Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
05 Eylül, 2014 08:03

AĞLI YİBO, Kaderine Terk Edildi

A+ A-
KASTAMONU Ağlı Yatılı İlköğretim Böle Okulu, depreme karşı güçlendirmesi yapıldıktan sonra kaderine terk edildi. Kastamonu Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı eğitim veren Ağlı YİBO, yıkım kararı bulunması nedeniyle depreme karşı güçlendirmesi yapıldı. 160 öğrencinin eğitim-öğretim gördüğü ve yatılı olarak aldığı Ağlı YİBO, depreme karşı güçlendirilebilmesi için yaklaşık 1 milyon 300 bin TL para harcandı. 350 yatılı öğrencinin konaklayabildiği Ağlı YİBO, daha sonra Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne devredildi. 20 derslikli okulda 32 kız öğrencinin kayıt yaptırması üzerine öğrenci azlığı nedeniyle ekonomik olmadığı gerekçesiyle öğrenciler taşınmadı. Yaklaşık 1 milyon 300 bin TL para harcanarak güçlendirilen okulun şimdi ne olarak kullanılacağı ise merak konusu oldu. MHP Ağlı İl Genel Meclisi Üyesi Sait Yulu, Ağlı Yatılı İlköğretim Okulu’nun depreme karşı güçlendirmesinin yapıldığını ve yaklaşık 1 milyon 300 bin TL para harcandığını söyledi. Daha sonra okulun, Kız İmam Hatip Lisesi olması için devredildiğini açıklayan Yulu, yeterli düzeyde kayıt yapılamaması üzerine okulun şu anda boş ve atıl vaziyette beklediğini kaydetti. Okulda eğitim-öğretim gören öğrencilerin konaklayabilmesi için yatılı bölümünün de bulunduğunu belirten Yulu, bu kapsamda 175 erkek ve 175 kız öğrencinin yatılı olarak kalabileceği yurt binasının da bulunduğunu belirtti. Binanın restore edilmeden önce 160’dan fazla öğrencisinin bulunduğunu ve bu öğrencilerin çevre ilçelerde bulunan okullara gönderildiğini ifade eden Yulu, 20 derslikli okulun restore edildikten sonra öğrencisinin olmadığını belirtti. Boş ve atıl vaziyette bekleyen okulun değerlendirilmesini isteyen Yulu, “Kız İmam Hatip Lisesine devrildi. Fakat yeterli düzeyde öğrenci olmadığı için taşınmadı. Çünkü Ağlı YİBO, çok büyük bir okul. Çok az bir öğrenciyi ısındırmak için çok fazla para harcamak gerekiyor. Isınma problemi olduğu için okul, taşınmadı” dedi. İlçede yurt sıkıntısının bulunmadığını belirten Yulu, Kastamonu’da eğitim-öğretim gören öğrencilerin il merkezinde yurt ve konaklama sorunu yaşadığına dikkat çekerek, “Kastamonu Üniversitemizden birçok kez talepte bulunduk. İlçemize Meslek Yüksek Okulu veya üniversiteye bağlı herhangi bir bölüm açılmasını istedik. Fakat bir türlü rektörümüzü bunu kabul etmedi. Şimdi depreme karşı güçlendirilen bu okulumuzun ne olarak kullanılacağını çok merak ediyoruz” diye konuştu. Ağlı ilçesinin il merkezine yakın olduğunu ve yol sorunun bulunmadığını anlatan Yulu, “Sayın rektörümüzü kabul etmesi durumunda ilçemize üniversiteye bağlı bir bölüm veya Meslek Yüksekokulu istiyoruz. İlçemizde yurt sorunu yok. Kalacak yer sorunu yok. Öğrenciler çok rahatlıkla Kastamonu’ya gidip gelebilirler. Bu okulumuzun değerlendirilmesini istiyoruz. 1 milyon 300 bin TL harcanarak güçlendirme yapıldı. Bu para şimdi boşa mı gitti. Okulumuz, boş ve atıl vaziyette bekliyor. Ayrıca atıl olarak hastane yatırımımızda bulunuyor. Bu hastane binasını üniversitemiz, Sağlık Yüksek Okulu kullanabilir, eğitimlerini ise Ağlı YİBO’da yapabilir, yurtta da öğrencileri konaklatabilir. Bunun yetkililer tarafından değerlendirilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

29 Kasım, 2024 20:37
blank
İhlas Haber A.

“Evliyalar şehri” Kastamonu’da onlarca cami ve mescit gazete ilanıyla satılmış

“Evliyalar şehri” Kastamonu’da onlarca cami ve mescit gazete ilanıyla satılmış
A+ A-

Kastamonu’da 1930-1965 yalları arasında, Selçuklu ve Osmanlı’dan yadigar kalan 30 civarında caminin gazete ilanları ile satıldığını söyleyen Araştırmacı-Yazar Mustafa Gezici, “Bin yıllık bir geçmişten gelen medeniyetimizde bozulan bu yapıların birkaç yıllık çalışmayla düzelmesini söylemek doğru olmaz, kapatmamalıydık, ata yadigarı bu eserlere sahip çıkmalıydık” dedi.
Kastamonu’da yaşayan Araştırmacı-Yazar Mustafa Gezici, yaptıkları araştırmaya göre Selçuklu ve Osmanlı’dan günümüze kadar ulaşan Kastamonu’daki 30 civarında cami, mescit ve cami arsalarının 1930-1965 yılları arasında yayın yapan mahalli gazetelere verilen ilanlarla satışa çıkartıldığını tespit ettiklerini söyledi. "Evliyalar Şehri" olarak bilinen Kastamonu’da, satılan cami ve mescitlerin birçoğunun bakımsızlıktan yıkıldığını, birçoğunun ise farklı amaçlarda kullanıldığını belirten Gezici, 16. yüzyılda yapılan caminin bile çok düşük bir fiyattan şahıslara satıldığını ifade etti.

“Vakıfta bunun bedduası dahi vardır"
Camilerin gazete ilanları ile satıldığını belirten Gezici, “Belki de onlarcası satılmıştır, Tosya’da hatta diğer ilçelerde de camiler satılmıştır. Bu o dönemin gazetelerine de yansımıştır. O günün parasıyla 100 liraya, 200 liraya, 300 liraya şahıslara satılmıştır. Kimi caminin yeri boş kalmıştır, bazılarının ev ya da işyeri gibi çeşitli amaçlarla kullanmışlardır. Bu doğru değil, camiler amaçlarına uygun kullanılmalıdır. Vakıf malıdır, vakıfta bunun bedduası dahi vardır. Bu bedduayı almamak gerekiyor. Kastamonu’da bugün birkaç tane cami ya da mescidi örnek verebiliriz. Şu anda üzerlerinde binalar bulunuyor. Dün cami olan yerde şimdi binalar var. Bunlardan bir tanesi Kabe Mescididir. 16. yüzyılda Hacı Tahir Efendi tarafından yaptırılmış ama 1930’lu yıllarda çok cüzi bir paraya satılmıştır. Şu anda arsası boş, duruyor. Bir evin bahçesi konumundadır. Ne yazık ki camilerin ve mescitlerin bazıları yıkılmış, bazıları da farklı amaçlarla kullanılmıştır. Bazılarının mihrapları dahi duruyor. Bir bahçenin duvarında mihrabı görebiliyoruz” dedi.
Yaptıkları araştırmalarda 30 civarında cami ya da mescidin satıldığını tespit ettiklerini söyleyen Gezici, “Ak Mescit ya da Türmenoğlu Mescidi, 1921 yılındaki kayıtlarda var, şehir haritasında mevcut, fakat 1947 yılında 80 lira fiyatla satılmıştır” diye konuştu.

“Bunların durması gerekirdi ama maalesef o günün şartlarında satılmış ve yok olmuşlardır”
Osmanlı’nın vakıf medeniyeti olduğunu ifade eden Gezici, “Osmanlı’nın çöküşüyle birlikte 17. Yüzyıldan 1920’lı yıllara kadar çöküş devam ede ede gelir. 1923 yılında da Cumhuriyet kurulur. Bu yüzden Kastamonu, bir Türkmen memleketidir. Türk boylarının hüküm sürdüğü, hiç istila görmemiş, istila görmemesine rağmen her dönem en çok şehit veren Osmanlı’da iller arasında yer almıştır. Bunların kitabeleri olsun, kuruluş amaçları olsun, vakfiyeleri olsun, bunlar çok önemlidir, bunların durması gerekirdi ama maalesef o günün şartlarında satılmış ve yok olmuşlardır. Vakıf kayıtlarında, İstanbul Devlet Arşivleri kayıtlarında Vakıflar Genel Müdürlüğü kayıtlarında camilerin satılma amaçları gibi bilgiler detaylı olarak bulunabilir. Bunlara araştırmacılar, bilim adamlarımızda detaylı olarak çalışıyor” şeklinde konuştu.

“Satış ilanlarını Kastamonu’nun mahalli gazetelerinde o dönem görebiliyoruz”
Kastamonu’da satılan cami ve mescitlerin satış ilanlarını o dönemin yayın yapan mahalli gazetelerinde görebildiklerine dikkat çeken Gezici, “1930’lu yıllardan 1960’lı yıllara kadar vakıfların satış ilanlarını Kastamonu’nun mahalli gazetelerinde görüyoruz. Vakıflardan satış ilanları şeklinde. Bunların bazıları satılmış, bazıları satılamamış. Yerel olarak satılan cami ve mescitlerle ilgili Fazıl Çiftçi arkadaşımız araştırma yapmıştır. Kastamonu’nun Cami ve Mescitleri adı altında iki ciltlik kitap yazmıştır. Bu kitaplarda yıkılan ve satılan camilerle ilgili bilgilerde mevcuttur. Böyle bir araştırma için Fazıl Çiftçi’ye teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“Ata yadigarı bu eserlere sahip çıkmalıyız”
Ata yadigarı vakıf eserlerine sahip çıkmaları gerektiğine işaret eden araştırmacı yazar Mustafa Gezici, “Selçuklu ve Osmanlı’dan itibaren geriye dönük bin yıllık bir geçmişten başlayarak Cumhuriyet dönemi de dahil olmak üzere biz, bir vakıf medeniyetiyiz. Bu vakıf medeniyetinde vakıf malları amaçları doğrultusunda kullanılmalı, bunların yok edilmemesi gerekirdi. Kitabeler, vakfiyeler, korunabilseydi bizlere çok dersler verirdi. Maalesef biz bu dersleri alamadık. Bin yıllık bir geçmişten gelen medeniyetimizde bozulan bu yapıların birkaç yıllık çalışmayla düzelmesini söylemek doğru olmaz, buna çalışmak lazım, vakıflar amacına göre kullanılırsa daha doğru olur. Vakıf malları tamir edilmeli, daha çok işlevsel görevleri yerine getirmelidir. Kapatmamalıyız, ata yadigarı bu eserlere sahip çıkmalıyız” dedi.
Öte yandan Araştırmacı Yazar Fazıl Çifçi’nin “Kastamonu Camileri, Türbeleri ve Diğer Tarihi Eserleri” isimli kitabında da 1930’lı yıllar ile 1965’li yıllar arasında satılan cami, mescit ve cami arsalarının satış fiyatlarıyla birlikte kime satıldığı bilgileri yer alıyor.
Ayrıca 1942 yılında 250 lira bedel ile satışı yapılan Cebrail Camisi de uzun yıllar depo olarak kullanıldı. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından harabe halde tekrar geri alınan Cebrail Camisi, 2005 yılında tekrar ibadete açıldı.

blankNöbetçi Eczaneler

Gülşen Eczanesi
Gülşen Eczanesi
Adres

Candaroğlu Mahallesi, Hastane Caddesi, No:7 Karabük-Eflani

Telefon

(370) 461-2331

Eskipazar Eczanesi
Eskipazar Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, Cami Caddesi, No:16 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3737

100. Yıl Eczanesi
100. Yıl Eczanesi
Adres

100.Yıl Mahallesi 1003 Caddesi, No:26-28/a Karabük

Telefon

(370) 433-4400

Ülkü Eczanesi
Ülkü Eczanesi
Adres

Şirinevler Mahallesi, Mehmet Akif Caddesi, No:1 Merkez / Karabük

Telefon

(370) 415-1350

Ateş Eczanesi
Ateş Eczanesi
Adres

Atatürk Mahallesi, Kaya Erdem Caddesi, No:33/B Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 725-1113

Gökçe Eczanesi
Gökçe Eczanesi
Adres

İnönü Caddesi No:2 Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-4455