Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi alanında Türkiye’nin en genç profesörü olma başarısını elde eden Çebi, Karabük Üniversitesi bünyesinde profesörlüğe layık görüldü.

Prof. Dr. Çebi, elde ettiği başarıya ilişkin yaptığı açıklamada, bu unvanın kendisi için büyük bir onur olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Bugün, meslek hayatımda büyük bir azimle, emekle ve inançla yürüdüğüm akademik yolculuğumun en üst mertebesi olan PROFESÖR unvanını almanın, Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi alanında 'Türkiye'nin En Genç Profesörü' olmanın, Karabük Üniversitesi çatısı altında profesör unvanına layık görülmenin onurunu ve mutluluğunu yaşıyorum.

Özellikle Karabük gibi çalışkan, üretken ve köklü değerlere sahip bir şehirde; Karabük Üniversitesi gibi genç, dinamik ve gelişime açık bir üniversitede bu unvana erişmiş olmak benim için ayrıca anlamlıdır. Bu yol kolay olmadı. Nice uykusuz geceler, sayısız araştırma, öğrencilerimizle geçen uzun saatler… Ama her adımda bana güç veren bir şey vardı: Vatanıma, milletime ve mesleğime olan sevdam. Bilgi üretmenin, genç nesillere yol göstermenin, bilimin ışığını daha geniş kitlelere ulaştırmanın, şifa dağıtan el olmanın bir vatan görevi olduğuna hep inandım.

Bugün, sadece bir akademik unvanı değil, aynı zamanda daha büyük bir sorumluluğu da omuzladığımın bilincindeyim. Bu topraklarda yetişmiş bir evlat olarak, aldığım her nefeste bu ülkeye borçlu olduğumu unutmadan, her daim 'Önce Memleket' diyerek çalışmaya devam edeceğim. Çünkü bu makamlar, sadece birer unvan değil; aynı zamanda milletimize karşı sorumluluğumuzun ve hizmet aşkımızın bir göstergesidir.

Bilimin gücünü, insanlık için; eğitimin ışığını, geleceğimiz olan gençlerimiz için kullanmaya kararlıyım. Ülkemizin her bir köşesinde sağlık, bilgi ve umut taşıyabilmek adına, bana düşen her görevi layığıyla yerine getirmeye gayret edeceğim. Vatan ve millet aşkıyla, Karabük’ü daha ileriye taşımak, Karabük’e ve ülkemize bilimle, emekle ve kalpten bir inançla hizmet etmek için var gücümle çalışmaya devam edeceğim. Bu yolda bana inanan, destek olan, yol arkadaşlığı yapan herkese; başta eşim ve oğluma, anneme, babama ve kocaman aileme, tüm hocalarıma, akademisyen arkadaşlarıma, meslektaşlarıma en içten teşekkürlerimi sunuyorum. Bugün buradan bir söz veriyorum; bilimden, adaletten ve hizmetten asla ayrılmayacağım. Ne mutlu vatanı ve milleti için çalışanlara! Ne mutlu Karabük’te yetişip, Karabük’ten ülkesine ışık saçanlara!"