Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

BUNUN ADI, UMURSAMAZLIK, BECERİKSİZLİK, REZİLLİK DEĞİLSE NE?

Manşet Yayın: 20.08.2024 12:31
BUNUN ADI, UMURSAMAZLIK, BECERİKSİZLİK, REZİLLİK  DEĞİLSE NE?

Birileri piyasaları belirleyecek, fırsatçılık yapacak, zahmetsizce büyük paralar götürecek. İşin eziyetini çeken çiftçi mağdur edilecek, vatandaş sömürülecek, birileri de buna göz yumup, seyirci olacak.

Üreticinin ürünü tarlada kalacak, marketlerde fiyatlar el yakacak!

Üretici bin bir zorlukla ürettiği ürünü tarlasında 1 TL ye satamayacak, aynı ürün manavda, markette en az 10 katı fiyatla satılacak!.

Artan maliyetler nedeniyle gelirleri giderlerini karşılamayan çiftçiler ellerinde kalan ürünü öfke ile yollara dökecek!

Millet, mevsiminde, ürünün en bol olduğu bir dönemde bile fiyatların yanına yaklaşamayacak!

Yazıklar olsun!

Artan maliyetler nedeniyle çiftçi zaten zor durumda. Yüksek, elektrik, su, mazot ve işçilik fiyatları ile boğuşurken, birde ürünü elinde kalırsa neden yapsın bu işi?

Tarlada 4 TL ye satamadığı patates marketlerde 15 TL

Tarlada 2 TL ye zor sattığı soğan  marketlerde 17 TL

Tarlada 5 TL olan domates marketlerde 40 TL

10 TL olan patlıcan 30 TL

16 TL olan sivribiber 40 TL

Tarlada 1 TL olan karpuz markette, pazarda 10 TL.

Bu büyük fiyat farkının aradaki asalaklardan kaynaklandığı kesin. Çiftçimize sahip çıkamazsak sebzeyi, meyveye parayla da ulaşamayacağımız günler yakındır.

“Asalaklar” teşhisi bana ait değil. Bu teşhisi rahmetli Ecevit 50 yıl önce başbakanlığı döneminde koymuş.  O dönemde asalakları aradan çıkarmak için ürünü kooperatifler aracılığı ile tüketiciye ulaştırmayı denemişler. Kooperatifler zarar edince,  bu yöntemde bir işe yaramamış.

BELEDİYELER BU SORUNU RAHATLIKLA ÇÖZEBİLİR.

Daha önce de yazdım. Bana göre bu sorunu girişimci belediyecilik anlayışı ile çözmek çok kolay.

* Belediyeler talebi göz önüne alarak, kendi bölgelerindeki üreticilere ve Antalya Mersin gibi tarım merkezlerindeki üreticilere alım garantisi vermeli. Bu şekilde üretici mağdur olmayacak ve ürününü öldüm fiyata almak isteyen fırsatçılardan da kurtulacaktır.

Üretici ürününü zarar etmeden satabilmenin rahatlığına kavuşacaktır.

* Belediyeler kendilerine ait satış merkezleri kurarak ürünleri halka buralardan, doğrudan ulaştırabilirler. Bunun örnekleri az da olsa var.

* Nakliye; belediye imkanlarıyla, yerinde alım yapılarak sağlanabilir.Burada bir parantez açalım. Hep nakliye giderlerine sığınıyorlar ya. Basit bir hesap yapalım. Bakalım öyle mi?

Ankara Antalya arası yaklaşık 500 km. 30 metreküplük 6 tekerlekli bir kamyon Antalya’dan Ankara’ya ortalama 100 litre motorin yakıyor. Parasal değeri 4500 TL. 20 ton karpuz yüklediğini varsayalım. Kilogramını 2 ₺ den üreticiden alsa, (aracıların 1 TL yi bile nazlanarak verdiğini basından biliyoruz); kg başına en fazla 25 kuruş da nakliye biner. Abarttıkları kadar var mıymış?. 10 kg lık iri bir karpuzda 2.5 TL nakliye farkı oluşur, hepsi bu. Belediyelerin kârını da düşünüp, birazda abartalım. Kg mının 4 yada 5 ₺ den halka satıldığını varsayalım. Marketlerde, manavlarda karpuzun kilogramı ne kadar dı? 10 TL. Kaba bir hesapla bile yarı yarıya düşüyor! Bu hesabı tüm ürünler için yapabilirsiniz.

Bir taşla 3 kuş budur işte!

* Belediye gelirleri önemli oranda artacak,

* Vatandaş ürüne çok daha ucuza erişecek,

Üretici korunacak, daha çok kazanacak.

Tabii aradan aracıları defedebilirsek.

* Bu şekilde, artan belediye gelirleri de halka hizmet olarak geri dönecektir.

* Sonuçta; hem üretici hem vatandaş hemde Belediyeler kazanacaktır.

* Ülke genelinde çok kısa bir sürede bu projeyi hayata geçirmek mümkün. Tabii istersek!

* Aracıların ve fırsatçıların tekeline ancak bu şekilde son verilir.

Belediye hizmetleri; sadece kaldırım, yol ve park yapmaktan ibaret değildir!

Soru şu; bu cesareti gösterebilecek kaç belediye başkanı var? Aracı ve fırsatçıları, onların arkalarındaki gücü karşılarına alma cesareti gösterebilirler mi?

Vatandaşı ve üreticiyi koruyup, kollayacak aynı zamanda da belediye gelirlerini artıracak vatan, millet sevdalısı başkanlarımızı göreve davet ediyorum.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Çaldığı telefonu vermek istemeyince soyunmaya başladı

Gündem Yayın: 08.09.2024 00:52
İhlas Haber Ajansı

Karabük’te bir telefoncuya giden kadının hem kendi telefonunu zorla satmaya çalıştığı hem de vitrinden çaldığı telefonu vermek istemeyince soyunduğu anlar güvenlik kamerasına yansıdı.

Olay, Kemal Güneş Caddesinde meydana geldi. İsmi öğrenilemeyen bir kadın, telefon mağazasına girip telefonunu satmak istedi. İş yeri sahibi telefonu satın alamayacağını belirterek, kadının talebini reddetti. Defalarca telefonunu uzatarak satmak isteyen kadın bir süre sonra dükkanda taşkınlık yaparak, diğer müşterilerin araya girmesine rağmen yöneldiği cam vitrinde bulunan bir telefonu alarak dışarıya çıktı. İş yeri sahibi kadının çaldığı telefonu fark edip geri almaya çalıştı. O sırada mağaza sahibi, çalınan telefonu geri almaya çalışırken kadının bir anda soyunmasıyla neye uğradığını şaşırdı. O anlar iş yerinin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.

İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan iş yeri sahibi Habib Nazari, “Kapatırken müşteri geldi bana. Müşteri geldi alışveriş yaptık. Alışveriş bittikten sonra tam kapatacaktım, o sırada kadının biri geldi. Birden telefonu fırlattı almamı istedi. Ben de baktım biraz anormal davranıyor ve alamayacağımı söyleyerek başka yere sormasını söyledim. ‘Sen alacaksın’ dedi. 2-3 kere ısrarla fırlattı telefonu. Bir kere de tam düşerken tuttum telefonu. Sonra küfür etmeye başladı. ‘Telefonu alacaksın, bana para ver’ dedi” ifadelerine yer verdi.

“Camdan bir tane telefon çaldı”

O sırada diğer müşterilerinin de dükkanın önünde olduğundan bahseden Nazari, “Sonra onlar çıkarken tam olayın sıkıntı olacağını anlayınca geri döndüler. Geri dönünce de bunu çıkartmaya çalıştılar. Kadın çıkmayıp kendini cama sürtmeye başladı. Yumruk attığı camdan bir tane telefon çaldı. Telefonu aldıktan sonra işte görür görmez ‘Telefonu ver’ dedim. ‘Ben almadım telefonu’ diyerek dışarı çıktı. Dışarı çıkınca da önceki kadın müşterime söyledim. Onlar da telefonu aldığını gördü” dedi.

“Birden soyunmaya başladı”

Daha sonra köşeye geçen şüpheli kadının telefonu almadığını iddia ederek poşeti açtığını ifade eden Nazari, “Sonra biz telefonu ver diye ısrar ederken soyunmaya başladı birden. Öyle yapınca da bizler neye uğradığımızı şaşırdık. Sırtımızı döndük. Müşteri sayesinde telefonu alabildim. Kepeği indirince ben de caddeye çıktım. Cadde de giderken bu sefer de peşimden biber gazıyla dolaşıyor. Sonra baktım olayı zapt edemeyeceğim karakola gittim. Karakolda olayı anlattım. Sonra kadını çağırdılar, konuşmaya başladılar ve beni de gönderdiler” diye konuştu.

Nöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Mutlu Eczanesi
Mutlu Eczanesi
Adres

Orta Sokak No:7/B Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-1124

Asuman Eczanesi
Asuman Eczanesi
Adres

Fevzi Fırat Caddesi, No:51/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 413-1373

Beşbinevler Eczanesi
Beşbinevler Eczanesi
Adres

Beşbinevler 75. Yıl Mahallesi, 70. Sokak No:39 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-1527

Dilek Eczanesi
Dilek Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, İncekaya Caddesi, Sultan Çayırı Evleri No:78/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-5434

Gökçe Eczanesi
Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455