blank
Asuman Doğan tarafından
24 Aralık, 2025 10:35 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

ACİL SAĞLIK ROTASI BELİRLENDİ

Karabük’te acil sağlık hizmetlerinin daha etkin, hızlı ve kaliteli sunulması amacıyla İl Acil Sağlık Hizmetleri Koordinasyon Komisyonu (ASKOM) toplantısı gerçekleştirildi.

Karabük İl Sağlık Müdürü Op. Dr. İsmail Kara başkanlığında 23 Aralık Salı günü düzenlenen toplantıya, İl Sağlık Müdürlüğü yöneticileri, kamu ve özel hastanelerin başhekimleri, İl Ambulans Servisi Başhekimi ile ilgili birim sorumluları katıldı.

Toplantıda, il genelinde sunulan acil sağlık hizmetlerinin mevcut durumu kapsamlı şekilde ele alınarak, hizmet kalitesinin artırılmasına yönelik yapılabilecek çalışmalar değerlendirildi. Özellikle hasta sevk süreçlerinin işleyişi, 112 ambulanslarıyla gerçekleştirilen hasta nakilleri ve sahada karşılaşılan sorunlar masaya yatırıldı.

Ayrıca hastanelerin acil servislerinin fiziki ve operasyonel durumları ile sağlık tesisleri arasındaki iş birliği ve koordinasyonun güçlendirilmesine yönelik konular görüşüldü. Toplantı, karşılaşılan sorunlara yönelik çözüm önerilerinin değerlendirilmesi ve önümüzdeki döneme ilişkin planlamaların yapılmasının ardından sona erdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

blank
Avatarı
Fikret Gökçe tarafından
24 Aralık, 2025 10:59 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum: 0

BELALI GEMİ, USS NİTZE

23 Aralık 2025

Küstahlığı görüyor musunuz ? Uluslar arası denizcilik kurallarına göre yabancı bir ülkeyi ziyaret eden gemiler böyle yatak çarşafı gibi bayrak açamaz, ev sahibi ülkenin bayrağını da mendil gibi sallandıramaz. Bu saygısızlıktır. Hem de Boğaz'da, baş topunun namlusu Dolmabahçe Sarayına çevrilmiş durumda.,

Bu çirkin davranışın amacı nedir, bununla ne mesaj veriliyor, Kabataş iskelesinde simit satan yurttaş da anlamıştır sanıyorum.

blank

Bu gemi ülkemize her geldiğinde doğal olaylar, depremler yaşanıyor. Geçenlerde Zonguldak'ın 10 mil açığında demirlediğini de gazeteler yazıyordu. Uzun zamandır ABD'nin Karadeniz'e girme arzusu biliniyordu. Demek şimdi bu arzuları da gerçekleşti.

Bu belalı gemi, 2022'de Ukrayna-Rusya savaşı başladıktan sonra Marmara Denizi'ne ilk giren ABD savaş gemisiydi. 6 Şubat 2023'de Kahramanmaraş merkezli büyük depremlerden iki gün önce 3 Şubat 2023'te Dolmabahçe önünde demirlemeden İstanbul'daki bütün konsolosluklar ve yabancı okullar kapatılmıştı. O gün Kağıthane'de 3.1'lik bir küçük deprem yaşanmıştı. Bu kez 23 Nisan 2025'te İstanbul'da 6.1 büyüklüğünde bir deprem daha yaşandı.

Sicili bozuk olan bu USS NİTZE yıllardır Yemen'e saldıran Suudi Arabistan'a destek vermiş, 13 Ekim 2016'da Yemen'in üç radar tesisini tomahawk füzeleriyle imha etmişti.

Son günlerde ülkemize odaklı çok önemli gelişmeler yaşanıyor. 20 askerimizin şehit olduğu C 130 uçağımızın düşmesi. Karadeniz'de füze ile vurulan gemiler ve Ankara'ya kadar ulaşan dronların verdiği mesajlarla ülkemiz savaşa sokulmak mı isteniyor ?

SANKİ YAREN LEYLEK GİBİ

Ankara'ya, İzmit ve Balıkesir'e düşen bu dronlar kimin, hangi ülke veya örgütün, nereden gönderiliyor, bu konuda kamuoyu tatmin edici bir bilgiye sahip olamadı. Bunlar bizim Uluabat gölündeki balıkçı Adem amcanın 13 yıldan beri onbinlerce km. uzaktan gelen YAREN leyleği gibi süzüle süzüle nasıl gelebiliyor ?

Bu satırlar yazılırken bu akşam yine inanılmaz bir olay yaşandı. Hem de, TBMM'de Libya'daki Türk Askeri gücünün görev süresinin 1 yıl daha uzatılması tezkeresinin kabul edildiği gün ülkelerine dönen Libya Genel Kurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanıyla birlikte 10 kişinin içinde bulunduğu uçak Haymana yakınlarında düştü. Henüz ayrıntılı bir açıklama yapılmadı. Bakalım bu olayın altından neler çıkacak ?

Şimdi, ABD'nin Karadeniz sevdasını ve bu sevdanın nelere sebep olduğunu burada tekrar anımsatmak istiyorum.

21 Ağustos 2008'de bazı gazetelerde de yayımlanan "ABD BOĞAZLARI VE KARADENİZ'İ İSTİYOR" başlıklı yazımızda anlatmıştık. O yazımızın son paragrafı şöyle bitiyordu : " Şimdi sen bizden Karadeniz’i istiyorsun. Ülkeyi yönetenler buna ne kadar direnirler bilemem. Ama istersen gel sana Rahmetli Cenk KORAY gibi bir öneride bulunalım. Karadeniz olmaz ! “O, BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK, DEMOKRASİ GETİRECEĞİM” diyerek 1.5 milyon insanını katlettiğin Irak’taki 'KAN DENİZİ' sana yeter de artar bile."

ABD'nin Karadeniz’e girme isteği O’nu başka yollar aramaya sevketti. Elinde bir çok ülkede kadife ve turuncu devrimler diye adlandırılan karışıklıklar çıkararak mevcut düzeni değiştirme ve yıkma tecrübesine sahip Yahudi asıllı Macar spekülatör George SOROS gibi bir şeytan bulunuyordu.

Glastnost ve perestroyka diye isimlendirilen gelişmelerden sonra dağılan Sovyetler Birliği’nden kopan Gürcistan’da, Gorbaçov kabinesindeki son Sovyet Dışişleri Bakanı kendisi de bir Gürcü olan ve 1995 yılında Gürcistan Devlet Başkanı seçilen Shevardnadze, ülkesinde yapılan yeni seçimlerde devlet başkanlığını ikinci kez kazanmıştı. Soros’un kirli ABD dolarları “Gül Devrimi” diye isimlendirilen bir operasyonla Shevardnadze muhaliflerinin ceplerine doluşmaya, ellerinde uçuşmaya başladı. Nihayet seçimlerde hile yapıldığı gerekçesiyle düzenlenen gösteriler ve oluşan tepkiler sonucu 2003 yılında istifa etmek zorunda kaldı.

Yerine gelen Mihail SAAKAŞVİLİ tam bir Amerikan sempatizanıydı. Bir süredir bazı anlaşmazlıklar yaşadıkları kuzeyindeki Osetya’ya 2008 Ağustos’unda birden saldıran Saakaşvili güçleri, dağılmanın yarattığı moralsizlikle bitkin ve pasif sandıkları Rusların tank ve helikopterlerinin ani saldırısıyla bozguna uğrayarak perişan oldular. Saakaşvili Türkiye üzerinden Ukrayna’ya kaçtı. Bir süre sonra da orada Odessa valisi oldu. Karadeniz için ABD’ye gereken fırsat ve gerekçe şimdi tam olarak hazırdı. Gürcistan’a insani yardım bahanesiyle Karadeniz’e girmeyi deneyeceklerdi. Bunun için Türkiye’nin izni gerekiyordu. Hükümet bu konuda iyimser olsa da Türk Deniz Kuvvetleri bu tuzağa düşmedi, inatla direndi ve Montrö'yü kullanarak Boğazlar yolunu ABD’ye açtırmadı.

Türk Deniz Kuvvetleri o dönemde altın yıllarını yaşıyordu. MİLGEM Projesi hayata geçmiş, kendi savaş gemilerimizi kendimiz yapar olmuştuk. Ayrıca Barbaros’un torunları Akdeniz’in her tarafında bayrak göstermeye başlamıştı.

Sen misin inatla direnerek, ABD’ye Karadeniz yolunu açmayan. İntikam çabuk alındı. Aynen Süleymaniye’deki çuval olayında olduğu gibi.. ABD yıllardır elinde tuttuğu maşa olan FETÖ hainini devreye soktu. Sahte belge ve delillerle, yalancı ve gizli tanıklarla, iftiralarla Türk Donanması’nın belini kırdı. Balyoz davası denilen 21 Eylül 2012’de verilen mahkeme kararlarıyla 36 amiral, 115 subay ve 5 astsubay 13 ila 18 yıl arasında hapis cezalarına çarptırıldı. Bununla da yetinilmedi, Amirallere Suikast, Poyrazköy, Ergenekon, Kafes, Casusluk ve Fuhuş gibi uyduruk iddialarla 300 dolayında subay-astsubay suçlamalara maruz kaldı, mağdur edildi.

Bu gelişmeler aklımda acayip soru ve düşünceler yaratıyor. Yazsam komplo teorileri diyecekler. Ama, acaba diyorum, KANAL İSTANBUL'da bu ABD sevdasının sevgiliye (!) ulaşmanın yollarından biri miydi ?

Fikret GÖKÇE
Kıbrıs Gazisi-Mak. Müh.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.