blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
28 Ekim, 2024 12:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Buğdayın atası 12 bin yıllık siyez toprakla buluştu

Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde coğrafi işaretli, 12 bin yıllık siyez buğdayı toprakla buluştu. Çiftçiler kış mevsimi öncesindeki nemden faydalanarak rekolteyi arttırmayı hedefliyor.
Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde yaklaşık 12 bin dekar alanda yetiştirilen ve buğdayın atası olarak bilinen coğrafi işaretli ürün siyez buğdayının ekimine başlandı. Bölgede “kabulca”, “kaplıca” veya “Hitit bulguru” olarak da bilinen siyez buğdayının ekimi, kar yağışı öncesinde çiftçiler tarafından gerçekleştiriliyor. Hiçbir kimyasal madde kullanılmadan ekilen siyez buğdayı, sulanmadan ve hiçbir gübre kullanılmadan, kar suyuyla yetişiyor. Ağustos ayında da hasadı yapılan siyezden aldıkları rekolteden ve vatandaşların gösterdiği ilgiden büyük memnuniyet duyan ilçedeki çiftçiler, üretimi arttırmayı hedeflediklerini söyledi.

“Siyezden yaptığımız ürünlerle ekonomiye katkı sağlıyoruz”
İhsangazi ilçesinde ailesi ile birlikte siyez yetiştiren Sebahattin Ciğerci, siyezi katma değerli ürünlere dönüştürerek sattıklarını belirterek, “2024-2025 sezonunun siyez ekimini yapıyoruz. Ben yaklaşık 90 dönüm alanda siyez ve kıraçka buğdayı ekmekteyim. Bunları kendimiz değerlendiriyoruz. Hasadını yaptıktan sonra bunu ayırıp siyez unu, siyez makarnası, siyez eriştesi gibi çeşitli ürünler yapmaktayım. Yaptığımız bu ürünlerle ekonomiye katkı sağlıyoruz. Şu anda şartlar ekim için çok iyi. Allah izin verirse bol kazançlar elde ederiz” dedi.

“Bizim için çok önemli bir ürün”
Atalarından kalan ve uzun süredir atıl vaziyetteki tarlaları siyezle buluşturan genç çiftçi Yasin Ciğerci de daha erken hasat yapabilmek ve nemden faydalanmak için sonbaharda ekim yaptıklarını belirterek, “Bugün siyez buğdayızı tarlayla buluşturuyoruz. Siyezimizi ekmeden önce taşını toprağını ayırıyoruz. Neden bunları ayırdığımızı sorarsanız, siyez buğdayımızın içinde yem bitkisi olmamasını istiyoruz. Bizim için çok önemli bir ürün. Biz siyezi Nisan ayında da toprakla buluşturabiliyoruz. Ancak biz Ekim ayında ekiyoruz” diye konuştu.

“Allah nasip ederse Ağustos ayında hasadını yapacağız”
Yetiştirdikleri siyezden çeşitli ürünler yaptıklarını ve Türkiye’nin her yerinden büyük ilgi gördüğünü kaydeden Yasin Ciğerci, “Bugün babam ile birlikte tarladayız. Siyez buğdayı tarla ile buluşturuyoruz. Ekim için bugünü seçmemizin sebebi ise siyezin nemi çok sevmesi. Siyez, sabahki nemin üzerine düşmesi ile toprağa tutunabiliyor. Bu da biz çiftçiler için çok önemli. Allah nasip ederse de Ağustos ayında hasadını yapacağız” şeklinde konuştu.

“Toprağın değerini bilsinler”
Gençlere seslenen Ciğerci, “Genç arkadaşlara, çiftçilik yapmak isteyenlere seslenmek istiyorum. Herkes toprağına sahip çıksın, toprağının değerini bilsinler. Kimse ‘ben yapamıyorum’ demesin. Herkes kendi bölgesindeki tarımsal ürünlere sahip çıkmalı. Ben de siyez buğdayına sahip çıkıyorum. Bu konuda çok şanslıyım, çünkü ailem yanımda” ifadelerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Haziran, 2025 00:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Vali Arslan’dan Kızılay için ilginç benzetme

Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Kızılay’ın kuruluş yıl dönümünü nedeniyle yayımladığı kutlama bildirisinde, Kzılay’ı, çaresizliğin üzerine doğan bir sabah güneşine benzetti.
Vali Nırtaç Arslan, Türk Kızılay’ın 157. kuruluş yıl dönümü nedeniyle yayımladığı iletide, Türk Kızılay’ının Türk milletinin yardımseverlik ve dayanışma hislerinin kurumsal bir temsili olduğunu söz etti. Arslan iletisinde, "1868 yılında ’Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti’ ismiyle kurulan Türk Kızılay’ı, yalnızca bir yardım kuruluşu değil, tıpkı vakitte milletimizin sıkıntı zamanlardaki teminatı, umutların sönmeye yüz tuttuğu anda yanan bir ışıktır. Çalışanların emeğiyle, gönüllülerin vicdanıyla ve halkımızın takviyesiyle büyüyen Türk Kızılay’ı afetlerde birinci alana inen, kan bağışında hayat kurtaran, yetimlere yuva olan, fakirlere aş olan bir hayır kervanıdır. Kızılay’ın kırmızı hilali, sadece bir amblem değil, adeta çaresizliğin üstüne doğan bir sabah güneşidir" sözlerine yer verdi.

"Türk Kızılay’ı gurur kaynağımızdır"
Kızılay’ın, yaşanan afetlerde beşere ve canlıya yardım eli olduğunu da hatırlatan Vali Arslan, "Depremlerde, yangınlarda, sel felaketlerinde, salgın hastalıklarda, her türlü zorlukta halkımızın yanında olan ve sırf ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanında mazlumlara el uzatan Türk Kızılay’ı, gönüllülük ruhuyla hareket eden binlerce çalışanı ile gurur kaynağımızdır.
Bugün, Kızılay’ın yalnızca geçmişine değil, geleceğine de sahip çıkma günüdür. Daima birlikte el vererek, bu uygunluk zincirine yeni halkalar eklemek; dayanışmayı, yardımlaşmayı ve insanlığı yüceltmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu his ve fikirlerle, Türk Kızılay’ının 157. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyor; insanlığa umut olan Kızılay neferleri ile takviyesini esirgemeyen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara gönülden teşekkür ediyor, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum" tabirlerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin