Karabük Postası tarafından
15 Mart, 2022 07:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Başkan Doğdu: ” Sorunlar Belli Çözüm Nettir”

Türk Sağlık-Sen Karabük Şube Başkanı Sadık Doğdu, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle yayınlandığı basın açıklamasında, yine sağlık çalışanlarının sorunlarına değildi. Başkan Doğdu " Sağlık çalışanlarının sorunları belli ve çözümleri nettir" dedi   Türk Sağlık-Sen Karabük Şube Başkanı Sadık Doğdu, Tıp Bayramı nedeniyle yaptığı açıklamada 14 Mart Tıp Bayramı Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’de iki kule arasına dev bir Türk bayrağı asan Tıbbiyelilerin işgale tepki, milletine sevda ve vatanına bağlılığının bir yansımasıdır. Tıbbiyeliler bu ruhun kaynağından beslenmektedirler. Türk Hekimi her şartta vatanı için fedakarlığında bulunmaktan asla geri durmamıştır. Şanlı tarihimizin her dönüm noktasında mutlaka tıbbiyeliler, sağlık çalışanları vardır. Tarih boyunca Türk’ün savaştığı her cephede yer alan sağlık çalışanı kahramanların şehitler vererek salgın sürecinde de bulundukları fedakârlığa, çalışma azimlerine tüm Türkiye ve dünya şahit olmuştur. Bu gayret herkes tarafından da takdir edilmiştir. Hekiminden hemşiresine, ebesinden sağlık memuruna, sağlık teknikerinden teknisyenine hepimizin gayesi devletimizin verdiği görevle milletimize hizmet etmektedir. Bu süreçte vazifeleri uğruna şehit olarak tarihe kazınanlar, ne yazık ki ekonomik olarak en fazla gelir kaybına uğrayan hekiminden hemşiresine, ebesinden sağlık memuruna, sağlık teknikerinden teknisyenine tüm sağlık camiası olmuştur. Verilen mücadele ile tam tezatlık içeren bu durumun düzeltilmesi adına yapıldığı söylenen her düzenleme adaletsizlik başta olmak üzere birçok soruna yol açmış, çare olmaktan öte sorunun kronik bir hale gelmesine neden olmuştur. Aşırı iş yükü, şiddet, mobbing, ayrımcılık ve haksızlıklarla herkes yıpranmış, tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya kalmıştır. Her insanımıza yardım eden, şifa veren ve her duaya girenlerin bugün maruz kaldıkları bu halin düzeltilmesi, yaşadıkları sorunların çözülmesi devletimizin her kademesinde görev yapanların, sağlık hizmeti alan milletimizin tamamını ilgilendiren bir meseledir. Sağlık camiasının geleceği karamsarlığa itilmemelidir. Bu çözümsüzlüğün sürmesi halinde ortaya çıkacak ağır sonuçların herkesi etkileyeceği muhakkaktır. Artık bu durum salt bir ücret meselesi değil, ülkenin geleceğini ilgilendiren bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Bu gözle bakılarak bütüncül bir yaklaşımla meseleye çare aranmalıdır. Bizim beklentimiz maaşa zam şeklinde tek bir ödeme ile kayıpların telafi edilmesidir. Adalet ve hakkaniyet gibi iki kıymetli ölçünün esas alınarak bu durumun gerçekleştirilmesi zaruridir. Sağlıkta şiddette ağır cezalar hayata geçmeli, istisnasız tutuklu yargılama getirilmelidir. Tüm sağlık kurum ve kuruluşlarının sıfır toleranslı ilan edilmeli ve şiddet uygulayanların kamu sağlık hizmeti acil haller dışında belirli bir süre ücretli olmalıdır. Döner sermaye sistemi çalışan merkezli olarak baştan aşağı revize edilmelidir. Malpraktis davaları hekimlerimiz için pranga olmaktan çıkarılmalıdır. Aile hekimlerimizin ödeme ve sözleşme yönetmeliğinden kaynaklı sorunları çözülmeli, kayıpları telafi edilmelidir. Üniversite hastanelerinde görev yapan personele tayin ve becayiş hakkı gelmelidir. Kamu sağlık hizmetinde görev alan tüm çalışanlar kadrolu olarak istihdam edilmelidir. Çalışma barışını bozan, ayrımcılığa neden olan tüm düzenlemeler kaldırılmalıdır. Tüm sağlık camiasının mesleki itibarı yeniden kazandırılmalıdır. Devlet şifa dağıtan ellerine sahip çıktığını göstermelidir. Türk Sağlık-Sen olarak yapılması gerekenlerin ne olduğunu net bir şekilde söylemekteyiz. Bunun için de mücadele vermekteyiz. Günün şartları, havanın durumu, rüzgârın yönüne göre değil, inandıklarımız ve doğru bildiklerimiz üzerine mücadelemizi sürdürüyor ve sürdüreceğiz. Sorunlar yumağında boğuştuğumuz son Tıp Bayramı olması, Sağlık camiasının sorunlara çareler üretilip, çözüm için adım atılması temennisiyle 14 Mart Tıp Bayramımız Kutlu Olsun"dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Kasım, 2025 20:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Samanlıkta işlenen cinayetle ilgili yargılama devam etti

Kastamonu’da samanlıkta balta ile öldürüldükten sonra çuvala koyup dereye atılan vatandaşın vefatıyla olayıyla ilgili sanıkların yargılanmasına devam edildi.
Olay, 17 Temmuz 2023 tarihinde Kastamonu’nun Merkez ilçesine bağlı Ahlat köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye nazaran, meskenden ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan 57 yaşındaki Satı Doğruoğlu’nun cenazesi, Kastamonu Vilayet Jandarma Komutanlığı grupları tarafından dere yatağında, çuval içerisinde bulundu. Takımlar, çuvalın izlerinin köyün yaklaşık 300 metre yakınındaki Behice Ç.’ye ilişkin konutun samanlığına kadar devam ettiğini tespit etti. Jandarma grupları, samanlıkta yaptıkları incelemede, 57 yaşındaki Satı Doğruoğlu’nun balta ile öldürüldükten sonra cesedinin çuvala koyulduğu ve sürüklenerek dereye atıldığını belirledi. Olayın akabinde gözaltına alınan Behice Ç. ile eşi Bayram Ç. ve oğlu Ümit Ç., isimli makamlarca tutuklandı.
Olayın akabinde şüpheliler hakkında "kasten öldürme" hatasından açılan dava, Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Duruşma salonunda tutuksuz yargılanan sanıklar Bayram Ç., Ümit Ç. ile maktulün yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu. Bakırköy Ruh ve Hudut Hastalıkları Hastanesine sevk edilen tutuklu sanık Behice Ç. ise duruşmaya katılamadı.
Duruşmada savunma yapan Bayram Ç. ile oğlu Ümit Ç. hatasız olduklarını söyleyerek, beraatlarını talep etti.
Behice Ç.’nin avukatı Hasret Çiftçi ise, müvekkilin taciz edilmek istendiği sırada baltayla kendisini savunduğunu ve bu sebeple en üst düzeyde tahrik kararlarının uygulanması gerekğini belirterek, "Olay yasal müdafaadır, bu farklı, birde tahrik indirimi verilmesi zaruridir. Müvekkilim, 2,5 yıldır cezaevindedir. Yargılamanın uzamasından kendisinin de bir kusuru ya da kabahati yoktur. Şu etapta kanıtlar toplanmıştır, kanıt karartma durumu, kaçma kuşkusu yoktur. Kendisi konut kadınıdır. Tüm bu konular göz önüne alınarak müvekkilimin isimli denetim kuralıyla tahliye edilmesini talep ederiz" dedi.
Mahkeme heyeti, Behice Ç.’nin İstanbul İsimli Tıp 4. İhtisas Konseyinde cezai ehliyetinin olup olmadığına dair rapor alınmasını ve bu raporun dönüşünün beklenmesini kararlaştırarak, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin