Ihlas Haber Ajansı tarafından
14 Aralık, 2024 04:30 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Amasra maden kazasında tutuklu sanıklar için 1050’şer yıl hapis cezası talebi

Amasra maden davasında istenen cezalar Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022’de 43 işçinin hayatını kaybettiği 4’ü tutuklu 23 sanığın yargılandığı davada açıklanan savcılık mütalasında, tutuklu sanıklar için toplam 840 yıldan 1050 yıla kadar hapis cezası istendi.
Bartın Ağır Ceza Mahkemesince, Bartın Adliyesinde özel olarak oluşturulan salonda yapılan 10. duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları ile taraf avukatları katıldı. Adliye içinde ve çevresinde kolluk kuvvetlerince geniş güvenlik önlemi alındı.
Savcılık mütealasında tutuklu sanık Müessese Müdürü Cihat Özdemir’in, olayın meydana gelmesine neden olan etkenlerden "havalandırma", "metan drenajı", "kömür tozu mücadelesi", "teknik personel sayısındaki eksiklik" ve "iş güvenliği eğitimleri ve acil durumlara yönelik tatbikatlar" kapsamında kusurlu bulunduğu belirtildi. Tutuklu sanıklardan İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi ve İşletme Baş Mühendisi Mehmet Tural’ın, "havalandırma", "kömür tozu mücadelesi" ve "iş güvenliği eğitimleri ve acil durumlara yönelik tatbikatlar" yönünden kusurlu bulunduğu anlatılan mütalaada, İş Sağlığı Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi ve aynı zamanda İş Sağlığı Güvenliği ve Eğitim Şube Müdürü Volkan Soylu’nun ise "havalandırma " ve "iş güvenliği eğitimleri ve acil durumlara yönelik tatbikatlar" kapsamında kusurlu görüldüğü belirtildi.
Mütalaada, sanıklar Özdemir, Ekmekçi, Tural ve Soylu’nun iş güvenliği önlemlerinin alınmasını sağlamadan, havalandırmanın iyileştirilmesiyle ilgili projeyi uygulamadan ve mevzuatta yer almayan "patara" yöntemiyle kömür üretimi yapılmasına izin vererek, iş yerini, "çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye atmayacak biçimde tasarlama, inşa etme, teçhiz etme ve işletme" yükümlülüğüne aykırı davrandıkları kaydedildi. Mütalaada, "olası kastla öldürme" suçunun unsurlarının oluştuğu vurgulandı.
Tutuksuz sanıkların ihmal ve aksaklıklarına ilişkin bilgilere de yer verilen mütalaada, taraf beyanları, bilirkişi raporları, ölü muayene tutanakları, adli tıp, teftiş ve TÜBİTAK raporlarıyla tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde tutuklu sanıklar Özdemir, Ekmekçi, Tural ve Soylu hakkında 43 kez "olası kastla öldürme" suçundan toplam 840 yıldan 1050’şer yıla kadar, 4 kez "olası kastla yaralama" suçundan da 4 yıl 16 aydan 12’şer yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Mütalaada, tutuksuz diğer 19 sanığın ise "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
03 Mayıs, 2025 20:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Minik yüreklerden Gazze’deki zulme karşı destek yürüyüşü

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve Filistinli çocuklara yönelik zulme dikkat çekmek amacıyla Karabük'te çocukların öncülüğünde yürüyüş düzenlendi.
"Çocukların Sesi Olmak İçin Bir Araya Geliyoruz" sloganıyla gerçekleştirilen etkinlikte, minik yürekler adalet ve barış için meydanlara çıktı.
Polis ekipleri eşliğinde Yenişehir Camii önünden başlayan yürüyüşte çocuklar, ellerinde ‘Çocuklar ağlamasın, zulüm son bulsun', ‘Ellerimiz küçük, kalbimiz büyük' yazılı pankart taşıyarak attıkları ‘Siyonist katiller hesap verecek', ‘Nehirden denize özgür Filistin', ‘Şehitlerin kanları kurtaracak Aksa'yı' sloganlarla soykırımcı İsrail'e tepki gösterdi.
Savaş ve zulme karşı seslerini yükselten çocuklar hem Filistin hem de Doğu Türkistan'da yaşam mücadelesi veren yaşıtlarına destek verdi.
Karabük Ticaret ve Sanayi Odası önünde sona eren yürüyüşe aileler ve vatandaşlarda destek verdi.
Grup adına konuşma yapan Emir Bayır, yalnızca kendi adına değil, sesi duyulmayan, adı bilinmeyen ve hayalleri ellerinden alınmış binlerce çocuk adına konuştuğunu belirterek başladığı konuşmasında, savaşların gölgesinde yaşamaya çalışan çocukların dramına dikkat çekti.
Bayır, dünyanın birçok bölgesinde çocukların korku içinde yaşadığını vurgulayarak, "Bazen evlerimiz yıkılıyor, bazen okula giderken bombalar patlıyor. Bazen de sadece yaşadığımız yer farklı diye öldürülüyoruz" ifadelerini kullandı. Filistin, Doğu Türkistan, Yemen, Sudan, Suriye, Arakan gibi mazlum coğrafyalarda çocukların acı çektiğini, kimi çocuğun annesini, kimisinin babasını kaybettiğini; bazılarının ise hiç oyuncağı olmadığını dile getiren Bayır, "Biz çocuklar sadece oyun oynamak istiyoruz. Saklambaç oynamak, bisiklete binmek, resim yapmak, gülmek istiyoruz. Biz ne savaş isteriz, ne nefret, ne de düşmanlık. Sadece yaşamak istiyoruz. Barış içinde, güvenle büyümek istiyoruz" dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.