Yavuz; “Ekonomi… Koca koca rakamlar, grafikler, üst perdeden açıklamalar. Ama sokaktaki esnaf için bunların hiçbir anlamı yok. Bir zamanlar siftah yapan komşusuna selam veren esnaf, bugün müşterisinin yüzüne mahcup bakıyor. Hükümetin hatalı ekonomi politikalarının yükünü sırtlanan küçük esnaf, faiz artırımları ve enflasyon kıskacında kepenk kapatmak zorunda kalıyor.
Büyük zincir marketler, AVM’ler ve online alışveriş devleri büyürken küçük esnaf zorlukla ayakta kalmaya çalışıyor. Kredi faizleri uçmuş, borçlar yapılandırılamamış, maliyetler her gün artarken dayanacak gücü kalmıyor. Kendi başının çaresine bakmaya çalışan esnaf, satacak mal bulmakta zorlanıyor, bulsa bile sattığı ürünü yerine koyamıyor. Zam yapsa müşteri kaybediyor, yapmasa maliyet altında eziliyor. İki ucu keskin bir bıçak: Ya batacak ya da kapanacak.
Eskiden çayını paylaşan komşu esnaflar, artık birbirine rakip gözle bakıyor. Müşteri kapma telaşı, mahalle kültürünü zayıflatıyor. Aynı sokakta dükkan açan iki komşu bugün birbirine selam vermez hale geldi. Kapanan her kepenk, yalnızca bir dükkan değil; mahalledeki dayanışmanın, sıcaklığın ve güvenin de kaybı anlamına geliyor.
Hükümet yetkilileri “Piyasaya müdahale etmiyoruz” derken bu serbest piyasanın yükünü küçük esnaf ödüyor. Faiz artışları, döviz kurları, enflasyon ve artan kira bedelleri arasında esnaf yok olmanın eşiğinde. Vergi yükleri ise cabası! Destek programlarından faydalanamayan esnafın umutla baktığı ufukta sadece belirsizlik var. Büyük sermaye sahiplerine sunulan kolaylıklar karşısında küçük esnafın imkanı ise kepenk kapatmakla sınırlı.
Kimse esnafın zam yaparak köşeyi dönme peşinde olmadığını anlamak istemiyor. Onlar sadece yaşam mücadelesi veriyor. Ama zam yaptığında müşteri kaybetmekten, yapmadığında maliyetlere yenik düşmekten korkuyorlar. Hayatta kalmak için var gücüyle direnen esnafın, her gün müşterisiz geçen saatleri artırıyor.
Unutulmaması gereken bir gerçek var: Küçük esnaf, bu ülkenin can damarıdır. Onlar olmazsa mahalleler sessizleşir, kültür zayıflar, dayanışma biter. Hükümet yanlış ekonomi politikalarını düzeltmezse, esnafın kepenkleri birer birer iner ve umut da kapanır. Mahallede inen her kepenk, sessizliğin ve çaresizliğin habercisi olur.
Kepenkler kapandığında sadece dükkan değil, yılların emeği, insan ilişkileri ve umut da kaybolur. Esnafın sesine kulak verin, çünkü onlar olmadan mahalleler, şehirler ve hatta ülke daha fakir olur. Artık yeter! Küçük esnafın çığlığı duyulmalı ve onlara gereken destek verilmelidir.” dedi.