Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
12 Ocak, 2024 15:34 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Ankara adayı açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar’da cuma namazı sonrası basın mensuplarının sorularını cevapladı. Erdoğan, "Pazar günü Ankara merkezli olarak büyükşehirler ve kalan illerin açıklamasını yapacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üsküdar’daki Hz. Ali Camii’nde cuma namazını kıldı. Erdoğan’a AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Murat Kurum ile AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe eşlik etti. Namaz sonrası Erdoğan basın mensuplarının sorularını cevapladı. Yerel seçimlerde adayların açıklanması hakkında Erdoğan, "Pazar İstanbul merkezli olarak bazı büyükşehirlerle illerin açıklamalarını yaptık. Şimdi bu hafta da büyük ihtimalle yine pazar günü Ankara merkezli olarak büyükşehirler ve kalan illerin açıklamasını yapacağız. Şu anda ön açıklamaları arkadaşlarımız yapıyor ve pazara yetiştirmeye gayret ediyoruz. Pazar günü inşallah Ankara merkezli olarak büyük ihtimalle ATO Kongre Salonu’nda bu toplantımızı yapıp, yine büyükşehirlerle kalan illerimizin açıklamasını inşallah yapacağız. Bugün yine il merkezimizde İstanbul’umuz ve çevreyle ilgili bir çalışmayı bugün, yarın devam ettireceğiz. Konuyu henüz planladık, planlayıp yola çıkacağız" diye konuştu. "İnanıyoruz ki bu seçimlerde Cumhur İttifakı karşı yakada olanlara beklemediği bir hüsranı yaşatacaktır" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cumhur İttifakı olarak bizim başından itibaren gayet samimi bir havada Cumhur İttifakı olarak neler yapabiliriz? Arkadaşlarımız çalışmaları sürdürüyor. Arkadaşlarımızın yaptığı çalışmalarda geldikleri nokta nedir? Bunların değerlendirmesini yapıyoruz. Yine Devlet Bey ile dün bu minval üzere çalışmamızı yaptık. Malum Manisa ve Mersin’de Büyükşehir olarak şu anda Milliyetçi Hareket Partisi çalışmalarını sürdürüyor. Onlar da bu çalışmalarda gayet güçlü bir şekilde gerek Büyükşehir adayı noktasında, gerek ilçeler üzerindeki çalışmalarını birlikte arkadaşlarımızla yürütüyorlar ve diğer büyükşehirlerde de bizimle yine aynı kararlılıkta çalışmaları yürütüyoruz. Ve çok çok emin adımlarla inanıyoruz ki bu seçimlerde Cumhur İttifakı karşı yakada olanlara beklemediği bir hüsranı yaşatacaktır. Bu konuda teşkilatlarımız çok çok güçlü. El ele vererek çalışmalarını sürdürüyoruz" şeklinde konuştu. "Kızıldeniz’i bunlar adeta kan gölüne çevirme hevesi içerisindeler" ABD ve İngiltere’nin Yemen’e saldırılarına ilişkin Erdoğan, “Orantılı bir eylem söz konusu değil, yani bu yapılanların hepsi de orantısız bir güç kullanımıdır. Bu orantısız güç kullanımını şu anda Amerika, aynı şekilde İsrail, Filistin’de de yapmakta. İran, tüm bunların karşısında kendini nasıl korur ona bakmakta. İngiltere zaten Amerika ile beraber bu süreç içerisinde hep adımını atmıştır. Atmaya devam ediyor. Tabi şu anda Kızıldeniz’i, malum bunlar adeta kan gölüne çevirme hevesi içerisindeler. Ve Yemen Husilerle şu anda bütün güçlerini kullanmak suretiyle bölgede ister Amerika olsun ister İngiltere olsun onlara karşı gereken cevabı verdiğini ve vereceğini söylüyor. Bu konuda en ufak bir rehavete yer olmadığını da ifade ediyorlar. Şu anda çok değişik kanallardan değişik haberler alıyoruz. Husilerin gerek Amerika’ya karşı gerek İngiltere’ye karşı çok başarılı savunmalar yaptığını, başarılı cevaplar verdiğini farklı kanallardan alıyoruz” ifadelerini kullandı. "Bizim teslim ettiğimiz o belgeler ağırlıklı olarak görsel belgelerdir ve bu belgelerle İsrail orada mahkum olacaktır" İsrail’e açılan soykırım davasıyla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu an itibarıyla savunmalarını yapmaya başladılar. Bizim vermiş olduğumuz bütün belgeler ciddi manada Lahey’de iş görüyor ve bu belgeleri artırarak vermeye devam edeceğiz. İnanıyorum ki şu anda bizim teslim ettiğimiz o belgeler ağırlıklı olarak görsel belgeler de söz konusu ve bu belgelerle İsrail orada mahkum olacaktır. Bunu bekliyoruz. Çünkü Lahey Adalet Divanı’nın adaletine de inanıyoruz. Bugün itibarıyla İsrail kendini savunuyor. Savunurken de tabi savunmadan falan bahsediyor, nasıl bir savunmaysa. İsrail burada savunma değil taarruzla bir defa açık hava hapishanesi durumunda olan Filistin’e karşı ayın 7’sinden itibaren bölgeyi kan gölüne çevirdi. 22-23 bin orada sadece Filistinliyi öldürdüler, şehit ettiler. Biz de alabildiğimiz kadarını çocuklardan, kadınlardan, yaşlılardan alıp şu anda hastanelerimizde tedavi ettiriyoruz. Önümüzde bunların hepsini görüyoruz. İsrail kimi aldatacak ya? Bir defa, Netanyahu’nun artık kaçacak deliği yok, savunacak hiçbir imkanı yok. Ben Cumhurbaşkanı Herzog’u bu noktada çok daha samimi bir havada görüyordum. Son zamanlarda o da Netanyahu’ya özendi, çok farklı açıklamalar yapmaya başladı. Tayyip Erdoğan’a sözlü saldırılarla ellerine bir şey geçmez. Çünkü Tayyip Erdoğan’ı sözlü saldırıyla bitiremezler, çünkü biz hakikatin peşindeyiz. Hakkın yanındayız, mazlumların yanındayız ama onlar zalimliklerinin gereğini yapıyorlar. Sonucun da ben iyi olacağına inanıyorum. Hiçbir zaman mazlumlar kaybetmedi, hep zalimler kaybetti" dedi.(İHA)
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
20 Mayıs, 2025 15:03 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

İHMAL EDEREK SONUNDA BÜYÜK BEKA SORUNU HALİNE GETİRDİK !

Tarımı ihmal ülkeye ihanettir. Anadolu toprakları 300 milyon nüfusa yetebilecek bir potansiyele sahipken, bugün maalesef kendi kendine yetemiyor. Tarıma dair ne varsa gübresinden tohumuna kadar ithal ediyoruz. Bunun için milyarlarca dolar ödüyoruz. Bizim kadar tarım ithalatı yapan kaç ülke var?

Demoğrafik yapımızın bozulmasından tutun sınırlarımızın dibindeki yeni oluşumlara kadar o kadar büyük beka sorunlarımız varken, birde tarımı beka sorunu haline getirdik. Tarım milli meseledir,
siyaset üstüdür.
Şimdi bu yazdıklarımı okuyunca, "Tarım ihmal edilmemiştir çiftçimizin yanındayız, çok büyük destekler veriyoruz" diyenler olacaktır.
O yüzden mi bir zamanlar bu ülkede yetişen yüzlerce ürünü yüzlerce milyar dolar ödeyerek, dünyanın her yerinden ithal ediyoruz ?

Ülkemizde tarım arazileri büyük bir hızla azalıyor, buna bağlı olarak kırsaldaki genç nüfusda azalıyor. Yüksek üretim maliyetleri nedeniyle çiftçi üretmekte isteksiz davranıyor. Nitekim yüzölçümü 78,35 milyon hektar olan Türkiye'nin, uzun ömürlü bitkilerle beraber toplam arazi miktarı son 20 yılda 26,6 milyon hektardan 23,9 milyon hektara geriledi.

Artan ülke nüfusuna oranla artması gereken tarım arazilerimiz; son 20 yılda yüzde 9 oranında azaldı. Bunun temel nedenlerinden biri tarım arazilerinin turizm ve madencilikte kullanılması, ikinci neden tarım arazilerinin yerleşime açılması.

2002 yılında % 35 olan tarım sektöründe çalışanların oranı 2024 yılı itibariyle 14.8 e düşmüş.
Çiftçinin borcu 20 yılda 187 kat artmış. 2005 yılında 5 milyar TL olan çiftçinin borç tutarı 2025 yılında 935 milyar TL olmuş
Bu sürede çiftçiye verilen destek ise sadece 33 kat artmış.

Aşağıda sıraladığım şu maddelere parti programında yer veren ve milletimize bunların kararlılıkla, taviz vermeden uygulanacağını garanti eden bir muhalefet partisi var mı?

1.) Geçmişte, tarımda kendi kendine yeten ülkemizi; Başlatacağımız büyük tarım seferberliği ile tekrar hem kendi kendine yeten hemde tarım ürünleri ihraç eden bir ülke haline getireceğiz.
2.) Elektriği kamulaştırarak halkımızın ucuz elektrik tüketmesini sağlayacağız.
Özelleştirilen tüm stratejik kurumlarımızı ve fabrikalarımızı tekrar devlet güvencesine alacağız. Ülkemizin en büyük sorunu olan işsizliğin önüne geçmek için süratle yeni fabrikalar ve iş yerleri açacağız.
3.) Tarımla birlikte en çok ihmal edilen eğitimde gerçek bir reform yaparak çağı yakalayan dünya ile rekabet edebilen bir eğitim sistemini hayata geçireceğiz.
4.) Bilimde; teknoloji ve arge de dünya ile rekabet edebilen bir ülke olmanın yollarını açacağız.Teknik eğitime ağırlık vereceğiz.
5.) Her türlü görevlendirmede mutlaka liyakati esas alacağız.
6.) Devlet ihalelerini adam kayırmadan açık ve şeffaf bir şekilde hak eden şirketlere vereceğiz.
Ülkenin acil ve hayatı yatırımlarına öncelik vereceğiz.
7.) İsrafa şatafata, saltanata ve gereksiz harcamalara son vereceğiz.
8.) Üniversitelerimiz kendi rektörlerini kendileri seçecek.
Bilim adamlarımız özgürce korkmadan düşüncelerini ifade edebebilecekler.

  1. ) Kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargıyı mutlaka hâkim kılacağız.
    10.) Düzensiz göç mutlaka önlenecek. Ülkenin demografik yapısının bozulmasına asla müsaade edilmeyecek. Ülkenin her yerinde diledikleri gibi ikamet eden, en büyük kentlerde kendilerine istedileri gibi “gettolar” yaratan ve doğumlar nedeniyle sayıları hızla artan Suriyeliler uygun şartlar sağlanarak en kısa sürede ülkelerine geri gönderilecek.

Bana göre, bu hükümlerin tamamını parti programına koyan ve kararlılıkla hayata geçirebileceğine halkı ikna edebilen bir muhalefet ne yazık ki yok! Çeşitli muhalefet partilerinin programlarında yazdıklarımın bir kısmı farklı cümlelerle mutlaka vardır. Ancak, açık, net ve gerçekçi çözüm yollarıyla yer almadığı kanaatindeyim.

İşte bu nedenle ülkede iktidar kadar muhalefet sorunu da vardır.

İlyas Erbay

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.