Ihlas Haber Ajansı tarafından
06 Haziran, 2024 16:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Ağaçlara bela olan gal arısı zararlısı kestane balı üretimini yüzde 75 düşürdü

Kastamonu’da son yıllarda arıcıların korkulu rüyası haline gelen gal arısı zararlısı, kestane balı üretimini büyük ölçüde düşürdü. Konu ile ilgili konuşan Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cem Başar, “2021 yılında kestane balı üretimimiz 400 ton civarındayken daha sonraki yıllarda düşüş gösterdi. Bu sene 100 ton civarında, belki daha da az üretim bekleniyor” dedi.
Kastamonu’nun sahil kesimindeki ilçelerinde üretilen coğrafi işaret tescilli kestane balında, rekolte her geçen yıl azalıyor. 2021 yılından itibaren bölgedeki ağaçlarda görülmeye başlanan gal arısı zararlısı, kestane ağaçlarına büyük oranda zarar vermeye başladı. Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü tarafından gal arısı zararlısına karşı başlatılan mücadele kararlılıkla sürerken, zararlı sebebiyle kestane balı üretimi büyük oranda düştü. 2021 yılında 400 ton kestane balının üretildiği Kastamonu’da bu yıl rekoltenin 100 tona kadar düşmesi bekleniyor. Konu ile ilgili konuşan Kastamonu Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cem Başar, yapılan tüm mücadelelere rağmen gal arısı zararlısının arıcılara büyük ölçüde zarar verdiğini belirtti.
Öte yandan, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü laboratuvarında çoğaltılan ‘Torymus Sinensis’ böceği, kestane ağaçlarının yoğun olarak bulunduğu ormanlık alanlara bırakılıyor. Gal arılarının yumurtalarıyla beslenen böcekler ile ağaçların kurumasının ve yüzde 80 civarında meyve kaybına sebep olan gal arılarının azaltılması hedefleniyor.
“Önümüzdeki 3-5 yıl boyunca gal arası ile mücadelemiz devam edecek”
Kastamonu’da 2 bin 500 civarında arıcının bulunduğunu belirten Başar, “Kastamonu’da birliğimize kayıtlı olarak bini aktif olmak üzere bin 500 civarı arında arıcımız var. Kayıtlı olmayan arıcılarla bu rakam 2 bine, hobicilerle 2 bin 500 civarına çıkıyor. Yıllara göre değişmekle beraber yaklaşık 85 bin civarında koloni ile üretim yapmaktayız. Kastamonu’da ürettiğimiz bal yıllara göre değişiklik göstermekte. Özellikle sahil ilçelerimizdeki gal arısı zararlısı ile birlikte çok büyük bir düşüş oldu. Hem sahil bölgemizdeki kestane balı üretimimiz hem de iç kesimdeki çiçek balı üretimimize baktığımızda kovan başı ortalama 4-5 kiloluk üretim azalmış durumda. Bunun temelinde de kestane ağaçlarındaki gal arasının verdiği zarar. Önümüzdeki 3-5 yıl boyunca gal arası ile mücadelemiz devam edecek. Ama bu mücadele süresince verimin düşük olmasını bekliyoruz” dedi.
“Ormanlarımızda gal arası zararlısı, pik yapmış bir seviyede”
Çevresel etkilerin bal üretimine büyük zarar verdiğini kaydeden Başar, “Sahil bölgesinde yapılan kestane balı üretimi ile iç kesimlerde yapılan çiçek balı üretimini ayırmak lazım. Çiçek balı üretimi Türkiye ortalamasına yakın seviyelerde gerçekleşiyor. Bizim Türkiye ortalamasının altında olduğumuz ürün kestane balı. Bu da tüm Karadeniz’deki üretim ortalamasıyla aynıdır. Arz talebine de baktığımızda da fiyatı da her zaman yüksektir. Bunun sebebi de arzının az olmasıdır. 2021 yılında gal arısı zararlısı ile tanıştık. O dönemde kestane balı üretimimiz 400 ton civarındayken daha sonraki yıllarda düşüş gösterdi. Artık ormanlarımızda gal arası zararlısı, pik yaptığı seviyede. Bu sene 100 ton civarında, belki daha da az üretim bekleniyor. Bunda iklim değişikliğinin etkileri, ayı saldırılarının da etkileri var. Geçen sene bazı bölgelerimizde hiç bal alamayan üreticilerimiz oldu, bazı bölgelerimizde çok düşük üretim oldu. Bu yıl gal arısı zararlısı ormanları sardığı için verimin çok düşük olmasını bekliyoruz. Bu sebeple arıcılar olarak destek bekliyoruz” diye konuştu.
“Ayı 8-10 yıldır ciddi bir problem”
Ayı saldırıları sebebiyle de bal üretiminin büyük ölçüde etkilendiğini aydeden Başar, “Kastamonu’da verimli yıllarda 500 bin ton civarında bal üretimi yapıldığını belirten “Arı saldırıları sebebiyle bal üretimimiz sürekli olarak geriye gitmekte. Bir zararlıyla uğraşırken başka bir zararlı çıkıyor. Ayı 8-10 yıldır ciddi bir problemdi. Ayılardan kurtulamadan gal arısı ile uğraşmaya başladık. O da uzun bir süreç. İklim değişiklikleri de önemli” şeklinde konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Asuman Doğan tarafından
04 Mayıs, 2025 13:51 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Safranbolu’nun Özgün Mimarisi Kayboluyor

Safranbolu’nun tarihi dokusu korunmaya çalışılırken, yeni yapı ve satışlar endişe yaratıyor.

Safranbolu, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve Osmanlı döneminden kalma özgün mimarisiyle kent ölçeğinde koruma altında yer alıyor.
Bölgenin kültürel ve turistik değerlerini koruma amacıyla yapılan restorasyon çalışmaları ve projeler, bölgeyi hareketlendirse de, son zamanlarda bahçeli iki katlı evlerin satılık ilanlarıyla yer alması ve yeni yapıların geleneksel mimariye uygun olmaması endişe yaratıyor.
Emlak piyasasında yaşanan hareketlilik, Safranbolu’nun özgünlüğünü tehdit ediyor. Konakların bakım ve restorasyon maliyetlerinin yüksek olması, ev sahiplerini satışa yönlendiriyor. Bu durum, emlak piyasasında hareketlilik sağlarken, aynı zamanda bölgenin mimari bütünlüğüne zarar verme riski taşıyor. Çarşı ve Bağlar bölgelerindeki evlerin satılık ilanlarında yer alması ise bazı endişeleri açığa çıkarıyor. Çünkü o sokaktaki evlerin birçoğu artık kaderine terk edildi.
Emlak sektörünün önde gelen isimleri, Safranbolu’nun mimari kimliğinin korunması gerektiğine vurgu yapıyor. Karabük’te Emlakçı Hakan Ayhan şu değerlendirmeyi yaptı:
-“Bölgedeki restorasyon çalışmaları ve emlak hareketliliği, geleneksel mimarinin sürekliliğini tehdit ediyor”
Ayhan: "Safranbolu’da özellikle tarihi konakların restorasyonu ile satışı artarken, yeni yapıların geleneksel Türk evi mimarisine uygun yapılmaması ise endişe yaratıyor. Miras yoluyla hissedarlar arttıkça, bazı evlerin önünde satılık ilanı yazılarının daha da çoğaldığını görüyoruz. Ancak, bölgenin kimliğine uygun olmayan projeler, turizm açısından olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, hem alıcılar hem de satıcılar çok daha bilinçli olmalı, restorasyon ve inşaatlarda geleneksel mimarinin esas alınması gerekiyor." dedi.
Safranbolu’da tarihi konaklarda satılık yazısının artmasıyla birlikte, hem turizm destinasyonunu hem de mahalle sakinlerini olumsuz etkilediği görülüyor. Safranbolu’nun özgün mimari yapısının korunmasının önemine vurgu yapan, Emlakçı Ayhan ile yapılan görüşmede, bölgedeki satış trendleri ve mimari uyum konuları detaylandırıldı.
Ayhan sözlerine şöyle devam etti:
"Ünlü sanatçı Hakan Peker’in restore ettiği ev gibi, bölgedeki tarihi konakların aslına uygun restore edilmesi, hem bölgenin kültürel değerlerinin korunması hem de turizm gelirlerinin artması açısından büyük önem taşıyor. Ama herkes bu duyarlılıkta olmayabiliyor ya da duyarlı oluyor ancak maddi açıdan imkanı sınırlı kalıyor. Bu konuda tarihi bir evin satışında, aslına uygun yenilenmesi şartı konularak, bununda en geç 1 yıl gibi bir sürede yapılması gerekebilir. İtalya’da bugün 1 Euro’ya ev alıyorsunuz deniliyor ama aslına uygun yenilenmeyi şart koşuyor. Burada bu uygulamaları ancak bilinçli alıcılar üstleniyor. Evlerde yaşam olmadıkça satın alınmasının bir manası da kalmıyor. Sit alanındaki evi koruma altında değilse villa tarzı geniş balkonlu, garaj kapılı ve özgün duvarların yıkıldığı modern yapılar yapılıyor, bu yapılar geleneksel yapıya uygun olmadığında, bölgenin bütünlüğüne ve özgünlüğüne zarar veriyor."
Emlakçıların, Safranbolu’nun kent dokusunun korunması adına, yerel yönetimler ve inşaat sektörü ile birlikte hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Ayhan, ayrıca bölgedeki emlak piyasasının sürdürülebilirliği için, restorasyon ve yeni yapımların geleneksel mimariye uygun olarak yapılması gerektiğine işaret ediyor.
Safranbolu’da, tarihi mirasın korunması ve ekonomiye katkı sağlayacak doğru adımların atılması, bölgenin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Gelişmeleri yakından takip edecek bağımsız bir denetim mekanizmasının, bölgenin turizm ve emlak piyasasının, kültürel miras değerleri çerçevesinde şekillenmesinde rol alması bekleniyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.