Yusuf Korkmaz tarafından
20 Eylül, 2023 14:47 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 27.12.2023 16:30
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Çember Bezi Yeniden Hayat Bulacak

Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen “Bebek Giyiminin Ekolojik Ürünle Buluştuğu Nokta: Tarihi Dokuma Eflani Cember Bezi” projesi açılışı Namık Kemal Mahallesi Sosyal Yaşam Merkezi’nde yapılan törenle gerçekleşti. Türkiye’de kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerin ve değerlerin canlandırılmasına yönelik gerçekleştirilen proje Karabük Valiliği İl Yazı İşleri Müdürlüğü-AB ve Dış İlişkiler Bürosu Koordinatörlüğünde; Karabük İl Özel İdaresi, Karabük Belediyesi, Karabük Milli Eğitim Müdürlüğü, Halk Eğitim Merkezi, Karabük Ticaret ve Sanayi Odası ve BAKKA Projesiyle kurulan S.S.Karabük Üreten Eller Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi ortaklığında yapılıyor.. Projede yer alan ve kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerden olan Eflani Cember Bezi dokuması Eflani Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Tarafından Coğrafi işaret başvurusu yapılarak 2015 yılında tescillendi. Eflani Cember Bezi Genellikle Başörtüsü olarak kullanılan ve İnce krem zemin dokuma üzerinde belirginleşen değişik motifler oluşan pamuklu ince bir dokumadır Proje kapsamında Atölyede dokuması yapılacak Eflani Cember bezinden bebekler için Organik ve Ekolojik Tekstil Sertifikasyonlu kıyafetlerin tasarımını ve dikimi yapılırken ürüne yeni bir boyut kazandırılacak ve yeni bir iş alanı oluşturulacak. Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı Projesi ile kurulan Karabük Üreten Eller Kooperatifi tarafından ilk aşamada dokuması yapılacak cember bezleri ile dikimi yapılacak bebek kıyafetlerinin alımı ve satışı gerçekleştirilecek, ilerleyen süreçlerde ise  pazar ağının geliştirilmesi planlanıyor. Açılış töreni konuşmaların ardından atölyelerin gezilmesi ve üretim süreçlerinin yerinde anlatılmasıyla son buldu. (Yusuf Korkmaz)  

blank
İsmail AKCA tarafından
10 Nisan, 2025 01:38 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİZE 3 NİSAN YETER..!

Uzun zamandır alışkın değildi bu şehir sazlı sözlü 3 Nisan kutlamalarına,

Yabancılaştık bu tür kutlamalara ama hatırlayacağız yeniden böyle etkinlikleri, birlikte eğlenmeyi ve bu durumu gelenek haline getirmeyi.

Şehrin sahipsizliği ve eşraf yokluğu hep konuşulur, yazılır, çizilir. Bu şehrin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını soluyan ve ben Karabüklüyüm diyen bir halkın şehir olma savaşını görmek isterdik. Lakin maalesef henüz görebilmiş değiliz o arzuyu, isteği, hevesi.

Yine de, Teşekkürler Özkan Başkan…

Türkiye’de ağır sanayinin odak noktası Karabük Demir Çelik İşletmelerinin ve şehrin kuruluşunun yıldönümünü belleğine yerleştiremeyen Karabük, Karabüklüler gününü nasıl kutlayacak anlamış değilim.

Ticaret ve Sanayi Odasındaki toplantıda Vali Mustafa Yavuz’un önerisi ile 7 Ağustos günü Karabüklüler günü olarak kabul edilmiş, çok tuhaf!

Bana kalsa özentiden başka bir şey değil…

Ağustos ayı nereden çıktı ayrı mesele, o tarihte bu şehirde kimi bulacaksında bu günü Karabüklüler günü olarak kutlayacaksın ayrı mesele.

Şunu diyorsanız belki anlarım, Karabüklüler Günü şehirde değil de sosyal medyada kutlansın, sanal kutlansın, halk katılmasa da olur, o da başka bir garabet.

3 Nisan her platformda Karabük ve Kardemir’in kuruluş günü olarak kabul edildiğine göre, ayrıca bir başka tarihte Karabüklüler gününe ne gerek var? Şayet illa Karabüklüler Günü diye bir gün kutlamak istiyorsanız buyurun 3 Nisan’da kutlayalım.

Bu plaka merakı nereden geliyor. Tuhaf..!

Bakın bizim bir Üniversitemiz var.

Bu şehrin üniversitesi ve bünyesinde binlerce öğrenci ve öğretmeni barındıran Karabük’ün bacasız fabrikası.

Bu sözüm, bu şehri ve üniversiteyi şekilden şekle sokan bir zihniyete dur demek yerine alkış tutan ve susanlaradır, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyenleredir.

Bu şehre, bu şehrin halkına, değerlerine dil uzatanlara sessiz kalanlar, bu şehrin dilsiz şeytanlarıdır.

Karabük Üniversitesi şehir merkezine bir fakülte açma kararı aldı.

Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya ile Rektör Fatih Kırışık inisiyatif alarak şehir merkezine fakülte ya da fakülteler kurma kararı aldı. Tartışılabilir lakin bizce güzel karar, günden güne ölüp giden şehri canlandırabilir.

Eften-püften işlerle uğraşacağınıza şehrin ağır abilerini bir araya getirip şehir merkezini canlandırın. Öğrenciyi şehir merkezine çekecek projeler üretin, şehir bambaşka bir havaya bürünsün, cıvıl cıvıl, rengarenk görüntüler ortaya çıksın.

Safranbolu önümüzde en güzel örnektir.

Bir Sağlık Meslek Yüksekokulu Üniversite kampüs alanına geri gidiyor diye ilçe ayağa kalktı, şehrine sahip çıkıyor.

Neden..?

Esnafın en önemli gelir kapısından biri kapanmasın diye.

Peki biz ne yapıyoruz..?

İpe sapa gelmez işlerle uğraşmaktan şehre faydası olacak asıl konulara değinmiyoruz, değinemiyoruz..!

Ne 3 Nisan’da, ne 23 Nisan’da, ne 19 Mayıs’ta, ne 30 Ağustos’ta, ne de 29 Ekim’de yapılan törenlerde zoraki katılan protokol ve öğrencilerin haricinde kimseler olmuyor, halkı bu tür etkinliklere çekemiyoruz.

Lütfen kendimizi kandırmayalım.

Allah aşkına boş işlerle uğraşmayalım,

Bu şehir ve bu şehrin insanı için neler yapabiliriz bunu konuşalım, buna kafa yoralım.

Yaygın basında “3 Nisan Sanayi Günü” değerlendirmesi yapılıyor,

Çok güzel, ama

Bu şehrin üniversitesini düşürdüğümüz hale bir bakmamız gerekmiyor mu?

Dün, Burhanettin Uysal vardı, Refik Polat vardı.

Bugün Fatih Kırışık var

Yarın o da gider. Karabük Üniversitesi kalır.

Bu şehrin kıymetini ve değerlerini bilmek lazım…

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.