Ihlas Haber Ajansı tarafından
22 Kasım, 2024 12:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Handüzü Yaylası beyaza büründü, kayak için cazibe merkezi haline geldi

Rize’nin Güneysu ilçesinde bin 800 rakımdaki Handüzü Yaylası, kar kalitesi ile kayakçılarında ilk kar antrenmanını yapması için vazgeçilmez bir alan oldu.
Rize’nin Güneysu ilçesine yaklaşık 45 dakika uzaklıktaki Handüzü Yaylası eşsiz güzelliği ve şehre yakınlığı ile tüm dikkatleri üzerine çekmeye başlamıştı. Öyle ki Handüzü Yaylası’ndan Kıble Dağı Doğa Parkı’na, Çağrankaya Yaylası’na, Kandemirler Yalası’na ve Kanboz Yaylası’na ulaşmak da mümkün olduğu için Güneysu’nun bütün yaylalarını görmek isteyen herkes için de cazibe merkezi haline geldi.
Bahar ve yaz aylarında düzenlenen Dağ Bisikleti Şampiyonaları’nın da gerçekleştiği Handüzü Yaylası’nın bir özelliği de karın yağması ile ön plana çıktı. Ekim ayının 19’unda ilk düşen karın erimemesi hatta üzerine eklenerek devam etmesi, ayrıca kar kalitesinin de ön plana çıkması nedeniyle artık Handüzü Yaylası kayakçılara da ev sahipliği yapmaya başladı.
Güneysuspor bünyesindeki 30 öğrenci Handüzü Yaylası’nın bu özelliğini fırsata çevirerek Türkiye Şampiyonası’na hazırlanıyor. Güneysu Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü Kayak Antrenörü Ayşenur Duman Çetinkaya eşliğinde Handüzü’ndeki ortamı değerlendiren 30 sporcudan 10’u bu yıl gerçekleşecek Türkiye Şampiyonası’nda yarışacak.
Güneysu’da ve Rize Merkez’de yaşayan gençlerin Handüzü’ndeki bu kar fırsatından yararlanması için bir oluşum kurulduğunun altını çizen Antrenör Ayşenur Duman Çetinkaya, "Hedefimiz büyük. Birkaç sporcudan madalya bekliyoruz. Umarım almayı başarırız. Şimdi burada yeni bir oluşum var. Biz de bu yeni oluşumun içerisine girmek için geldik. Burada temellerini atmak bize onur ve gurur veriyor. Bu yeni oluşuma Sayın Valimiz, Kaymakamımız, Belediye Başkanımız hepsi çok destek veriyor. Biz de onlarla birlikte bu yolda yürüdüğümüz için çok mutluyuz” ifadelerini kullandı.
Güneysu ilçesine 17 kilometre uzaklıktaki Handüzü Yaylası’nın denize yakın olmasına rağmen Türkiye’de ilk kar yağan bölgelerin başında geldiğine vurgu yapan Çetinkaya, bu durumun kayakçılar için bir avantaj olduğunu dile getirdi. Ayşenur Duman Çetinkaya, "Handüzü Yaylası Türkiye’de kar yağan ilk yerlerden birisi. Burada kar kolay erimediği için bütün Türkiye’deki kayakçılar ve dünyadaki kayakçılar için çok büyük bir avantaj. İlk kar antrenmanlarını yapmak isteyen Türkiye Kayak Federasyonu Olimpik ve milli takımı burada şu anda kamp yapıyor. Handüzü Yaylası’nın gelecekte Türkiye’de kayağın en iyi merkezlerinden biri olacağına inanıyoruz ve biz de gelişmesi için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız” şeklinde konuştu.

blank
İsmail AKCA tarafından
10 Nisan, 2025 01:38 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİZE 3 NİSAN YETER..!

Uzun zamandır alışkın değildi bu şehir sazlı sözlü 3 Nisan kutlamalarına,

Yabancılaştık bu tür kutlamalara ama hatırlayacağız yeniden böyle etkinlikleri, birlikte eğlenmeyi ve bu durumu gelenek haline getirmeyi.

Şehrin sahipsizliği ve eşraf yokluğu hep konuşulur, yazılır, çizilir. Bu şehrin ekmeğini yiyen, suyunu içen, havasını soluyan ve ben Karabüklüyüm diyen bir halkın şehir olma savaşını görmek isterdik. Lakin maalesef henüz görebilmiş değiliz o arzuyu, isteği, hevesi.

Yine de, Teşekkürler Özkan Başkan…

Türkiye’de ağır sanayinin odak noktası Karabük Demir Çelik İşletmelerinin ve şehrin kuruluşunun yıldönümünü belleğine yerleştiremeyen Karabük, Karabüklüler gününü nasıl kutlayacak anlamış değilim.

Ticaret ve Sanayi Odasındaki toplantıda Vali Mustafa Yavuz’un önerisi ile 7 Ağustos günü Karabüklüler günü olarak kabul edilmiş, çok tuhaf!

Bana kalsa özentiden başka bir şey değil…

Ağustos ayı nereden çıktı ayrı mesele, o tarihte bu şehirde kimi bulacaksında bu günü Karabüklüler günü olarak kutlayacaksın ayrı mesele.

Şunu diyorsanız belki anlarım, Karabüklüler Günü şehirde değil de sosyal medyada kutlansın, sanal kutlansın, halk katılmasa da olur, o da başka bir garabet.

3 Nisan her platformda Karabük ve Kardemir’in kuruluş günü olarak kabul edildiğine göre, ayrıca bir başka tarihte Karabüklüler gününe ne gerek var? Şayet illa Karabüklüler Günü diye bir gün kutlamak istiyorsanız buyurun 3 Nisan’da kutlayalım.

Bu plaka merakı nereden geliyor. Tuhaf..!

Bakın bizim bir Üniversitemiz var.

Bu şehrin üniversitesi ve bünyesinde binlerce öğrenci ve öğretmeni barındıran Karabük’ün bacasız fabrikası.

Bu sözüm, bu şehri ve üniversiteyi şekilden şekle sokan bir zihniyete dur demek yerine alkış tutan ve susanlaradır, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyenleredir.

Bu şehre, bu şehrin halkına, değerlerine dil uzatanlara sessiz kalanlar, bu şehrin dilsiz şeytanlarıdır.

Karabük Üniversitesi şehir merkezine bir fakülte açma kararı aldı.

Karabük Belediye Başkanı Özkan Çetinkaya ile Rektör Fatih Kırışık inisiyatif alarak şehir merkezine fakülte ya da fakülteler kurma kararı aldı. Tartışılabilir lakin bizce güzel karar, günden güne ölüp giden şehri canlandırabilir.

Eften-püften işlerle uğraşacağınıza şehrin ağır abilerini bir araya getirip şehir merkezini canlandırın. Öğrenciyi şehir merkezine çekecek projeler üretin, şehir bambaşka bir havaya bürünsün, cıvıl cıvıl, rengarenk görüntüler ortaya çıksın.

Safranbolu önümüzde en güzel örnektir.

Bir Sağlık Meslek Yüksekokulu Üniversite kampüs alanına geri gidiyor diye ilçe ayağa kalktı, şehrine sahip çıkıyor.

Neden..?

Esnafın en önemli gelir kapısından biri kapanmasın diye.

Peki biz ne yapıyoruz..?

İpe sapa gelmez işlerle uğraşmaktan şehre faydası olacak asıl konulara değinmiyoruz, değinemiyoruz..!

Ne 3 Nisan’da, ne 23 Nisan’da, ne 19 Mayıs’ta, ne 30 Ağustos’ta, ne de 29 Ekim’de yapılan törenlerde zoraki katılan protokol ve öğrencilerin haricinde kimseler olmuyor, halkı bu tür etkinliklere çekemiyoruz.

Lütfen kendimizi kandırmayalım.

Allah aşkına boş işlerle uğraşmayalım,

Bu şehir ve bu şehrin insanı için neler yapabiliriz bunu konuşalım, buna kafa yoralım.

Yaygın basında “3 Nisan Sanayi Günü” değerlendirmesi yapılıyor,

Çok güzel, ama

Bu şehrin üniversitesini düşürdüğümüz hale bir bakmamız gerekmiyor mu?

Dün, Burhanettin Uysal vardı, Refik Polat vardı.

Bugün Fatih Kırışık var

Yarın o da gider. Karabük Üniversitesi kalır.

Bu şehrin kıymetini ve değerlerini bilmek lazım…

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.