Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
01 Ocak, 2024 04:48 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Artan zatürre vakalarına karşı uyarı: “Bol sıvı alınmalı, çatal, kaşık, bardak ve havlu gibi malzemeler ortak kullanılmamalı”

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Adem Dirican, son zamanlarda artışa geçen zatürre vakaları ile uyarılarda bulunarak, "Hasta kişilerle yakın temastan kaçınılmalıdır. Çatal, kaşık, bardak ve havlu gibi malzemeler ortak kullanılmamalıdır. Bol sıvı alınmalı, düzenli beslenmeye özen gösterilmelidir" dedi.
Zatürre vakalarının başta Çin olmak üzere birçok ülkede arttığına dikkat çeken VM Medical Park Samsun Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Adem Dirican, uyarılarda bulundu. Zatürre vakalarının Çin olmak üzere birçok ülkede artışa geçtiğini ifade eden Uzman Dr. Adem Dirican, "Ülkemizde son 1 ayda okulların açılması ve grip vakalarının artmasıyla iyice grip vakaları arttı. Bununla beraber zatürre ve kovid vakaları da görmüyor değiliz. Avrupa’da görülen bu zatürreden korkalım mı? Şu ana kadar çok korkacağımız bir vaka görmedik. Ölümcül vakalar değiller. Hepsi grip ve nezle kıvamında seyrediyor. Bazı vakalar uzuyor, uzadığından aklımıza başka patojenler geliyor. Grip ve nezle gibi başlayan vakalar eğer uzuyorsa 3. veya 4. günden sonra devam ediyorsa aklımıza zatürre geliyor. Genellikle hastalarda önce boğazım ağrıyor, sonra göğsüme iniyor şeklinde şikayetlerde geliyor. Çoğu vakalar hemen hemen ayakta tedavi ettiğimiz vakalardır. Şu anda yoğun bakım gerektiren grip sonrası zatürre vakalarına rastlamadık. Şimdilik korkacak bir şey yok gözüküyor. Bu vakalar neden arttı derseniz, 3 yıllık pandemi döneminde herkes evlerine kapandı. Bu sene hepimiz sosyalleştik. 3 yıllık nezle, soğuk algını birbirimize bulaştıracağımız kontenjanımızı bu sene kullanıyoruz. Bu haliyle normal ortalamadan biraz fazla görüyoruz" diye konuştu.

Grip ve zatürreden korunma
Uzm. Dr. Adem Dirican grip ve zatürreden korunma yollarıyla ilgili şunları söyledi:
"Bu mikroplar vücudumuza çeşitli yollardan girseler de hava yolu ile vücudumuza giren, gribal enfeksiyon ve zatürreye sebep olan mikropların ilk temas yeri ağız ve burnumuzdur. Bağışıklık sistemimiz vücudumuzu bakterilere, virüslere ve diğer yabancı maddelerin yaptığı hastalıklara karşı koruyan bir işleyiştir. Aşılar gribal enfeksiyonlara karşı önemli bir koruma yöntemi olsa da tek yöntem değildir. Bunun yanında hava yolu ile bulaşan hastalıklardan korunmanın altın kuralları diyebileceğimiz tedbirlere azami dikkat edilmelidir. Hasta kişiler öksürürken, aksırırken ağızlarını mendille, yoksa kolları ile kapatmalı, maske kullanmalıdırlar, yerlere tükürülmemelidir. Eller, yemekten öncesi, tuvaletten sonra, dışarıdan eve gelince sabun ve bol su ile 15-30 saniye iyice yıkanmalı, selamlaşırken tokalaşmak ve sarılmaktan kaçınılmalıdır. Kapalı ortamlardan mümkün olduğunca uzak durulmalı, bulunduğumuz mekanlar sık sık havalandırılmalıdır. Hasta kişilerle yakın temastan kaçınılmalıdır. Çatal, kaşık, bardak ve havlu gibi malzemeler ortak kullanılmamalıdır. Bol sıvı alınmalı, düzenli beslenmeye özen gösterilmeli, sofralarımızda özellikle C vitamini açısından zengin besinlere yer verilmesine özen gösterilmesi önemlidir. Özellikle uyku düzenine dikkat edilmeli. Yeterli ve düzenli uyku hem vücut direncini arttırır hem de hastalığın daha çabuk iyileşmesi için gereklidir. Stres de vücut direncini azaltıp kolay hastalanmaya sebep olur. Kaçınılması gereken bir faktör de strestir. Son olarak spor yapmak özellikle açık havada düzenli yürüyüş yapmak da bağışıklığın arttırılması için önemlidir."

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Mustafa Akgün tarafından
16 Temmuz, 2025 16:30 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük’te İmam Hatip Binası Sağlık İçin Bekleniyor

Karabük, sağlık eğitimi ve hizmetlerinde iki önemli projeyle büyük bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Bunlardan ilki, Karabük Üniversitesi'nin sağlık fakültelerini Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi çevresinde konumlandırma hedefiyle gündeme gelen İmam Hatip Lisesi eski binalarının üniversiteye devri.

Yeni İmam Hatip Lisesi binası tamamlandı, ancak boşalan binaların üniversiteye ne zaman devredileceği konusunda henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Bu adım, hem akademik hem de sağlık hizmetlerinin entegrasyonu açısından kritik önem taşıyor.

Bu Binalar Üniversiteye Ne Zaman Devredilecek?

Karabük, sağlık alanında hem eğitim hem de hizmet altyapısını güçlendirecek iki önemli projeyle Türkiye genelinde dikkat çeken bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Karabük Üniversitesi ile Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni aynı çatı altında birleştirecek sağlık kampüsü vizyonu ve hastaneye yapılacak 150 yataklı ek bina çalışmaları, şehrin sağlıkta bölgesel üs olma hedefini güçlendiriyor.

İmam Hatip Lisesi Yeni Binasına Kavuştu

Sağlık eğitiminin merkezileştirilmesi amacıyla gündeme gelen İmam Hatip Lisesi binasının Karabük Üniversitesi’ne devri süreci, bölge kamuoyunun ve akademi dünyasının yakından takip ettiği bir başlık olmaya devam ediyor. Yeni İmam Hatip Lisesi binasının tamamlanmasıyla öğrencilerin taşınması bekleniyor, ancak boşalacak binanın üniversiteye ne zaman devredileceği konusunda hâlâ resmi bir açıklama yapılmış değil.

Bina, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yakınında yer alıyor. Bu konum, başta Tıp Fakültesi olmak üzere Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Sağlık Hizmetleri MYO için stratejik bir avantaj sunuyor. Hem teorik eğitim hem de klinik uygulamalar arasında entegrasyonu sağlayacak bu yapı, Karabük Üniversitesi’nin sağlık alanındaki akademik kapasitesini artıracak.

Karabük Üniversitesi, bu bölgeyi bir “sağlık eğitim üssü” haline getirme hedefiyle hareket ediyor. Ancak bu vizyonun hayata geçebilmesi, İmam Hatip Lisesi binasının hızla üniversiteye devredilmesiyle mümkün olacak. Aksi takdirde, üniversitenin sağlıkla ilgili bölümleri dağınık yapıda kalacak, eğitim-uygulama bütünlüğü zedelenecek ve bölgesel sağlık hizmeti hedefi sekteye uğrayacak.

Kamuoyunda bu gelişme yalnızca akademik bir ihtiyaç değil, aynı zamanda şehirdeki sağlık sisteminin verimli işlemesi açısından bir zorunluluk olarak görülüyor. Üniversiteye devredilecek her metrekare, geleceğin sağlık çalışanlarının eğitimine ve halkın daha kaliteli sağlık hizmeti almasına katkı sağlayacak.

150 Yataklı Ek Hastane Binası Sevinçle Karşılandı

Bu stratejik gelişmelere bir yenisi daha eklendi. Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yapılması planlanan 150 yatak kapasiteli ek bina için zemin etüt çalışmaları başladı. Sağlık Bakanlığı’nın yürüttüğü proje kapsamında, eski Karabükspor antrenman sahası olarak bilinen Yaşar Kaptan Çebi alanında sondaj makineleri çalışmaya başladı.

Projenin geçmişi 2012 yılına kadar uzanıyor. O dönem 300 yataklı hastanenin ihtiyaca cevap veremediği belirtilmiş ve 150 yataklık ek yatırım programı açıklanmıştı. Ancak çeşitli nedenlerle proje yıllarca ertelendi, hatta zaman zaman iptal edildiği yönünde iddialar gündeme geldi. Alanın mülkiyeti, orman vasfı, Karabükspor’un açtığı dava ve heyelan riski taşıdığına dair raporlar nedeniyle süreç sık sık çıkmaza girdi.

Bugün gelinen noktada, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen kapsamlı görüşmeler ve teknik değerlendirmeler neticesinde sorunların aşıldığı bildirildi. Yetkililer, zeminle ilgili şüphelerin teknik olarak çözülebileceğini ve fore kazık gibi gelişmiş yöntemlerle inşaatın güvenle sürdürülebileceğini ifade etti.

Zemin etütlerinin ardından topoğrafik ölçüm ve işaretleme işlemleriyle temel atma aşamasına geçilecek. Karabük, bu yatırımla yalnızca eğitimde değil, sağlık hizmetinde de kapasitesini artıracak. Ek bina tamamlandığında; yoğun bakım, ameliyathane, dahili ve cerrahi servislerin yükü hafifleyecek, hasta kabul ve tedavi süreleri kısalacak.

Karabük Sağlıkta Bölgesel Üs Olmaya Hazırlanıyor

Bu iki büyük hamle - üniversite-hastane kompleksinin oluşturulması ve 150 yataklı ek hastane yatırımı- Karabük’ün sağlık altyapısını sadece yerel değil, bölgesel bir güç haline getirecek nitelikte. Üniversitenin sağlık fakültelerini hastane çevresine entegre etmesiyle öğrenciler hem kaliteli eğitim alacak hem de doğrudan uygulama fırsatları elde edecek. Ek hastane yatırımı ise şehirdeki artan hasta yoğunluğuna çözüm sunacak.

Karabük kamuoyunun, öğrenci ailelerinin ve akademik çevrelerin çağrısı net: Üniversitenin önü kesilmesin, sağlık eğitimi ve hizmeti el ele büyüsün.

Sağlık Bakanlığı ve ilgili yerel kurumların iş birliğiyle bu projelerin hızla tamamlanması, Karabük’ün Türkiye’nin sağlık haritasında daha görünür bir yere sahip olmasına zemin hazırlayacak.

Bizi sosyal medyadan takip edin