Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Çebi, “Pandemiyi bitirmenin en etkili yolu aşılamadır”

Gündem Yayın: 28.04.2021 09:42
Yazar:
Çebi, “Pandemiyi bitirmenin en etkili yolu aşılamadır”

Karabük Ağız ve Diş Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Ahmet Taylan Çebi, aşının birey ve toplum sağlığının korunması için bilinen en etkili ve ekonomik yöntem olduğunu belirtti.
Çebi, 24-30 Nisan Dünya Aşı Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada ünümüze kadar pek çok önemli hastalığın aşısının Türkiye’de başarılı bir şekilde uygulandığını ifade ederek, “Aşı, birey ve toplum sağlığının korunması için bilinen en etkili ve ekonomik yöntemdir. Mekanizmal olarak patojen organizmaların zayıflatılmış ya da ölü bir şekilde vücuda verilmesi veya farklı mekanizmalarla patojene karşı antikor üretmeyi hedef alan koruyucu uygulamalardır. Günümüze kadar pek çok önemli hastalığın aşısı ülkemizde başarılı bir şekilde uygulanmaktadır” dedi.
Aşılama ve bağışıklık kazandırma çalışmalarındaki hedef ve amaçlarından bahseden Çebi, “Toplumlarda aşı ile önlenebilir hastalıkların ortaya çıkışını engellemek, dolayısıyla da bu hastalıklardan sebep alan ölümlerin ve sakatlıkların önüne geçmektir. Bir sağlık neferi olarak, içerisinde bulunduğumuz Covid-19 pandemisi dolayısıyla ilgili haftanın daha da bir ehemmiyet kazandığını ve aşının, aşılanmanın öneminin toplumumuza her platformda aktarılması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“PANDEMİYİ BİTİRMENİN EN ETKİLİ YOLU AŞILAMADIR”
“Bizler sağlık çalışanları olarak biliriz ki; bir toplumda bir enfeksiyona ve hastalığa karşı bağışık bireylerin oranı azalacak olursa salgınlar ortaya çıkar” diyen Çebi, “Yani salgınları kırabilmenin yolunun bağışıklık kazanma, bağışıklama olduğu bilinen bir gerçektir. Bu sebeple, etkili ve özgün bir antiviral tedavisi olmayan Covid-19 hastalığının etkin bir şekilde yok edilebilmesi için önümüzde bağışıklama, bağışıklık kazanma modülüne uyan 3 metodumuz vardır. Bunlardan ilki, sürü bağışıklığı. Tüm dünyada yaşayan insanların çoğunun uzun yıllar boyunca süren salgın neticesinde hastalığa yakalanarak bağışıklık kazanması ve toplumsal bir immünite oluşturması. İkincisi mutasyona açık olan bu virüsün iyi yönde bir mutasyon geçirerek insandan insana bulaşma ve hastalık yapabilme yeteneğini kaybetmesi ile salgının kırılması fakat virüsün geçireceği mutasyon ile virüs daha da ölümcül ve kötü seyirli de olabilir. Bu bahsettiğimiz iki farklı metodun ne kadar uzun bir sürede gerçekleşebileceği ve gerçekleşme sürecinde ise tüm insanlığa ne kadar acı bir fatura çıkartabileceği öngörülemez. Görünen o ki bu Covid-19 pandemisini bitirmenin en etkili ve güvenilir yolu üçüncü metodumuz aşılamadır” ifadelerine yer verdi.
Aşı olup olmama kararı, aşıyı reddetme ve aşı karşıtı propagandalar yapmak sadece o bireyi değil tüm toplumu ilgilendiren ciddi bir sorun olduğunu aktaran Çebi şunları söyledi: “Bizlere düşen görev aşıya ve aşılanmaya karşı bilimsel olmayan yargıları toplumun aşılanması ve bağışıklaması konusunda geri planda bırakmak, aşılanmaya yönelerek tüm toplum olarak salgını kırabilecek zinciri kol kola girerek oluşturabilmektir.”

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

OMÜ ile Kilis 7 Aralık Üniversitesi arasında iş birliği anlaşması

Eğitim Yayın: 05.05.2024 04:00
İhlas Haber Ajansı
OMÜ ile Kilis 7 Aralık Üniversitesi arasında iş birliği anlaşması

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (OMÜ-TTO) ile yeni bir teknoloji transfer ofisi kurulan Kilis 7 Aralık Üniversitesi arasında iş birliği protokolü imzalandı.

OMÜ Rektörlük binasında düzenlenen törenle protokol metnine OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal ile Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Doğan Karacoşkun imza attı. Törene OMÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Selim Eren ve Prof. Dr. Murat Terzi de katıldı.

İmzalanan anlaşmayla karşılıklı olarak üniversite-sanayi iş birliklerinin kurulması, girişimcilik, AR-GE, inovasyon ve sosyal kalkınma gibi alanlarda ortak faaliyetler ve projelerle ilgili etkinliklerin düzenlenmesi hedefleniyor.

Bir yıl geçerli olacak protokole göre, herhangi bir üniversite bünyesinde hazırlanacak araştırma projelerinin tarafların faaliyet ve ilgi alanına girmesi durumunda, söz konusu projenin taraflarca müşterek olarak yürütülmesini sağlamak amaçlanıyor. Bilgi alışverişi amacıyla uzmanların karşılıklı olarak ilgili birimlerde seminerler vermesi ve uygulamaya yönelik konuları aktarmak üzere derslere katılması da hedefleniyor.

Her iki üniversitenin öğrencilerine staj imkânı tanınmasını da amaçlayan protokolle lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin de istihdam edilmesi planlanıyor. Anlaşmayla ayrıca OMÜ’nün geliştirdiği Jobsocial Mobil Uygulaması ile uzmanlık ve staj konularında bilgi aktarımında bulunmak da hedefler arasında yer alıyor.

Rektör Ünal: Üniversiteler arasındaki iş birliğini daha da güçlendirerek kalıcı etkiler oluşturmak istiyoruz.

İmza törende değerlendirmelerde bulunan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Önceki yıllarda iki üniversite arasındaki iş birliği, eğitimden ar-geye pek çok alanda fayda sağladı. Bugün ise Teknoloji Transfer Ofisleri (TTO) üzerinde bu iş birliğini daha da güçlendirerek kalıcı etkiler oluşturmak istiyoruz. Bu nedenle güçlü bir yapıya kavuşmuş olan OMÜ-TTO ile yeni kurulan KİYÜ-TTO arasında bir iş birliği başlatacağız. Bu iş birliği, tecrübe paylaşımı ve süreç yönetimi üzerine olacak. Amacımız, üniversitelerimizdeki uzmanların sektörün ihtiyaçlarını karşılaması için ortak bir cevap bulmalarını sağlamak. Bu, sektörde tanınan uzmanlarımızın yetiştirilmesine ve öğrencilerimizin staj, iş bulma ve tecrübe kazanma olanaklarının artmasına katkı sağlayacak” ifadelerini kullandı.

“İki üniversitenin farklı bölgelerde olmasını bir dezavantaj olarak görmüyoruz”

Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, “İki üniversitenin farklı bölgelerde olmasını bir dezavantaj olarak görmüyoruz; aksine bölgeden gelen öğrencilerimizin ciddi bir potansiyeli var. Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa gibi şehirlerden gelen öğrencilerimiz bulunmakta. Dolayısıyla bu anlaşma sadece resmî kurumlara değil aynı zamanda bölgeye ve bölge halkına da katkı sağlayacak. Bizim ürettiğimiz ve geliştirdiğimiz % 100 yerli ve millî bir uygulama olan Jobsocial da uygulama marketlerinde yerini aldı. Üretilen bu platform, üniversitelerimizdeki imkânları sektörle birlikte paylaşmamızı sağlayacak. Gelecekte daha verimli ve etkili projelere de imza atmayı umuyoruz” dedi.

Rektör Karacoşkun: “Üniversitemizin TTO’sunu kurarken OMÜ’nün bilgi birikiminden ve tecrübesinden faydalanmak bizi memnun ediyor”

TTO kurulumunda OMÜ’deki bilgi birikiminden ve deneyimlerinden yararlandıklarını belirten Kilis 7 Aralık Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Doğan Karacoşkun ise “Kilis 7 Aralık Üniversitesi olarak Yükseköğretim Kurulu Başkanımız Prof. Dr. Erol Özvar ve Yükseköğretim Kurulu üyelerinin destekleriyle teknoloji transfer ofisimizi kurduk. Ancak teknoloji transfer ofislerini geliştirmek, belli bir süreç gerektirir. Bu süreçte ekibimizle birlikte büyük bir gayretle çalışıyoruz. OMÜ’nün bu alandaki deneyimlerinden faydalanarak, teknoloji transfer ofisinin yönetiminde yer alan arkadaşlarımızın ve hocalarımızın diğer süreçlerin yönetiminde iş birliği içinde hareket etmelerinin üniversitemiz için önemli sonuçlar sağlayacağına inanıyorum. Geçmişte farklı alanlarda başlayan iş birliklerinin bu alanda da devam etmesi, OMÜ’nün uzun yılların birikimiyle oluşturduğu tecrübenin, birikimin ve deneyimin genç bir üniversite olarak bizim yeni süreçlerimize katkı sağlaması bizi memnun ediyor” diye konuştu.

İmza töreni hatıra fotoğrafı çekilmesiyle sona erdi.