Ihlas Haber Ajansı tarafından
22 Haziran, 2024 20:30 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Çığır açan alerjik egzama tedavisi artık Samsun’da da yapılabiliyor

Dermatoloji (Cildiye) Uzmanı Prof. Dr. Müge Güler Özden, Amerika’da sağlık otoriteleri tarafından ‘çığır açan tedaviler’ olarak onay alan yeni tedavi imkanlarının ’şiddetli alerjik egzaması’ olan hastalar için çok başarılı sonuçlar verdiğini ve uygun hastalara Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde (OMÜ) uygulandığını açıkladı.
6. Karadeniz Dermatolojide Yenilikler Sempozyumu, Samsun’da gerçekleştirildi. OMÜ Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Müge Güler Özden’in kongre başkanlığını yaptığı sempozyumun 2. gününde sedef hastalığının yanı sıra alerjik egzamanın da tedavisinin Türkiye’de Samsun OMÜ’de yapılabildiğine dikkat çekildi. Prof. Dr. Özden, 100’ün üzerinde hekimin katıldığı sempozyumda her hekimin kendi uzmanlık alanında sunum yaptığını belirtti.

“Şiddetli alerjik egzamada çığır açan tedaviler artık üniversitemizde yapılabiliyor”
Yeni tedavi yöntemleri hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Müge Güler Özden, “Karadeniz Dermatolojide Yenilikler Sempozyumu’nun bu yıl 6’cısını gerçekleştiriyoruz. Dermatoloji ve kozmetoloji bilimindeki yenilikleri tartıştığımız sempozyumumuza ülkemizden 100’ün üzerinde hekim katılımcı ve 50’nin üzerinde konuşmacı Samsun’da buluştu. Bu yıl geçen yıllarda olduğu gibi sedef hastalığının tedavisindeki yeniliklerin yanı sıra alerjik egzama olarak bilinen ‘atopik dermatit’ hastalığının tedavisinde çok büyük yenilikler paylaşılıyor. Amerika sağlık otoriteleri tarafından çığır açan tedaviler vurgusuyla onay alan bu yeni tedavi imkanı artık ülkemizde de var. Alerjik egzaması şiddetli olan hastalara OMÜ Hastanemize başvurmalarını ve bu tedaviler hakkında bilgi almalarını önerebilirim. Sempozyumda ayrıca kozmetik dermatoloji alanında da yenilikler, yeni yaklaşımlar ve yeni uygulama teknikleri tartışılmaya devam ediyor” dedi.
Sempozyumun 2. gününde uzman hekimler tarafından tırnak biyopsi teknikleri, flep teknikleri, hidradenitis suppurativa tedavisi, psoriasis (sedef) ve çocuk psoriasis tedavisi, androgenetik alopesi tedavisi,lazerlerin kullanım alanları, botulinum toksinin kozmetik dışı endikasyonlarda kullanımı, biyostimulan dolgular, ürtiker hastasına yaklaşım, alerji testlerinin yeri, HPV aşılarında güncel gelişmeler,tırnak hastalıklarında alternatif tedaviler,akne-demodex-rosaceada tedavi kozmetik bakım önerileri, dudak dolgusu uygulama teknikleri, ameliyatsız yağ yakma teknikleri gibi birçok konuda da sunumlar gerçekleştirildi.

blank
Sevgi Özdemir tarafından
23 Nisan, 2025 16:56 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Faturalarımız tam, hizmet yarım

Bugün İstanbul bir kez daha sallandı. Kandilli Rasathanesi'ne göre 6.2 büyüklüğündeki deprem kısa sürdü ama etkisi derin oldu. Panik, endişe ve en önemlisi iletişimsizlik. Deprem olur olmaz herkes telefonu eline aldı, sevdiklerine ulaşmak istedi. Ama çoğumuz, sevdiklerimizi aradığımızda telefonlarımızda sadece sessizlikle karşılaştık. GSM operatörleri yine sınıfta kaldı.

Her ay düzenli olarak ödediğimiz yüzlerce liralık fatura, yalnızca konuşma ve internet değil, ihtiyaç anında çalışacak bir sistemin bedeli olmalı. Ama bugün gördük ki, o sistem en gerekli anda iflas ediyor. Bu sadece birkaç dakikalık bir kesintiden ibaret değil; milyonlarca insanın aynı anda sessizliğe mahkum edilmesi demek. Afet anında en çok ihtiyaç duyulan şey iletişimken, sesimizi duyuramamak demek yalnızca teknik bir sorun değil, bu yaşama tutunmaya çalışan insanların hayati bir bağdan koparılması demek.

Hatırlarsanız 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde de aynı sorunu yaşadık. O gün yüz binlerce insan enkaz altında sevdiklerine ulaşmaya çalıştı. O gün de aynı tablo karşıladı bizleri. Yani bu bir ilk değil, ama ne yazık ki hâlâ bir son da değil.

6.2 büyüklüğündeki bugünkü depremde iletişim altyapısı bu kadar kolay çöktüyse, olası büyük İstanbul depreminde neyle karşılaşacağız?

Uzmanlar yıllardır bu depremin 7’nin üzerinde olacağını söylüyor. Durum böyleyken, GSM operatörleri hâlâ bu yükü kaldıramıyorsa, esas felakette sistem tamamen devre dışı mı kalacak? O zaman sadece binalar mı yıkılacak, yoksa iletişimsizlik yüzünden umutlarımız da mı enkaz altında kalacak?

Devamlı artan fiyatlar, paketlere eklenen "katma değerli hizmetler", 5G vaatleri… Hepsi güzel. Ama bu hizmetlerin en temel işlevi, acil durumlarda çalışması değil mi? İletişimin en çok gerektiği anda yok oluşu insanların can güvenliğine karşı işlenmiş ciddi bir ihmaldir.

Bu saatten sonra "yoğunluktan dolayı hatlar kilitlendi" bahanesi kimseyi tatmin etmiyor. Çünkü biz bu yoğunluğun ne zaman geleceğini biliyoruz: her depremde, her afette, her kriz anında. Bilinmeyen değil, beklenen bir senaryoya karşı hazırlıksız olmak, affedilir bir şey değildir.

Reklam filmlerinizdeki "gelecek burada" sözleriyle değil, kriz anlarında göstereceğiniz dayanıklılıkla güven kazanın. Çünkü biz artık her ay farklı bahanelerle artan fatura değil, karşılık istiyoruz.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Bu web sitesinde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezler kullanılmaktadır. Detaylar için Gizlilik Politikamızı inceleyebilirsiniz.