Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali'nin heyecan verici dört günlük maratonunun sona ermesiyle birlikte, festivalin başarısını değerlendirmek üzere Festival Komitesi bir araya geldi. Değerlendirme toplantısı, festival boyunca sergilenen belgesel filmlerin kalitesini, katılımcıların ilgisini ve genel organizasyonun başarısını gözden geçirmek amacıyla gerçekleştirildi.
Toplantıda, festivalin her yıl artan bir ilgiyle karşılandığı ve bu yıl da katılımcıların büyük beğenisini kazandığı vurgulandı. Katılımcıların, çeşitli konuları ele alan ve farklı kültürlere ışık tutan belgesel filmlerle ilgili deneyim yaşadıkları belirtildi. Değerlendirme toplantısına Safranbolu Kaymakamı Şaban Arda Yazıcı, Safranbolu Belediye Başkanı Mimar Elif Köse, Karabük Üniversitesi Türker İnanoğlu İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Bayram, Akademisyenler, Dernek, Oda, STK Başkanları, kurum müdürleri katıldı.
Komite üyeleri, festivalde sergilenen filmlerin teknik kalitesi, içerik zenginliği ve seyirciyle etkileşimi gibi çeşitli kriterleri titizlikle değerlendirdi. Ayrıca, festivalin genel organizasyonu, etkinliklerin akışı ve katılımcı memnuniyeti üzerine detaylı bir değerlendirme yapıldı.
Toplantıda, festivalde emeği geçen herkesin katkıları Safranbolu Kaymakamı Şaban Arda Yazıcı ve Safranbolu Belediye Başkanı aynı zamanda Festival Komite Başkanı Mimar Elif Köse tarafından takdirle karşılandı ve gelecek yıl için daha da etkileyici bir festival yapılması üzerine komite üyeleri ile görüş alışverişinde bulunuldu.
Öte yandan Festival Komitesi, Safran Hasat Festivali'nin 25-26 Ekim tarihlerinde yapılmasına karar verdi.
Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği (TİGAD), Yönetim Kurulu Üyesi ve Nevşehir İl Temsilcisi Can Taşkın’ın yazdığı bir yazı nedeniyle tutuklandığını açıkladı.
TİGAD Genel Başkanı Okan Geçgel imzasıyla yapılan açıklamada, basın özgürlüğünün demokrasinin temel şartı olduğuna dikkat çekilerek, “Can Taşkın’ın kaleme aldığı bir yazı, tutuklamayı gerektirmeyen bir içerikte olmasına rağmen kendisine uygulanan bu ağır yaptırım akılla ve hukukla izah edilemez. Susturulmaya çalışılan bir gazeteci değil, gerçeklerin ta kendisidir” denildi.
Açıklamada, basın özgürlüğüne yönelik her türlü baskının halkın haber alma hakkını da engellediği vurgulandı. “Bugün Can Taşkın’ın başına gelenler, yarın başka bir gazetecinin, bir yazarın ya da vatandaşın başına gelebilir. Bu nedenle hukuksuz uygulamalara karşı sesimizi yükseltmek bir zorunluluktur” ifadelerine yer verildi.
Geçgel, adaletin ve hukukun üstünlüğüne inandıklarını belirterek, Can Taşkın’ın en kısa sürede özgürlüğüne kavuşmasını temenni ettiklerini kaydetti.