İYİ Parti Karabük İl Başkanı Av. Ali Çetin Aygün, asgari ücret artışı ile ilgili yaptığı değerlendirmede; "Tespit edilen asgari ücretin işçiye asgari bir yaşam standardı sağlamaktan çok uzak kaldığı ülkemizde, asgari ücret amacına ulaşamamakta, işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını asgari düzeyde karşılamaya yetmemektedir" dedi. Asgari ücret zammının aldatıcı olduğunu ifade eden Aygün, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Bilindiği üzere, Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından yapılan iki toplantı ile 1 Temmuz 2022 tarihinden itibaren geçerli olacak asgari ücret, yaklaşık yüzde otuz artış ile brüt 6 bin 471 TL, net 5 bin 500,35 TL olarak belirlenmiştir. Tespit edilen asgari ücretin işçiye asgari bir yaşam standardı sağlamaktan çok uzak kaldığı ülkemizde, asgari ücret amacına ulaşamamakta, işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını asgari düzeyde karşılamaya yetmemektedir. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre yıllık Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Aralık ayı indeks sayısının Ocak ayında açıklanmasıyla %36,08 artmışken bu oran Mayıs ayı indeks sayısının Haziran ayında açıklanmasıyla %73,50’ye tırmanmıştır. Türkiye’nin içinde bulunduğu somut ekonomik koşulların giderek ağırlaştığı, enflasyonun oranlarının hızla yükselmesine bağlı olarak alım gücünün her geçen gün düştüğü, yerel para biriminin uluslararası pazarda hızla değer kaybettiği, yoksullaşmanın arttığı bu dönemde emekçiler üzerindeki mali baskıda dayanılmayacak boyutlara ulaşmıştır. TÜRK-İŞ araştırmasının 2022 Haziran ayı sonucuna göre; dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 6.391,17 TL’ye, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 20.818,14 TL’ye, bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 8.313,12 TL’ye yükselmiştir. Bu kapsamda en basit ifade ile asgari ücrete yapılan zam emekçinin üzerindeki ekonomik ve sosyal mağduriyeti gidermekte yetersizdir. Yapılan zammın enflasyon artışları ile yok edildiği ücret politikası ile emeğin refah düzeyinin artması mümkün değildir. Asgari ücret konusundaki en büyük sorunlardan bir tanesi asgari ücretin belirlenirken işçinin ailesinin değil sadece kendi ihtiyaçlarının dikkate alınması oluşturmaktadır. Oysa belirlenen asgari ücret bekâr bir çalışanın yaşama maliyetinin bile oldukça altındadır. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı verilerine göre son yirmi yıllık dönemde asgari ücret artışı karşısında memur maaşı, kamu işçisi ücreti, ortalama işçi emekli aylığı ve ortalama memur emekli aylığı artışı oransal olarak neredeyse yarısından az arttırılmıştır. Emekçinin gelirinde yaşanan birbiriyle bağlantısı olmayan orantısız artış tüm emek gelirlerinin asgari ücrete yaklaşmasına ve asgari ücretle diğer emek gelirleri arasındaki makasın daralmasına da yol açmaktadır. Asgari ücret işçiler için olduğu kadar işverenlerin de sürdürülebilirliğini sağlaması açısından son derece önemlidir. Enflasyondaki artışın devam etmesi durumunda asgari ücrete yapılan zammın, işçilerin satın alma gücüne katkı getirmeyeceği gibi işverenler açısından da asıl önemli olanın enflasyon ve kurda yaşanan oynaklığın azaltılması ve öngörülebilir olmasının sağlanmasıdır. Aksi durumda özellikle küçük işletmelerin işten çıkarma gibi olumsuz durumlarla ilerlemek durumunda olabilecekleri öngörülebilmektedir. Bu durumun faturası yine işçiye yansıyacaktır. Uygulanan asgari ücret artışı hâlihazırda içinde bulunduğumuz ekonomik koşullarda işçinin hayat standartlarını yükseltmeyi sağlamak yerine karnını nasıl doyuracağını düşündürtmektedir." (Nurettin Acar)