Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Bu İlçenin Yarısı İcralık

Zonguldak Yayın: 17.07.2014 08:58
Yazar:
Bu İlçenin Yarısı İcralık

Zonguldak’ın 110 Bin Nüfuslu İlçesi Ereğli’de 60 Bin İcra Dosyası Bulunuyor

ZONGULDAK ’ın Ereğli ilçesinde 2014 yılı itibariyle icradaki dosya sayısının 60 bin 300’e yükseldiği açıklandı. Kdz. Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkan Vekili Niyazi Özcan ilçe nüfusunun yarısından fazlasının icralık olduğunu ve acilen önlem alınması gerektiğini söyledi. 2009 yılına kadar ekonomik kalkınmışlığı ile Türkiye’de ki 81 ilin yarısından fazlasını geride bırakan Karadeniz Ereğli ilçesinde ekonomi dibe vurmaya başladı. “HALKIN YARISINDAN FAZLASI İCRALIK” Kdz. Ereğli’de 2014 yılı itibariyle gelinen noktayı açıklayan TSO Başkan Vekili Niyazi Özcan odaya kayıtlı bin 700 üyenin son 7-8 yıl yılda iflas edip faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldığını söyledi. 2006 yılına kadar ilçedeki icralık dosya sayısının 2 bin civarında iken bu rakamın 2014 yılı Haziran ayı sonu itibariyle 60 bin 300’e yükseldiğini belirten Özcan, “Nüfusumuzun 110 bin olduğunu düşündüğümüzde ilçe halkının yarısından fazlası icralıktır. Sadece 2014 yılının ilk altı ayında açılan icra dosyası sayısı 6 binin üzerindedir. Ereğli’de vergi ve SSK’ya borcu olmayan, icrada dosyası olmayan esnaf neredeyse yok denecek kadar azalmıştır. Ve durum her geçen gün kötüye gitmektedir. Bu gidiş devam ettiği sürece 3-5 yıl içerisinde tüm ilçe halkı icralık olacaktır. “GAYRİMENKULLERİN YÜZDE 50’Sİ İPOTEKLİ” Bunun yanında şahıslara ve ticari işletmelere ait gayrı menkullerin yüzde 50’sinden fazlası bankalarda ipotekli. Türkiye ortalamasında oran yüzde 15-20’lerde iken Ereğli’de ise bu rakam ortalamanın yüzde 100 üzerindedir. 2006 yılına kadar ticaret ve Sanayi Odası’na kayıtlı aktif üyemiz 3 bin 500’lerde iken bu gün bu rakam bin 800’ler seviyesine düşmüştür. Yani esnaf, tüccar ve sanayicimizin yüzde 50’i yok olmuştur” dedi. ERDEMİR’İN ÖZELLEŞTİRME SONRASI POLİTİKALARI EKONOMİYİ ETKİLEDİ İlçe ekonomisinin bu hale gelmesindeki en büyük etkenin Erdemir’in özelleştirilip devredilmesinin ardından uyguladığı işçi, satış, satın alma ve nakliye politikaları olduğunu dile getiren Özcan, Ereğli’ye AK Parti hükümetinin acilen masaya yatırması gerektiğini ifade etti. Özcan şunları söyledi: “Ereğli ekonomisin dibe vurmasının en temel nedenlerinden biri Erdemir’in özelleştirilmesidir. Oyak’a satılan Erdemir’i yönetenlerin tasarruf tedbirleri adlında çok sayıda işçiyi işten çıkartması, işçi maaşlarını aşağı çekmesi, ünitelerin birçoğunu taşerona devretmesi, uyguladığı satış ve nakliye politikası ile 400’e yakın sac tüccarı ile 1000’in üzerindeki kamyoncu esnafını batırmıştır. Özelleşmenin ardından ilçeye karşı gaddarca davranılmasının acısını maalesef bu gün Ereğli’de yaşayan her kes çekmektedir. Özelleşmenin ardından “Çağa ayak uydurma, yenilik” adı altında Ereğli ekonomisine darbe vurulurken, aynı şekilde üretimdeki sistemi çağa ayak uyduramamakta ve hava kirliliği oranı her geçen gün yükselmektedir. “EREĞLİ EKONOMİK AFETE MARUZ KALMIŞTIR” Bunun yanı sıra Ereğli’de 8 bin kişinin çalıştığı tersanelerin birçoğunun kapanmasında ilçe ekonomisini derinden sarsmıştır. 8 bin yetişmiş iş gücü aileleri ile birlikte Ereğli dışına hatta yurt dışına göç etmek zorunda kalmıştır. Ereğli’de insanların artık psikolojileri bozulmuştur. Ereğli’nin acilen hükumet tarafından masaya yatırılması gerekir. Oyak’ın Ereğli’ye yaptıkları iyi incelenmeli ve sorumlular hakkında gerekli işlemlerin yapılması gerekmektedir. Ereğli ekonomik afete maruz kalmıştır. Derhal afet bölgesi ilan edilip burada yaraların bir an önce sarılması gerekmektedir. Doğumuzdaki Karabük ve batımızdaki düzce gelişip büyürken ortada kalan Zonguldak çökmüştür. 2008 yılında biz bu konuları içeren bir dosya hazırlayıp ilgili bakanlıklara vermiştik. Verdiğimiz rapor dikkate alınmadı ve bu gün geldiğimiz nokta ortada. Şimdi yeniden uyarıyorum; eğer bugünde önlem alınmazsa 3-5 sene sonra çok geç olur. Ereğli’de çok büyük sosyal patlamalar yaşanır. İnsanımıza yazık olur.” Karadeniz Ereğli’de yaşayan vatandaşlarda ilçe ekonomisinin son yıllarda çöküşe geçmesinin nedenini Erdemir’in özelleşmesi, tersanelerin kapanması ve yatırım gelmemesine bağlıyor. Erdemir emeklisi Gürsel Ertürk, Erdemir’in özelleştirilmesinin yanı sıra yeni yatırımların yapılmaması, tersanelerin kapanması sonucu 5 bin çalışanın aileleri ile birlikte göç etmesinin ekonomiyi etkilediğini söyledi. Ereğli ekonomisinin bu hale gelmesinden milletvekillerini sorumlu tutan Mevlüt Aydın ise kömür ocaklarının kapanması, Erdemir’in özelleşmesi ve askeri personelin ilçeden ayrılmasının ekonomik sıkıntıları tetiklediğini belirtti. Ailesi ticaretle geçimini sağlayan 20 yaşındaki Üniversite öğrencisi Kubilay Boğa’da, herkesin yavaş yavaş Ereğli’den ayrılmaya başladığını söyledi. Ailesinin yıllarca ilçede ticaret yaptıktan sonra Bursa’ya gitmek zorunda kaldıklarını ve ticaretlerine burada devam ettiğini söyleyen Boğa “Ereğli’nin nüfusu dışarıdan alışveriş yapmaya başladı. Esnaf içeride para kazanamıyor. Herkes çekle, senetle bankayla bir ticaret yapmaya çalışıyor ama sıkıntı oluyor. Tersaneler başta zaten Erdemir’in yabancılaşması. Ben ona bağlıyorum bir esnaf çocuğu olarak. Bitik yani Ereğli. Ticaret yapılmaz Ereğli’de. Ereğli’de gelişmek mümkün değil” şeklinde konuştu.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Gümüşhane’deki İmera Manastırı tarihi dokusuna kavuştu

Kültür Sanat Yayın: 28.04.2024 16:36
İhlas Haber Ajansı
Gümüşhane’deki İmera Manastırı tarihi dokusuna kavuştu

Gümüşhane’nin tarihi ve kültürel hazinelerinden birisi olan İmera Manastırı yıllar içinde yapılan tahribatlardan kurtarıldı. Manastırın duvarlarına kazınan yazılar ve çizilen grafitiler, uzman bir ekip tarafından temizlenerek tarihi yapı eski görkemine kavuşturuldu.

Türkiye’de en fazla tescilli kiliseye sahip 3 şehirden birisi olan Gümüşhane’deki İmera Manastırı’nın duvarlarında yazılan ve görüntü kirliliği oluşturan yazı ve grafitiler uzman ekip tarafından yapılan titiz bir çalışmanın ardından temizlendi.

Gümüşhane Valiliği öncülüğünde başlatılan temizlik çalışmaları, Sümela Manastırında da benzer çalışmaları yapan konusunda uzman bir ekip tarafından yürütüldü. Tarihi yapıya zarar vermemek için özel solüsyonlar ve teknikler kullanılarak gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, manastır duvarlarındaki yazılar ve grafitiler büyük ölçüde temizlendi.

Merkeze bağlı Olucak Köyü sınırlarında bulunan ve yazılı kaynaklara göre 1350 yılında gotik tarzda inşa edilmiş olan İmera Manastırında “yazı” ve “grafiti” temizliği yapıldı.

1859 yılında rahibe Roxane tarafından yenilenen ve döneminde bölgenin en önemli merkezlerinden birisi olan İmera Manastırı, geçtiğimiz aylarda Vali Alper Tanrısever’in ziyareti sırasında verdiği talimatın ardından temizlendi.

Hem içinin hem de duvarlarında önceki yıllardan beri is, kalem ve sprey boyayla yazılan yazı ve grafitiler Trabzon Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğünden gelen ve Sümela Manastırında da aynı ve benzer çalışmaları yapan uzmanlar tarafından özel kimyasallar kullanılarak mevcut yapısına zarar vermeden silindi.

Bölgenin önemli inanç yapıları arasında gösterilen, gotik mimarisi ve aydınlatma tekniğiyle ilgi çeken İmera Manastırının etrafında Karaca Mağarası, Krom Vadisi, Sümela Manastırı, Çakırgöl, Camiboğazı Yaylası gibi çok sayıda tarihi ve doğal güzellikler yer alıyor.

Hristiyan Ortodoks inancının özelliklerini taşıyan ve mimari özellikleriyle dikkati çeken 674 yıl önce yapılan İmera Manastırı, gotik mimariyle yeryüzü aydınlatma tekniği kullanılarak yapılmasının yanında bölgede mimari ve teknik açıdan en değerli ve en korunaklı manastırlardan birisi.

Trabzon Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğünden Şenol Aktaş ve Ramazan Bulut’un gerçekleştirdiği çalışmaya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüyle İl Özel İdaresi personeli de destek verdi.

Geçtiğimiz yıllarda çatısı ve dış cephesinde restorasyon çalışması yapılan manastırda yapılan çalışmalar sırasında tarihi dokusuna zarar vermemeye özen gösterildi.

“Vandalizm olarak adlandırdığımız yazıları ve grafitileri çıkardık”

Çalışmayı gerçekleştiren uzmanlardan Şenol Aktaş, “İmera Manastırında tahribata yol açan bazı yazılar vardı. Kalem ve islerle yazılan ve rahatsızlık verici derecedeydi. Valimizin ve İl Kültür ve Turizm Müdürümüzün talebi üzerine görevlendirmeyle geldik ve yazıları elimizden geldiğince silmeye çalıştık. Bu süreçte şuna dikkat ettik: Duvar yazılarının yazıldığı bölgelerde özellikle sıvalı boyalar varsa onları tahrip etmemeye çalıştık. Onun yanısıra duvardaki özel sıvaları korumaya çalıştık. Dönemine ait renkler var sıvaların üzerinde onları korumaya çalıştık. Duvarlara yazılan bizim vandalizm olarak adlandırdığımız yazıları çıkardık, grafitileri de çıkardık. Normal bir duvara yazılı yazıyı silebiliriz ama kilise, cami gibi alanlarda boyalı alanlarda kullandığımız kimyasallar özel olarak üretilen kimyasallar. Onları kullanıyoruz. Süreç bu yüzden biraz uzadı. Biz o kimyasalları elde edebilmek için 1-1,5 ay sonrasında buraya gelebildik. Gerçekten özel sıvalı ve boyalı alanlara zarar vermeden temizleme işlemini yaptık. Bunun önüne geçemiyoruz maalesef. Her yerde her yere yazıyorlar. Çare olarak eğitim diyoruz” dedi.

“Güzel sonuçlar aldık tamamlandığında”

Bir diğer uzman Ramazan Bulut ise “Kimyasal kullandık genel olarak. Yaklaşık 2 gün sürdü çalışmalarımız. Bayağı uğraştırdı bizi ama güzel sonuçlar aldık tamamlandığında. Bütün bölgeleri tek tek fırçayla altına tahribat vermeden temizledik” ifadelerini kullandı.

“Biraz daha özen gösterilirse bu yıl burası ayağa kalkar”

Olucak Köyü Muhtarı Hamdi Nas da yapılan çalışma için Vali Alper Tanrısever ve diğer tüm yetkililere teşekkür ederek, “Önceki yıllarda çatısı ve dış duvarları tamir edilmişti. Son olarak içindeki duvarlarda yer alan yazılar temizlendi. Çevre düzenlemesi de yapılacak. Valimizin, Turizm Müdürümüzün ve İl Özel İdaremizin katkılarıyla manastır güzelleşmeye başladı. Noksanlar da var. İlerleyen süreçte etrafındaki alana kamelyalarda konulacak. Bunlar da yapılınca burası turizme açılmış olacak. Yaz aylarında hafta içi günlük 50, hafta sonları 100-150 araç geldiği de oluyor. Buraya gelenler piknik yapıyor, geziyorlar. Buraya insanlar geldiği zaman mutlu oluyor. Havadar, manzarası güzel. Etrafında Krom Vadisi, Sümela Manastırı ve Karaca Mağarası var ve hepsi birbirine bağlı. Buraya gelenler mutlaka İmera Manastırına uğruyor. Biraz daha özen gösterilirse bu yıl burası ayağa kalkar” diye konuştu.