Ihlas Haber Ajansı tarafından
02 Eylül, 2024 12:30 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

‘Boş zaman hastalığı’na dikkat

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, tıp literatüründe “yeni nesil hastalık” olarak tanınan “boş zaman hastalığı”nın vücut ağrıları, baş ağrıları, yorgunluk, hafif ateş ve gribe benzer semptomlar gösterdiğini söyledi.
“Boş zaman hastalığı” hakkında bilgi veren Prof. Dr. Şevket Özkaya, “Tatilden döndükten hemen sonra kendinizi hasta mı hissettiniz? Kısa, birkaç günlük tatil kaçamağı sonrası vücut ağrıları, baş ağrıları ve yorgunluk gibi ateş vb gribe benzer şikayetleriniz mi var? ‘Boş zaman hastalığı’na yakalanmışsınız. Birçok kişi için seyahat, yorucu bir deneyim olabilir ve vücuda zarar verebilir. İster kısa bir yolculuğa araba ile çıkıyor olun, ister varış noktanıza uçakla uçuyor olun, gezginlerin bir süre seyahat ettikten sonra evlerine hasta ve kırgın hissederek dönmeleri yaygındır” dedi.
Prof. Dr. Özkaya, hastalık ve belirtileri hakkında şu bilgileri verdi:
“İnsanlar artık zaman kısıtlılığı ve ekonomik sebepler yüzünden, haftalar süren uzun tatiller yerine, birkaç günlük kısa ve hızlı geçen tatilleri tercih ediyor. Ve bu kısa ve hızlı tatil sonrası ‘boş zaman hastalığı’ olarak da bilinen ve psikolojik etkileri de olan, dinlenmeye düzenli olarak zaman ayırmayanların, genellikle tatillerde ve sonrasında veya hafta sonlarında hastalanmalarına neden oluyor. Boş zaman hastalığı, tıp literatüründe yeni nesil hastalık olarak tanınmamasına rağmen; vücut ağrıları, baş ağrıları ve yorgunluk gibi hafif ateş vb gribe benzer semptomlara sahiptir. Peki, bir hafta sonu kaçamağı bizi nasıl hasta edebilir? Daha önce de belirttiğimiz gibi seyahat etmek yorucu olabilir. Daha geç saatlere kadar ayakta kalabilir, daha fazla miktarda yemek yiyebilirsiniz. Hatta normalde evde yaptığınızdan daha fazla veya daha az fiziksel aktivite yapıyor olabilirsiniz! Bu değişiklikler, özellikle de uyku yoksunluğu ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açarak seyahatten sonra grip benzeri semptomlar yaşamanıza neden olabilir. Bu semptomlarla mücadele etmenin en iyi yolları, grip mevsiminde sağlıklı kalmak için verdiğimiz ipuçlarına çok benzer: Yeterli bir uyku planı yapın, alkol alımınızı sınırlayın ve egzersiz ve el yıkama gibi sağlıklı alışkanlıklar edinin. Ayrıca, ‘okullar açılmadan, son bir hafta sonu tatili yapalım’ diyen vatandaşlarımız, bu ‘yeni nesil hastalığa’ dikkat etmelerini ve eğitim-öğretim öncesi bağışıklık sistemlerine özen göstermelerini öneriyoruz.”

blank
İsmail AKCA tarafından
10 Nisan, 2025 01:38 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİZE 3 NİSAN YETER..!

Uzun zamandır alışkın değildi bu şehir sazlı sözlü 3 Nisan kutlamalarına,

Yabancılaştık bu tür kutlamalara ama hatırlayacağız yeniden böyle etkinlikleri, birlikte eğlenmeyi ve bu durumu gelenek haline getirmeyi.

Şehrin sahipsizliği ve eşraf yokluğu hep konuşulur, yazılır, çizilir. Bu şehrin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını soluyan ve ben Karabüklüyüm diyen bir halkın şehir olma savaşını görmek isterdik. Lakin maalesef henüz görebilmiş değiliz o arzuyu, isteği, hevesi.

Yine de, Teşekkürler Özkan Başkan…

Türkiye’de ağır sanayinin odak noktası Karabük Demir Çelik İşletmelerinin ve şehrin kuruluşunun yıldönümünü belleğine yerleştiremeyen Karabük, Karabüklüler gününü nasıl kutlayacak anlamış değilim.

Ticaret ve Sanayi Odasındaki toplantıda Vali Mustafa Yavuz’un önerisi ile 7 Ağustos günü Karabüklüler günü olarak kabul edilmiş, çok tuhaf!

Bana kalsa özentiden başka bir şey değil…

Ağustos ayı nereden çıktı ayrı mesele, o tarihte bu şehirde kimi bulacaksında bu günü Karabüklüler günü olarak kutlayacaksın ayrı mesele.

Şunu diyorsanız belki anlarım, Karabüklüler Günü şehirde değil de sosyal medyada kutlansın, sanal kutlansın, halk katılmasa da olur, o da başka bir garabet.

3 Nisan her platformda Karabük ve Kardemir’in kuruluş günü olarak kabul edildiğine göre, ayrıca bir başka tarihte Karabüklüler gününe ne gerek var? Şayet illa Karabüklüler Günü diye bir gün kutlamak istiyorsanız buyurun 3 Nisan’da kutlayalım.

Bu plaka merakı nereden geliyor. Tuhaf..!

Bakın bizim bir Üniversitemiz var.

Bu şehrin üniversitesi ve bünyesinde binlerce öğrenci ve öğretmeni barındıran Karabük’ün bacasız fabrikası.

Bu sözüm, bu şehri ve üniversiteyi şekilden şekle sokan bir zihniyete dur demek yerine alkış tutan ve susanlaradır, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyenleredir.

Bu şehre, bu şehrin halkına, değerlerine dil uzatanlara sessiz kalanlar, bu şehrin dilsiz şeytanlarıdır.

Karabük Üniversitesi şehir merkezine bir fakülte açma kararı aldı.

Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya ile Rektör Fatih Kırışık inisiyatif alarak şehir merkezine fakülte ya da fakülteler kurma kararı aldı. Tartışılabilir lakin bizce güzel karar, günden güne ölüp giden şehri canlandırabilir.

Eften-püften işlerle uğraşacağınıza şehrin ağır abilerini bir araya getirip şehir merkezini canlandırın. Öğrenciyi şehir merkezine çekecek projeler üretin, şehir bambaşka bir havaya bürünsün, cıvıl cıvıl, rengarenk görüntüler ortaya çıksın.

Safranbolu önümüzde en güzel örnektir.

Bir Sağlık Meslek Yüksekokulu Üniversite kampüs alanına geri gidiyor diye ilçe ayağa kalktı, şehrine sahip çıkıyor.

Neden..?

Esnafın en önemli gelir kapısından biri kapanmasın diye.

Peki biz ne yapıyoruz..?

İpe sapa gelmez işlerle uğraşmaktan şehre faydası olacak asıl konulara değinmiyoruz, değinemiyoruz..!

Ne 3 Nisan’da, ne 23 Nisan’da, ne 19 Mayıs’ta, ne 30 Ağustos’ta, ne de 29 Ekim’de yapılan törenlerde zoraki katılan protokol ve öğrencilerin haricinde kimseler olmuyor, halkı bu tür etkinliklere çekemiyoruz.

Lütfen kendimizi kandırmayalım.

Allah aşkına boş işlerle uğraşmayalım,

Bu şehir ve bu şehrin insanı için neler yapabiliriz bunu konuşalım, buna kafa yoralım.

Yaygın basında “3 Nisan Sanayi Günü” değerlendirmesi yapılıyor,

Çok güzel, ama

Bu şehrin üniversitesini düşürdüğümüz hale bir bakmamız gerekmiyor mu?

Dün, Burhanettin Uysal vardı, Refik Polat vardı.

Bugün Fatih Kırışık var

Yarın o da gider. Karabük Üniversitesi kalır.

Bu şehrin kıymetini ve değerlerini bilmek lazım…

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.