Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
24 Mart, 2024 12:12 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum: 0

Bakan Özhaseki: “Tokat’ta 10 bin ev yapacağız”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, kentsel dönüşüm alanlarının saha incelemesini yapmak üzere havayolu ile Tokat’a geldi. Bakan Özhaseki, “İstanbul’da ajanslara verilen para, kentsel dönüşüm için ayrılan paranın tam iki katı misli" dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, kentte yapılması planlanan kentsel dönüşümle akalı incelemelerde bulunmak üzere havayolu ile Kayseri’den Tokat’a geldi. Bakan Özhaseki’yi havalimanında Vali Numan Hatipoğlu, Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu ve il protokolü karşıladı. Bakan Özhaseki, Vali Numan Hatipoğlu’nun ardından Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu’nu makamında ziyaret etti. Ziyaretlerin ardından Erenler Mahallesi’ndeki kentsel dönüşüm alanlarında inceleme yapan Özhaseki, Belediye Başkanı Eroğlu’ndan bilgi aldı. Burada gazetecilere açıklama yapan Özhaseki, “Hiç kimse bu ülkede bizimki üçüncü derece, bizimki dördüncü derece bir şey olmaz falan gibi bir hisse kapılmasın. Şu anda ülkemizde beş yüze yakın kırılmamış fay hattı var. Bundan ibret almak lazım. Ders çıkarmak lazım. Her ne yapıyorsak mutlaka bu deprem gerçeğini bilerek hareket etmemiz lazım. Evlerimizi, konutlarımızı, iş yerlerimizi affedersiniz bahçe yaptığımız küçük bir kulübeyi bile, ahırı bile bu deprem riskini bilerek ve görerek ona göre yapmamız gerekiyor. Nihayetinde bizler akıllı insanlarız çok şükür. Her seferinde dizimize vurup ah edecek halimiz yok" dedi.

"Dünyada kentsel dönüşüm harici bir çözüm bulunmadı"
Sıfırdan bir araziye kentsel dönüşümün kolay yapıldığını hatırlatan Bakan Özhaseki, "Eğer sıfırdan boş bir araziye siz orada imar planı yapıp yeni bir şehir kuruyorsanız çok kolay. Zemin etütlerini hesaplarsınız, ona uygun statik hesaplarıyla birlikte mühendislik, mimarlık, projelerinde çok titizlenerek güzel evler yaparsınız. Çok kolay bu. Ama 30 yıl, 40 yıl, 50 yıl, 60 yıl geriye doğru gidildiğinde rastgele yapılmış. Biraz da başımızı sokabilmek amacıyla elimizde ne varsa onunla yetinerek yaptığımız evler için ise tek çözüm var arkadaşlar. Dünyada başka bir çözüm de bulunamadı bu işe. O da kentsel dönüşüm. Kentsel dönüşümün doğru ve hakkıyla yapılabilmesinin tek şartı şu üç grubun bir araya gelmesi. Bir bakanlık iki belediye üç vatandaş. Eğer bu üç grup bir araya geldiğinde uzlaşıyla, anlaşmayla orada yola bakıyorlarsa, önlerine bakıyorlarsa işimiz çok kolay. Değilse işimiz iyice zorlaşıyor" diye konuştu.

"Ajanslar beyefendiyi parlatacaklar"
Kendisinin de belediye başkanlığı yaptığının altını çizen Özhaseki, "Ben nihayetinde 20 küsur sene belediye başkanlığı yaptım. Ömrüm işte bu hizmetlerle geçti. Yerel yönetimler ve bakanlıkta ilk defa 2019’dan itibaren bir belediyecilik anlayışıyla karşılaştım. Başını İstanbul çekiyor, diğer şehirlerde ayak uyduruyorlar. Ajanslara büyük paralar ayırıyorlar. İstanbul’da ajanslara verilen para, kentsel dönüşüm için ayrılan paranın tam iki katı misli. Ajanslar ne yapacaklar? Beyefendiyi parlatacaklar. Oturacak, alkışlayacaklar, kalkacak, alkışlayacaklar. Tatile gidecek, iş başındaymış gibi gösterecekler. Her taraf kardan tıkanmış olacak. İngiliz büyükelçisi yemek yiyecek. Ama beyefendi iş başında gibi gösterecekler. Parlattıkça parlatacaklar. İstanbul bana dar geliyor. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı istiyor. Orası da olmaz Cumhurbaşkanlığı. Bunu kim yapıyor? Kim şişiriyor? Bu sosyal medya fenomenler onların tirolleri emin olun" şeklinde konuştu.

"Seçimden sonra 10 bin hanede kentsel dönüşüme başlarız"
Özhaseki, "Tokat’ta da bakanlık olarak şimdiye kadar 26 milyardan fazla para harcadık. Yaptığımız işlerde 1.7 milyarlıkta devam eden işlerimiz var. TOKİ marifetiyle de 5 bin 367 konut yaptık.11 milyara yakın da burada para harcadık. Biraz önce Erenler’deydik. Orada 750 tane konut yıkılacak. Herhalde 2 misli civarında yapılacak. Gıj Gıj Tepe’si altındaki mahalleler baştan sona yıkılacak. 2 bin 725 tane bağımsız binanın yıkılması gerekiyor orada. Riskli gözüküyor. Haç Dağı altındaki mahallelerimizde 2 bin 165 adet de yıkılacak konutumuz var. Bunların her birisinde çalışma başladı. Kimin de ihale yapıldı, müteahhit girmediği için seçim öncesi müteahhidin işi seçim sonrasına bırakıldı. Eyüp Bey Erenler Mahallesi’yle ilgili orada ihaleyi seçimden sonra bir daha yapacak. Eğer yine giren olmazsa ki istiyoruz ki Tokat’taki yerel müteahhitlerimiz girsin. Giren malzemeleri alsınlar. Dışarıdan gelenlerden ziyade buranın ekonomisi canlansın. O yüzden biz yerele bırakıyoruz. Ama olmazsa TOKİ Başkanımız da burada. Biz iki üç ay sonra geliriz. Erenler Mahallesi’ne inşaatlara başlarız arkadaşlar. TOKİ’de bizim yüz hakkımız. Şimdiye kadar bir milyon üç yüz kırk bin konut yaptı. depremde bir tanesi bile yıkılmadı. Şükür Allah’a. Oradaki evler bundan sonra biz TOKİ’yle de devam ederiz. Tahmin ediyorum ki kentsel dönüşüm yapılacak. Biraz önce ismini verdiğim saydığım mahallelerde on bin civarında ev yapacağız. Bunların birçoğunun altyapısı hazırlandı. İnşallah seçimlerden sonra da başlarız" dedi.
Bakan Özhaseki ve beraberindeki heyet incelemelerin ardından kentteki mimar, mühendis, müteahhit ve kentsel dönüşüm planlaması yapılan mahallelerdeki semt sakinleri ile iftar programında bir araya geldi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Kasım, 2025 11:21 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

KBÜ’de Sağlık Yönetiminde İnsan Kaynağı Planlaması Ele Alındı

Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından "Sağlık Hizmetlerinde İnsan Kaynaklarının Planlanması" konulu seminer düzenlendi.

Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen seminerde, sağlık hizmetlerinde insan kaynaklarının planlanması; alanın profesyonelleri tarafından personel yönetimi, idari işleyiş ve görev dağılımı çerçevesinde değerlendirildi.

15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinliğe; Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müslüm Kuzu, Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Seminerde konuşmacı olarak, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erkan Doğan ile Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir yer aldı.

Açılış konuşmasında Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının kritik bir yönetsel sorumluluk olduğunu belirterek, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki uygulamalarını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" dedi.

Açılış konuşmasını yapan Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının önemine değindi. Güngör, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki karşılığını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Seminerde sunum yapan Başhekim Doç. Dr. Erkan Doğan, sağlık hizmetinin 7 gün 24 saat kesintisiz sürdüğünü vurgulayarak yöneticilerin çok boyutlu bir sorumluluk üstlendiğini ifade etti. Doğan, ekip çalışmasının, adaletin ve vicdanın sağlık yönetiminin temelini oluşturduğunu vurguladı.
Doğan, ayrıca sağlık hizmetinin kesintisiz yapısına dikkat çekerek, "Sağlıkta tatil yok. Burada sadece üç tane saç ayağı var; hekim, sağlık hizmetleri ve diğer alt birimler. Bu süreçte hakkaniyet, adalet ve vicdan çok önemli. Çalışanın hakkının yanında hastanın ve kamunun hakkını da korumak zorundasınız" diye konuştu.

Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir ise sunumunda özellikle hastanenin fizikî yapısı ve işleyişiyle ilgili bilgiler aktardı. Hastanenin çok geniş bir alana yayılan modern bir sağlık kompleksi olduğunu belirten Demir, yapının büyüklüğü ve 7 gün 24 saat hizmet sürdürülebilirliği göz önünde bulundurulduğunda insan kaynaklarının doğru planlanmasının kritik önem taşıdığını söyledi. Demir ayrıca, "Sağlık hizmeti durmaz; bu nedenle doğru personel planlaması hayati bir gereklilik" dedi.

Programda ayrıca yeni mezun hemşirelerin saha adaptasyonu, birimlerdeki iş yükü, acil servis ve yoğun bakım gibi kritik alanlarda görev almanın sorumlulukları da ele alındı. Konuşmacılar, mesleğin zorluklarının yanı sıra insan hayatına dokunan yönünün güçlü bir motivasyon kaynağı olduğunu dile getirdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin