Karabük Postası tarafından
09 Mart, 2017 13:11 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Barisic: “Evimizin Avantajını Kullanmak İstiyoruz” 

Kardemir Karabükspor Teknik Direktörü Zoran Barisic, Cumartesi günü sahalarında oynayacakları Adanaspor maçının zor geçeceğini söyledi Ligin 23. haftasında sahasında Adanaspor’u konuk edecek olan Kardemir Karabükspor, çalışmalarını maçın oynanacağı Dr. Necmettin Şeyoğlu Stadı'nda sürdürdü. Teknik Direktör Zoran Barisic yönetiminde yapılan idmanın basına açık olan bölümünde futbolcular ısınma ve top çalışması yaptı. Daha sonra basına kapalı olarak taktik çalışıldı. “ZOR BİR MAÇ OLACAK” Geçtiğimiz hafta Trabzonspor karşısında duran toptan yedikleri gol sonucu mağlup olduklarını kaydeden Barisic, “Trabzon zor bir deplasmandı ve bunun bilincindeydik. Kaybetmek pekte sıkıntılı değil bizim için. En azından bir puan veya 3 puan almaya gitmiştik. Trabzon maçında çok basit hatalarımız oldu. Bunun analizi yaparak çalıştık. Bunları iyileştirmeye çalışıyoruz. Hafta sonu önümüzde Adanaspor maçı var. Bu tür maçlar zor geçiyor ve bunun bilincindeyiz. Evimizde iyi oynayan bir takımız ve bu maçı kazanmak istiyoruz” dedi. Gazetecilerin içeride kazanan ancak dışarıda kaybeden bir Karabükspor olduğunu hatırlatması üzerine Barisic, “Bu aslında uzun süreye bağlı bir şey. Biz iki haftadır buradayız. Şu an önceliğimiz Adanaspor maçı. Tabii ki deplasman maçlarındaki başarısızlıklarımız içinde ayrı bir çalışma yapıyoruz” diye konuştu. TOLGA GÜL: “İÇERİDE KENDİMİZE GÜVENİYORUZ” Karabükspor Asbaşkanı Tolga Gül ise kendi sahalarında oynadıkları maçlarda iyi oyun sergilediklerini ve bu sezon topladıkları 30 puanın 26’sını içerideki maçlarda aldıklarını kaydederek, “İçeride kendimize güveniyoruz ama bunu deplasman maçlarına da yansıtmak istiyoruz. Bir an evvel ligde tutunacak, bizi kümede bırakacak puanlara ulaşmak istiyoruz. Adanaspor maçı çok önemli. Taraftarlarımızla birlikte evimizde cumartesi günü sahadan galip ayrılmak istiyoruz” dedi. “ŞU AN BİZE GELEN BİR TALEP YOK” Galatsaray’ın Latolevici ile ilgilendiği yönünde çıkan haberlerin de hatırlatıldığı Gül, “Bir talep ve bilgi yok. Latovlevici gelecek sezonda sözleşmesi olan bir oyuncumuz. Oyuncularımızın dikkat çekmesi ve onlarla ilgili transfer söylentileri şu an için biz bunları düşünmüyoruz. Biz işimize bakıyoruz. Maçlarımıza konsantre olmuş durumdayız. Öncelikle bize gerekli puanları toplamak istiyoruz. Sezon sonu geldiğinde o günün şartlarında görüşülür bakılır ve onu zaman düşünmek gerekir” açıklamasını yaptı.

blank
İlyas Erbay tarafından
10 Nisan, 2025 14:34 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

DESTEKLE BİLE ZOR AYAKTA DURUYOR, YAZIK !

SGK açıklarını aktüeryal denge sistemiyle kapatamıyor. Gelirler giderleri karşılamaktan çok uzak. Aktüeryal denge; sosyal güvenlik sisteminin finansmanı ve sistemden hak sahiplerine sağlanacak hakların karşılıklı mali durumunu tanımlar. Dengenin bozulması, sosyal güvenlik sisteminin yetersizleşmesi ve giderek çökmesi anlamını taşır.

Türkiye'de çalışan nüfusun yeteri kadar artmaması, buna karşılık emekli sayısındaki anormal artış SGK yı fena halde zorluyor. SGK Hazine desteği ile zar zor ayakta duruyor.
Açık katlanarak artmaya devam ediyor. SGK'nın hazineye yükü son 1 yılda 2 ye katlandı. 2024 yılı Ocak ayında 7 milyar 396 milyon olan açık 2025 Ocak ayında 16 milyar 44 milyona yükseldi.
Ocak ayındaki 417 milyar liralık giderin 290 milyar lirasını emeklilere ödenen maaşlar oluşturdu.
Açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veren emeklilerin aylıkları 2002 yılındaki seviyelere çıkarılsa, daha açık ifade ile gerçek enflasyon düzeyinde zam almış olsalardı; SGK nın açıkları kat kat daha yüksek olacaktı. Bu haliyle bile Hazine için büyük yük olarak görülen emekli maaşlarında artış beklemek hayal olur. Sistem maalesef aktüeryal olarak sağlıklı işletilememiştir.
Gelir ve gider dengesizliğinden bunu açıkça görüyoruz.

Kısa vadede çalışan nüfusun en az 2 katına çıkarılması mevcut sistemde mümkün değil. İstihdamı büyük oranda artıracak yani 2 ye katlayacak ciddi bir faaliyet yok!

Gelişmiş ülkelerde 3-4 çalışana bir emekli düşerken, Türkiye'de bu oran neredeyse kafa kafaya; yanılmıyorsam son verilere göre 1.3 çalışana 1 emekli düşüyordu. Çalışanlar Türkiye'de emeklileri finanse edemiyor. Gelmiş geçmiş tüm iktidarların oy kaygısıyla uyguladıkları popülist politikaların acı sonucu budur.
Ne yazık ki, bu politikalar uygulanmaya devam ediyor Son örneğini EYT de gördük.

SGK gelirlerinin yeteri kadar yüksek olmamasının önemli nedenlerinden biri de vergi toplamada ki sıkıntı. SSK yeteri kadar vergi toplayamıyor. Ülkenin kaymağını yiyen yüksek gelir sahipleri ya vergi vermiyor yada çok az veriyor. Bu da yetmez gibi bunların milyarlarca lira vergi borcu affediliyor.

Özel hastanelerin SGK ya yükü nü de unutmayalım.
Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan 2022 Sağlık İstatistikleri Yıllığı’nda yer alan veriler, AKP iktidarı döneminde kamunun sağlık hizmetlerindeki payının giderek azaldığını ortaya koyuyor. Verilere göre Türkiye genelinde hastanelerin yüzde 59’u Sağlık Bakanlığı’na bağlı, yüzde 37’si özel sektörde, yüzde 4’ü ise üniversitelerde bulunuyor. AKP’nin iktidara geldiği 2002’den 2022’ye kadar kamu hastanesi sayısındaki artış yüzde 18.22 olarak gerçekleşirken özel hastane sayısındaki artış yüzde 111.7 olarak gerçekleşti. Özel hastane sayısı 2002’de 271 iken 2022 yılında 572 oldu.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezinin (DİSK-AR) ''Özel hastanelerin SGK'ye yükü tırmanıyor'' başlıklı araştırma bültenine göre, 2024'ün ilk altı ayında Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) özel hastanelere yaptığı ödemenin payı yüzde 153 yükseldi. Devlet ikinci basamak hastaneleri için yapılan ödemenin payı ise yüzde 53,9'a düştü.

Bu kadar çarpıklığa, programsızlığa, plansızlığa rağmen bu ülkenin kurumları nasıl ayakta duruyor? Anlamak mümkün değil.

İlyas Erbay

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.