blank
Aylin Sarıoğlu tarafından
18 Kasım, 2024 09:43 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 1

Çapraz: “Karabük’teki Haddehaneleri Küçümsememek Lazım”

KTSO Başkanı Fatih Çapraz,   KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir'in geçtiğimiz aylarda ulusal medya kuruluşuna verdiği röportajda Karabük'teki haddecilerle ilgili söylemine cevap verirken, KARDEMİR'den beklentilerini açıkladı.

Karabük Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (KTSO)  Fatih Çapraz, Oda'nın faaliyetlerini değerlendirdiği basın toplantısında gazetecilerin sorusu üzerine geçtiğimiz günlerde ulusal medyada KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir'in Karabük'teki haddecilerle ilgili açıklamalarına cevap verdi.

Başkan Çapraz, "Bu kadar zorluklara rağmen Karabük'teki haddeciler bence gurur kaynağımız. Karabük'ten ilk 500'e giren 4-5 tane firmamız var, ikinci 500'e giren yine 4-5 tane daha firmamız var ve bunlar haddehaneler, biri de KARDEMİR. O da gözbebeğimiz, haddehaneler de gözbebeğimiz" dedi.

Bence şu az iş yapıyor, bu az yapıyor, sen sadece yurt dışından şunu ithal ediyorsun, karşılığında bunu ihraç ediyorsun demekten ziyade kimin ne kadar katkı sunduğuna bakmak lazım" diyen Başkan Çapraz, "Haddehaneleri de küçümsememek lazım, 10 kişi çalıştıran imalathaneyi de küçümsememek lazım, önemli olan nasıl katkı sunduğu. Belki Firmanın çalışan sayısı 20'dir ama yüzde yüz üretimini ihracata gönderiyordur ve yapmış olduğu ciro ve katkı sunmuş olduğu dolar bazındaki etkiye bakarsanız Kardemir'den fazladır yani olaya böyle bakmak lazım" diye konuştu.

"KARDEMİR BİZİM GÖZBEBEĞİMİZ"

KARDEMİR'in kendileri için gözbebeği olduğunu ifade eden Başkan Çapraz, "Kardemir bizim gözbebeğimiz, o da Karabük Ticaret ve Sanayi Odası'nın bir üyesi. Biz KARDEMİR'in her zaman iyi olmasını isteriz, burada bunun tersini düşünen hiç kimse olamaz. Ben aynı zamanda Karabük Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olmasam da ben de hasbelkader sanayiciyim, Demir çelik işletmem var. Hem o gözle bakıyorum olaya, hem de Karabüklü, burada doğmuş, büyümüş, kökleri burada olan bir insanım. Ben KARDEMİR'in kar etmesini beklerim, KARDEMİR'in yatırım yapmasını beklerim,  KARDEMİR'in katma değerli ürün yapmasını beklerim, şu anda KARDEMİR'in başında İsmail Demir var, Karabük Ticaret ve Sanayi Odası olarak bizzat gittik, yapmış olduğumuz bir meslek komitesi çalışmasını kendisine sunduk. KARDEMİR'in kısa, orta vadede yapabileceği, üretebileceği ürünlerle ilgili, kendisi muhakkak biliyordur, bunları araştırıyordur, ama biz de katkı sunmak adına kendisine bir dosya sunduk.  Benim inancım KARDEMİR bir zırh çeliği üretebilir, bir ray çeliği üretebilir, katma değeri yüksek bazı ürünlere yönelebilir, ben KARDEMİR'den bunu arzu ederim ve kar açıklamasını arzu ederim, daha çok ekonomiye katkı sunmasını arzu ederim, daha çok şehirle bütünleşmesini arzu ederim. Bu da benim arzumdur Karabük Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı olarak"  dedi.  

"KARABÜK'TEKİ HADDEHANELER BİR MİLYON TONUN ÜZERİNDE İHRACAT YAPIYOR"

"Karabük Ticaret ve Sanayi Odası olarak, benim için bir kişi çalıştıran da, 100 kişi çalıştıran da bin kişi çalıştıran da çok makbul Karabük ölçeğinde" diyerek Karabük'teki haddehanelerin 1 Milyon tonun üzerinde ihracat yaptığına dikkat çeken Başkan Çapraz, "Eskiden 50 - 60 tane haddehane vardı Karabük'te bugün faal olarak 15 tane haddehaneye düştü. Bu 15 haddehane eğer bugün bir Filyos Limanı olsa, bir Lojistik Merkez olsa, biz limana daha rahat ulaşabiliyor olsak, teşviklerden yararlanabiliyor olsak, çift vardiya çalıştığı takdirde 15 haddehane 5 - 6 bin tane istihdam yaratabiliyor, demek ki geriye kalan 15 tane haddehane bir KARDEMİR kadar istihdam yaratabiliyor bu birinci taraf. İkinci tarafı bugün baktığınız zaman bence çok küçümsenecek bir rakam değil bir milyon tonun üzerinde haddehaneler ihracat yapıyor, ülkeye katkı sağlıyor hem de bu kadar zorluklara rağmen 380 - 400 kilometre uzaklıktaki limanı kullanarak. Burada bence şu az iş yapıyor, bu az yapıyor, sen sadece yurt dışından şunu ithal ediyorsun, karşılığında bunu ihraç ediyorsun demekten ziyade kimin ne kadar katkı sunduğuna bakmak lazım. Önemli olan katkı sunuyor mu, sunuyor bence buna bakmak lazım, istihdam yaratıyor mu, yaratıyor. Bu kadar zorluklara rağmen Karabük'teki haddeciler bence gurur kaynağımız.

"BENİM BEKLENTİM KARDEMİR'İN KAR AÇIKLAMASI"

Beklentisinin KARDEMİR'in kar açıklaması, KARDEMİR'in yatırım yapması ve üretimin arttırılması olduğunu ifade eden Başkan Çapraz, "KARDEMİR komple bir vagon üretebilir mi? Bence üretebilir, sadece ray ve demiryolu tekerleği değil vagonun tamamını üretebilir. Ben bunu bir çok toplantıda dile getiriyorum. Avrupa'nın tamamındaki vagon sayısı 2 milyon, Türkiye'deki vagon sayısı 16 bin biz ihraç yapalım diyoruz sayın Cumhurbaşkanımızın 500 milyar dolar ihracat hedefi var, nasıl yapacağız? Demiryolu ağını geliştirmezsek, vagon sayımızı artırmazsak, limana ulaşamazsak, burada bir lojistik merkez kuramazsak biz nasıl ihracat hedefine ulaşacağız? Dolayısıyla ben bu tür polemiklere kapalıyım, bir polemik yaratılsın da istemem, aynı zamanda o da benim en kıymetli üyem, ülkemize mal olmuş bir hazine ben öyle görüyorum, Erdemir, İsdemir, Kardemir Türkiye'nin her yerine kurulmuş fabrika bir kale. Ben ne amaçla onu söyledi bilmiyorum ama haddehaneleri de küçümsememek lazım, 10 kişi çalıştıran imalathaneyi de küçümsememek lazım, önemli olan nasıl katkı sunduğu. Belki firmanın çalışan sayısı 20'dir ama yüzde yüz üretimini ihracata gönderiyordur ve yapmış olduğu ciro ve katkı sunmuş olduğu dolar bazındaki etkiye bakarsanız Kardemir'den fazladır yani olaya böyle bakmak lazım." şeklinde konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorumlar

  1. Mahmut

    Fatih beye sonuna kadar katılıyorum
    Devletin yetkisini gücünü kaynaklarını sınırsız bir şekilde kullanarak tamamen kendi öz kaynakları sermayesi ile istihdam oluşturan üretim yapan ateşten gömlek olan ticareti devam ettirenler takdir edilir alkışlanır desteklenir.

Yeni yorumlara kapalı.

blank
Avatarı
Fevzi Aydın tarafından
03 Haziran, 2025 13:41 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

DÜNYA FİLİSTİN’E KÖR…

DÜŞÜNCE ve GÖRÜŞ
Fevzi AYDIN

Dünya düzenine bakıldığında, çoğunlukla küresel ülkelerin, güç kalkanı altında yaşayan, dünya sistemi görülmekte…
Yine dünya düzenine bakıldığında, İslam coğrafyası dışında, işgal, savaş, insanları ülkelerinde çıkarma gibi vahşet ve insanlık suçlarını görmek mümkün değil…
Geçmişte olduğu gibi bugün de Müslümanları, ülkelerinden çıkarma, vahşet ve işgal hızla devam ediyor…
Filistin’de olduğu gibi dünyanın diğer bölgelerindeki Müslüman ülkelere ve toplumlara karşı yapılan tehcir-zorunlu göç, vahşet ve savaşlara dünya kör ve duyarsız kalmaya devam ediyor…
Duyarsız çünkü, özellikle İslam dünyasına karşı devam eden savaşlar, dünya sosyo-ekonomisine sahip küresel güçler, devletler tarafından yapılmakta…
Özellikle Türkiye’nin de müttefiki ve stratejik ortağı ABD, Rusya, AB gibi ülke ve topluluklar…
Gerek stratejik konumları gerekse yer altı ve yerüstü zenginliklere sahip Müslüman ülkelerin, konum ve zenginlikleri, küresel güçlerce kullanılmakta ve pazarlanmakta…
Ortadoğu kapısı olarak görülen Filistin de yıllardır, ABD destekli İsrail tarafından milim-milim, metre-metre katliam, vahşet, tehcir ve işgal devam etmekte…
Beş daimi üye yönetimindeki, Birleşmekten habersiz Milletler-BM, Filistin ve Gazze’yi bugün dünyanı en aç bölgesi ilan etmesine rağmen, ABD destekli İsrail’e dur deme cesaretini gösteren yok…
Birleşmiş Milletler uluslararası barış ve güvenliği sağlamak, devletler arasında dostane ilişkileri desteklemek, kalkınmayı ve insan haklarını geliştirmek amacıyla 1945 yılında kurulmuş…
Türkiye Birleşmiş Milletler'i kuran 51 kurucu üye arasında…
Bugün, Birleşmekten Habersiz Milletler-BM, hangi Müslüman ülkenin barış ve güvenliğini sağlamış…
İslam coğrafyasında lider konumda görülen Türkiye bile, İslam ülkelerine ve Müslümanlara yapılan, işgal, vahşet ve savaşlar karşısında, boykot ve açıklamalar dışında, koruma ve destekten kaçınmakta…
Dünya üzerindeki Müslümanların çoğunlukta olduğu Türk Devletlerini; “Türk Devletleri Teşkilatı” şemsiyesi altında birleştirme çabasındaki Türkiye, Türk devletleriyle birlikte, Filistin ve diğer Müslümanlara yapılan göç, savaş ve katliamlara seyirci kalmamalı…
Türkiye bugüne kadar, İsrail’i sadece boykot ve açıklamalarla, Filistin’e karşı yaptığı katliamı durdurmasını istiyor…
İslam dünyası ise İsrail’i, yıllardır Filistin’e karşı yaptığı katliamlardan dolayı boykot ve kınama yapmaktan kaçınmakta…
Ortadoğu ve Suriye’de küresel güç destekli, bölgede bir dizi hükümet karşıtı protesto, ayaklanma ve silahlı isyanlar başlamıştı…
Bölgeyi yeniden konumlandırmak isteyen ABD ve Rusya öncülüğündeki ayrı güçler, Ortadoğu ve etrafındaki Müslüman ülkelere karşı başlattığı savaşa, Türkiye başta ABD ile daha sonra Rusya ile topyekûn katılmıştı…
Arap baharı, Suriye’nin El-Kaide bağlantılı HTŞ örgütüne teslim edilmesiyle şimdilik duruldu gibi…
Ortadoğu-Suriye konusunda güç kullanabilen Türkiye, Filistin ve diğer Müslüman ülke ve toplulukların korunması adına, İslam coğrafyasını ve kurucusu olduğu Birleşmiş Milletler’i ayağa kaldırmalı…
Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.