blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
29 Temmuz, 2024 00:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Mahmut Abbas’ı biz davet ettik. Ama Mahmud Abbas maalesef bize olumlu cevap veremedi”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Mahmut Abbas’ı biz davet ettik. Ama Mahmud Abbas maalesef bize olumlu cevap veremedi. Tabii bundan sonraki süreci ona göre işleteceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hafta sonunu geçirdiği baba ocağı Rize’de bir dizi programa katıldı. AK Parti Rize İl Teşkilatı ile bir araya geldiği toplantıda teşkilat mensuplarına seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gayrisafi milli hasılanın 1 trilyon 411 milyar dolara ulaştığını dile getirdi. Merhum annesi Tenzile Erdoğan’dan örnek veren Erdoğan, Türkiye’nin geçmişten bugüne gayrisafi milli hasılasının arttığının altını çizerek, “Anam Vonit sırtlarından çarşıya gelirken, tabii o zaman çarık giyiyorlar ama çarığı evde giymezlerdi. Aron Tepesi’ne gelinceye kadar yalınayak, Aron Tepesi’ne gelince orada onu suya sokar, yumuşatır yumuşatır oradan çarığını giyerek çarşıya öyle inerlerdi. Bak ne günlerden ne günlere geldik. Ve Rabbim lütfetti, o anadan bizler doğduk. Mekanı cennet olsun inşallah. Şu anda gayrisafi milli hasılası 1 trilyon 411 milyara çıkmış bir Türkiye var. Biz göreve geldiğimizde böyle bir para yoktu. İhracatımız 36 milyon dolardı, ama şimdi artık iki 250’yi yakaladık. Daha iyi olacak” dedi.
Savunma sanayisinde ülkenin geldiği noktaya dikkat çekerek, bu noktanın kimseyi aldatmaması ve gelişme noktasında atılan adımların devam etmesi gerektiğine vurgu yapan Erdoğan, “Savunma sanayinde bizim ithalat ihracatımız neydi, nereye geldik? Ama sevgili kardeşlerim bunların hiçbiri bizi aldatmasın. Biz çok güçlü olmalıyız ki bu İsrail, Filistin’e bu akara makarayı yapamasın. Biz nasıl Karabağ’a girdiysek, nasıl Libya’ya girdiysek, bunun benzerini aynen onlara da yaparız. Yapmamak için hiçbir şey yok. Sadece biz güçlü olmalıyız ki bu adımları da ne yapalım? Atalım. Eğer biz bugün İsrail’e karşı önünüze gelen evelallah lafları yapıyorsak, onlarla bütün ticareti kestiysek, ilişkilerimizi kestiysek, çıktı bir tanesi affedersin terbiyesizin teki ‘Parlamentomuzda Mahmut Abbas konuşturulmalı.’ Kim bu? Yeniden Refah’ın bir tane var, kafadan da galiba sıkıntısı var onun. Mahmut Abbas’ı davet etmediğimizi sana kim söylüyor? Biz davet ettik. Ama Mahmud Abbas maalesef bize olumlu cevap veremedi. Tabii bundan sonraki süreci ona göre işleteceğiz. Bütün bu adımları biz atarken kendi içimizden ne yazık ki vuruluyoruz. Biz bu parlamentoyu kimlere açmadık ki, evelallah hak yolda olan herkese açarız ama bunların bu işlerden haberi yok. Eğer bugün partiden birkaç kişi parlamentoya girdiyse sayemizde girdi ya. Bunu gör. Ama bunu göremeyecek kadar gözü var görmüyor” şeklinde konuştu.
Partililere "Kucaklayıcı olalım, kaybeden olmayalım" diyerek seslenen Erdoğan, “Biz bulunmamız gereken yerde değiliz. Eğer siz bulunmamız gereken yere geldik diyorsanız benim de söyleyecek hiçbir lafım yok. Çünkü gönlümüz farklı çok şey bekliyor. Biz de bu konuda örnek olmalıyız. Ve bundan sonraki süreçte bütün köylerdeki kardeşlerim, mahallelerdeki, ilçelerdeki kardeşlerimin Rize’yi farklı yere taşımaları lazım. Biz de ‘Sen nerelisin’ dediklerinde ‘Ben Rizeliyim’ dediğinde Rize’den farklı bir ses çıkması lazım. Gerek ana kademe, gerek kadın kolları, gerek gençlik kolları bu sesi çıkarması lazım. Belediyelerimizin olduğundan farklı çalışma ortaya koymaları lazım ve Rize’de yaşayan kardeşlerimin belediyesinden şikayetçi olmaması lazım. İşte dün ve evvelsi gün bazı doğal gaz şikayetleri vardı. Bu doğalgaz şikayetlerini de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız da yanımızdaydı. Onlar da notlarını aldılar ve oraları takip ediyorlar. İnşallah en kısa zamanda doğal gaz sıkıntılarını da buraların gidereceğiz. Belediyelerimiz de kendi üstlerine düşen bütün görevleri yerine getirmek suretiyle Rize’de bulunmamız gereken yere bir an önce ulaşalım. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum. Diyorum ki yoğun bir şekilde kucaklayıcı olalım, sakın kaybeden olmayalım. Ve bu şekilde olursak darıltmadan, gücendirmeden tüm hemşehrilerimizle bütünleşirsek inşallah sonuç çok daha farklı olacaktır” ifadelerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
28 Ağustos, 2025 04:45 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Milli Mücadele’nin basın bayraktarı Hüsnü Açıksöz için vefa sergisi açıldı

Kastamonu’da, Ulusal Gayretin Anadolu’daki basın bayraktarı olarak gösterilen Gazeteci ve Muharrir Hüsnü Açıksöz’ün vefatının 86’ncı yıl dönümü münasebetiyle stant açıldı.
Kastamonu Valiliği Vilayet Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından, "Milli Mücadele’nin Anadolu’daki Basın Bayraktarı Hüsnü Açıksöz Sergisi" ziyarete açıldı. Vali Meftun Dallı’nın iştirakiyle açılışı yapılan stantta Ulusal Uğraşın Anadolu’daki basın bayraktarı olarak gösterilen Gazeteci ve Muharrir Hüsnü Açıksöz’ün hayatı, yapıtları ve Ulusal Gayret devrindeki katkılarına ilişkin fotoğraflar ve yazılar yer aldı.
Serginin açılışında konuşan Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Serhat Yılmaz, Hüsnü Açıksöz’ün Anadolu’daki güç kaideler altında gazetecilik yaptığını belirterek, Açıksöz’ün, 1919 yılında Kastamonu Sultanisi’ni bitirerek gazetecilik mesleğine başladığını kaydetti. Yılmaz, "Okulu bitirmesinin gazeteciliğe başlıyor. O devir tabi ki mütareke periyodu, bir kesinti olarak görmemiz lazım. Mütareke periyodunda 1918 yılında birtakım gazetelerin neşriyatına son veriliyor ya da son buluyor. Yeni bir devir başlıyor. Hüsnü Açıksöz ile birlikte o periyot burada edebiyat öğretmeni olan İsmail Habib Sevük’ün ’yeni dönemler, yeni fikirler ister’ dediği gibi Hüsnü Bey de o periyodun sıkıntı kaideler altında gazeteciliğe başlıyor. 15 Haziran 1919 tarihinde Açıksöz Gazetesi, ulusal gayretin yanında yer alıyor. 15 Haziran kıymetli, zira daha Sivas Kongresi toplanmamıştır. Sıkıntı bir devir, şimdi Hakimiyeti Ulusala Gazetesi ortada yok, İzmir’in işgalinden çabucak bir ay sonra Açıksöz Gazetesi yayımlanmış oluyor" dedi.
Açıksöz Gazetesi’nin Ulusal Çaba devrinde halkın bilgilendirilmesinde kıymetli bir rol oynadığını söz eden Yılmaz, yapılan çalışmaların o devir için büyük değer taşıdığını vurguladı.
Vali Meftun Kollu ise, "Kastamonu bölgesi, bilindiği üzere İstiklal Savaşı öncesinde işgal görmeyen bir yer olduğu halde Türkiye’nin işgal edilmemiş az sayıdaki yerlerinden biri olmasına karşın İstiklal Savaşında en çok şehit veren yerlerden de birisidir. Hem savaşa giden Kastamonu büyüklerimiz o zamanki kimi şehit oldu, kimi gazi hem de Karadeniz üzerinden gelen mühimmatı cephaneye her türlü kaynağın cepheye kadar ulaştırılmasındaki İstiklal Yolu dediğimiz yol üzerinden ulaştırılmasındaki katkıları ve rolü itibariyle çok büyük rol oynamış bir yerdir. Merhum Hüsnü Aaçıksöz de bu işin basın ayağını, o günkü kaideler içerisinde en ileri seviyede en güzel halde yerine getirmeye çalışmış birisidir. Biz de kendisini 86. mevt yıl dönümünde rahmetle ve şükran ile yad ediyoruz" diye konuştu.
Konuşmaların akabinde Vali Kollu, sergiyi gezerek bilgi aldı. Standın yarın akşama kadar ziyarete açık olacağı söz edildi.

Bizi sosyal medyadan takip edin