Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

3 Bin yıllık geçmişe sahip ilçede turist hareketliliği başladı

Gündem Yayın: 08.06.2020 08:52
3 Bin yıllık geçmişe sahip ilçede turist hareketliliği başladı

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan ve “En iyi korunan 20 kent” arasında bulunan Karabük’ün Safranbolu ilçesinde, korona virüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında hayata geçirilen normalleşme süreciyle birlikte turist hareketliliği başladı.
Osmanlı döneminden kalma han, hamam, konak, cami, köprü ve çeşmeleriyle “açık hava müzesi”ni andıran ve yaklaşık 3 aydır boş kalan tarihi ilçede, yerli turist hareketliliği yaşanıyor.
3 bin yıllık bir geçmişe sahip olan ve Türkiye’de kent ölçeğinde UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde tek yer olma özelliği taşıyan Safranbolu, 1 Haziran’dan itibaren hayata geçirilen normalleşmeyle birlikte turistleri ağırlamaya başladı.
TURİST HAREKETLİLİĞİ ESNAFIN LARIN DA YÜZÜNÜ GÜLDÜRDÜ
“Osmanlı’nın parmak izi”, “Korumanın başkenti”, “Açık hava müzesi” gibi unvanlarla anılan tarihi kentte yaşanan turist hareketliliği, uzun süredir kapalı olan esnafların da yüzünü güldürdü.
Tarihi kentte uzun yıllardır esnaflık yapan Mehmet Yapıcı, yaptığı açıklamada, azda olsa bir hareketlenme olduğunu söyledi. Uzun süredir iş yerlerini açamadıklarını ifade eden Yapıcı, “1 Haziran’dan bugüne gün geçtikçe kalabalık artıyor. Gelenler yerli, şuanda yurt dışından gelenleri görmedik. İleride gelirler mi açılır mı bilmiyoruz. Safranbolu’nun en kalabalık olduğu bir dönemde fakat eskisi gibi olamasa da gelenlere bakılırsa önü açık gibi. Yurt dışına yönelik iş yapan arkadaşlar var, onların işi açılmadığı müddetçe kalabalıktan yararlanma imkanı yok” dedi.
Tarihi Çarşı bölgesinde 50 yıldır esnaflık yapan Mehmet Değerli de uzun bir aradan sonra dükkanını açmanın mutluluğunu yaşadığını belirtti. 70 yaşında olduğunu ve 3 aydır iş yerinin kapalı olduğunu anlatan Değerli, “Sağ olsun Cumhurbaşkanımız, ’65 yaş üzeri dükkanı olanlar açabilir’ dedi. Pazartesinden beri dükkanıma geliyorum. Evde hapishanede gibi ruhum daralmış, psikolojim bozulmuştu. Allah’a şükür, yavaş yavaş gelenler oluyor” diye konuştu.
Gelen turistlerin kurallara uyduğunu vurgulayan Değerli, şunları kaydetti:
“Benim müşterilerimin yüzde 80’i Çin, Tayvan ve Koreli’ydi şimdi onlar yok. İnşallah onlar da gelirse çok iyi olur. Eskiden Çinliler geldiğinde 4-5 kişinin ağzında maske olurdu, millet kaçardı. Yukarıda Allah var şimdi 60 milyon maske takıyor.”
2019’DA 1,3 MİLYON TURİST AĞIRLADI
Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden birisi olan Safranbolu geçen yıl 1,3 milyon yerli ve yabancı turist ağırladı. 2019 yılında Safranbolu’ya Çin’den 40 bin 610, Tayvan’dan 34 bin 636 turist gelirken bu ülkeleri Tayland ile Japonya takip etti.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Atıl arazi seraya dönüştürüldü, öğrenciler tarımsal üretime başladı

Dünya Yayın: 02.05.2024 08:48
İhlas Haber Ajansı

Kastamonu’da Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından başlatılan projeyle öğrenciler, atıl vaziyetteki alanı temizleyerek sera üretimine başladı.
Kastamonu’da Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Kastamonu Orman ve Tarım İl Müdürlüğü ile Kastamonu İl Özel İdaresi’nin destekleriyle “Yeni Nesil Permakültür Tarım Yöntemiyle Ata Tohumuna Sahip Çıkıyor” projesi başlatıldı. Proje çerçevesinde Kastamonu’da merkez Kuzyaka İlkokulu ve Ortaokulu yanında bulunan atıl vaziyetteki alan, okul idaresi, öğretmen, veli ve öğrenciler tarafından temizlendi. Daha sonra proje ekibi, öğrencilerin velilerinden ata tohumu salatalık, biber, patlıcan, marul, salatalık, patates gibi tohumlar topladı. Toplanan tohumlar öğretmen ve öğrenciler tarafından hem seraya hem de oluşturulan bahçeliğe dikildi. Ayrıca sera ve bahçede tamamen organik kompostlar kullanılarak ata tohumları yetiştirildi. Yetiştirilen ata tohumları, hasat yapıldıktan sonra tekrar öğrencilerin ailelerine verilecek.
Projeyle hem öğrencilerin organik beslenmeleri hem de ata tohumuna sahip çıkmaları amaçlanıyor. Kuzyaka İlkokulu ve Ortaokulu’nda hayata geçirilen proje alanını ziyaret eden Kastamonu Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, proje çerçevesinde yetiştirilecek ata tohumlarının diğer okullara da dağıtılmasını hedeflediklerini söyledi.
“Öğrencilerimizi toprakla bir araya getirmek, stresi de en aza indirmek istiyoruz”
Tarımın önemine dikkat çeken Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, “Bilindiği üzere tarım artık stratejik bir unsur. Biz de öğrencilerimizi mutlaka teknolojiyle buluşturuyoruz ama teknoloji ile buluştururken aynı zamanda dünyanın en önemli stratejik unsuru olan tarımı da ihmal etmemeleri için projeler hazırlıyoruz. Bugün de burada ‘termal kültür’ dediğimiz tamamen organik doğal bir şekilde sebzelerin ve meyvelerin yetiştirildiği bir alan oluşturdu öğretmenlerimiz. Bu alanın oluşturulması ile beraber öğrencilerimiz domatesin, salatalığın, biberin, fasulyenin, marulun nasıl yetiştirildiğini öğrenirken, aynı zamanda eğlenerek öğrenme faaliyeti gerçekleştiriyorlar. Dijital dünya içerisinde öğrencilerimiz ve velilerimiz dijital unsurlarla daha çok baş başa oluyorlar. Hem bu dijital unsurların zararlı etkilerinden korumak daha çok toprakla bir araya getirmek ve kendi bünyelerinde oluşan stresi de en aza indirmesi adına bu tür faaliyetlerin önemli olduğunu düşünüyoruz. Birçok sebzenin, birçok meyvenin üretimde hem açık alanda hem de sera ortamında yapılıyor. Burada tamamen organik kompostlar kullanılıyor. Bu kompostların elde edilmesinde de atık olan evsel ürünler burada değerlendiriliyor. Evsel ürünlerden yapılan kompost gübreleme ile de buradaki ürünler ortaya çıkıyor. Bu alanın oluşturulmasında paydaş kurumlarımızın destekleri de var. Tarım ve Orman İl Müdürümüze ve tüm ekibine çok teşekkür ediyoruz. Bundan sonraki süreçte de bu tür faaliyetlerin tüm okullarımızda yaygınlaştırılmasını istiyoruz. Özellikle öğrencilerimizin de ata tohumlarını geleceğe taşımaları noktasında bu tür faaliyetler oldukça önem arz ediyor. Ata tohumunun geleceğe taşınmasında buradaki gençlerimiz büyük bir unsur olacaklar. Biz eğitime bütüncül olarak bakıyoruz. Eğitim-öğretim faaliyetlerini sadece akademik anlamdaki başarı değil, sosyal, sportif, kültürel ve tarımsal faaliyetlerinde eğitimin bir parçası olduğunu düşünüyoruz. Bu bütüncül anlayışla geleceğimiz olan gençleri Türkiye yüzyılında daha güçlü bir şekilde hazırlayacağız ve dünyayla rekabet edilebilir boyutunda da tüm dünyanın örnek gösterdiği gençler şeklinde yetiştireceğiz” dedi.
“Doğada var olan ahşap, taş, kaya gibi ürünler kullanılarak oluşturduğumuz alanlarda tarım yapıyoruz”
Kuzkaya Ortaokulu Özel Eğitim Öğretmeni aynı zamanda proje sorumlusu Müberra Kalafatoğlu ise, “Bu alan daha önce atıl olan bir alandı. Biz müdürümüz, müdür yardımcımız, proje ekibimiz, öğretmen arkadaşlarımızla beraber bu alanı temizleyip, düzenledik. Daha sonra yükseltilmiş bitki yatağımızı oluşturduk. Daha sonra İhsangazi Özel İdare’nin yardımıyla dağlardan yükseltilmiş bitki yatağımızın topraklarını getirdik. Yine Özel İdare’nin yardımıyla taşlar, parkeler getirip düzledik. Daha sonra Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nün yardımıyla seramızı kurduk. Sonra da velilerimiz ve öğrencilerimiz ile ektiğimiz tohum keselerimizi hazırladık, velilerimize dağıttık. Velilerimiz yıllardır kullandıkları ata tohumlarını bizlere gönderdiler. Biz de zamanı geldikçe seramızda ve yükseltilmiş bitki yatağında bu tohumları kullanarak tarım alanları oluşturduk. Yine sonbaharda kullandığımız tohumları da keselerle birlikte velilerimize göndereceğiz. Projemizin temelinde permakültür tarım yöntemi yer almaktadır. Permakültür tarım yöntemine göre dışarıdan ücret ödeyerek bir şeyler kullanmak yerine doğada var olan ahşap, taş, kaya gibi ürünler kullanılarak alanlar oluşturuluyor. Biz de permakültür felsefesinde tarımımızı yapıyoruz, ata tohumumuz çoğaltarak, çevremize, köylerimize, diğer okullarımıza, kurum ve kuruluşlarımıza dağıtmayı hedefliyoruz. Öğrencilerimize ata tohumunun önemini, hibrit tohumlar kadar verimli olmasa da, uzun vadede hastalıkların önüne geçecek bir organizasyon olduğunu anlatmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
“Atıl vaziyetteki alanın taşlarını tek tek elimizle ayıkladık”
Kuzyaka İlkokulu Müdür Yardımcısı ve Proje Sorumlusu İsmail Dereli de, “Amacımız burayı atıl durumdan, öğrencilerimizin kullanabileceği bir yaşam alanına çevirmekti. Bunu başardığımıza inanıyoruz. Kompost alanımızda ürettiğimiz gübreyle daha verimli bitki yetiştirme amacımıza ulaşmış durumdayız. Gelişmelerde çoğalarak devam ediyor. Burayı el birliğiyle yaptık. Bizler memnunuz, çocuklarımızda memnun, ayrıca güzel bir görsellikte kattık okulumuza. Marul, tere, yeşil soğan, sarımsak, fasulye, domates, salatalık, patates gibi ürünler ektik. Burasını atıl vaziyetteyken neredeyse tüm okulumuzla birlikte hep bir el vererek tek tek taşlarını ayıkladık ve temizledik. Bütün düzenlemelerini öğretmenlerimizle ve öğrencilerimizle birlikte yaptık” şekline konuştu.
“Bunları ekerken, çok mutluluk yaşadım”
Alanda üretim yapan öğrencilerden Ebrar Sirkecioğlu ise, “Birçok ürün ettik. Burayı el birliğiyle yaptık. Burası eksiden çamurlu bir alandı. Burayı yaparken, çok güzel şeyler hissettim. Bunları her geçen gün büyütüyoruz. Burası için çok uğraştık. Bunları ekerken, çok mutluluk yaşadım” ifadelerini kullandı.