CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhan Şenaatalar, Parti Meclis Üyesi Umut Akdoğan, Milletvekilleri, Kadir Gökmen Öğüt, İhsan Özkes, Sena Kaleli, Süleyman Çelebi, Ayşe Eser Danışoğlu ve Orhan Düzgün, Cumhurbaşkanlığı Seçim çalışmaları için Karabük’e geldi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Burhan Şenatalar Başkanlığında Milletvekilleri Cumhurbaşkanlığı seçim çalışmaları için Karabük’e geldi. Bazı Milletvekilleri İlçelerde vatandaşlarla bir araya gelirken, bazı Milletvekilleri de Karabük Merkezde seçim çalışmalarında bulundular. Karabük Merkezde CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhan Şenatalar Başkanlığındaki Heyet ilk olarak KESK’i ziyaret ettiler ardından sırasıyla Kamu-Sen, Emekliler Derneği, Ankara Caddesi Esnaf Ziyaretleri ve Halkla buluştular daha sonra Parti İl binasında basın toplantısı düzenlediler. Toplantıda konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhan Şenatalar, Cumhurbaşkanı adayının siyasi değil, Türkiye Cumhuriyetini kucaklayan birisi olması gerektiğinin altını çizerek, bu isminde Ekmeleddin İhsanoğlu olduğunu söyledi. Şenatalar, “Cumhuriyet Halk Partisi olarak 10’ar kişilik heyetler halinde bütün vilayetlerimizi dolaşıyoruz.Bu kapsamda bizim heyetimiz önceki gün Çankırı’yı daha sonra Kastamonu’yu ziyaret etti ve bugünde Karabük’teyiz. Bilindiği gibi uzunca bir süredir Cumhurbaşkanlığı seçimini konuşuyoruz. Bizim burada bulunmamızın amacı sizleri ikna etmek değil. Siz zaten Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy vereceksiniz. Dolayısıyla bizlerin ve sizlerin amacı diğer kesimden insanları ikna etmek olacak.Bu seçimlerde iki turlu seçim yapacağız ve bir tek aday seçeceğiz.Ekmeleddin İhsanoğlu CHP’nin adayı değildir.Öncelikle kendisi CHP ve MHP’nin ortak adayı olarak çıkmış daha sonra da 13 partinin desteklediği aday olmuştur.Bu seçimlerde üç aday yarışacak.Bu yarışta Selahattin Demirtaş’ın kazanma şansı yok.Yani iki aday yarışacaktır.Tabi ki biri bizim adayımız Ekmeleddin İhsanoğlu,diğer aday ise Tayip Erdoğan’dır.Adaylara bakacak olursak ta bizim adayımız Tayip Erdoğan’dan yüz katı daha değerlidir,iyidir.Şunu açıklıkla söylemeliyim ki bu ülkede basın,yargı başta olmak üzere birçok değerimiz özgür değildir.Dolayısıyla bir Tayyip Erdoğan’ı seçersek diktatör seçmiş olacağız.Bunların amacı başkanlık sistemine geçmektir.Bunun örneği Amarika’da vardır ancak,Amerika yıllardır bu sistemle çalışmaktadır.Cumhurbaşkanı yetkileri sınırsız değildir.Diktatör yetkileri sınırsız değildir.Amerika’da bir yargıç atamamasında bile aday didik edilir.Eğer o aday düzgün ve olumluysa senatonun onayı ile göreve getirilir.Bizim sistemimizde ise bu Abdullah Gül ile Tayip Erdoğan şunu atayacağım dediğinde bizim parlamentomuzun itirazı oluyor mu.Başbakanın kafasında ki proje Türkiye başkanlık sistemine geçsin yetkilerimi sonuna kadar kullanırım.Direksiyona geçmek isterim.Burada ki risk direksiyon bende olacak.Başbakandan daha çok yetkileri olacak.AKP’nin seçimleri kazanması için elimden geleni yapacağım.Oysa ki Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı.Böyle bir sistem olursa Cumhurbaşkanı istediğini görevden alır,istediğini göreve atar.Bu başkanlık sistemini Tayyip Erdoğan’dan başka kim istiyor.Hiç bir kurum ve kuruluş istemiyor.Kendisi sürekli 2023 diyor neden diyor,çünkü kendisinin Cumhuriyet’le,Atatürk’le sıkıntısı var.2023 geldiğinde Cumhuriyete balans ayarı yapacağım diyor. Bakın diğer adaylar sürekli olarak kendisine istediğin televizyon kanalına çıkıp tüm bunları tartışalım diyor, ancak kendisi bir türlü buna yanaşmıyor” dedi. EKMELEDDİN İHSANOĞLU BİLİM ADAMIDIR Ekmeleddin İhsanoğlu’nun bilim adamı, Diplomat, Cumhuriyetle sorunu olmayan, birleştirici, ayrıştırmayan bir bilim adamı olduğunu ifade eden Şenatalar, “Ben kendisini 20 yıl önceden tanıyorum. Kendisinin layıklıkla, Cumhuriyetle, Atatürk ile bir sorunu olmayan birisidir. Kendisi Mısır’da kimya okudu.Sonra İslam ve Türk bilim tarihine kaydı.Adına Uluslararası bilim tarihi ödülü kondu.İhsanoğlu 1989 yılında Türk bilim tarihi kurulunu kurmuş ve ilk onur üyesi de rahmetli Erdal İnenü olmuştur.Sayın İhsanoğlu, İslam ülkelerinin barışa kavuşması için layıklık şar diyor.Müslüman ülkelerinde kadının yerinin çok daha iyi yerlerde olması gerektiğini söylüyor.Müslüman ülkelerde gelir dağılımının çok bozuk olduğunu ve düzeltilmesi gerektiğin söylüyor.Kendisi dürüst bir insan.Bağımsızlığa,demokrasiye,dürüstlüğe,hesap verilebilirliğe inanırken,bir diğerinde bunların hiçbirisi yok. Bu nedenle Türkiye’nin önemli bir dönemeçte olduğunu tekrar söylemek istiyorum. Önümüzdeki 5 yıl bu ülkeyi Tayyip Erdoğan’la düşünebiliyor musunuz? Adil, Demokrat, Özgür, sakih bir ülke istiyorsanız Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy verin.İnsanları ikna edin. AKP’nin oyları aşağı inmez diye düşünmeyin.İnecektir ve bunun çok örnekleri mevcuttur” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu’nun MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli MHP’yi CHP’ye kuma yaptı” şeklindeki sözleri ile Matruşka benzetmesine bir gazetecinin sorusu üzerine cevap veren CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhan Şenatalar, “Bunların ikisi de kelime oyunu. Bunların ikisine de kelime oyunuyla cevap verebilirim. ama vermeye niyetim yok. Metres kelimesi ciddi bir Parti Genel Başkan Yardımcısının ağzına yakışmayan bir kelime. Diğer parti Genel Başkanları hakkında kullanıldığı zaman benim çok ayıpladığımı bir kelime. Siyasetin daha nezih olması gerektiğini düşünüyorum. Bu gibi laf atmalarla Türkiye zaman kaybeder, Türkiye'nin bu gibi kelime oyunlarına ve hakaretlere ihtiyacı yok. Toplumda bu gibi kelime oyunu ve hakaretlerden yoruldu sıkıldı. MHP'de, CHP'de iki tane partidir bunların Pensilvanya'dan talimat almaya en ufak bir ihtiyaçları yoktur, Pensilvanya ile ilgili olarak durumları başından beri çok nettir. Söyledikleri şudur, “biz kendi yolumuzu çizeriz, kendi ilkelerimize göre ilerleriz, kimlerin desteleyip desteklemeyeceği onların kararıdır” dolayısıyla burada üçlü ittifak gibi imalar tamamen içi boş iddialardır. Matruşka'ya benzetmesi de bir kelime oyunudur. Matruşka'yı bilmeyenler vardır. Ruslar'ın meşhur bebekleridir. Açarsın bir tane daha benzeri çıkar, açarsın bir tane daha benzeri çıkar. Yani üçü bir birinin aynısı veya benzeri diyor. Saçma sapan bir benzetme” dedi.