Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Böbrekte oluşan kanser hücresi ameliyatsız 10 dakikada tedavi edildi

Kastamonu Yayın: 24.09.2024 16:52
İhlas Haber Ajansı
A+ A-

Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi Girişimsel Radyoloji Ünitesi’nde uygulanan anjiyo yöntemiyle, bir hastanın böbreğindeki kanser hücre, ameliyatsız bir şekilde 10 dakikalık tedavi ile yok edildi. Bir gün hastanede kalan hasta, tedavinin ardından ağrısız bir şekilde taburcu edildi.

Sağlık Bakanlığı tarafından Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesine kurulan girişimsel radyoloji ünitesi sayesinde cerrahi müdahaleye gerek kalmadan, minimal invaziv yöntemlerle birçok hastalığın tanı ve tedavisi yapılıyor. Girişimsel Radyoloji Ünitesi’nde uygulanan anjiyo yöntemiyle damar tıkanıklıkları, anevrizmalar gibi hastalıkların yanı sıra akciğer, böbrek ve karaciğer kanserlerinin de tedavisinde girişimsel radyoloji yöntemi kullanılarak tedaviye başlandı. Girişimsel radyoloji yöntemiyle kanserli hücre, cerrahi müdahaleye gerek kalınmadan yaklaşık 10 dakikalık bir operasyonla hasta tedavi edilerek taburcu ediliyor.

Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde ikamet eden 75 yaşındaki Safiye Çelik’in böbreklerinde, tümör tespit edildi. Hastanın yaşı itibariyle cerrahi müdahaleye uygun olmadığı tespit edilerek ailenin de onayıyla girişimsel radyoloji yöntemiyle tedavisine karar verildi. Gerekli tahlil ve kontrolleri yapılan Safiye Çelik, yaklaşık 10 dakikalık kapalı ameliyat ile tedavisi yapılarak aynı gün içerisinde taburcu edildi.

“Girişimsel radyoloji ile cerrahi operasyonlara gerek kalmadan hastalıkların tedavisi yapılmaktadır”

Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesinde iki yıldır Girişimsel Radyoloji Uzmanı olarak görev yapan Kastamonu Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Ana Bilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi İsmail Taşkent, “Girişimsel radyoloji, görüntüleme tekniklerini kullanarak hastalıkları teşhis etmek ve tedavi etmek için yapılan minimal invaziv işlemleri kapsayan bir alandır. Bu yöntemlerde, bilgisayarlı tomografi (BT), ultrason ve anjiyografi gibi ileri teknoloji cihazlarla hastanın vücuduna kesiler yapılmadan, genellikle ince bir iğne veya kateter yardımı ile hastalığın olduğu bölgeye doğrudan müdahale ederek cerrahi operasyonlara gerek kalmadan hastalıkların tedavisi yapılmaktadır. Böylece hastalar daha az ağrı, daha hızlı iyileşme süreci ve daha kısa hastanede kalış süresi ile tedavi edilebilir” dedi.

Girişimsel radyolojinin, birçok hastalığın tedavisinde devrim niteliğinde yöntemler sunduğunu belirten Taşkent, “Damar tıkanıklıkları, anevrizmalar yani damar genişlemeleri gibi problemleri anjiyografi ile tespit edip tedavi edebiliyoruz. Balon anjiyoplasti ile damarları genişletip, stent yerleştirerek büyük cerrahi operasyonlara gerek kalmadan hastaların damar sağlığını koruyoruz. Kanser tedavisinde de girişimsel radyoloji çok önemli bir yer tutuyor. Kanser hastalıklarının tanısından tedavi sürecine kadar girişimsel radyoloji her aşamada hastalarımıza müdahale edebilecek durumdadır. Özellikle kanser tanısında biyopsi işlemlerini girişimsel radyoloji yöntemiyle yapabiliyoruz. Kemoterapi alacak hastalarımıza port takılması veya kemoterapinin daha efektif olması için yapılan tümörün bağlı olduğu tıkanması yöntemleriyle hastalar tedavi edilebiliyor. Yine erken evre tümörlerinde ablasyon yöntemi dediğimiz yöntemlerle karaciğer, böbrek, akciğer gibi organlardaki tümörlere yönelik mikrodalga veya radyofrekans ablasyonu gibi işlemler yaparak 10 dakikalık yakmayla cerrahi müdahalede bulunmadan tümörleri yok edebiliyoruz. Bunun yanı sıra tümörü besleyen damarları kapatıp, tümörün büyümesini durdurabiliyoruz. Karaciğer ve safra yolu hastalıkları da girişimsel yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Safra kanallarındaki tıkanıklıkların giderilmesi, drenaj yapılması veya karaciğer kist hidatik tedavisi gibi işlemler girişimsel radyoloji sayesinde hızlı ve etkili bir şekilde yapılabiliyor. Böbrek taşları ya da kistleri olan hastalara da yardımcı olabiliyoruz. Böbreğe zarar vermeden drenaj yaparak bu sorunları ortadan kaldırıyoruz. Ayrıca idrar yolu tıkanıklıkları da bu yöntemlerle açılabiliyor. Yine acil müdahale gerektiren kanama veya damar tıkanıklığı durumlarında hızlı bir şekilde müdahale ederek ek bir cerrahi operasyona gerek kalmadan hayat kurtaran tedavileri yapabiliyoruz” diye konuştu.

“Ablasyon tedavileri, özellikle erken evre böbrek tümörlerinde çok etkili ve güvenli bir seçenek”

Safiye Çelik’in böbreğinde tespit edilen bir kitle sebebiyle ablasyonu uygulama kararı aldıklarını söyleyen Taşkent, “Bu tedavinin en önemli avantajı, büyük bir ameliyat gerektirmemesi, hastanın hızlı bir şekilde günlük yaşantısına dönebilmesi ve böbrek fonksiyonlarının korunmasıdır. Safiye Hanım da bu işlemi gayet iyi tolere etti ve kısa süre içerisinde hastaneden taburcu oldu. İşlem sonrası herhangi bir komplikasyon gelişmedi ve kontrollerinde kitlenin başarıyla yok edildiğini gözlemledik. Bu tür ablasyon tedavileri, özellikle erken evre böbrek tümörlerinde çok etkili ve güvenli bir seçenek. Safiye Hanım’ın sağlığına kavuşması hem bizleri çok mutlu etti hem de bu yöntemin ne kadar başarılı olduğunu bir kez daha göstermiş oldu” şeklinde konuştu.

Yeni açılan anjiyografi ünitesi hakkında da bilgiler veren Taşkent, “Yeni açılan anjiyografi ünitemiz, bölgemiz için gerçekten büyük bir adım. Bu ünite, ileri teknolojilerle donatılmış olup, damar hastalıklarının teşhis ve tedavisinde hastalarımıza çok daha hızlı ve etkili çözümler sunmamıza imkan tanıyor. Ünitemiz sayesinde, büyük cerrahi operasyonlara gerek kalmadan hastalarımıza minimal invaziv dediğimiz yöntemlerle müdahale edebiliyoruz. Anjiyografi cihazımız, damar içi görüntülemeyi mümkün kılarak, tıkanıklıkların net bir şekilde tespit edilmesini ve anında tedavi edilmesini sağlıyor. Yeni ünite sayesinde artık hastalarımız, kendi memleketlerinde bu tür ileri teknolojik tedavi imkanlarına kavuşmuş olacaklar. Bu da hem zaman hem de maddi açıdan büyük bir rahatlık sağlıyor. Ayrıca hastalarımız başka illere gitmeden memleketlerinde tedavi imkanı bulmuş oluyorlar. Kısacası, yeni açılan anjiyografi ünitemizle, bölgedeki sağlık hizmetlerinin kalitesini ciddi şekilde artırıyoruz ve daha fazla hastamıza en ileri teknolojilerle tedavi imkanı sunmaktan gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

“Kendimi çok iyi hissediyorum”

Girişimsel radyoloji yöntemiyle tedavi olan 75 yaşındaki Safiye Çelik ise, “Karnımda ağrılarım oldu. Ağrılarım olunca doktora gittik. Tahliller yapıldı. Bu sırada idrarımda kanama görüldü. Film çekildi. Belli bir süre geçtikten sonra hastaneye yatma durumum oldu. Bana uygulanan bu tedavi bana çok iyi geldi. Diğer tedavi yöntemlerine bakarak çok çok kolay oldu. Herkese bu tedavi yöntemini tavsiye edebilirim. Allah razı olsun hocamızdan. Hastanemizde çok güzel, çok memnun kaldım. Şu anda da kendimi çok iyi hissediyorum. Hemen iyileşme olmuyor, biraz rahatsızlıklarım oluyor ara sıra ama şimdi daha iyiyim” dedi.

Eşinin idrarından birkaç defa kan geldiğini söyleyen Kemal Çelik de, “Eşimin idrarında birkaç defa kanama görüldü. En sonunda kasıklarımda ağrı var dedi. Antibiyotik kullanmamıza rağmen kanama ve ağrıları devam etti. O yüzden ürolojiden randevu alıp tedavi olduk. Ultrason çekildi, bunun akabinde sol böbreğinde kist olduğu tespit edildi. Ardından bizleri girişimsel radyoloji tedavisi için İsmail Beye yönlendirdiler. Burada da MR ve tomografi çekildi. Neticesinde tümör 4 santimetreden küçük olduğu için girişimsel radyoloji yöntemiyle tedavi edebiliriz dediler. Bizde olumlu karşıladık ve yaptıralım dedik. Tedaviden memnun kaldık. Tedavinin ardından sadece bir gün hafif bir ağrı çekti. Ondan sonra hiçbir ağrı veya başka bir sıkıntı yaşamadı. Çok memnunuz. Herkese bu tedavi yöntemini tavsiye ederiz. Ameliyatsız tümörü yaktılar, birde biyopsi aldılar. Ardından çekilen tomografide ve devamında yaptırdığımız kan ve idrar tahlillerinde de hiçbir sıkıntının kalmadığını bizlere söylediler” diye konuştu.

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Palamutun avı azalıp avlanan palamutlar da irileştikçe fiyatı da arttı

Ekonomi Yayın: 24.09.2024 20:15
İhlas Haber Ajansı
A+ A-
Palamutun avı azalıp avlanan palamutlar da irileştikçe fiyatı da arttı

Denizlerde av yasağının 1 Eylül itibariyle sona ermesinin ardından denize açılan tekneler sezonun ilk günlerinde bol miktarda palamut avlarken, bu av bugünlerde düşüşü geçti. Balık av sezonu başında tanesi 40-50 liradan satılan palamutun tane fiyatı 120 liraya yükseldi. Fiyatın yükselmesinde avlanan palamutun irileşmesi ve büyükşehirlere sevkiyatının artması da etkili oldu.

Trabzon Balık Hali’nde sezonun ilk günleri tanesi 40-50 TL’ye satılan palamudun avının düşüşe geçmesiyle tane fiyatı 100-150 TL arasında değişiyor. Palamudun fiyatı yüksek olması Karadeniz’de avlanan balığın başta İstanbul olmak üzere Ankara, İzmir gibi şehirlere gönderildiğinden de kaynaklandığı belirtildi.

Balıkçı esnaflarından Adem Kaygusuz, avlanan balığın genelde İstanbul’a gönderildiğini belirterek “Avlanan balık Trabzon’da kalsa fiyatı 50-60 TL olur. Dışarı gittiği için oralarda daha pahalıya satılıyor. Genelde İstanbul’a gidiyor. İlk günler 400 gram palamutların fiyatları 50-60 TL iken şu anki palamutlar 850- 900 gram geliyor. Avı da biraz azaldı ilk günlerdeki gibi değil. Palamutların fiyatı 110, 120, 125 TL. Balığın boyutuna göre fiyatları değişiyor” dedi.

Palamudun azalan avıyla birlikte fiyatının yükseldiğini belirten balıkçı esnaflarından Emin Avcı, “İlk günler 50-60 TL’ye sattığımız palamutlar şimdi 125 TL tanesi. İlk günlere göre hem avı azaldı hem de fiyatı yukarı çıktı. Palamut göç balığı olması ve havların sıcak gitmesinden dolayı Rusya taraflarına doğru kaydı. Genelde palamutlar Rize açıklarında avlanıyor oradan bize geliyor. Palamut İstanbul’a çok gönderildiği için dolayısıyla ilimizde biraz azaldı diyebiliriz. Palamut ilk günkü avı bugünlerde neredeyse yarı yarıya düştü. Şu an fiyatlarımız 125-140 TL arasında ilk günkü fiyatlar yok artık. Palamut göç hayvanı her an gidebilir bol da olabilir. Avı şu anda azaldı” diye konuştu.

Karadeniz’de avlanan palamudun gelende İstanbul, Ankara, İzmir taraflarına gönderildiğini kaydeden balıkçı esnaflarından Çetin Kavzoğlu, “Avlanan balıklar genelde İstanbul, Ankara, İzmir taraflarına gidiyor. Buralara gelen balıklar zaten belli. Dolayısıyla Türkiye’nin her tarafına gidiyor. Son bir haftadan beri palamutlar büyümeye, kiloluk olmaya başladı. İlk zamanlar 40-50 TL idi ancak 400 gram geliyordu. Şu anda 900 gram, bir kilo geliyor. Fiyatlarımız 125-150 TL arasında değişiyor. Palamut göçmen bir balık olduğu için ne zaman ne olacağı belli olmaz. Ancak görüntü devam edecek gibi. Palamut büyüdükçe fiyatı artıyor” şeklinde konuştu.

Nöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Mutlu Eczanesi
Mutlu Eczanesi
Adres

Orta Sokak No:7/B Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-1124

Asuman Eczanesi
Asuman Eczanesi
Adres

Fevzi Fırat Caddesi, No:51/A Merkez / Karabük

Telefon

(370) 413-1373

Beşbinevler Eczanesi
Beşbinevler Eczanesi
Adres

Beşbinevler 75. Yıl Mahallesi, 70. Sokak No:39 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 433-1527

Dilek Eczanesi
Dilek Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, İncekaya Caddesi, Sultan Çayırı Evleri No:78/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-5434

Gökçe Eczanesi
Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455