Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

BU, EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ MÜTHİŞ BİR REKOR !

Manşet Yayın: 14.12.2023 15:34
BU, EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ MÜTHİŞ BİR REKOR !

Türkiye’de 1933 yılında bir üniversitemiz vardı. 1955 yılında 5 , 1980 yılında, benim üniversite öğrencisi olduğum dönemde 19 oldu. 1991 yılında 29’a çıktı. 2002 yılından sonra hızla artarak, 2005 yılında 77’ye , 2019 yılında  207’ye yükseldi. Şu anda ise  üniversite sayımız 209

 

Üniversite sayısı bu kadar artınca doğal olarak akademisyene de gereksinim duyuldu. O konuda da üniversite sayımızla orantılı olarak iyi yol almışız. 2002 yılında toplam akademisyen sayımız 70 bin iken buğün 184 bin 516 ! Yani akademisyen sayımız; bu kadar kısa sürede neredeyse 3 katına çıkmış. Universitelerdeki profesör sayımız 34 bin 280 olmuş

21 yıl önce 76 olan üniversite sayımızın  bugün 209 olmasının doğal sonucu budur.

 

Yeni kurulan üniversitelerde; oluşturulan akademik kurullara, kürsülere dolayısıyla öğrencilere hoca lazım..Yani mantar gibi çoğalan üniversitelere mantar ( ! ) gibi de hoca lazım. Günümüzün rektörlerini, profesörlerini TV lerde, yazılı basında hep birlikte ibretle izliyoruz. O unvanları nasıl aldılar ? hangi yetenekleriyle aldılar? Bu konulara girmeyeceğim. Ama şunu biliyorum eskiden zordu bu unvanları almak. Eee, şimdi bilgisayar var, internet var, daha başka başka şeyler var ! Neyse, bunlar beni aşar.

 

Yaşını başını almış bir yurttaş olarak sorularım şunlar ;

☆ Nicelikte; hem üniversite sayısında, hemde akademisyen sayısında  patlamayı yapmışız da. Peki nitelikte ne durumdayız ?

☆ Dünyada; ilk 100′ ü geçtim, ilk 500 e giren kaç üniversitemiz var?

☆ Bu üniversitelerden mezun olan gençlerimizin kaçı iş bulabiliyor ?

☆ Devlet ihtiyaca göre planlama yapıyor mu?

Üniversiteler ülkenin ihtiyacı olan alanlarda; ihtiyacı karşılayacak kadar mı mezun veriyor, yoksa her meslek gurubundan her yıl mantar ( ! ) gibi mezun mu veriyor ? Üniversiteler kafalarına göre mi öğrenci kaydediyor ?

☆ Bu çok değerli ! akademisyenlerimizin yayınladıkları makale sayısı yada bilimsel çalışmalarının sayısı, bilime katkıları vs  dünya ölçeğinde kıyaslandığında ne durumdayız?

☆ Dünyanın saygın bilim dergilerinde kaçının makalesi yayınlanıyor ? Kaçına atıf yapılıyor?

☆ Sosyal sorumluluk projelerinde kaç üniversitemizin  ismi var?

 

Bizim; bu kadar üniversite ve bu kadar akademisyenle uçmamız lazım. Belki de uçuyoruzdur !!! .”Belki” si fazla.

Baksana, dünya rekorunu kırmışız. bu kadar kısa sürede; bu kadar akademisyen yetiştiren, bu kadar üniversite açan başka bir ülke var mı?

İşte! uçmuşuz, hemde kanatsız.

 

Türkiye’deki üniversitelerde kayıtlı öğrenci sayısı 8 milyon. Bu sayı ile  OECD ülkeleri içinde ilk sıradayız.

Bu öğrenci sayısı, ülke nüfusumuzun %9’u.

Son 30 yılda açılan üniversite sayısı 20 kat artmış.

Son 5 yılda açılan üniversite sayısı 80.

Toplamda kamu, vakıf ve özel üniversite sayımız 209.

Alın size müthiş bir rekor daha; Son bir yılda yetişen Profesör sayımız 4.000. (Dörtbin)

68 üniversite rektörünün uluslararası yayınının olmadığı,

21 üniversitenin, uluslararası hiçbir etkinliğinin olmadığı araştırmalarla ortaya konmuş.

 

Eee, bu durumda haklı olarak Nicelik mı, nitelik mi? sorusunu sormamız gerekmiyor mu?

Yorumlar

  1. Güler Çizmeci

    Doğru söze ne denir, tebrikler gerçekten önemli bir konu, iyi bir planlama gerekiyor.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Geleceğin Baristaları ve Kahve Tutkunları KBÜ’de “Temel Barista Eğitimi” Aldı

Eğitim Yayın: 06.05.2024 04:48
İhlas Haber Ajansı

Karabük Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (KABÜSEM) bünyesinde Safranbolu Turizm Fakültesi akademisyenleri tarafından kahve sektöründe kariyer yapmayı hedefleyenler ve kahve severler için “Temel Barista Eğitimi” verildi.
KABÜSEM bünyesinde Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğr. Üyesi İrfan Yurt ve Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yılmaz tarafından kahveye ilgi duyan her bireye alanında önemli bir başlangıç yapmak amacıyla 17 kişiye “Temel Barista Eğitimi” verildi.
Kursiyerler, kahve sanatları ve endüstri: yetiştirme, işleme, kavurma ve sunum, makine ekipman eğitimi, temel barista hijyen kuralları, espresso alım tekniklerini kavrama, aspresso bazlı sıcak kahveler yapım ve sunum teknikleri, espresso bazlı soğuk kahveler yapım ve sunum teknikleri, 3. nesil kahve yapım ve sunum teknikleri, latte art teknikleri ve uygulamaları, milkshake, smoothie ve kokteyl grubu içeceklerin yapım ve sunum teknikleri, yöresel kahvelerin yapım ve sunum teknikleri ile gıda güvenliği ve hijyen eğitim gibi konularda toplamda 38 saat eğitim aldı.
Karabük Üniversitesi bünyesinde KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık’ın destekleriyle kurulan atölyede Safranbolu Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi İrfan Yurt ile beraber barista eğiticiliği yaptıklarını ifade eden Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Yılmaz, geçekleşen eğitim süreci ile ilgili konuştu.
Yılmaz, “Burada birinci nesil, ikinci nesil ve üçüncü nesil olmak üzere kahvelerimiz var. Bunları tek tek bizzat kursiyerlerimize gösteriyoruz, yapıyoruz, yaptırıyoruz” dedi.
Yılmaz, bütün kursiyerlere ilgi gösterdiklerini dile getirerek, “Espresso makinesinde yeni olarak öğüttüğümüz kahveyi temperlemesinden, espressonu nasıl alınacağına kadar bütün aşamaları tek tek göstererek kursiyerlerimize öğretiyoruz. Aynı zamanda da ‘Süt nasıl köpürtülür, kreması nasıl alınır, latte kreması, cappuccino kreması nasıl olur?’ Bunların hepsini tek tek detaylı bir şekilde izah ediyoruz” diye konuştu.
17 kursiyerin eğitim aldığını ve taleplerin her geçen gün arttığını, farklı alanlardan ve bölümlerden kursiyerlerin olduğunu, kahveye ilgi duyan, kahve kültürünü benimsemiş herkesin ilgi ve talepte bulunduğunu söyleyen Yılmaz, “Bu kursta kahve üzerine kahve hazırlama noktasında birçok deneyimi elde ediyorlar. e-Devlet’ten taranan sertifikalarımız var. Üniversite bünyesinde bunları biz veriyoruz. Bu sertifikayla kafelerde barista olarak çok rahat bir şekilde kursiyerlerimiz çalışabiliyorlar, iş bulabiliyorlar. Şu anda kahve yeni bir trend, ciddi bir eğilim var bu alanda. Öğrenci nüfusunun yoğun olduğu yerlerde birçok kafe mevcut. İnsanlar buralara gidip zaman geçiriyorlar. Dolayısıyla bu yoğun olan kafelerde kursiyerlerimiz de çok rahat iş bulabilme imkanına sahip oluyorlar. Kalifiyeli eleman yetiştiriyoruz. Bütün kahvelerimizi her şeyi tek tek gösteriyoruz, yaptırıyoruz. Dolayısıyla onlar da deneyim kazanmak kaydıyla çok rahat bir şekilde iyi bir barista olabiliyorlar” dedi.
Safranbolu Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü 2. sınıf öğrencisi Fatma Güler, 38 saatlik bir eğitim aldıklarını ifade ederek, “Burada her çeşit kahve türünü öğrendik. Sıcakları, soğukları, frozenları, meyvelileri, smoothieleri hepsini öğrendik. Kahveleri çok seviyorum. Hepsinin nasıl yapıldığını öğrenmek istedim. Böylelikle hocalarımızın sayesinde bir eğitime tabi tutuldum. Kahvelerin aslında zor bir şekilde yapılmadığını, kolay bir şekilde olduğunu ama el becerisi gerektirdiğini görmüş oldum. Aslında biz tüm öğrenciler için bu, avantaj oldu. Çünkü baristalık ilerideki mesleklerin başında geliyor. Herkes artık kahve içmeye başladı ve ileride büyük bir alanı kaplayacağını düşünüyorum. Bu yüzden iş imkânının daha fazla olduğunu, bu alanda ilerlemek isteyen kişilere öncülük ettiğini, hocalarımızın sayesinde büyük bir şekilde bize katkıda bulunduklarını düşünüyorum. O yüzden ileride iş hayatında önemli yere sahip olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
(YE-