Mustafa AKAY kaleminden...

ATATÜRK TİPİ FABRİKA

MUSTAFA AKAY

blank
blank
Mustafa AKAY tarafından
24 Ocak, 2025 13:47 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

ATATÜRK TİPİ FABRİKA

MUSTAFA AKAY

Bizim de uzun zamandan beri yazmak istediğimiz, ancak gündemin yoğunluğundan ele alamadığımız bir konuyu Bölgenin Sesinde Zeki Akca kardeşimiz gayet güzel bir şekilde değerlendirmiş.

Bir kendin çarpık gelişmesi ile planlı gelişmesini gayet nezih bir şekilde ele almış. Şöyle diyor, Zeki Akca :

“Karabük’ün en güzel şehirleşme bölgesi YENİŞEHİR’dir.

Halen daha zarafetini koruyor.

50-60 yıl önce yapılmış bu projeden örnek alınamaz mı?

İstasyon bölgesine YENİŞEHİR gibi bir yerleşim alanı yapılamaz mı?

Her tarafı beton yığınına çevirmeye ne gerek var? “

Bunun altına imzamızı atıyoruz. Önemli bir konuya parmak bastığı için de kendisini kutluyoruz.

Yıllar önce gerçekleştirilen planlı bir yerleşim kurma olayından sonra, kentin diğer kesimlerinde yapılan çarpık imarlı binaları, sokakları, caddeleri görünce üzülüyoruz. Yenişehir gibi bir örnek varken, çarpık bir  yapılaşmanın, bir kent değil, köy yarattığını da üzülerek izliyoruz.

Dünyanın ilk ulusal savaşını kazandıktan sonra Cumhuriyet’i kuran Atatürk ve Arkadaşları her alanda “Tam Bağımsız Türkiye” yaratma çabalarını başlattılar. Bu alanlardan bir tanesi ise “ekonomik bağımsızlık” tı.

Bu yolda önemli adımlar atıldı. Yurdun dört bir yanında sanayi tesisleri, fabrikalar, işletmeler kurulmaya başlandı. Bundan, Karabük ve Zonguldak da nasiplerini aldılar.

Kısa sürede yapılan bu atılımlar, Venezüella’da esin kaynağı oldu. Bu ülke de Atatürk’ün yaptığı gibi, fabrikalar kurmaya başladı.

Ve kurduğu fabrikalara “Atatürk Tip Fabrika” adını verdi.

Şimdilerde birilerinin sata sata bitiremedikleri fabrikalar ve işletmeler  dünyanın öbür ucundaki bir ülkeye örnek oldu.

Nedir Atatürk Tipi Fabrika?

Sadece bir fabrika değildir, bu fabrikalar. İçinde çok şeyi barındırır.

Hastanesi, kreşi, işçiler ve diğer çalışanlar için lojmanları, kooperatifi, güçlendirme ve yardımlaşma vakıfları, elektrik üretimi, başta futbol ve güreş olmak üzere spor kulüpleri, müzik koroları, kütüphanesi, sineması, tiyatrosu, mühendisler, işçiler ve memurlar için lokalleri, eğitim ve ibadet kurumları yükseldi, fabrika üretimini yaparken.

Bu bir yıkılıştı ve somut örneklerini Karabük’ümüzde gördük. Son komünist devleti yıkıyoruz mantığıyla hareket eden siyasi irade, Demir Çelik’i özelleştirmeseydi, bunlar bugüne daha da gelişerek geleceklerdi.

Bundan 50 yıl öncesi Karabük, Türkiye’ye örnek iken, şimdi yerlerde sürünüyor.

Çünkü, her alanda olduğu gibi, bu konuda da Atatürk’e ihanet ettik.

Onun eserlerini daha da ileriye taşıyarak geliştirecekken, yıkarak, satarak koskocaman bir kenti köhneleştirdik.

Kamunun kente ve insanına yaklaşımını özel sektörün insafına terk ettik.

Elbirliğiyle, eğitimiyle, kültürüyle, oluşmaya başlayan burjuvazisiyle yaşam bulan bir kenti öldürdük.

Bir zamanlar, Beyoğlu’yla eş değerde tutulan bir kentti, Ortadoğulu hale getirdik.

Zeki Akca’yı, betona karşı çıkan ve planlı yerleşimi gündeme getiren yazısı için bir kez daha kutluyoruz.

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.