blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
06 Mayıs, 2025 12:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BEUN, 16. Uluslararası Eğitim Yönetimi Forumu’nda güçlü temsiliyet gösterdi

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN), Eğitim Yöneticileri ve Uzmanları Derneği (EYUDER) iş birliğiyle bu yıl 16’ncısı düzenlenen "Uluslararası Eğitim İdaresi Forumu (EYFOR-16)"nda geniş bir akademik takımla yer alarak dikkat cazibeli bir temsil sergiledi.
29 Nisan - 4 Mayıs 2025 tarihleri ortasında Antalya’da gerçekleşen ve 1200’ün üzerinde iştirakçinin yer aldığı memleketler arası tertipte yaklaşık 600 kelamlı bildiri ve poster sunumu yapıldı. Her alandan öğretmen, eğitim yöneticileri, lisansüstü öğrenciler ve akademisyenlerin iştirak gösterdiği EYFOR-16, bilimsel paylaşımın yanı sıra mesleksel gelişim ve iş birliği fırsatları sunan nitelikli bir platform oluşturdu.
BEUN’u temsilen forumun açılışında konuşma yapan Ereğli Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Yücel Ertem, Üniversitenin "İlk Vilayet, Birinci Üniversite" mottosunu ve Cumhuriyetin 100. yılına özel etkinliklerde üstlendiği vizyoner rolü vurguladı. Bununla birlikte Üniversitenin eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve topluma hizmet alanlarında kalite odaklı ilerleyişine de dikkat çeken Doç. Dr. Ertem, başta BEUN’un her alanda gelişimine bedel katan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer olmak üzere Ereğli Eğitim Fakültesi idaresine ve forumda emeği geçen tüm akademisyenlere teşekkür etti.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Ereğli Eğitim Fakültesi akademisyenlerinden Doç. Dr. Okan Bilgin, Dr. Öğr. Üyesi Birgül Ulutaş, Dr. Öğr. Üyesi Selçuk Turan, Dr. Öğr. Üyesi Özgür Murat Çolakoğlu, Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Akçıl ve Dr. Öğr. Üyesi Engin Karaduman; forum kapsamında panelist, oturum başkanı, atölye lideri ve moderatör rollerinde katkı sundular. Üniversitenin öğretim elemanlarının forum mühletince hem akademik hem organizasyonel roller üstlenmeleri Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinin eğitim bilimi alanındaki tesirli varlığını bir sefer daha ortaya koydu.
Uluslararası Eğitim İdaresi Forumu (EYFOR-16) ilgili değerlendirmelerde bulunan BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinin ulusal ve milletlerarası akademik platformlardaki görünürlüğünün artmasından memnuniyet duyduğunu belirterek kelamlarında şu sözlere yer verdi:
"Üniversitemiz, sadece bilim üretmekle kalmayıp, bu bilimi paylaşmayı ve yaygınlaştırmayı da her vakit temel sorumluluk olarak kabul etmektedir. Bilhassa EYFOR-16 üzere çok boyutlu tertipler, akademik birikimimizin mesleksel alana yansıması açısından büyük değer taşımaktadır. Eğitim Fakültemizin değerli akademisyenlerinin bu bedelli forumda Üniversitemizi muvaffakiyetle temsil etmelerinden büyük memnunluk ve gurur duyuyoruz. Bu vesileyle Milletlerarası Eğitim İdaresi Forumu’nda yer alarak katkı sağlayan bedelli akademisyenlerimizi tebrik ediyor, bilimsel çalışmalarında muvaffakiyetlerinin devamını diliyorum."
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, eğitim bilimleri alanında da kalite odaklı gelişimini sürdürmeye ve ulusal seviyedeki akademik iş birliklerine katkı sunmaya devam edecek.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Fevzi Aydın tarafından
27 Mayıs, 2025 12:30 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

ALGI SİYASETİ…

DÜŞÜNCE ve GÖRÜŞ
Fevzi AYDIN

Algı Siyaseti; Siyasi iktidar, hisleri sayesinde edindiği bilgileri anlamak ve içinde bulundukları dünyaya düzen vermek için, seçme, organize etme ve yorumlama işlemi" biçiminde tanımlanmakta.
İşte tam da bu yüzden “Algı her şeydir!” sözü, olmayanı var göstermekten daha öte bir anlam taşır.
İktidarlar, insanlığın var olduğundan beri kitleleri yönetmek için birtakım mekanizmalar kullanmış.
Bu mekanizmalar arasında belki de en eskisi insanlık tarihi kadar eski olan algı yönetimi.
İktidarlar, iktidarlarını koruyabilmek için kitlelere birtakım mesajlar verir.
Bu mesajların amacı aslında bir taraftan kitleleri yönetmek diğer taraftan ise hegemonya ilişkileri kurmaktır.
Algı yönetimi tüm bunların tam merkezinde yer almaktadır.
Algı yönetimi mekanizmaları çağdan çağa toplumdan topluma göre birtakım değişiklikler göstermiş.
İlk dönemlerde çoğunlukla kullanılan enstrümanlar devletin ya da topluluğun içinde gömülü olarak yer alan din, gelenek, göreneklerdir.
Orta çağ Avrupa’sına baktığımızda hem din hem de feodalitenin zora dayalı baskısı varken, modern dönem de ise mümkün olduğunca yumuşak güçlerin kullanıldığı, rıza üretiminin daha önemli hale geldiği bir dönemdir.
1980’li yıllardan itibaren internet kullanımının öne çıkmasıyla algı yönetiminin yönü sosyal medya ve ana akım medyaya yönelmiş…
Kitlelere buradan mesajlar gönderilerek ya da iktidarlar buralara sızarak algı yönetimi yapmışlar ve yapmaya devam etmekte…
Parlamenter sistemde, siyaset bir nebze, devletten ve bürokrasiden uzak tutulmuş, uzak tutulmaya çalışılmış…
Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ise, devlet, hükümet ve bürokrasi adeta siyasi iktidar ile et tırnak olmuş…
Sistemin ekonomi ayağındaki aksamalar, her alanda tsunami etkisiyle, seçeni yani seçmeni, halkı ezip geçmiş ve geçmeye devam etmekte…
Algı yönetiminde, siyasetin en etkili silahı ise Türkiye İstatistik Kurumu, halkın tanıdığı adıyla TÜİK…
Piyasadan elde ettiği rakamları işleyerek piyasalardan uzak, açıkladığı rakamlarla, başta çalışma hayatını, emeklileri, kira, taban fiyat, pazar-market, tüketim-üretim fiyatlarını, daha da önemlisi faiz-enflasyon sarmalını yönetmekte…
Siyasetten uzak kalması gereken, valiler, kaymakamlar, özellikle eğitim ve din görevlileri, siyasi iradenin etkisi ve baskısıyla, toplum kutuplaşmasında oldukça etkili…
Algı siyasetinin ana lokomotiflerinden birisi ise, sosyal medya ve ana akım medya, kısaca medyanın her alanı…
Kamuoyunu bilgilendirmek yerine, siyasi iktidarın istek ve istediklerini, kamuoyu ve halka sunarak, iktidarın halkla, seçmenle adeta ilişkisini kesmekte…
Son ekonomik dalgalanmadan sonra siyasi iktidar, adeta halka sırtını dönmüş durumda…
Etkili olduğu medyanın her alanında; fahiş fiyat artışları, çok düşük çalışan ve emekli maaşlarında iyileştirme politikaları dışında, iç politikada muhalefetle kavga, dış politikada ise sözde stratejik ortaklarla alışveriş görüntüsü…
Banka promosyonlarını maaş artışı gibi, çalışan ve emeklinin gözüne sokan, emekli ve çalışanlara, enflasyonun çok altında yapılan maaş artışlarından hemen sonra, yeni sözde artışlar, abartılarak günlük gazete sayfalarında boy göstermesi, algı yönetiminde, medya ayağının bir parçası…
İktidar, sosyo-ekonomik krizlerin sorumlusunun kendi olduğunu görmezden gelerek, muhalefete ağır eleştirilerde bulunması, algı yönetiminin siyasi ayağı olsa gerek…
Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.