Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Safranbolu’da Orta Gelir ve Orta Demokrasi’den Çıkış konuşuldu

Safranbolu Yayın: 26.06.2019 14:27
Yazar:
Safranbolu’da Orta Gelir ve Orta Demokrasi’den Çıkış konuşuldu

TÜRKONFED ve Daha İyi Yargı Derneği iş birliğiile düzenlenen”Türkiye’nin İkilemi; Orta Gelir ve Orta Demokrasi Sorunları Politika Notu Tanıtım Toplantıları’nın” 8.’si, BAKZİFEDev sahipliğinde Safranbolu’da yapıldı. Toplantıda, politika notunun yazarı olan Av. Mehmet Gün, Orta Demokrasi Sorunları ve Çözüm Yolu konulu bir sunum gerçekleştirdi.

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ve Daha İyi Yargı Derneği tarafından24 Haziran 2019 tarihinde Safranbolu Bağlar Saray Otel’de,Batı Karadeniz Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (BAKZİFED) ev sahipliğinde yapılan toplantıda“demokratikleşme ve kalkınma” ilişkisi vurgulandı. Toplantıda, “Türkiye’nin İkilemi; Orta Gelir ve Orta Demokrasi Sorunları” politika notunun yazarı, Daha İyi Yargı Derneği Başkanı ve TÜRKONFED Başkan Yardımcısı Av. Mehmet Gün, Orta Demokrasi Sorunları ve Çözüm Yolu konulu bir sunum gerçekleştirdi.

DEMOKRASİ VE EKONOMİ İLİŞKİSİNİ VURGULAYAN POLİTİKA NOTU’NU BAKZİFED DESTEKLİYOR

BAKZİFED Yönetim Kurulu Başkanı Bahri Küpeli ve TOSYÖV Safranbolu Karabük Bartın Çevresi Girişimci ve Sanayici İş adamları Destekleme Derneği Başkan Yardımcısı İsmail Külah yaptıkları konuşmada, Demokrasi – Ekonomi ilişkisine vurgu yapan TÜRKONFED Politika notuna verdikleri ortak desteği dile getirdiler.

BAHRİ KÜPELİ: “ERK SAHİPLERİ VE YÖNETENLER ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI”

Küpeli yaptığı konuşmada “Türkiye, daha iyi bir demokrasi ve hukuk sistemi için mutlaka orta gelir ve orta demokrasi sorununu çözmede elini taşın altına koymalıdır. Bu nedenle, TÜRKONFED ve Daha İyi Yargı Derneği’nin yayınladığı bu politika belgesini, öncelikle yönetenlerin ve erk sahiplerinin ciddiyetle ele alıp uygulama aşamalarını kararlılıkla takip etmeleri gerekmektedir.” ifadesini kullandı.

ELİF KÖSE: “ÇÖZÜMÜN TEK ADRESİNİN DAHA İYİ YARGI, DAHA İYİ DEMOKRASİ VE HUKUK SİSTEMİ”

Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse de yaptığı konuşmada; Türkiye’nin, Orta Gelir ve Orta Demokrasi sorunlarına çözüm aradığını belirterek, bu çözümün tek adresinin daha iyi yargı, daha iyi demokrasi ve hukuk sistemi olduğunu vurguladı. Köse bu alanda bir politika belgesi hazırlayan TÜRKONFED’i kutladı ve toplantının Safranbolu’da gerçekleştirilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

  1. MEHMET GÜN: “DEMOKRASİ SÜRDÜRÜLEBİLİR EKONOMİK GELİŞME VE REFAH ARTIŞI SAĞLAR”

Konuşmaların ardından  Avukat Mehmet Gün, yazarı olduğu“Türkiye’nin Orta Demokrasi Sorunları ve Çözüm Yolu: Yargı, Hesapverirlik ve Temsilde Adalet” kitabında da vurguladığı şekilde, orta gelir ile orta demokrasi seviyesi arasında net bir paralellik görüldüğünü belirtti. Demokrasinin sürdürülebilir ekonomik gelişme ve refah artışı sağladığını dile getiren Gün, sürdürülebilir büyüme ve sağlıklı bir ekonomik kalkınma için hukukun üstünlüğünün gerekliliğine vurgu yaptı.  Gün, 1960’lı yıllardan beri Türkiye’de, kalkınmanın önündeki temel engelin demokrasi ve hesapverirlik olduğunu, ancak bu sorunların çözüldüğü bir ortamda sürdürülebilir kazancın, yatırım ve iş fırsatlarının ortaya çıkabileceğini açıkladı.

Türkiye’de demokrasinin birçok bakımdan tezatlar içinde olduğunu belirten Gün, Türkiye’nin ileri demokrasiler seviyesine gelmesi için yargıda hesapverirlik ve şeffaflığın yerleştirilmesi gerektiğini aktardı. Av. Gün, yargıdaki hesap vermezliğin orta demokrasi sorununun kaynağı olan bir kök sebep olduğunu hatırlatarak; yürütmeden bağımsız hareket edemez kurumların, yöneticilerin keyfiliğinin ve dokunulmaz bir zümre oluşmasının“hesap vermezlik” sonucunda ortaya çıktığını belirtti.

“YARGIDA BAĞIMSIZLIĞIN SAĞLANMASI İÇİN ÖNCE HESAP VERİRLİĞE İHTİYAÇ VAR”

Mehmet Gün, hesap  verirlik ve bağımsızlık ilişkisini şu ifadelerle anlattı: “Gerçekten de yargının hesap vermezliği ve dokunulamazlığı tüm kamu kurumlarında hesap verirlikten kaçınmaya neden olmuş; bu durum hukukun üstünlüğü alanında bir büyük karadelik haline gelmiştir. Hem bu sonuç, hem de onu doğuran kök sebep Türkiye için içinden çıkılması zor bir içsel çelişki (paradoks) oluşturmaktadır. Şöyle ki; yürütme hesapverir olmalıdır; fakat Yargı’ya itimat edilemediği için hesap verirliğin üstlerinin takdirine bırakılması haklı hale gelir. Öte yandan Türkiye’nin acı gerçeği odur ki; “Hukukun üstünlüğünü tesis edebilmesi için yargı, bağımsız olmalıdır ve bağımsızlığının kısıtlanması, yanlıştır; fakat kendisi hesap verir olmadığı için bağımsızlığının kısıtlanması hakkı doğmaktadır.”

Yargı’nın kurumları gibi unsurlarının da hesap verir olmadığını belirten Gün, Yüksek yargı üyelerinin, kişisel suçlarından dolayı bile mesai arkadaşlarının kararıyla ömür boyu dokunulmazlık kazanabildiğini anlatarak, hukukun üstünlüğünün sağlanması için yargı gücünün kapasitesinin artırılması, işlevinde ve iç işleyişinde bağımsızlığını baskılayan soruşturma ön izni ve benzeri kısıtların kaldırılması gerektiğini söyledi.

“Yargı ne kadar çok hesap verir hale gelirse o kadar çok bağımsızlaşacaktır!” diyen Gün, yargının bu kapasiteye ulaşması için önce hesap verirliği sağlayacak fakat bağımsızlığını zerre derecede etkileme ihtimali olmayan özel kurumların teşkil edilmesi ve böylece yargı bağımsızlığının güvence altına alınması gerektiğinin altını çizdi. Bu hususta Daha İyi Yargı Derneği tarafından Adalet Yüksek Kurulu önerisi oluşturulup kamuoyu ile paylaşıldığını ve yüksek kabul gördüğünü söyledi.

Türkiye’nin hesap verme meselesini bir kez çözmesi durumunda her alanda çok daha ileri gideceğine olan inancını paylaşan Mehmet Gün; politika notunun, kritik alanlarda süren tartışmalara ışık tutmak ve bu yönde bir çıkış arayan kesimlerle hareket birliği sağlamak amacı güttüğünü vurguladı.

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

1. sürgün yaş çay kampanyası için geri sayım başladı

Ekonomi Yayın: 04.05.2024 16:00
İhlas Haber Ajansı
1. sürgün yaş çay kampanyası için geri sayım başladı

Yaklaşan çay sezonu öncesinde üreticiler 1. Sürgün yaş çay kampanyasının açılması için artık gün saymaya başladı. Her an açılması beklenen yaş çay kampanyası öncesi üreticiler gibi özel sektör temsilcileri de hazırlıklılarını tamamladı. Geçmişte olduğu gibi bu yıl da çay tarım arazisinde gerekli budamayı yapmayan çay üreticileri Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne (ÇAYKUR) ait fabrika ve çay alım yerlerinde çay satamayacak. Geçtiğimiz yıllarda yaş çay fiyatında özel sektörün ÇAYKUR ile yarışmasından dolayı üreticilerin özel sektöre olan güveni de arttı. Bu nedenle bazı çay üreticileri çayını özel sektöre satma düşüncesiyle budama gerçekleştirmedi.

Özel sektör çay fabrikası sahibi Resul Okumuş, vatandaşın kendi çayını kendisinin toplaması gerektiğini, bu sayede hem çayda kalitenin artacağını hem de elde edilen gelirin Rize’de kalacağını vurguladı. Okumuş “Vatandaşın kendi çayını kendisi toplaması lazım. 1. sürgünde çay nasıl toplanırsa devamı da öyle geliyor. Mayıs ayında gelen çay kendini muhafaza edebiliyor. Çayı yavaş yavaş izdiham yaşatmadan toplarsak diğer sürgünlerde de aynı devam eder. Çay toplamayla ilgili yeni makineler var. İnsanlardan isteğimiz şu, bölgemizi zenginleştirmek istiyorsak buradan dışarıya para çıkmasına izin vermeyelim. Çayımızı kendimiz, kaliteli toplayarak paramız burada kalmasını sağlayalım. Artık kendi kendine yetmemiz gerekiyor. Bizim burada çay üretimimiz var. Bizim burada çay üretimimiz olmasa çayı insanımız 600 liradan aşağıya içemezdi” dedi.

“Eskiden peşin para yoktu”

Son yıllarda özel sektörün peşin para ile çay almasının hem üreticiyi hem de özel sektör temsilcilerini mağdur ettiğini dile getiren Okumuş “Çay eskiden beyaz peynirle aynı fiyattaydı. Şimdi beyaz peynir 350 lira civarlarında oldu. Çay hala daha 150 liranın üzerine çıkamadı. Faizlerin çok yüksek olması, borçlanmanın sıkıntılı olması insanları üretimde geriye alacak. Bu belki de ÇAYKUR’un daha fazla çay almasını sağlayacak. Yaş çayın peşin alım fiyatlarının düşmesine neden olacak. Biz esasında çayı 5 ayda alıp 12 ayda satıyoruz. Vatandaş bu çayı 6. aydan 4. aya kadar vade suretiyle alırsa hem devamlı bir gelir elde edilir hem de fabrikaların üzerine finansal yük binmez. Eskiden peşin para yoktu. Her zaman vade ile alınıyordu. Vatandaşın kaybı fazla olmuyordu. Şu anda peşin para yüzünden az parayla alınıyor. Hem sanayiciyi mağdur ediyor. Hem çiftçiyi mağdur ediyor. Yeni bir çay düzeni kurmak gerekiyor” şeklinde konuştu.