blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
26 Aralık, 2024 12:15 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum: 0

Balıkçı teknelerindeki kan ve yağlar artık denize bırakılamayacak

SAMSUN (İHA) – Samsun Valiliği Vilayet Mahalli Etraf Kurulu’nda alınan karar sonucunda balıkçı barınaklarındaki teknelerin denizden avladıkları eserleri karaya çıkartma esnasında denize dökülen yağ, kan ve atıkların önüne geçilecek. "Av Döneminde Balıkçı Barınaklarındaki Su Eserleri Kalıntılarının Toplanarak Kanalizasyon Sistemine Dahil Edilmesinin Sağlanması Projesi" ile atıkların deniz yüzeyini kaplaması önlenecek ve barınaklar kanalizasyon sistemine dahil edilecek.
İl Mahalli Etraf Kurulu’nda alınan 2025 yılı ‘çevre’ temalı kararlar doğrultusunda ilgili kurumların ana yürütücülüğünde ve paydaşlığında çeşitli projeler hayata geçirilmeye devam ediyor. Bu kapsamda Kıyı Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanlığı’nca hayata geçirilen projelerden olan Deniz Kirliliği Tedbire Projesi kapsamında deniz kirliliğinin önlenmesi için denizlerin, kıyıların, plajların korunması, pak tutulması son derece kıymet arz ediyor.
Söz konusu proje hakkında Samsun Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada, “İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan unsur yahut atıkların direkt yahut dolaylı yollarla denizlere ulaşması hem deniz kirliliğine ve berbat bir imgeye neden olmakta hem de deniz canlılarının hayatını olumsuz etkilemektedir. Bu noktadan hareketle hayata geçirilen projenin maksatları ortasında öğrencilerimizin bu bahiste bilgilendirilmesi, oluşan atıkların sıfır atık idaresi kapsamında atık kutularına atılmasının sağlanması, deniz etrafı ve plajlara çöp atmamanın değerini anlatılması yer almaktadır” tabirleri kullanıldı.
Projenin sonucunda tabiatın ve denizin kirlenmesinin engellenmesi, doğal kaynakların daha verimli kullanılması, gelecek jenerasyonlarda deniz paklığı konusunda farkındalık oluşturulması, sıfır atık ve şuurlu tüketicilikle ilgili alışkanlık kazandırılması, gelecek jenerasyonların doğal kaynaklardan faydalanması ve pak bir tabiata sahip olması yer alıyor.

Balık ve balıkçı atıkları deniz yüzeyini kaplayamayacak
Av Döneminde Balıkçı Barınaklarındaki Su Eserleri Kalıntılarının Toplanarak Kanalizasyon Sistemine Dahil Edilmesinin Sağlanması Projesi ile balıkçı barınaklarında av dönemi boyunca tekneler ile getirilen su eserlerinin karaya transferi basamağında balıkların “balık basıcı su pompası(fishboom)" ile kamyon kasalarına aktarılması sırasında kanlı ve yağlı sular karadaki araçlardan denize boşaltılmakta ve deniz yüzeyini kaplamakta. Ayrıyeten araçlarda süzülme devam etmekte, su barınak içerisine ve denize ulaşmakta. Proje ile bu suyun denize geri deşarj edilmesi yerine balıkçı barınakları için uygun altyapının yapılması amaçlanıyor. Proje hakkında yapılan açıklamada ise şöyle denildi:
“Balıkçı barınaklarındaki su eserleri kalıntılarının (yağlı, kanlı, organik atık) yağ konsantrasyonunun yüksek olması sebebi ile bertaraf sistemi olarak yakma tesisine gönderilmesi ve geride kalan kirli suyun denize deşarjı yerine belediyeler ile birlikte yapılacak çalışma kapsamında kanalizasyon sistemine dahil edilmesinin yararlı olacağı kıymetlendirilmektedir. Proje sonucunda avcılık sonrası atık su eserlerinden kaynaklanan kanlı ve yağlı suların denize geri deşarjı önlenip sistemli bir biçimde toplanarak bertaraf edilmesi ile deniz ortamının korunması sağlanacaktır. Balıkçı Barınaklarına Atık Kabul Tesislerinin Kurulması/Kapasite Artırılması Projesi’nin gayesi gemilerin olağan faaliyetlerinden kaynaklanan yağlı atık, evsel atık su üzere atıkları ile çöp/katı atıkların deniz ekosistemine verilmesinin önlenmesi gayesiyle atıkların alınması, depolanması, bertaraf tesislerine taşınması ile ilgili süreçlerin yapılması için kurulan ve işletilmesi gerekli olan atık kabul tesislerinin kurulması ile gemilerden kaynaklı deniz kirliliğinin önlenmesidir. Projenin sonucunda balıkçı barınaklarında bulunan gemilerden kaynaklı atıkların sistemli bir formda toplanması, depolanması ve bertarafının sağlanması ile deniz kirliliğinin önlenmesi, deniz ortamının korunması sağlanacaktır. Projenin gayesi; Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hayata geçirilen Sıfır Atık Projesi’nin balıkçı barınaklarında uygulanması, kullanılmış/yıpranmış avcılık ekipmanlarının da (sahipsiz ağ, algarna donanımı, halat gibi) toplanarak geri kazanımının sağlanmasıdır. Projenin sonucunda yine kullanım ve geri dönüşüme kazandırılan atık ölçüsünün artırılmasıyla çevresel, toplumsal ve ekonomik açıdan sürdürülebilirlik sağlamak için tasarlanan sıfır atık kavramına ulaşılacaktır. Tabiata ve denizlerimize ulaşan atık ölçüsünün azalması ile bir arada bilinçlendirme faaliyetleri ile ülke iktisadına katkı sağlanmış olacaktır.”
Ayrıca Kıyı Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanlığı’nca 2024 yılı içerisinde gerçekleştirilen 10 balıkçıları bilgilendirme toplantısında 293 şahsa, 61 geleceğin denizcilerini bilgilendirme toplantısında da 7 bin 397 öğrenciye eğitim verildi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Berkay Doğan tarafından
21 Kasım, 2025 11:51 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

İlber Ortaylı: “Safranbolu, Türkiye’nin İtalyası”

Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Safranbolu’nun tarihî dokusu, kültürel mirası ve korunmuş mimarisiyle “Türkiye’nin İtalyası” olduğunu söyledi. Ortaylı, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede ilçeye ilişkin gözlemlerini paylaştı.

blank

Safranbolu’yu ilk kez 1964 yazında Turizm Dairesi Başkanı Mukadder Sezgin’in düzenlediği envanter çalışması kapsamında ziyaret ettiğini belirten Ortaylı, o dönem şehrin ortaçağ atmosferini andıran bir görünüme sahip olduğunu ifade etti. Cinci Hanı’nın o yıllarda tamirat görmemesine rağmen kullanıldığını hatırlatan Ortaylı, Kaymakamlığın Kale mevkiindeki hükümet konağında bulunduğunu, bu yapının daha sonra yandığını veya tahrip edildiğini söyledi.

“Safranbolu, sakinleri sayesinde bugünlere ulaştı”
Safranbolu’nun mimari mirasını koruyabilmesinin en önemli sebebinin, halkının baba konaklarına sahip çıkması olduğunu vurgulayan Ortaylı, “Safranbolu Türkiye’nin İtalyasıdır. Sakinleri konaklarında oturmayı bir asalet ve görkem meselesi olarak görür. Bu nedenle ilçe bugüne kadar gelebilmiştir” dedi. Yalnızca vadinin üst kısmında yer alan Bağlar bölgesinin, Karabük’ün büyümesiyle birlikte konut ihtiyacını karşılamak adına tahrip olduğunu belirtti.

UNESCO tescili olumlu ve olumsuz sonuçlar getirdi
Safranbolu’nun 17 Ağustos 1994’te UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmasının önemli bir kazanım olduğunu söyleyen Ortaylı, bu durumun aynı zamanda açgözlü yatırımları ve artan arsa-mesken fiyatlarını da beraberinde getirdiğine dikkat çekti. Dericiliğin ve deri ticaretinin geçmişte Safranbolu’da çok güçlü olduğunu anımsatan Ortaylı, ilçenin uzun yıllar ekonomik olarak önemli bir merkez konumunda bulunduğunu ifade etti.

blank

“Turistik yatırımlar şehrin ruhuna zarar verebilir”
Safranbolu’da turizmin getirdiği tahribat riskine de değinen Ortaylı, turistik yatırımların çoğunlukla bölge dışından gelen kişiler tarafından yapıldığını ve bu yatırımcıların şehrin ruhunu anlamadığını belirtti. Avrupa ülkeleriyle farkın da burada ortaya çıktığını kaydeden Ortaylı, yerel aktörlerin eleştiriyi anlayabilmesinin önemli olduğunu söyledi.

blank

Başkan Köse’ye övgü
Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse’yi de değerlendirmesinde anan Ortaylı, Anadolu’da kadın belediye başkanlarının azlığına dikkat çekerek Köse’nin halkla iç içe bir yönetim tarzı izlediğini ifade etti. İlçede restorasyon çalışmalarının hassasiyetle yürütüldüğünü belirten Ortaylı, Safranbolu’nun korunarak gezilmesi gerektiğini vurguladı.

Ortaylı, “Safranbolu’yu fazla tahrip etmeden bol bol gezmeye çalışalım” ifadeleriyle paylaşımını tamamladı.

blank
Bizi sosyal medyadan takip edin