Karabük Postası tarafından
18 Ağustos, 2023 15:17 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

“A’dan Z’ye Safranbolu”yu Biliyor muydunuz?

Safranbolu Sevdalısı Barış Kaya’nın ‘‘ A’dan Z’ye Safranbolu’’ isimli kitabı görücüye çıktı. Yazar Kaya, kitabının 125 sayfadan oluşan, hem gezi rehberi tadında hem de sözlü tarihin yazılı metne geçirildiği, örnek bir çalışma olduğunu vurguladı. Kitapta, geniş bir kaynak taraması, sözlü tarih araştırmaları ve deneme türündeki gezi yazılarının bir araya geldiği, derleme niteliğinde ansiklopedik hap bilgiler olduğu belirtildi. Safranbolu hakkında bugüne kadar çok sayıda kitap yazıldığını belirten Kaya, kısa süre önce okur karşısına çıkan kitabıyla ilgili şu görüşleri ifade etti: “Kitabımda, Safranbolu’nun gezilebilir, görülebilir yerlerinin yanı sıra henüz turizme kazandırılmamış birçok yer bulunuyor.  Adından sebep içeriğinin alfabetik bir düzen içinde sunulması fikri uyandıran kitap, bu durumun aksine bir turist rehberi nazarından çok coğrafi ve kısmen kronolojik olarak ve kendi içinde bir düzen ile oluşturuldu. Bir Kent Ansiklopedisi olarak tanımladığım ve kent ile ilgili birçok değere yer vermeye çalıştığım bu kitapta başta şehir merkezindeki tarihi ve turistik mekânları özelikleriyle ortaya koyduğu gibi, Safranbolu’nun çevresindeki tarihi ve arkeolojik alanların bulunduğu köyler hakkında bilgiler de bulunduruyor. İçerdiği bilgilerle merak uyandıran ve okuyucusunu buralara gitmeye, görmeye ve gezmeye âdeta zorlamayı hedeflediğim bir kitap oldu. Kitapta yer alan açıklamaları tek bir soru cümlesi haline getirerek, sonunda ‘‘biliyor muydunuz?’’ ile biten, hap bilgiler ile Safranbolu ve çevresi hakkındaki gezi alanları ve güzergâhlarının derli toplu bir kaynak halinde sunulması özelliği taşımaktadır. Bu tarzından ötürü Safranbolu konulu kitaplar içerisinde bir ilk olma özelliği taşıyor diyebilirim” “A’dan Z’ye Safranbolu” ana başlığı altında halihazırda  ‘‘Evleri, Camiileri, Çeşmeleri’’ konulu ikinci bir kitap çalışması bulunan Kaya, Bartın ve Kastamonu gibi komşu illerimizle de ilgili birçok çalışmasının da devam etmekte olduğunu dile getirdi. YAZARIN ÖZGEÇMİŞ BİLGİLERİ Barış KAYA, 4 Nisan 1982 yılında Safranbolu’da doğdu. 2000 yılında Safranbolu Lisesi’nden, 2005 yılında Celal Bayar Üniversitesi Eğitim Fakültesi / Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümünden, 2022 yılında Karabük Üniversitesi Turist Rehberliği programından mezun oldu. Yerel gazetelerde çeşitli köşe yazıları bulunan Kaya, 2011 yılında Altın Safran Belgesel Film Festivalinde “Hamam” isimli belgesel filmin yönetmenliği ile Amatör Kategori üçüncülüğü ve Suha Arın Özel Ödülü’ne layık görüldü. 30 Mart 2014 Mahalli idareler seçiminde tarihi Safranbolu’nun en eski mahallelerinden biri olan Çavuş Mahallesi muhtarlığına seçilen Kaya, halen bu görevi sürdürmektedir. (Esra Oğuzkağan Özkan)
blank
İlyas Erbay tarafından
10 Nisan, 2025 14:34 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

DESTEKLE BİLE ZOR AYAKTA DURUYOR, YAZIK !

SGK açıklarını aktüeryal denge sistemiyle kapatamıyor. Gelirler giderleri karşılamaktan çok uzak. Aktüeryal denge; sosyal güvenlik sisteminin finansmanı ve sistemden hak sahiplerine sağlanacak hakların karşılıklı mali durumunu tanımlar. Dengenin bozulması, sosyal güvenlik sisteminin yetersizleşmesi ve giderek çökmesi anlamını taşır.

Türkiye'de çalışan nüfusun yeteri kadar artmaması, buna karşılık emekli sayısındaki anormal artış SGK yı fena halde zorluyor. SGK Hazine desteği ile zar zor ayakta duruyor.
Açık katlanarak artmaya devam ediyor. SGK'nın hazineye yükü son 1 yılda 2 ye katlandı. 2024 yılı Ocak ayında 7 milyar 396 milyon olan açık 2025 Ocak ayında 16 milyar 44 milyona yükseldi.
Ocak ayındaki 417 milyar liralık giderin 290 milyar lirasını emeklilere ödenen maaşlar oluşturdu.
Açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veren emeklilerin aylıkları 2002 yılındaki seviyelere çıkarılsa, daha açık ifade ile gerçek enflasyon düzeyinde zam almış olsalardı; SGK nın açıkları kat kat daha yüksek olacaktı. Bu haliyle bile Hazine için büyük yük olarak görülen emekli maaşlarında artış beklemek hayal olur. Sistem maalesef aktüeryal olarak sağlıklı işletilememiştir.
Gelir ve gider dengesizliğinden bunu açıkça görüyoruz.

Kısa vadede çalışan nüfusun en az 2 katına çıkarılması mevcut sistemde mümkün değil. İstihdamı büyük oranda artıracak yani 2 ye katlayacak ciddi bir faaliyet yok!

Gelişmiş ülkelerde 3-4 çalışana bir emekli düşerken, Türkiye'de bu oran neredeyse kafa kafaya; yanılmıyorsam son verilere göre 1.3 çalışana 1 emekli düşüyordu. Çalışanlar Türkiye'de emeklileri finanse edemiyor. Gelmiş geçmiş tüm iktidarların oy kaygısıyla uyguladıkları popülist politikaların acı sonucu budur.
Ne yazık ki, bu politikalar uygulanmaya devam ediyor Son örneğini EYT de gördük.

SGK gelirlerinin yeteri kadar yüksek olmamasının önemli nedenlerinden biri de vergi toplamada ki sıkıntı. SSK yeteri kadar vergi toplayamıyor. Ülkenin kaymağını yiyen yüksek gelir sahipleri ya vergi vermiyor yada çok az veriyor. Bu da yetmez gibi bunların milyarlarca lira vergi borcu affediliyor.

Özel hastanelerin SGK ya yükü nü de unutmayalım.
Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan 2022 Sağlık İstatistikleri Yıllığı’nda yer alan veriler, AKP iktidarı döneminde kamunun sağlık hizmetlerindeki payının giderek azaldığını ortaya koyuyor. Verilere göre Türkiye genelinde hastanelerin yüzde 59’u Sağlık Bakanlığı’na bağlı, yüzde 37’si özel sektörde, yüzde 4’ü ise üniversitelerde bulunuyor. AKP’nin iktidara geldiği 2002’den 2022’ye kadar kamu hastanesi sayısındaki artış yüzde 18.22 olarak gerçekleşirken özel hastane sayısındaki artış yüzde 111.7 olarak gerçekleşti. Özel hastane sayısı 2002’de 271 iken 2022 yılında 572 oldu.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezinin (DİSK-AR) ''Özel hastanelerin SGK'ye yükü tırmanıyor'' başlıklı araştırma bültenine göre, 2024'ün ilk altı ayında Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) özel hastanelere yaptığı ödemenin payı yüzde 153 yükseldi. Devlet ikinci basamak hastaneleri için yapılan ödemenin payı ise yüzde 53,9'a düştü.

Bu kadar çarpıklığa, programsızlığa, plansızlığa rağmen bu ülkenin kurumları nasıl ayakta duruyor? Anlamak mümkün değil.

İlyas Erbay

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.