Ihlas Haber Ajansı tarafından
19 Eylül, 2024 00:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

BEUN mezunu Böyükaslan Uluslararası Türk Mutfağı Tanıtım Etkinliği’nde yer aldı

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Devrek Meslek Yüksekokulu Aşçılık Programı mezunu Şulenur Böyükaslan, Uluslarararası Türk Mutfağı Tanıtım Etkinliği’nde yer aldı.
BEUN Devrek Meslek Yüksekokulu Aşçılık Programı mezunu Şulenur Böyükaslan, gastronominin Nobeli olarak bilinen Basque Dünya Aşçılık Ödülü’nü kazanan Türk Şef Ebru Baybara Demir öncülüğünde Çekya’nın başkenti Prag’da düzenlenen Türk Mutfağı Tanıtım Etkinliği’nde görev aldı. Eşsiz ve zengin Türk mutfak kültürünün tüm dünyaya tanıtıldığı bu kayda değer etkinlikte Türkiye Cumhuriyeti Prag Büyükelçisi Egemen Bağış’da yer aldı. Çekya’nın önde gelen isimlerine yedi bölgeden oluşturulan menü ile unutulmaz bir lezzet şöleni sunan Şulenur Böyükaslan, üniversite döneminde edindiği nitelikli teorik ve pratik bilgilerin bu başarıda büyük rol oynadığını dile getirdi. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Aşçılık Programının alanında donanımlı ve tercih edilen akademisyenlerinin desteği sayesinde hedeflerine ulaşmanın mutluluğunu yaşadığını belirten Böyükaslan; üniversitenin fiziki donanımının, eğitim kalitesinin ve sosyal-kültürel imkânlarının da üst düzey olduğunu vurgulayarak başarılı bir üniversite hayatı geçirdiğini belirtti.
Son olarak öğrencilerin daha iyi bir akademik aşçılık eğitimi almaları için desteğini hiçbir zaman esirgemeyen BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer’e teşekkür eden Böyükaslan, Cumhuriyetin ilk üniversitesi olan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi mezunu olmaktan da gurur duyduğunu belirterek meslek hayatı boyunca Zonguldak’ın kültür elçisi olduğunu her fırsatta dile getireceğini ifade etti.

blank
İsmail AKCA tarafından
11 Nisan, 2025 23:18 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Eğitim Kenti Karabük Vizyonu..!

Bir zamanlar Karabük’ün en köklü mahallelerinden biri olan Öğlebeli Mahallesi, bugünlerde sessiz bir çığlık atıyor. Bu çığlık, artık kapanma noktasına gelen ve 1-2-3-4. sınıfların adeta bir arada eğitim gördüğü okulda..!

Konuyu daha önce gündeme getirmiştik lakin yetkililer tarafından geçiştirilerek üzeri kapatılmıştı.

21. Yüzyılda şehrin göbeğinde birleştirilmiş sınıf uygulaması!

Tam da “Eğitim Kenti Karabük” vizyonuna uygun değil mi?

Yaşanan son olay, ne yazık ki bu çığlığı bambaşka bir boyuta taşıdı:

Bir veli, bir anne baba, ipe sapa gelmez iddialarla çocuğunu emanet ettiği okulun müdür yardımcısına saldırdı. Günlerdir okulda adeta terör estiren bu aile ile ilgili kulağımıza gelen bilgiler çok ürkütücü boyutlarda. Müdür Yardımcısına fiziki şiddet uygulayan şahsın psikolojik raporu olduğu ve cezai ehliyetinin bulunmadığı, bunu da ulu orta bağırarak “benim raporum var kimse bana dokunamaz, istediğime istediğimi yaparım” şeklinde kendine silah edindiği söyleniyor. Eğer gerçekten böyleyse acilen araştırılıp müdahale edilmesi gereken bir durum zira bu durumda okulda kimsenin can güvenliği yok demektir.

Aslında Öğlebeli İlkokulu'nda yaşananlar Türkiye’de eğitim sisteminin geldiği noktanın bir göstergesi.

Eğitimde fırsat eşitliği gibi kavramların içinin boş olduğunun bir kanıtı. Daha önce ülkemizin birçok yerinde şahit olduğumuz bu şiddet olayları ise eğitimdeki çöküşün, öğretmenlik mesleğinin düşürüldüğü durumun fiziksel bir temsili haline geldi.

Bu olay, sadece Öğlebeli için değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki eğitim sistemimiz için bir uyarı niteliğinde. Sorunları görmezden gelmek yerine, eğitimde daha modern ve kapsayıcı çözümlerle geleceğimizi koruma vakti. Öğlebeli'nin sesi, aslında hepimizin sesi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.