Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
04 Mart, 2024 20:12
blank
İhlas Haber A.

Bakan Tunç: “Önceki dönemlerde yapılan değişiklikler anayasadaki vesayetçi ruhun azalmasını sağladı”

A+ A-

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, önceki dönemlerde yapılan değişikliklerin anayasadaki vesayetçi ruhun azalmasını sağladığını belirterek, “Tamamen ortadan kalkmasını o maddelere sinen ruh bakımından tam diyemeyiz. Önümüzdeki hedefimiz temel hak ve özgürlükleri öne alan yeni bir anayasaya kavuşturmak, inşallah parlamentomuzda bu uzlaşma sağlanır” dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti Karabük Belediye Başkan Adayı Özkan Çetinkaya’nın proje tanıtım toplantısına katıldı. Kabinede yer aldığını ve bir köprü görevi görmeye söz veren Bakan Tunç, “Bölgenin bir evladı olarak sizlerin hemşerisi olarak kabinede hükümetimizde sayın Cumhurbaşkanımız da bir köprü vazifesi görmeye bir kere buradan söz veriyoruz. Milletvekillerimize el ele vererek inşallah Özkan kardeşimizi il belediyeleri arasında en genç başkan olarak inşallah başarılı olmasını sizler seçtikten sonra Karabüklü hemşerilerimizin takdiriyle inşallah bu projeleri hayata geçireceğiz. Bu güzel projeleri ne kadar süre içerisinde hayata geçirebilirsiniz dedim. İlk 5 yıl dedi yani ilk 5 yılda eğer bu projeler hayata geçerse gerçekten Karabük bambaşka bir Karabük olur” dedi.

“Karabük’te yeni bir dönem başladığını hep beraber görüyoruz”
AK Parti’nin adayı Özkan Çetintaya’nın adaylığı ile birlikte Karabük’te yeni bir dönem başladığını ifade eden Tunç, "Bu heyecan Özkan kardeşimizde var. Artık Karabük’te yeni bir dönem başladığını hep beraber görüyoruz Karabük’müze bugüne kadar çok önemli hizmetleri geçen değerli milletvekillerimiz oldu. Onlara buradan çok teşekkür ediyoruz, bir kısmı aramızda. Mehmet Ali Şahin başkanımız da aramızda. Diğer aramızda bulunan milletvekillerimize varıncaya kadar hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Hükümet yatırımları konusunda çok önemli mesafeler aldı. Hayatını kaybeden milletvekillerimiz Burhanettin hocamız, Ali Öğüten milletvekilimiz Allah’tan rahmet diliyoruz. Yine bugüne kadar bu teşkilata emek veren teşkilat mensuplarımızla hayatını kaybedenlere de Cenabı Allah’tan rahmet diliyoruz. Kastamonu’da büyük bir heyecan var oradan Kastamonu Taşköprü ye geçtik. Seçim irtibat bürosunu açmak için gittik. Ama bir mitinge dönüştü, büyük bir heyecan olduğunu gördük. Oradan Sinop’a gittik Sinop’ta da adayımızın projelerinin tanıtım toplantısına katıldık. Adayımızın Sinop’a değer katacak o güzel Karadeniz’in incisine yükseltecek projeleri dinledik. Bugün de biraz gecikmeli olarak bu toplantıya katıldık. Karabükümüzün önünün açık olduğunu ve inşallah Karabüklülerin bu fırsatı vererek Karabük’te gerçek belediyeciliğe başlatacaklarını yürekten inanıyorum” diye konuştu.

“Karabük’ü Karadeniz’e bağlayan yol projenin takipçisiyiz”
Karabük’ü Karadeniz’e bağlayan yol projesini hayata geçirmek için önümüzdeki süreçte yoğun çaba sarf edeceklerini belirten Tunç, "Karabük demir çeliğin başkenti. Karabük, Zonguldak, Bartın daha önce tek bir vilayetti. Sonrasında ayrı ayrı yollarımıza devam ettik ama gönüller bir oldu. Ortak projelerimiz var bu ortak projelerin hayata geçmesi için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. En başta Karabük’ü Karadeniz’e bağlayan yol projemiz. Yatırım programımızda inşallah Karabük, Safranbolu-Bartın duble yolunun yapılmasıyla ilgili olarak hem Özkan kardeşimiz Belediye Başkanı olduğunda daha çok bastıracak inşallah. Hem de milletvekillerimizle beraber biz o projenin takipçisiyiz. Çünkü Karabükümüzü sahile ulaştıracak Amasra ile Karabük’ü ve Safranbolu’yu bütünleştirecek önemli bir yol projesi. İnşallah onu hayata geçirmek için de önümüzdeki dönemde yoğun bir gayret göstereceğiz. Yine Karabük’te Garpark çok güzel bir proje. O zaten tek başına o hayata geçse Karabük’te Karabük bambaşka bir güzelliğe kavuşacak. ve o gar parkın hemen yanında da Adalet Bakanlığı’na tahsis edilen 21 bin metrekare alan var ve orada bir proje çalışmalarını başlattık. İnşallah önümüzdeki günlerde proje tekliflerini alacağız ve Karabük’e yakışır ve o gar parkla bütünleşecek o meydanla bütünleşecek mimaride adaletin de vatanına yakışır bir adalet sarayına inşallah kazandıracağız” dedi.

“Cumhurbaşkanımız İstanbul’u yaşanılır hale getirdi, o başarı dalga dalga yayıldı”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndaki başarısının Anadolu’da dalga dalga yayıldığını milletin de “AK Parti’yi kurt, sorunları sen çözersin” dediğini anlatan Tunç, şöyle devam etti:
"1994’te Cumhurbaşkanımızın Cumhuriyet Halk Partisi’nin yönetimindeki o yaşanılmaz hale getirilen İstanbul’u devralarak 4,5- 5 yıl gibi kısa bir süre içerisinde yaşanılır hale getirmiş olması işte orada gerçek belediyeciliğinin temellerinin atıldığı dönemdir. Havası soluna olmayan çöpleri toplanamayan sıla ve akmayan Haliç’in kenarından kokudan geçilmeyen İstanbul’u devraldı Cumhuriyet Halk Partisi yönetiminden 94 te sayın Cumhurbaşkanımız ve tek bir dönemde kısa bir süre içerisinde İstanbul’u yaşanılır hale getirdi ve o başarı Anadolu’da dalga dalga yayıldı AK Parti’nin kurulmasını sağladı adeta milletimiz o başarıyı gördü İstanbul’u bu kısa süre içerisinde o çözülemeyen sorunlarını çözdü ve İstanbul’da yaşanır hale getirdin dedi bütün milletimiz Anadolu’da. ‘Sen bir parti kur, seni Başbakan yapalım. Türkiye’nin de çözülemeyen sorunlarına sen çözersin’ dedi ve adeta onun bir parti kurmasını zorladı, Yani AK Parti’nin kuruluş sebebi gerçek belediyecilikten gelir. Gerçek belediyecilik o dönemde uygulanan ve AK Parti’nin kurulmasıyla beraber de bütün ülke genelinde eser ve hizmet siyasetine dönüşen ekolün adıdır.”

“17 seçimde milletimiz tercihini yaptı. Şimdi 18. Sandık geliyor”
AK Parti’nin 22 yıldan bu yana iktidarda olduğunu 17 seçimde milletin tercihini AK Parti ve Cumhur İttifakı’ndan yaptığını belirten Tunç, “Şimdi Karabük inşallah yeni bir dönemi 1 Nisan’dan itibaren o ruhu burada başlatacak inşallah. Bundan hiç şüphemiz yok. O başarı AK Parti’nin kurulmasını sağladı ve 14 ay gibi kısa bir süre içerisinde milletimiz söz verdiği gibi tek başına iktidara getirdi. 22 yıldan bu yana da iktidardayız. 17 seçim geldi geçti, 17 seçimde de milletimiz tercihini AK Parti’den Recep Tayyip Erdoğan’dan Cumhur İttifakı’ndan yana kullandı. Şimdi 18 sandık geliyor. Muhalefetin içinde bulunduğu durumu görüyorsunuz. 10 ay önce yapılan seçimlerde bir ittifakları vardı, şimdi dağıldılar altılı masa dediler. Masanın orta hakları vardı. Cumhurbaşkanı adaylarını şimdi kendi partilerine genel başkanlığına bile layık görmediler. Sonrasında o Cumhurbaşkanı yardımcısı olacak kişiler de şimdi hepsi birbirine düştü. Demek ki Allah korusun bunlar bir iktidara gelmiş olsalardı; iktidarı nasıl paylaşacaklarını nasıl paylaşamayacaklarını işte şimdi içinde bulundukları duruma baktığımız zaman görüyoruz. Nasıl bir tehlikeden geçmişiz ama milletimiz gerçekten kadirşinas ve izan sahibi. En doğru kararı verdi ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminde kabinemizin ikinci dönemini başlattı. Şimdi 31 Mart’ta vereceğimiz kararla da yerel seçimleri yapacağız. Yerel seçimler önemli. Şehirlerimizi yönetecek olan belediye başkanları önemli. Gerçek belediyecilik önemli. Gerçek belediyecilik dediğimiz zaman kalkınmacı belediyeciliktir. Şehrini geliştiren büyüten üretken belediyeciliktir. Yeni projeler üretir, vaat ettiği projelerin de ötesine geçen uygulayan sürekli hükümetten isteyen, proje üretip bakanından milletvekilinden o projelere destek isteyen belediyeciliktir. Gerçek belediyecilik şefkatli belediyeciliktir. Biraz önce örneklerini gördüğümüz. Fakir fukaranın yardımına koşan hastayı evinde hasta bakımını yapan, yaşlının ayağına giden, belediyecilik hizmetlerinde özellikle kimi kimsesi olmayanları gözeten belediyeciliktir. Gerçek belediyecilik ulaşılabilir belediyeciliktir. Erişilebilir belediyeciliktir. Bir problem için telefonu açtığınızda belediyeye orada karşınızda muhatap bulabilmektir. Gerçek belediyecilik hem fiziken ulaşılabilen hem de dijital yolla da ulaşılabilen işte biraz önce Özkan Bey’in projeleri tüm bu ilkelere ihtiva eden çok güzel hazırlanmış düşünülmüş, taşınmış ve uygulanabilir belediyeciliktir. Adil belediyeciliktir. Herkese eşit hizmet götürür, her mahalleye eşit hizmet götürür. Ayrım yapmaz mahalle ayrımı yapmaz, dolayısıyla adaletlidir, güvenilirdir. İnşallah tüm bu ilkelere uygun işte biraz önceki gördüğümüz projeler de hayata geçtiğinde Karabüklü hemşerilerimiz yaşamaktan gurur duyduğu onur duyduğu ve çocuklarımızın da Karabük’te yaşamaktan mutlu olduğu bir şehri inşallah imar edecek ve gönülleri de ihya ederek yoluna devam edecek” dedi.

“Ülkemizi istikrarlı kalkınma hamleleriyle ileriye taşıdık”
“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” diyerek eğitimden sağlığa sosyal politikalardan kültüre her alanda insanı güçlendirmek için çalıştıklarını belirten Tunç, "22 yıldan bu yana hep önce insan dedik insanı yaşat ki devlet yaşasın dedi. Bunu derken biz sadece bunu parti programımıza yazmakla ya da bir slogan olarak kullanmadık bunu uygulamamızla, icraatımızla gösterdik. Eğitimden, sağlığa, sosyal politikalardan kültüre her alanda insanımızı güçlendirmek için çalıştık. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde insanı güçlendiren insanı önemseyen politikalara ağırlık verdik. Bu nedenle zaten 22 yıldan bu yana iktidarda kalabildik. İnsanı önemsemeye öncelemeye devam edeceğiz. Hep önce insan demeye devam edeceğiz. Kadınıyla genciyle yaşlısıyla işçisiyle memuruyla emeklisi ile çocuğuyla hep insan diyeceğiz. Önce insan diyeceğiz, insan güçlü olacak ki aile güçlü olsun. Aile güçlü olacak ki toplum güçlü olsun, millet olarak güçlü olalım. İstikrarlı kalkınma hamlelerini kesintisiz sürdürdük. Bugüne kadar 81 vilayetimizin eserlerle donattık. Hiçbir ayrım yapmadan bunu gerçekleştirdik. 81 vilayetimizde gerçekleştirdiğimiz o icaratlarla ülkemizi o istikrarlı kalkınma hamleleriyle ileriye taşıdık. Enerjide bağımsız savunma, sanayinde bağımsız, yabancıya muhtaç olmayan bir Türkiye olsun diye hem çalıştık ve çalışmaya da devam ediyoruz. Temel hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri birer birer kaldırdık. Özgürlük alanını genişlettik. Üniversitelere alınmayan kız çocuklarımızı hatırlayalım. O birinci olan kürsülerden yaka paça aşağıya indirilen kızlarımızı hatırlayalım. İşte 28 Şubat’ın yıl dönümünü daha yeni geride bıraktık. O karanlık günlerden bugünlere geldik. Temel hak ve özgürlüklerin önüne engel koymak isteyen vesayetçi darbeci anlayışla mücadele ede ede bugünlere geldik demokrasimizi güçlendirdik. Ülkemizde yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşabilmesi için mücadelesine milletimizle beraber yaptık. Türkiye’yi huzurlu bir geleceğe kavuşturmak için çocuklarımızın gençlerimizin daha huzurlu bir geleceğe kavuşması için terörün her türlüsüyle mücadele ettik ve kökünü kazıyıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz inşallah. Karabüklü hemşerilerimiz bu mücadelede hep yanımızda oldu. Genel seçimlerde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, referandumlarda rekor oranda destek verdiniz. O nedenle biz Karabüklü hemşerilerimize borcumuz var ve inşallah belediyeyi de kazandıktan sonra şu projeleri çok hızlı bir şekilde hayata geçirerek hem yerelde hem genelde bu borcumuzu biz Karabüklü hemşerilerimize ödemek istiyoruz. İnşallah bunu gerçekleştireceğiz, Karabüklü hemşerilerimiz bu fırsatı verecek” şeklinde konuştu.

“Vesayetçi anlayış bir daha devreye giremesin diye önemli yapısal reformları hayata geçirdik”
Türkiye’nin demokrasisini güçlendirmek için çalıştıklarını, bunları yapmaya çalışırken de her türlü engellemelerle karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Tunç, Anayasa’daki vesayetçi anlayışın bir daha devreye girememesi için önemli yapısal reformları hayata geçirdiklerini kaydetti. 15 Temmuz hain darbe girişimine de değinen Tunç şöyle devam etti:
“Türkiye’nin demokrasisini güçlendirmek için çalıştık. Bakınız 22 yıldan bu yana ülkemiz ekonomide 3-4 kat büyürken dünya projelerine adım atarken milletimizin refahını artırmaya yönelik icraatları yapmaya çalışırken, her türlü türlü engellemelerle karşı karşıya kaldık. 367 krizleri, e muhtıralar, parti kapatma davaları, gezi olayları ki Türkiye’nin enflasyonun yüzde 5’e düştüğü faizlerin yüzde 5’e düştüğü dünya projelerini konuştuğumuz, dünyanın en büyük hava alanlarını konuştuğumuz köprülerini konuştuğumuz nükleer santralini konuştuğumuz enerjide bağımsızlığımızı ilan ettiğimiz savunma sanayinde yüzde 80’lere varan yerlilik oranını yakalamaya çalıştığımız ve İMF defterini kapatarak bize artık dünyaya ekonomide de kimseye muhtaç değiliz diye ilan ettiğimiz bir dönemde o gezi olaylarını başlattılar. Sokakları ateşe vererek adeta bir sokak darbesiyle hükümeti değiştirmeye çalıştılar. Başaramadılar sonrasında 17-25 Aralık emniyet-yargı darbesiyle başarabileceklerini zannettiler. Orada da başaramadılar. Terörü azdırmaya çalıştılar. Hendekler kazdılar başarılı olamadılar. Son darbeyi 15 Temmuz karanlık gecesinde vurabileceklerini ve Türkiye’nin yönetimini birilerine küresel güçlere devredebileceklerini düşündüler ama milletimizin şanlı direnişiyle Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlı duruşuyla karşı karşıya kaldılar. O darbecileri o karanlık geceyi darbecilere darbe yaparak aydınlığa çevirmeyi milletimizle başardı. Şimdi tabii ondan sonraki süreçte bir yönetim reformu yaptık. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçerek Cumhuriyetimizi güçlendiren demokrasimizi güçlendiren halkın yürütmeyi doğrudan belirlediği istikrar sistemine adım attık. O istikrarsız yönetim koalisyonlar devri olan parlamenter sistemi bırakarak Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçtik. Anayasamızda önemli bir yönetim reformuydu. Bunun dışında anayasamızda temel hak ve özgürlükleri genişleten, hak arama yollarını artıran kadın hakları çocuk hakları dezavantajlı kesimlerde dediğimiz engellilerimiz şehit, gazilerimiz tüm bunlara pozitif ayrımcılık getiren düzenlemeleri hayata geçirdik. Anayasamızda vesayetçi ve darbeci ruhu taşıyan maddeleri ortadan kaldırmaya ve anayasamızı vesayetçi ruhtan arındırmaya çalıştık. Milletimizin desteğiyle bunları yaptık. Anayasamızda bir daha bu ülkede darbe olmasın vesayetçi anlayış bir daha devreye giremesin diye önemli yapısal reformları hayata geçirdik.”

“İnşallah parlamentomuz da bu uzlaşma sağlanır”
YAŞ, MGK, HSK, Anayasa Mahkemesi’nin yapısına varıncaya kadar demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirdiklerini belirten Yılmaz Tunç, “Yüksek Askeri şuranın yapısından, Milli Güvenlik Kurulunun yapısına varıncaya kadar, hakimler savcılar kurulunun yapısından Anayasa Mahkemesi’nin yapısına varıncaya kadar tüm bunları demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirdik. Devlet Güvenlik Mahkemelerini kaldırdık. Özel yetkili mahkemeleri kaldırdık. Askeri mahkemeleri kaldırdık. Askeri, Yargıtay’dan. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ne varıncaya kadar, tüm bunlar anayasamızda temizlendi. Darbeciler yargılanamaz diye bir madde vardı anayasamızda kaldırdık. Sıkıyönetim gerektiğinde ilan edilebilir diye bir madde vardı anayasamızda kaldırdık. Anayasamızın vesayetçi ruhunu azalttık ama tabii tüm bu değişiklikler önceki dönemlerde yapılan değişikliklerde anayasadaki vesayetçi ruhun azalmasını sağladı. Tamamen ortadan kalkmasını o maddelere sinen ruh bakımından tam diyemeyiz. O zaman şimdi önümüzdeki hedefimiz Türkiye vizyonunun başında, ülkemizi milletimizi demokratik, sivil, katılımcı, temel hak ve özgürlükleri öne alan yeni bir anayasaya kavuşturmak inşallah parlamentomuz da bu uzlaşma sağlanır ve özellikle temel hak ve özgürlükleri insan haklarını güvenceye alan bir anayasayla yolumuza inşallah Türkiye vizyonunda devam ederiz” diye sözlerini tamamladı.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

02 Kasım, 2024 00:30
blank
İhlas Haber A.

Astsubaya çarparak şehit eden motosiklet sürücüsü: “Belgelerim eksik diye durmak istemedim, kaçarım diye düşündüm”

A+ A-

Ordu’nun Gülyalı ilçesinde jandarma ekiplerinin gerçekleştirdiği uygulama noktasında ‘dur’ ihtarına uymayarak 15 günlük personel olan Jandarma Astsubay Çavuş Mehmet Fatih Çangır’a çarpıp şehit olmasına yol açan motosiklet sürücüsünün yargılanmasına başlandı. Motosiklet sürücüsü Adem Topçu, belgelerinin eksik olduğu için durmak istemediğini savundu.
Ordu 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu motosiklet sürücüsü Adem Topçu (27) ile taraf avukatları katıldı. Şehit babası Turgut ile annesi Asiye Çangır ise duruşmaya ikamet ettikleri Sakarya’dan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.

“Belgelerim eksik olduğu için durmak istemedim, uygulamaya girmeden geçebilirim diye düşündüm”
Duruşmaya sanık sıfatı ile katılan ve söz verilen motosiklet sürücüsü Adem Topçu, savunmasında seyir halinde iken bir kez motorunun önünü kaldırdığını ancak makas attığı yönündeki iddiaları kabul etmediğini ileri sürdü. Belgeleri eksik olduğu uygulama noktasında durmak istemediğini iddia eden Topçu, “O sırada alkollü değildim, gece saatlerinde alkol almıştım. Sürüş anında kaskım da kolumdaydı. Uyuşturucu madde kullanmamıştım. Olay yerine geldiğimde uygulama noktasını gördüm, belgelerim eksik diye durmak istemedim. Personelin sol şeritte yolu kapatır halde olması nedeniyle ‘sağ şeritten uygulamayı girmeden geçebilirim’ diye düşündüm. Sağ tarafta bir personel gördüm, bana doğru geldi. Fren yaptım, sağdaki personele çarptım, kaza bu şekilde oldu” dedi.
Olay günü kasıtlı olarak bir davranışta bulunmadığını ifade eden sanık Topçu, “Motosiklet kullanıyorum, ben de ölebilirdim. Olan bitenden pişmanım, işin bu noktaya geleceğini ön görmedim” diye konuştu. Bu esnada şehidin ailesine yönelen Topçu, bilerek yapmadığını belirterek, aileye başsağlığı diledi.

“Bu kaza değil cinayettir”
Şehidin babası Turgut Çangır, çocuğunu ilk görev yeri olan Ordu’ya dualar eşliğinde gönderdiklerini söyleyerek, “Pişmanlığının gerçek olmadığını düşünüyorum, daha önceden de suç kayıtları var. Bu kaza değil, cinayettir. Bilerek bunu yapmıştır. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum” dedi.

Şehit annesinden ağırlaştırılmış müebbet talebi
Şehit annesi Asiye Çangır ise hayalleri olan ve evlilik aşamasındaki oğullarının şehit düştüğünü ifade ederek, “Günlerdir ne yaşadığımı kimse bilemez. Hayalleri olan, evlilik hazırlığı yapan bir astsubaydı. Hayattan koparılmıştır. Bu olayda kasıt olduğunu düşünüyorum. Sanığın bu eylemi karşısında ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılmasını talep ediyorum” şeklinde konuştu.
Duruşmada, olayı gören toplam 10 tanığın beyanları da dinlendi. Tanıklardan U.E., olay günü trafikte kafasında kaskı olmayan motosiklet sürücüsü Topçu’nun hızlı seyrettiğini, radarı gördüğünde aracının arkasına geçtiğini anlattı.
Bir başka sürücü U.Ö. ise personelin sürücüye ‘dur’ demesine rağmen durmadığını gördüğünü, önce bir görevli personeli sıyırarak geçtiğini ardından da çarptığı Çangır’ın yaklaşık 50 metre savrulduğunu söyledi.

Dur ihtarını veren personeli teğet geçmiş
Motosiklet sürücüne noktada ‘dur’ ihtarını veren görevli T. G., “Motosiklet sürücüsünden şüphelendiğimiz için durdurmak istedik, hızını kesmedi, beni teğet geçti. ’Motosiklet durmayacak kendinizi sakının’ diye bağırdım. Arkadaşlarım kendisini sağa ve sola attı. Olayın heyecanıyla Fatih Astsubayımız kendini kurtaracak hamleyi tam yapamadı” diye konuştu.
Kontrol noktasında görevli jandarma personelinin de tanık olarak beyanları dinlendi. Görevli personeller, motosiklet sürücüsünün hızlı bir şekilde geldiğini, dur ihtarına uymadığını ve kaçmaya çalıştığı esnada yeniden gaza bastığını, motosikletin plakasının takılı olmadığını ve sürücüde kask olmadığını savundu.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Olayın geçmişi
Gülyalı ilçesi Turnasuyu Mahallesi Ordu-Giresun karayolu üzerinde 18 Eylül 2024 tarihinde meydana gelen olayda, uygulama yapıldığı esnada 07 GU 227 plakalı motosiklet sürücüsü Adem Topçu (27), jandarma ekiplerinin ‘dur’ ihtarına uymayarak, hızlanarak kaçmaya çalıştı. Bu esnada hızlı olan ve farklı bir suçtan ehliyetine el konulan motosiklet sürücüsü Adem Topçu, Jandarma Astsubay Çavuş Mehmet Fatih Çangır’a (27) çarptı. Kazada ağır yaralanan Çangır, kaldırıldığı hastanede şehit oldu. Motosiklet sürücüsü Adem Topçu’nun, 22 adet çeşitli suçlardan kaydının olduğu, bunlardan büyük bir kısmının plakaya yazılan cezalar olduğu ve önceden de uygulama noktalarından kaçtığı öğrenilmişti. Ayrıca Topçu’nun, uyuşturucu madde kullanmak ve alkollü motosiklet kullanmak suçlarından kaydının yanı sıra, sosyal medya hesaplarında ise çok sayıda tehlikeli motosiklet kullanma videolarının olduğu, trafik kazasının yaşandığı gün hızlı ve tehlikeli motosiklet kullandığı ayrıca bu nedenle trafikteki başka bir sürücü ile tartıştığı ileri sürülmüştü.
Ordu Cumhuriyet Başsavcılığınca, Topçu hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlamıştı. Sanığın, ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle yakalanmamak amacıyla kasten öldürme’ suçundan müebbet, ‘trafik güvenliğini tehlikeye sokma’ suçundan ise 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Ordu 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti.

blankNöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Eskipazar Eczanesi
Eskipazar Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, Cami Caddesi, No:16 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3737

Doğa Eczanesi
Doğa Eczanesi
Adres

100. Yıl Mahallesi, Karabük Kastamonu Yolu Üstü Sokak No:59/D Merkez / Karabük

Telefon

(370) 502-0052

Ömür Eczanesi
Ömür Eczanesi
Adres

Bayır Mahalle Kemal Günes Caddesi No:167/A Karabük

Telefon

(370) 424-5714

Cemal Mızrak Eczanesi
Cemal Mızrak Eczanesi
Adres

Esentepe Mahallesi, Esendere Sokak No:14/1 Safranbolu-Karabük

Telefon

(370) 725-2547

Yeni Zümrüt Eczanesi
Yeni Zümrüt Eczanesi
Adres

İsmetpaşa Mahallesi, Doruk Sokak, No:8/B Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4500