ihracatına baktığımızda ise 103 milyar dolarlık yani yarısından biraz az. Ancak gelişim ivmesine baktığımız zaman yaklaşık 40 yıldan fazla bir süredir mal ihracatına yönelik politikalar yürütürken 20-22 yıldır hizmet ihracatına yönelik politikalar yürüttüğümüz göz önünde bulundurduğumuz zaman hizmet ihracatının çok ciddi seviyede bir ivmeyle arttığını görüyoruz. Bu ivmeyi sağlık turizminde de görüyoruz. 3 milyar dolarlık bir hali hazırda sağlık hizmeti gelirimiz, 1,5 milyon kişilik de bir sağlık turisti sayımız mevcut. Bu rakamlara baktığımızda 2012 yılından bugüne 6 katlık bir sağlık turisti sayısında büyüme, sağlık hizmeti ihracatında da 5 katlık, dört buçuk katlık bir büyüme görüyoruz. Dolayısıyla desteklerimizin de etkisi burada görülebiliyor. Tabii ki de bu büyümelerin tamamen desteklere bağlanması mümkün değil. Farklı konjoktürel sebeplerle, ülkemizin turizm alanındaki yenilikleriyle, politikalarıyla da bunları büyüttüğümüzü görüyoruz” dedi.

Fatih Özer: “Türkiye hizmet ihracat fazlası veren Amerika, İngiltere, Hollanda ve Hindistan’dan sonra 5. sıraya yükseldi”
Hizmet ihracatında Türkiye’nin dünyadaki önemli ülkeler arasında yer aldığına dikkat çeken Hizmet İhracatları Birliği Genel Sekreteri Fatih Özer, “Hizmet ihracatı, hizmetler ticareti ülkemiz için çok önemli. 2023 yılında ülkemiz yaklaşık 101,7 milyar dolarlık hizmet ihracatı gerçekleştirdi ve ülkemize yaklaşık 53 milyar dolarlık net bir katkı sağladı. Hakikaten çok güzel gelişmeler yaşandı bu hizmet ihracatı rakamıyla da. Bu söylediğim istatistik bizim TÜİK ya da Ticaret Bakanlığı ya da diğer resmi kurumlarımızın istatistik değil, uluslararası ticareti takip eden bir kuruluştan alındı. Bu verilere göre 2023 yılında Türkiye hizmet ihracat fazlası veren Amerika, İngiltere, Hollanda ve Hindistan’dan sonra 5. sıraya yükseldi. Hizmet ihracatında 23. sıradan 21. sıraya yükseldik dünya hizmetler ticaretinde. 52,5 milyar dolarlık hizmet ticaret fazlasıyla da yaklaşık 1 trilyon dolarlık hizmet ihracatı gerçekleştiren 1. Amerika’dan sonra 5. sıraya yükseldik. Hakikaten bunlar çok önemli gelişmeler. İstihdam açısından hizmetler sektörü gerçekten çok önemli. Ülkemiz istihdamının yaklaşık yüzde 57,7’si hizmetler sektöründen gerçekleşiyor. Hizmetler sektörü 18,2 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Hem ülkemizin dış ticaret açısından hem istihdam açısından hakikaten çok kıymetli hizmet ihracatı, hizmetler ticareti. Sağlık turizmi, hizmet ihracatının amiral gemisi turizm sektörümüz yaklaşık hizmet ihracatının yarısı 50 milyar dolara yakın kısmı 49 buçuk milyar dolarlık kısma turizm ve seyahat gelirlerinden oluşuyor. Bu turizm ve seyahat gelirlerinin içerisinde de katma değeri en yüksek kısım sağlık turizmi ve sağlık turizminden elde ettiğimiz gelirler. O yüzden sağlık turizmini hem birlik olarak hem de bünyemizdeki komiteler olarak çok önemsiyoruz ve bütün faaliyetlerimizi ona göre organize ediyoruz” diye konuştu.

Cemal Almaz: “Samsun turizm algısı olarak Türkiye’de çok ciddi çıkış yakalayan illerden birisi”
Samsun’un turizm algısı olarak çıkış yakalayan illerin başında geldiğini ifade eden Samsun İl Kültür ve Turizm Müdürü Cemal Almaz, “Samsun turizm algısı olarak Türkiye’de çok ciddi çıkış yakalayan illerden birisi. Her yönüyle tarihi, coğrafyası, doğal güzelliği, gastro özellikleri, kültürel çeşitliliği ve tabi ki turizm çeşitliliği ile haklı bir şöhrete sahip. Bu şöhret içerisinde tarihi derinliği, çeşitliliği, nostaljik duruşu ile ülkemizin ‘tek cerrahi aletler müzesine de sahip bir kent’. Sağlık altyapısı çok güçlü. Sadece eylemsel olarak değil, akademik olarak da öyle, işlevsel olarak da öyle. Kültür ve Turizm Bakanlığımız şehrimizi bu şekilde önemsiyor. Son aylarda ve yıllarda Samsun’a yapılan özel çalışmalarının da elbette ki bu doğrultuda kesiştiğini görüyoruz. Kültür Yolu Projesi başta olmak üzere çeşitli sportif etkinlikler, turizm toplantıları, şu an içinde bulunduğumuz sağlık alanındaki toplantılar, etkinlikler ve bir takım aksiyonlar bu alanda Samsun’un haklı şöhretine bir kat daha ilavede bulunuyor. Bizim bütün çabamız Samsun üst kimliğini ülkede, ulusal alanda ve uluslararası alanda tanıtmak, göstermek ve geliştirmek. Çok hızlı bir şekilde şehirlerin master planları yapılıyor. Samsun üçüncü sırada master planı tamamlanan illerden ve şu anda 4 ilin master planı tamamlandı. Onlardan birisi de Samsun. Burada inceleyenler, işin uzmanları sağlığa özel bir başlık ayırdığımızın farkına varmışlardır. Sağlık sektöründe çok özel master planların Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından öngörüldüğünün farkına varmışlardır. Sağlıkta çok çeşitli alanlar var elbette. Samsun bu konuda çok önemli altyapıya sahip. Bu toplantılar da bunu çok rahat gösteriyor. Birçok ilde çalıştım ben ama bu kadar akademik toplantılar pek görmedim. Sağlık alanında söylüyorum. Demek ki Samsun’un da bu konuda az önce söylediğimiz gibi haklı bir şöhreti var” şeklinde konuştu.

Elif Ural: “Türkiye’deki sağlık hizmetlerini dünyadaki başka ülkelerde çok nadir görüyorum”
Sağlık hizmetleri bakımından Türkiye’nin dünyadaki en önde gelen ülkelerden biri olduğunu vurgulayan TÜRSAB Yönetim Kurulu üyesi Elif Ural, “Uçağın ve ulaşımın olduğu her yerde sağlık turizmi yapabilirsiniz. Çünkü biz artık sağlık sistemimizi, hastanemizi tartışmıyoruz bile. Ben özellikle çok fazla yurt dışına seyahat eden biri olarak bu ülkedeki aldığım sağlık hizmetini ben başka bir ülkede çok çok özellikli tedaviler hariç başka ülkede çok nadir görebiliyorum. Biz o işin o konumunu geçtik. Biz sadece biz bu kadar güçlü sağlık sistemimizi daha nasıl parlatabiliriz? Daha nasıl pazarlayabiliriz? Daha nasıl alternatif şekilde pazarlayabiliriz? Üyelerimize bunları öğretiyoruz. Samsun’la ilgili konuları istişare ediyoruz. Özellikle Gürcistan’dan karayoluyla gelinmesi gibi çok büyük bir sorunumuz var. Çok yakın bir zamanda biz bunu gündemimize alıp gerekli mevkilerle görüşmeye başlayacağız. Ama bir o taraftan bir bakımdan da çok şanslısınız. Hem uçuş hem de karayoluyla bağlantılı ülkeleriniz var. O yüzden de farklı çalışmalar yapabilirsiniz. Bu konuda bu işe girmek isteyen ya da bu konuda destek isteyen seyahat acentelerimize bir telefon kadar uzaklıktayız” ifadelerini kullandı.
Toplantıda ayrıca TÜRSAB Orta Karadeniz BTK Başkanı Yılmaz Uzunlar, Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Muzaffer Al, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Turizm Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Yetkin Bulut ile Hizmet İhracatları Birliği Denetim Kurulu Üyesi İdris Sarıaydın da kendi alanları hakkında sunumlar gerçekleştirdiler.
Bilgilendirme toplantısı, konuşmalar ve sunumların akabinde soru-cevap kısmının ardından sona erdi.

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
07 Mart, 2025 16:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük Üniversitesi otomotiv ve havacılık sektörlerinde kullanılmak üzere hafif ve yüksek dayanımlı magnezyum alaşımlarını geliştirdi

Karabük Üniversitesi’nde (KBÜ) TÜBİTAK takviyeli projeyle geliştirilen magnezyum alaşımlarının hem yakıt tasarruf sağlaması hem de daldaki çevresel sürdürülebilirlik maksatlarına katkı sunması bekleniyor.
KBÜ Metalurji ve Gereç Mühendisliği Kısmından Prof. Dr. Ali Güngör ve doktora öğrencisi Yousef Mustafa Salem Fhail Boom, TÜBİTAK 1002 projesi kapsamında otomotiv ve havacılık dallarında kullanılmak üzere hafif ve yüksek dayanımlı magnezyum alaşımlarını geliştirdi. Bu projeyle, hem yakıt tasarrufu sağlanması hem de sera gazı emisyonlarının azaltılması hedefleniyor.
Enerji kaynaklarının hudutlu olması nedeniyle hafif materyallere yönelik arayışların arttığını vurgulayan Prof. Dr. Ali Güngör, "Enerjiye olan talep her geçen gün artıyor. Biz de ‘Yakıt tasarrufu konusunda ne yapabiliriz?’ sorusuna tahlil arayarak hafif metaller üzerinde çalıştık" dedi. Magnezyumun bilinen en hafif metallerden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Güngör, bu özelliğin kara ve hava taşıtlarında değerli avantajlar sağladığını söz etti. "Magnezyum, alüminyuma kıyasla yüzde 36, demire kıyasla yüzde 78 daha hafiftir. Bu da çeşitli araçlarda kıymetli yakıt tasarrufu sağlamaktır" diyen Güngör, magnezyumun dayanımının ve korozyon direncinin düşük olması ve şekillendirilebilme zorlukları nedeniyle endüstriyel kullanımının sonlu olduğuna dikkat çekerek bu dezavantajları gidermek için magnezyuma çeşitli elementler eklediklerini lisana getirdi. Güngör, magnezyum alaşımlarının otomotiv dalında direksiyon simidi, iç kapı iskeleti, koltuk iskeleti, şanzıman kutusu üzere birçok modülün üretiminde kullanıldığını söyledi. Magnezyumun araba sacı olarak kullanılması için 6000 serisi denilen alüminyum alaşımlarının akma dayanımına eşit olması gerektiğini anlatan Güngör, "Biz bu çalışmalarda düşük oranlarda alüminyum, çinko, kalsiyum ve manganez içeren magnezyum alaşımlarını döküm yoluyla ürettik. Akabinde uyguladığımız ısılı süreç ve sıcak haddeleme tekniklerini kullanarak, akma dayanımı 155 megapaskal, çekme dayanımı 240 megapaskal olan ve düzlem şekillendirilebilirlik özelliğine sahip magnezyum alaşımlarını üretmeyi başardık" diye konuştu. Elde edilen sonuçların, daha yüksek performanslı magnezyum alaşımlarının üretilebileceğini gösterdiğini belirten Prof. Dr. Güngör, bir sonraki kademede üretim süreçlerini daha da geliştirerek patent müracaatında bulunacaklarını aktardı.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.