Bartın Üniversitesinde (BARÜ) gerçekleştirilen etkinlikte geçmişten günümüze Türk şiirinin yaşadığı değişim süreci farklı boyutlarıyla anlatıldı.
Bartın Üniversitesi (BARÜ) Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından Bilim, Kültür, Sanat ve Spor Şenlikleri ‘BARÜFEST’ kapsamında “Türk Şiiri ve Günümüz” konulu söyleşi gerçekleştirildi. Kutlubey Yerleşkesi Kütüphane Konferans Salonunda düzenlenen etkinliğin moderatörlüğünü BARÜ Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Haluk Öner yaptı. Marmara Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Baki Asiltürk’ün konuşmacı olarak yer aldığı söyleşide, Türk şiirinin tarihi gelişimi ele alınarak günümüzdeki durumu değerlendirildi.
Etkinliğin açılışında konuşan Doç. Dr. Öner, Türk şiirinin yaşadığı değişim sürecinin farklı perspektiflerden ele alınacağını vurgulayarak edebiyat tarihi açısından yol gösterici ve ufuk açıcı bilgiler edineceklerini belirtti.
Prof. Dr. Asiltürk, gençlerle bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadığını belirterek çeşitli alanlardaki çalışmalarından, şiir yazarken ilham aldığı kaynaklardan ve eserlerinden bahsetti.
Türk şiirinin değişimini etkileyen pek çok unsurun da olduğunu ifade eden Asiltürk, “Edebiyat tarihinde yaşanan dönemler ve sanat akımları şiirin de farklı şekillerde değerlendirilmesine yol açar. Görsel bir imaj olan şiir, dönemin değişen dinamiklerine göre yeniden şekillenir. Bu yüzden yazar ve şairlerin içinde yaşadıkları dönemi hatta geleceği okuyabilecek bir düşünce yapısına sahip olması, ciddi bir adanmışlık ile eserlerini oluşturması gerekir” diye konuştu.
Akademisyenler, öğrenciler ve edebiyatseverler tarafından ilgiyle takip edilen etkinlik, Asiltürk’ün “Sevgilim, Çocukluğum” adlı şiirini okuması ile son buldu.
Karabük’te İmam Hatip Binası Sağlık İçin Bekleniyor
Karabük, sağlık eğitimi ve hizmetlerinde iki önemli projeyle büyük bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Bunlardan ilki, Karabük Üniversitesi'nin sağlık fakültelerini Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi çevresinde konumlandırma hedefiyle gündeme gelen İmam Hatip Lisesi eski binalarının üniversiteye devri.
Yeni İmam Hatip Lisesi binası tamamlandı, ancak boşalan binaların üniversiteye ne zaman devredileceği konusunda henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Bu adım, hem akademik hem de sağlık hizmetlerinin entegrasyonu açısından kritik önem taşıyor.
Bu BinalarÜniversiteye Ne Zaman Devredilecek?
Karabük, sağlık alanında hem eğitim hem de hizmet altyapısını güçlendirecek iki önemli projeyle Türkiye genelinde dikkat çeken bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Karabük Üniversitesi ile Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni aynı çatı altında birleştirecek sağlık kampüsü vizyonu ve hastaneye yapılacak 150 yataklı ek bina çalışmaları, şehrin sağlıkta bölgesel üs olma hedefini güçlendiriyor.
İmam Hatip Lisesi Yeni Binasına Kavuştu
Sağlık eğitiminin merkezileştirilmesi amacıyla gündeme gelen İmam Hatip Lisesi binasının Karabük Üniversitesi’ne devri süreci, bölge kamuoyunun ve akademi dünyasının yakından takip ettiği bir başlık olmaya devam ediyor. Yeni İmam Hatip Lisesi binasının tamamlanmasıyla öğrencilerin taşınması bekleniyor, ancak boşalacak binanın üniversiteye ne zaman devredileceği konusunda hâlâ resmi bir açıklama yapılmış değil.
Bina, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yakınında yer alıyor. Bu konum, başta Tıp Fakültesi olmak üzere Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Sağlık Hizmetleri MYO için stratejik bir avantaj sunuyor. Hem teorik eğitim hem de klinik uygulamalar arasında entegrasyonu sağlayacak bu yapı, Karabük Üniversitesi’nin sağlık alanındaki akademik kapasitesini artıracak.
Karabük Üniversitesi, bu bölgeyi bir “sağlık eğitim üssü” haline getirme hedefiyle hareket ediyor. Ancak bu vizyonun hayata geçebilmesi, İmam Hatip Lisesi binasının hızla üniversiteye devredilmesiyle mümkün olacak. Aksi takdirde, üniversitenin sağlıkla ilgili bölümleri dağınık yapıda kalacak, eğitim-uygulama bütünlüğü zedelenecek ve bölgesel sağlık hizmeti hedefi sekteye uğrayacak.
Kamuoyunda bu gelişme yalnızca akademik bir ihtiyaç değil, aynı zamanda şehirdeki sağlık sisteminin verimli işlemesi açısından bir zorunluluk olarak görülüyor. Üniversiteye devredilecek her metrekare, geleceğin sağlık çalışanlarının eğitimine ve halkın daha kaliteli sağlık hizmeti almasına katkı sağlayacak.
150 Yataklı Ek Hastane Binası Sevinçle Karşılandı
Bu stratejik gelişmelere bir yenisi daha eklendi. Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yapılması planlanan 150 yatak kapasiteli ek bina için zemin etüt çalışmaları başladı. Sağlık Bakanlığı’nın yürüttüğü proje kapsamında, eski Karabükspor antrenman sahası olarak bilinen Yaşar Kaptan Çebi alanında sondaj makineleri çalışmaya başladı.
Projenin geçmişi 2012 yılına kadar uzanıyor. O dönem 300 yataklı hastanenin ihtiyaca cevap veremediği belirtilmiş ve 150 yataklık ek yatırım programı açıklanmıştı. Ancak çeşitli nedenlerle proje yıllarca ertelendi, hatta zaman zaman iptal edildiği yönünde iddialar gündeme geldi. Alanın mülkiyeti, orman vasfı, Karabükspor’un açtığı dava ve heyelan riski taşıdığına dair raporlar nedeniyle süreç sık sık çıkmaza girdi.
Bugün gelinen noktada, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen kapsamlı görüşmeler ve teknik değerlendirmeler neticesinde sorunların aşıldığı bildirildi. Yetkililer, zeminle ilgili şüphelerin teknik olarak çözülebileceğini ve fore kazık gibi gelişmiş yöntemlerle inşaatın güvenle sürdürülebileceğini ifade etti.
Zemin etütlerinin ardından topoğrafik ölçüm ve işaretleme işlemleriyle temel atma aşamasına geçilecek. Karabük, bu yatırımla yalnızca eğitimde değil, sağlık hizmetinde de kapasitesini artıracak. Ek bina tamamlandığında; yoğun bakım, ameliyathane, dahili ve cerrahi servislerin yükü hafifleyecek, hasta kabul ve tedavi süreleri kısalacak.
Karabük Sağlıkta Bölgesel Üs Olmaya Hazırlanıyor
Bu iki büyük hamle - üniversite-hastane kompleksinin oluşturulması ve 150 yataklı ek hastane yatırımı- Karabük’ün sağlık altyapısını sadece yerel değil, bölgesel bir güç haline getirecek nitelikte. Üniversitenin sağlık fakültelerini hastane çevresine entegre etmesiyle öğrenciler hem kaliteli eğitim alacak hem de doğrudan uygulama fırsatları elde edecek. Ek hastane yatırımı ise şehirdeki artan hasta yoğunluğuna çözüm sunacak.
Karabük kamuoyunun, öğrenci ailelerinin ve akademik çevrelerin çağrısı net: Üniversitenin önü kesilmesin, sağlık eğitimi ve hizmeti el ele büyüsün.
Sağlık Bakanlığı ve ilgili yerel kurumların iş birliğiyle bu projelerin hızla tamamlanması, Karabük’ün Türkiye’nin sağlık haritasında daha görünür bir yere sahip olmasına zemin hazırlayacak.