Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Çocuklar Ve Boşanmak

Köşe Yazıları Yayın: 12.09.2022 12:03
Çocuklar Ve Boşanmak

Merhaba değeli okurlarım. Bu hafta sizlerle boşanmadan bahsedeceğim.

Boşandıktan sonra bireyler, evliliğin bitmesini kangren olmuş bir uzuvlarını kaybetme gibi tariflerler. Buradaki “yokluk” öylesine derin bir acıdan gelir. Böylesine bir kayıp ve acı nereden gelir? Eski eşiniz hayatta olsa da eş ilişkiniz bittiğinden, boşanma temelde bir kayıp süreci olarak yaşanır.

Yaygın olarak evlilik toplumda, “dünya evine girmek” sözüyle ifade edildiğinden ayrılık bu durumda ölümle eşdeğer düşünülebilir. Boşandıktan sonra eşler arasında “kutsal” varsayılan bağ kopmuş olur. Bu süreçte, sadece eş kaybı değil, eş rolü ve evli yaşam biçimi gibi bir çok başka kayıp da beraberinde yaşanır. Eğer henüz çocuk sahibi olmamışsanız, doğmamış çocuğunuzun da yasını tutarsınız. Çocuklarınız varsa, gelecekteki çocuklarınızın büyükannesinin veya büyükbabasının.. Gelecekte birlikte yaşlanacağınız partnerinizin, birlikte kurduğunuz hayallerin de.. Tüm bu kayıpları birlikte yaşıyor olmak yas sürecini oldukça zorlaştırır.

İlişki sürecinde kendisini; yetersiz, değersiz, yalnız olduğu gibi düşüncelerle birlikte çaresiz hissetmiş kişiler, bu gibi düşüncelerin boşanma sonrasında ortadan kalkacağını sanabilirler. Uzun bir süreçte verilen mücadele sırasında birçok yara alındığından, en önemli şey bu yaraların sarılmasına olan ihtiyaçtır. Boşandıktan sonra da kişilerin, kendilerini başarısız olarak adletmeleriyle sıklıkla karşılaşılır. İlişkinin bitişini kendisine mal eden kişi kendisinin beceremediği, yürütemediği şeklinde düşünür.

Toplum da sözlü veya sözsüz mesajlarla bu duruma zemin hazırlar. Evlilik, çocuk sahibi olma ve boşanma gibi süreçler, çoğunlukla toplumsal düzeyde “performans” şeklinde yaşatılarak diğer yaşam olaylarından çok daha fazla ilgi ve merak konusu olur. Dolayısıyla; her karşılaştığınız kişinin özel yaşamınıza dair detayları sorma hali, nedenlerini açıklama ve ikna etmenize yönelik bir diyaloğa dönüşebilir.

İlişkiyi kurtarmak için yeterince uğraşı verdiniz veya mücadele ettiniz mi gibi sorularla diyalog detaylandırıldıkça, evlilik ve boşanma süreciniz olaylarla örülü bir dedikodu nesnesine dönüşmüş gibi hissedebilirsiniz.

Nasıl hissettiğinize veya ihtiyaçlarınıza yönelik olmayan ve sadece toplumun alışkanlıklarıyla süregiden bu gibi mekanik konuşmaların yarattığı etki, başarısızlık ve değersizlik gibi kişinin kendisine dair olumsuz düşüncelerini pekiştirebilir.

Yaşam biçimine dair değişimler, ayrıca stres yaratır. Yalnız yaşamaya devam eden kişiler için yaşadığı eve dair sorumlulukları tek başına almak, özellikle ekonomik yönden zorlayıcı olabilir. Çocuğunuz varsa, eski eşle sürdürülen ilişkinin biçiminin değişmesi de zaruri olur. İletişimin sağlıklı şekilde sürdürülmesi, çocukla ilgili ortak paydada buluşabilmek açısından önem taşır. Eski eşe devam eden öfke varsa ve evlilik içi çatışmalar boşanmayla birlikte son bulmadıysa, bu mümkün olmayabilir. Tek ebeveyn olarak yaşamaya ve sorumluluk almaya alışmak da sürecin önemli bir parçasıdır.

Boşandıktan sonra, kendi ile ilgili olumsuz inançların arttığı durumlarda; sosyal hayattan çekilme, yalnızlaşma ve özgüven sorunları da birlikte görülebilir. Oysa ki, yakın çevrenin desteği bu noktada da önemlidir. İhtiyaçların ifade edilip karşılanabilmesi ve diğer ilişkilerin sağlıklı şekilde sürdürülmesi yoluyla yakın çevre, iyileşme sürecinde destek olur.

Yaşamın diğer alanlarında; mümkünse değişim olmaması, uğraşların devam etmesi, kendi ile ilgili olumlu düşünceleri arttırabilecek eski veya yeni kaynaklar gereklidir. Evlilik ve boşanmaya dair süreçte tükenmeye yüz tutmuş bir pil gibi düşünülürse kişinin enerjisi, yenilenmeli veya şarj edilmeli gibi düşünülebilir.

Boşanmak istiyorum ama bunun çocuklarımı üzmesinden korkuyorum. Çocuklar için evliliğimi sürdürmeli miyim?

Hayatta boşanma da dahil birçok durum çocukları üzebilir. Fakat sorunlu bir evliliğin, çocuklar için boşanmadan daha zor ve üzücü olduğuna dair kanıtlar var. Ebeveynlerin, çocukların boşanma sırasında ve sonrasında çektikleri için yapabileceği birçok şey bulunmaktadır.

Çocuklarınızı duygularını paylaşmaları için cesaretlendirin ve anlayış gösterin. Bu değişimin hepiniz için acı verici olduğunu, fakat zamanla bunun üstesinden gelebileceğinize inandığınızı söyleyin. Çocuklar üzerinde kavga etmeyin. Onlarla mümkün olduğunca eşit zaman geçirin. Çocuklar iki ebeveyni de sevmeyi ve onlara saygı duymayı ister. Çocuklar için dört ebeveyni sevmek (eğer yeniden evlenirseniz) iki ebeveyn arasında seçim yapmaktan daha kolaydı. Çocukların önünde eşinizle birbirinize hakaret etmeyin. Muhtemelen siz de acı dolu zamanlar yaşayacaksınız.

Ebeveynlere İpuçları

  1. Ebeveynleri boşanan çocuklar üzerinde yapılan araştırmalara göre ebeveynleri boşanma işini etkili bir
  2. biçimde sonlandırdıklarında; çocukların boşanmadan bir yıl sonra sosyal, akademik ve duygusal yönden boşanmadan önce olduğundan daha başarılı olduğu gözlenmiştir.
  3. Sizin tavrınız çocuğunuzun da tavrını etkileyecektir. Eğer suçluluk hissediyorsanız, çocuklarınız bir trajedi yaşandığını hisseder ve buna göre davranır. Eğer şartlar dahilinde en iyi şeyi yaptığınızı ve başarısızlık yerine başarıya doğru ilerlediğinizi düşünürseniz, çocuklar buna göre davranıcaklardır.
  4. Çocukların boşanma durumuna anında alışmalarını beklemeyin. Bu bir süreçtir.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Gümüşhane dağlarına 3 kızıl geyik daha salındı

Dünya Yayın: 04.05.2024 00:48
İhlas Haber Ajansı
Gümüşhane dağlarına 3 kızıl geyik daha salındı

Coğrafyasının yüzde 60’ını dağların oluşturduğu Gümüşhane’de Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından “Nesli Tehlike Altında Olan Türlerin Tekrar Eski Yaşam Alanlarına Geri Kazandırılması Projesi” kapsamında 3 kızıl geyik daha doğaya salındı.

Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından Bursa’dan Gümüşhane’ye nakledilen 3 adet erkek kızıl geyik Gümüşhane’de yeni yaşam alanına bırakıldı.

Gümüşhane’de daha önce bölgeye salınan ve doğaya uyum sağlayan geyiklerin artan sayılarının dişi ağırlıklı olduğu ve erkek birey sayısının geride kaldığının gözlemlenmesinin ardından Bursa Uludağ Üniversitesi yerleşkesi içerisinde bulunan Kızıl Geyik Üretme İstasyonu’ndan alınan 3 adet erkek kızıl geyik nakli gerçekleştirildikten sonra araç gelir gelmez daha önce bırakıldığı ormanlık alana bırakıldı.

Türkiye’nin en büyük kara memelerinden birisi olan Kızıl Geyikler Gümüşhane’ye ilk olarak 2013 yılında bırakılmış, yapılan takip ve izlemeler sonucunda bölgeye uyum sağlayarak yaşamlarına devam ettiklerinin belirlenmesinin ardından sayıları artırılmıştı.

Projeyle kızıl geyiklerin varlıklarını devam ettirmesi, bölgede yaşayıp çoğalması, biyolojik ve tabii çeşitliliğin korunmasının sağlanması amaçlanıyor.