blank
Berkay Doğan tarafından
09 Mayıs, 2025 16:40 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Altın Safran’da Belgesel Sinemaya Yön Veren Çalıştay Raporu Açıklandı

Karabük’te bu yıl 26’ncısı düzenlenen Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali, gösterimlerin ötesine geçerek belgesel sinemanın geleceğine ışık tutan önemli bir çalıştaya ev sahipliği yaptı. Festival kapsamında gerçekleştirilen Belgesel Sinema Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi açıklandı.

Festival danışmanları Öğr. Gör. Serdar Sabuncu, Dr. Öğr. Üyesi Musa Ak, sinema yazarı Doç. Dr. Fırat Sayıcı ve Doç. Dr. Mehmet Köprü tarafından kamuoyuna duyurulan bildirge, Türkiye’de belgesel sinemanın karşılaştığı zorluklar ve çözüm önerileriyle dikkat çekti.

Belgesel Sinema Gölgeden Çıkmalı
Çalıştayda, belgesel filmlerin büyük festivallerde uzun metraj kurmaca yapımların gölgesinde kalması eleştirildi. Gösterim saatleri, salon önceliği ve tanıtım eksiklikleri nedeniyle belgeselin geri planda kaldığına dikkat çekildi. Katılımcılar, belgeselin ayrıcalıklı bir kategori olarak ele alınması gerektiğini vurguladı.

Seyirci ve Mekân Sorunları Masaya Yatırıldı
Belgesel gösterimlerinin ücretsiz yapılmasının, izleyici gözünde değer algısını düşürdüğü ifade edildi. Seyirci katılımını teşvik edecek sembolik ücretlendirme önerilirken, büyük festivallerin hâlâ sabit mekân eksikliği yaşadığına dikkat çekildi. Altın Safran’ın bu konuda örnek oluşturduğu belirtildi.

Destek ve Ödül Mekanizmaları Gözden Geçirilmeli
Çalıştayda ödül sistemlerinin yetersiz olduğu, finalist belgesellere maddi destek sağlanması gerektiği dile getirildi. Proje geliştirme ve post-prodüksiyon süreçleri için daha fazla kaynağın ayrılması gerektiği önerildi.

Sansür ve Seçki Eleştirileri
Festivallerde zaman zaman gündeme gelen sansür tartışmalarının belgesel sinemaya zarar verdiği ifade edildi. Ayrıca ön jürilerin daha tematik ve düşünsel çeşitlilik içerecek şekilde yapılandırılması gerektiği savunuldu.

Genç Kuşaklara Belgesel Aşısı
Belgeselin sadece festival dönemine sıkıştırılmaması gerektiğine dikkat çekilen bildirgede, yıl boyu sürecek atölye, eğitim ve söyleşi programlarıyla genç nesillere ulaşmanın önemine vurgu yapıldı. TRT gibi ana akım kanallarda daha fazla belgesel yayını yapılması çağrısı yapıldı.

Çalıştaydan Öne Çıkan Öneriler:

  • Belgeseller kurmaca filmlerle çakışmayacak saatlerde ve prestijli salonlarda gösterilmeli.
  • Festivaller için sabit ve modern mekânlar inşa edilmeli.
  • Tanıtım stratejileri televizyon ve radyo gibi kanalları kapsamalı.
  • Belgesel ödülleri prestij odaklı hale getirilmeli, finalistlere maddi destek verilmeli.
  • Sembolik ücretli gösterimler ve paralel etkinliklerle seyirci katılımı artırılmalı.
  • Jüri seçimlerinde farklı bakış açılarına sahip uzmanlar yer almalı.
  • Dijital ve geleneksel medyada görünürlük artırılmalı.

Altın Safran Model Oluyor
Çalıştayda, Altın Safran Belgesel Film Festivali’nin istikrarlı yapısı ve belgesel odaklı vizyonu övgüyle anıldı. Festivalin yalnızca bir gösterim alanı değil, kültürel mirasın korunması ve toplumsal bilinç oluşturulmasında aktif bir rol üstlenmesi, Türkiye belgesel sineması adına umut verici bir gelişme olarak değerlendirildi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
17 Ekim, 2025 16:15 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

BBP Karabük İl Başkanı Kesgin: “Zulme sessiz kalmak, zulme ortak olmaktır”

BBP Karabük İl Başkanı Murat Kesgin, 100. Yıl Camii’nde düzenlenen aktiflikte yaptığı konuşmada, Doğu Türkistan ve Filistin’de yaşananların insanlık kabahati olduğunu belirterek, "Zulme sessiz kalmak, zulme ortak olmaktır" dedi.
BBP Karabük Vilayet Başkanlığı tarafından 100. Yıl Camii’nde düzenlenen programda, Doğu Türkistan ve Filistin’de yaşanan zulüm ve soykırımlara dikkat çekildi. Etkinlikte konuşan İl Başkanı Murat Kesgin, Çin hükümetinin Doğu Türkistan’da yaşayan Müslümanlara yönelik uygulamalarını eleştirdi.
"Doğu Türkistan’da soykırım dinî, ulusal ve kültürel pahalar üzerinden yapılıyor"
Kesgin, "Çin hükümeti Doğu Türkistan’da yaşayan Müslümanların ibadet etmelerini engellemekte, mescitleri yıkmakta, ibadet edenleri hapsetmekte, çocukları ailelerinden zorla ayırmakta, başta bayanlar olmak üzere insanları zorla çalıştırmakta ve kendi kültürlerini unutturmak istemektedir. Elbet ki yapılan bu zulüm bir insanlık suçudur" dedi.
"Filistin’deki işgal toprak üzerinden yürütülüyor"
Filistin’deki zulmün farklı biçimde gerçekleştiğini söyleyen Kesgin, "İsrail devleti Filistin topraklarını işgal etmiş, Filistin halkını zorla göçe zorlamış, binlerce kişiyi katletmiştir. Zulüm ister dinî, ister ulusal, isterse toprak üzerinden yapılsın; sonuç değişmiyor. Zulüm her yerde zulümdür" diye konuştu.
Zulme karşı durmanın bir vicdan sıkıntısı olduğuna dikkat çeken BBP İl Başkanı Kesgin, "Zulme sessiz kalmak, zulme ortak olmaktır. Bu nedenle zulme karşı çıkmak, zalimin karşısında olmak, mazlumun yanında yer almak bir insanlık misyonudur. Bu vazife, insan olmanın, vicdan sahibi olmanın, ahlaklı olmanın bir gereğidir" sözlerini kullandı.
Konuşmasında Alperenlik vurgusu yapan Kesgin, "Biz, Alperenlerin torunları olarak mazluma karşı susan dilsiz şeytan olmayacağız. Her vakit ve her yerde Firavun’un karşısında saf tutacağız" dedi.
"Doğu Türkistan ve Filistin davası bizim davamızdır"
Doğu Türkistan ve Filistin’in, Alperenlerin öncelikli ve ulusal sorunları olduğunu söyleyen Kesgin, "Soydaşlarımızın ve dindaşlarımızın hassasiyetleri bizim hassasiyetimizdir. Davaları bizim davamızdır. Allah’ın müsaadesiyle bir gün bu aziz millete, ’Yaşasın tam bağımsız Doğu Türkistan, yaşasın tam bağımsız Filistin’ demeyi nasip edecektir" formunda konuştu.
Kesgin, Türk-İslam dünyasına davette bulunarak, "Bir an evvel kendimize gelip kardeşlerimize sahip çıkmalıyız. Zalimlere karşı birleşip TURAN’da buluşmalı, yine Ebabil kuşlarını beklemektense, bizler birer Ebabil olmalıyız" diyerek kelamlarını tamamladı.

Bizi sosyal medyadan takip edin