blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
08 Ağustos, 2024 12:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Amasya’nın ‘tescilli sarı altını’ çiçek bamyası altından daha kolay satılıyor

Amasya’nın Taşova ilçesinde yetiştirilen coğrafi işaret tescilli çiçek bamyasının bu yılki hasadı yüzleri güldürdü.
Bugünlerde kurusunun kilosu 1000 TL’den alıcı bulan bamya, çiçeğinin sarı rengi ve parasal değerini hiç yitirmediği için ’sarı altın’ olarak adlandırılıyor. Günün her saati alıcı bulan bamya, altından daha kolay satılıyor. Alıcılar geç saatlerde bile üreticinin kapısına kadar gelebiliyor. İlde bu yıl 2 bin 450 tondan fazla bamya üretimi bekleniyor.

“Satışı için ‘alo’ denmesi yetiyor. Kuyumcuyu gece açtıramazsın. Ama bamyacı eve kadar gelir”
Bamyanın kurusunun 1000 TL’den alıcı bulduğunu belirten Belevi köyünden Ahmet Taşova, “Bamya bizim için sarı altın. Çünkü peşin paraya satılıyor. Altın gibi hemen paraya çevrilebiliyor. Bir ‘alo’ denmesi yetiyor. Gece-gündüz satılabiliyor. Kuyumcuyu gece açtıramazsın. Ama bamyacı gece de olsa eve kadar gelip satın alır” dedi.
Erken saatlerden itibaren tarlalarda bamya topladıklarına değinen Saadet Yılmaz, sağlık açısından faydalı olan bu ürünün doya doya tüketilmesini istedi.

Ekonomiye yaklaşık 350 milyon TL katkısı var
Belevi köyünde düzenlenen bamya hasadına katılan ilde 5 bin 500 dekar alanda ekilişi yapılan çiçek bamyasından 2 bin 450 tondan fazla üretim beklendiğini açıklayan Amasya Valisi Yılmaz Doruk, bu ürünün şehrin ekonomisine yaklaşık 350 milyon TL katkısının olduğunu açıkladı.

Minik bamyalar iğne yardımıyla tek tek ipe diziliyor
Yaz boyunca sabah erken saatlerde üreticiler tarafından çiçeğiyle birlikte toplanan minik bamyalar daha sonra iğne yardımıyla tek tek ipe dizilerek kurumaya bırakılıyor. Bamyaların dizilme işlemleri geç saatlere kadar sürüyor. Tören, düğün ve mevlit gibi programlarda baş yemek olarak nitelendirilip özellikle Konya ve Kayseri’de önemli miktarda tüketilen bamyanın hasadının çok meşakkatli olduğunu anlatan AK Parti Amasya Milletvekili Haluk İpek, “Üreticiler tek tek toplayıp ipe diziyorlar. Çok büyük bir emek var. ‘Bamya niye pahalı?’ diye soruyorlar. Toplaması, ipe dizmesi, kurutması çok meşakkatli olduğu için” şeklinde konuştu.

“Uganda’dan gelen bamya ile büyük fark var”
Son yıllarda artan maliyetlerin etkisiyle üreticilerin Afrika’da yetiştirerek Amasya’ya getirdiklerini anlattığı bamyaların satışına tepki gösteren Çaydibi köyünden bamya üreticisi Cemalettin Bak ise “Şu an piyasada gördüğünüz her bamya Amasya çiçek bamyası değil. Uganda’dan gelen bamya ile bizim burada yetişen bamya arasında çok büyük fark var. Yan yana koyduğunuz zaman belli oluyor. Bizim buranın bamyası güneş ortamında toplanıp gölgede kurutuluyor. Sarı renk alıyor. Oradan gelen ise güneşte toplanıp kuruduğu için daha esmer, daha küçük ve is kokuludur” ifadelerini kullandı.
Belevi köyünde düzenlenen hasat programına AK Parti İl Başkanı Ekrem Toto ile İl Tarım ve Orman Müdürü Gürol Çetin de katıldı.

Bu gelenek 500 yılı aşkın süredir devam ediyor: “Bir bayram havası oluşuyor”
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
03 Ocak, 2025 04:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Bu gelenek 500 yılı aşkın süredir devam ediyor: “Bir bayram havası oluşuyor”

Bolu’da Yazıören köyünde yaklaşık 500 yılı aşkın müddettir devam eden Regaip Kandili geleneği bu yıl da devam etti. Kandillerin değerine vurgu yapan ve çocuklara örnek olunması gerektiğini söz eden cami imamı, “Ama biz yapmazsak bizden sonra gelenler de yapmaz. Mübarek 3 ayları birer fırsat bilelim, yaptığımız yanlışlardan ders çıkaralım” dedi.
Bolu’nun merkezine bağlı 65 haneli Yazıören köyünde yaklaşık 500 yılı aşkın müddettir Regaip Kandili geleneği sürüyor. Regaip Kandili gününde köylüler meskenlerinde lokma ve yemek hazırlıyor. Akşam namazı vakti yaklaştığında ise vatandaşlar konutlarında hazırladıkları yemekleri caminin yemekhanesine taşıyor. Geleneğe nazaran, köydeki onlarca vatandaş akşam namazını kılıyor. Akşam namazının akabinde cami yemekhanesinde tüm köy halkı hazırlanan yemekleri yiyor. Yıllardır süren gelenek sayesinde köylülerin, kent dışındaki akrabaları ve aileleri kaynaşıyor.

“Televizyonda kumanda ile kanal kanal gezeceğimize büyüklerimize yasin-i şerif okuyalım”
Yazıören köyü imamı Turgut Yerlikaya namaz bitiminde, “Namazlarımıza gelelim ihmal etmeyelim. İkincisi ise konuta gittiğimizde televizyonda kumanda ile kanal kanal gezeceğimize büyüklerimize Yasin-i Şerif okuyalım. Bildiğimiz dualardan okuyalım. Onları da mutlu edelim. Ve bizi gören çocuklarımız der ki, ‘Ninemiz dedemiz bu türlü yapardı’ der. Biz de bu alemden öbür aleme gittiğimizde bizden gördüklerini yaparlar. Lakin biz yapmazsak bizden sonra gelenler de yapmaz. Mübarek 3 ayları birer fırsat bilelim, yaptığımız yanılgılardan ders çıkaralım” diyerek cemaate seslendi.

“Bir bayram havası oluşuyor”
Murat Erdoğan isimli vatandaş, "Bunlar bizim için çok değerli. Neden çok kıymetli? Zira bunlar bizim geçmişimiz. Bu gelenek, atalarımızdan bize miras kalan bir gelenek. Bildiğimiz kadarıyla, büyüklerimizden duyduğumuza nazaran, 600 yıla yakın müddettir devam eden bir gelenek. Burada sahiden çok hoş şeyler yaşanıyor. Mesela kentte yaşayanlar, köyden uzakta olanlar buraya geliyor. Burada adeta bir bayram havası oluşuyor. Hem Ramazan’ı karşılama hem de üç ayları karşılama gayesi taşıyor. Bu sayede beşerler birbiriyle beğenilen sohbet ediyor. Yani hem bayramlaşma hem tanışma hem de kaynaşma gerçekleşiyor. Burası tek bir köy, lakin iki mahalleden oluşuyor. Her yıl bir mahalle sırasıyla konutlarında hazırladıkları yemekleri buraya getiriyor. Bu aktiflikte çocuklar, bayanlar, erkekler herkes bir ortaya geliyor. Farklı sofralarda komşularının hazırladığı yemekleri tadıyorlar. Bir bayram havası oluşuyor” sözlerini kullandı.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.