Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Rektör Uysal’a Teşekkür ve Plaket

Gündem Yayın: 20.05.2014 14:45
Yazar:

Âşık Veysel Müzikali Ekibi adına öğrenciler teşekkür ve plaket takdimi için, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Burhanettin Uysal’ı makamında ziyaret etti.

Rektörlük makamında gerçekleşen ziyarete; Âşık Veysel Müzikali Ekibi adına Âşık Veysel Müzikalini yazan ve yöneten Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü 3. sınıf öğrencisi Numan Çakır ve Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü 3. sınıf öğrencisi Gafur Alkan katıldı.

Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü 3. sınıf öğrencisi müzikalin yazarı ve yönetmeni Numan Çakır taptığı konuşmada; “ Sayın Rektörüm, bu projenin doğduğu ilk günden bugüne kadar bizlere verdiğiniz maddi ve manevi destekten dolayı çok teşekkür ediyoruz. Müzikalimizi İstanbul Arel Üniversitesi Makine ve Tasarım Kulübü(MAKTAS) işbirliği ile 13 Mayıs 2014 tarihinde İstanbul Arel Üniversitesi Tepekent Yerleşkesi Konferans Salonu’nda sergiledik. Müzikalimiz, İstanbul Arel Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Kemal Gözükara, Âşık Veysel’in torunu tiyatro oyuncusu Yeliz Şatıroğlu ve öğrencilerin yoğun katılımı ile gerçekleşti. Çok iyi ağırlandık ve olumlu tepkiler aldık. Âşık Veysel’in torunu tiyatro oyuncusu Yeliz Şatıroğlu, dedesini adeta sahnede izlediğini ve çok gururlandığını söyledi. İstanbul Arel Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Kemal Gözükara ise 1958 yılında Âşık Veysel’i canlı dinlediğini belirterek, müzikalin kendisine o günü hatırlattığını ve Üniversitelerinde de ilk kez böylesi bir kalabalıkla etkinlik gerçekleştirdiklerini belirtti. Sayın Rektörüm sizlere takdim etmek üzere bize bu plaketi takdim ettiler. Âşık Veysel Müzikali Ekibi olarak bizlere de maddi katkıda bulundular. Biz gençlere güvendiniz ve desteklediniz, umarız bizler de sizlerin güvenini boşa çıkarmamışızdır. Arkamızda böyle bir destek olduğu sürece biz gençlerin başaramayacağı hiçbir şey yoktur. Ekip arkadaşlarım adına da ne kadar teşekkür etsek azdır.” dedi.

“Sizlerin başarısı bizleri onurlandırıyor, gururlandırıyor.” Diyen Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal; “Sizleri ben evladım olarak görüyor, sizlerin başarısı ile de bir baba gibi seviniyorum. Bugünün gençleri, yarının geleceği ve daima umut ışığı olan sizlerle ne kadar gurur duysam azdır. Karabük Üniversitesi öğrenci inisiyatifinin ön planda tutulduğu üniversitedir, diyoruz. Bizler sizlere sadece yol gösteriyoruz. Sizler de bunları en iyi şekilde değerlendiriyorsunuz. Hep söylediğim gibi Karabük Üniversitesi’nde oyunu öğrencilerimiz yazar, yönetir ve oynar. Sizlerde bunu başaran bir ekip olarak bugün buradasınız. Sizler bana teşekkür için geldiniz ama asıl ben sizlere teşekkür ediyorum; Üniversitenizi en iyi şekilde temsil ettiğiniz için. Sizler yeter ki bir şeyler yapmak isteyin. Her türlü desteği her zaman veriyoruz, vereceğiz de. Sizleri bir kez daha tebrik ediyor, başarılar diliyorum.” dedi.

Ziyaretin sonunda Numan Çakır, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal’a Arel Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Kemal Gözükara’nın İstanbul Arel Üniversitesi Geleneksel Bahar Şenliği “FestivArel” etkinliklerine Üniversite Âşık Veysel Müzikal Ekibi ile katkılarından dolayı verdiği plaketi takdim etti.

 

Paylaş:

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

“…CEK” LERE, “…CAK” LARA KARNIMIZ TOK. İCRAAT GÖRELİM ARTIK!

Manşet Yayın: 28.04.2024 15:24
“…CEK” LERE, “…CAK” LARA KARNIMIZ TOK. İCRAAT GÖRELİM ARTIK!

Mücadele edile CEK, Göz açtırılmaya CAK, Fırsat verilmeye CEK, Kapatıla CAK, Ceza kesile CEK….
Vatandaşının hakkını korumak, hırsızla, arsızla, fırsatçıyla mücadele etmek devletin asli görevlerinden değil mi?

Bu düpedüz; soygun, gasp, arsızlık, hırsızlık, şerefsizlik, ahlaksızlık, utanmazlık, gözü dönmüşlük.. hatta vatan hainliği.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde eşi benzeri görülmemiş biçimde gıda terörü ile karşı karşıyayız. Bu artık bir milli güvenlik sorunu haline geldi.
Kimdir bunlar? Gıda kartelleri mi? Aracılar mı? Tefeciler mi? Fırsatçılar mı? Bunlara neden bir dur diyen yok! Özellikle mi sessiz kalınıyor? “Serbest piyasa diyerek seyirci mi kalacağız? Meydanı bunlara mı bırakacağız? Elimizi kolumuzu bağlayan ne? Bu işin sonu nereye varacak?

Et 600 TL oldu. Almanya’da 11.58 Euro bizim paramızla 405 TL. Bizim emeklimiz 10 bin TL. olan maaşının tamamı ile Türkiye’de 16.5 kg et alabilirken, Almanya’nın emeklisi70 bin TL (2 bin Euro) maaşıyla173 kg et alabiliyor. Yani danayı bütünüyle alıyor. Eti ithal ediyoruz. Kilo gramını kaç TL den ithal ediyoruz? İç piyasaya kaç TL den veriyoruz? Bilen var mı?
Antep fıstığını bizden alıyorlar.
Biz 1kg fıstığı 900 liraya yerken onlar 525 liraya (11.98€) yiyor.
Dünyanın en büyük fındık üreticisi Türkiye. Biz fındığın kiloğramına 740 lira verirken Almanlar bizden aldığı fındığı 400 liraya (11.45€) satıyor.
Kuru kayısıyı da bizden alıyorlar.
Bizde 600 lira, onlarda 420 lira (11.99€) İşin ilginci alım güçleri bizden neredeyse 10 kat daha fazla.
Bu rezilliği ne ile izah edebilirsiniz? Bunu açıklayabilecek bir yetkili yada sorumlu var mı ?
Marketlerde hergün etiketler yenileniyor. Birileri piyasaları belirliyor. Maliyeti 5 kuruş olan ürünler bile 10 katına hatta 100 katına satılıyor. Düşük maliyetli, küçük kalemlerde vurgun çok daha büyük. 5 TL ile gidin markete, bakın bakalım alabilecek bir şey bulabilecek misiniz ?
Hadi, “üretmeden çılgınca tüketen bir toplum haline geldik. İşte o yüzden bunlar” diyelim. Ama öyle değil! Tamam, yeteri kadar üretmemenin bedelini çok ağır ödüyoruz zaten. Fakat bu bambaşka bir şey. Yukarıda Almanya örneğini verdim. Adamlar bizim ürettiğimiz bir ürünü neredeyse bizim yarı fiyatımıza alıyor.

“…Cek”lere, “…Cak”lara karnımız tok! Eeee, hadi icraat görelim artık.

İlyas Erbay