blank
Berkay Doğan tarafından
27 Mayıs, 2025 13:23 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Başkan Çapraz, Ankara’da Karabük’ün ve Bölgenin Sesi Oldu

Karabük Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Çapraz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ev sahipliğinde Ankara’da düzenlenen TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’na katılarak, Karabük ve Batı Karadeniz bölgesinin öncelikli sorunlarını ve çözüm önerilerini üst düzey katılımcılara aktardı.

Karabük Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Çapraz, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) ev sahipliğinde Ankara’da düzenlenen TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’na katılarak, Karabük ve Batı Karadeniz bölgesinin öncelikli sorunlarını ve taleplerini yüksek düzeyde temsil edilen platformda dile getirdi. Ekonomik kalkınma, lojistik altyapı, mevzuat adaleti ve bölgesel teşvikler konularında önemli mesajlar veren Çapraz, çözüm önerilerini kamuoyunun ve ilgili bakanlıkların dikkatine sundu.

Karabük Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Fatih Çapraz, bölgesel kalkınma ve sektörel taleplerin önemine vurgu yaparak, görevde bulundukları süre boyunca Karabük ve iş dünyasının sorunlarına çözüm üretmek amacıyla yoğun çaba sarf ettiklerini belirtti. Çapraz, "Karabük Ticaret ve Sanayi Odası olarak göreve geldiğimiz günden bu yana, ilimizin ve camiamızın sorunlarını katılımcı bir anlayışla, kurullarımızın görüşlerini alarak değerlendiriyoruz. Bu değerlendirmeleri başta Ekonomi Şurası olmak üzere ilgili mercilere aktarıyor, çözüm üretmeyi amaçlıyoruz." dedi.

Çapraz, konuşmasında özellikle Filyos Limanı’nın ihracata açılması ve demiryolu hattının geliştirilmesi, Eskipazar OSB içinde lojistik merkez kurulması, vergi ve KDV mevzuatındaki adaletsizlikler, çek karşılığı kredi kullanımında yaşanan sorunlar ile Batı Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı’nın kurulması konularına dikkat çekerek, bu alanlarda kamu desteği talep etti.

Çapraz, “Filyos Limanı’nın aktif şekilde ihracat amaçlı kullanılabilmesi ve demiryolu taşımacılığına ağırlık verilmesi, sanayicilerimizin küresel pazarlarda rekabet gücünü artıracaktır” diyerek, Karabük ve çevresindeki işletmeler için lojistik altyapının güçlendirilmesinin önemine işaret etti.

Ayrıca demir-çelik sektöründeki düşük kar marjları ve nakit finansman yüküne neden olan KDV uygulamalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Çapraz, “Ticaretin huzurlu bir ortamda gerçekleşmesi ve fırsat eşitliği prensipleri gözetilerek, KDV mahsup işlemlerinin eski sisteme döndürülmesini talep ediyoruz” dedi.

Konuşmasının sonunda ise Çapraz, Batı Karadeniz Bölgesi’nin kalkınmasına katkı sağlayacak, Karabük, Bartın, Zonguldak, Kastamonu, Çankırı ve Sinop illerini kapsayan BAKAP (Batı Karadeniz Projesi) için bölgeye özel bir kalkınma idaresi kurulması gerektiğini belirterek, bu yöndeki taleplerini kamuoyunun takdirine sundu.

Toplantıya; Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'ın yanı sıra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel ve bazı bakan yardımcıları da katıldı.

ŞURAYA ÜST DÜZEY KATILIM

Toplantıya, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başta olmak üzere, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel ve bazı bakan yardımcıları katıldı. Toplantıda dile getirilen taleplerin, bölgenin ekonomik gelişimi için önemli bir yol haritası niteliğinde olduğu vurgulandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

blank
Berkay Doğan tarafından
27 Mayıs, 2025 13:39 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

AK Parti’den 27 Mayıs Darbesine Ortak Tepki, Karabük’ten Demokrasi Vurgusu

Türk demokrasi tarihinin kara lekelerinden olan ve Türk milletinin vicdanında derin yaralar açan 27 Mayıs 1960 darbesinin üzerinden 65 yıl geçti.

AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı tarafından 27 Mayıs 1960 Darbesi’nin yıl dönümü dolayısıyla 81 ilde eş zamanlı olarak basın açıklaması yapıldı. Karabük’te de açıklama AK Parti Karabük İl Başkan Yardımcısı ve İnsan Hakları Birim Başkanı Mustafa Tekelioğlu tarafından gerçekleştirildi.

Tekelioğlu, darbe zihniyetini kınamak amacıyla yaptığı açıklamada, “AK Parti olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde adalet, kalkınma ve demokrasi mücadelemizden bir an bile geri durmayacağız" dedi.

Tekelioğlu konuşmasında, 27 Mayıs’ın sadece bir darbe tarihi olmadığını belirterek, o tarihle birlikte Türkiye’de vesayet düzeninin kurulduğunu ve sonrasında gelen darbelerin zeminini oluşturduğunu ifade etti. Adnan Menderes ve yol arkadaşlarını rahmetle anan Tekelioğlu, darbe sürecindeki hukuksuzlukları ve Yassıada yargılamalarını hatırlatarak şunları kaydetti:

“27 Mayıs sadece tek bir darbe tarihi değildir. Maalesef ülkemizde darbeci zihniyetin doğuşunu ve vesayet mekanizmalarının kurgulanmasını temsil eder. O günden sonra birçok darbeci ve cuntacı cesaretini 27 Mayısçılardan almış ve 27 Mayısçıların kurguladığı düzenin içinde sivil ve demokratik siyaseti kontrol altında tutmak istemiştir.

Milletin iradesi yerine vesayet zihniyeti geçirilmiştir. Bu bakımdan 27 Mayıs siyasi tarihimizde sürekli tekrar edecek olan bir zihniyetin tohumlarını saçmıştır. Darbeye giden yolun taşlarının döşenmesinden, darbenin yapılışına; hukuksuz Yassıada yargılamalarından millî iradeye kasteden idam kararlarına kadar her yönüyle demokratik siyasetimiz üzerinde büyük yaralar bırakmıştır. Halbuki 14 Mayıs 1950’de milletin teveccühüyle iktidara gelen Adnan Menderes ve yol arkadaşları büyük bir kalkınma hamlesi başlatarak milletin gönlünde taht kurmuştu.

Evvela ezan aslına döndürülmüş ve söz artık milletin olmuştu. Büyük hizmetlerle de adeta ihya olan millet, tek parti yıllarının ne denli bir zulüm dönemi olduğunu daha çok idrak etmişti. İşte tüm bu gelişmeleri hazmedemeyenler ilk günden itibaren Demokrat Parti’yi devirmenin peşinde olmuştu.

Özellikle 1957’den sonra darbe tehditleri aleni bir hal almış ve darbe planları ayyuka çıkmıştır. Üniversite öğrencileri sokaklara dökülmüş, yalan haberlerle ve kışkırtma siyasetiyle darbe kazanı kaynatılmıştır. Darbeye giden yollar adım adım döşenmiş, milletin seçilmiş iradesine karşı her türlü kumpas kurulmuş ve darbecilerin yolu açılmıştır.

Darbenin kışkırtıcıları maalesef cuntacıları sevinçle karşılaşmıştır. Dönemin CHP Genel Başkanı İsmet İnönü darbenin başına geçen ve hemen ertesi sabah kendisini arayıp “emrinizdeyiz Paşam” diyen Cemal Gürsel’e “büyük iş başardınız asıl ben sizin emrinizdeyim” diyerek CHP’nin darbecilikle tarihi ilişkisini açıkça dile getirmiştir.

O tarihten bugüne CHP her türlü darbenin ya önünde ya arkasında ya da yanında durmuştur. Darbeciler milletin iradesini devirmekle kalmadılar. Adına mahkeme denilen Yassıada tiyatrolarını da kurarak Demokrat Partilileri haksız suçlamalarla aşağılayarak idama mahkûm ettiler. Yetmedi; bir daha millet iradesi bu ülkede muktedir olamasın diye devasa bir vesayet mekanizması inşa ettiler.

Bu vesayet mekanizması her on yılda bir demokrasimize vurulan darbelerin kolaylaştırıcısı ve devletin milletten uzaklaştırılmasının kaynağı haline geldi. On yıllar boyunca milletin seçtiği hükümetler darbe ve idam tehditleri altında görev yapmak zorunda kaldı. Milletin iradesi yok sayıldı. Maalesef, takip eden yıllarda ülkemiz bu vesayet düzeninin yarattığı darbelerle sürekli geriletilmiştir. Milletin onayıyla iş başına gelen her iktidar, karşısında bu anti-demokratik düzeni bulmuştur. Ancak bu necip millet içinden demokrasi kahramanları çıkarmaya devam etmiştir.

AK Parti hükümetleri olarak göreve geldiğimiz ilk günden bu yana bu vesayetçilerle ve cunta heveslileriyle defalarca yüzleştik ve sonuna kadar mücadele verdik. Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti döneminde bu vesayet mekanizmalarını milletimizin desteğiyle teker teker çökerttik. Devlet millet kucaklaşmasını inşa ederek milletin iradesini yeniden tesis ettik. Ancak unutmamak gerekir ki vesayet çökmüş olsa da bazı adreslerde vesayetçi zihniyet hâlâ yaşıyor…

Vesayetçi ve cuntacı zihniyet; yine öğrencileri sokaklara dökenlerde, boykot çağrısı yapanlarda, sokakları yakıp yıkanlarda, tencere tava çalanlarda, kutsallara zarar verenlerde, “Ordu göreve” pankartı açanlarda, Cumhuriyet mitingleri düzenleyenlerde, darbe teşebbüsünü tankların önünden sıvışıp kahve içerek seyredenlerde tekrar tekrar tecessüm ederek hâlâ diri olduğunu bizlere her fırsatta gösteriyor.

Ancak biz de buradayız. Demokrasi için hukuk için her türlü vesayet zihniyetine karşı dik duruşumuz sürecektir. Bu ülkenin vesayetçi ve cuntacı zihniyete feda edecek bir dakikası bile yoktur. Bizler “Durmak yok, yola devam” şiarıyla çalışmaya devam edeceğiz.

27 Mayıs darbesini ve onun getirdiği karanlığı bir kez daha kınarken, AK Parti olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde adalet, kalkınma ve demokrasi mücadelemizden bir an bile olsun geri durmayacağız.”

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.