Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası
06 Kasım, 2024 16:00
blank
İhlas Haber A.

Romanya ve Ukrayna’dan gelen kimyasal atıklar Karadeniz ve Marmara’yı etkiliyor

A+ A-

Jeoloji Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Semi Hamzaçebi, Romanya ve Ukrayna gibi ülkelerden gelen kimyasal atıkların özellikle fosfor ve azot gibi besin maddelerinin birikmesine neden olarak deniz suyu kalitesini düşürdüğünü belirterek, “Bu durum bölgedeki biyolojik çeşitliliğin azalmasına, oksijen seviyelerinin düşmesine ve ötropikasyon sonucu alg patlamalarına yol açmaktadır. Bu durum özellikle Karadeniz’le ilintili olan Marmara Denizi için de önemli bir sorundur. Oluşan ölü bölgeler deniz yaşamını tehdit ederken, bölgenin ekonomisine dayanan balıkçılık ve turizm gibi sektörleri de olumsuz etkilemektedir” dedi.
Trabzon Kent İçi Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi Paneli düzenlendi. Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in yanı sıra akademisyenler katıldı. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Trabzon Bölge Temsilciliği, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi ile TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi iş birliğinde düzenlenen panelde Karadeniz’deki kirlilik durumu, atık su arıtma tesisi olan şehirler ile olmayan şehirlerin Karadeniz’e verdiği kirlilik oranının değerlendirmesi ele alındı.
Panelin açılış konuşmasını yapan Jeoloji Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Semi Hamzaçebi, Karadeniz havzasının yoğun sanayi, tarım ve yerleşim faaliyetleri nedeniyle ciddi bir kirlilikle karşı karşıya kalan önemli ekosistemlerden biri olduğuna dikkat çekti. Romanya ve Ukrayna gibi ülkelerden gelen kimyasal atıkların deniz suyu kalitesini düşürdüğünü dile getiren Hamzaçebi, “Özellikle Tuna Nehri, batı ve kuzey Karadeniz kıyılarına ulaşan yoğun endüstriyel ve tarımsal kirleticiler için ana taşıyıcı olarak işlev görmektedir. Romanya ve Ukrayna gibi ülkelerden gelen kimyasal atıklar, özellikle fosfor ve azot gibi besin maddelerinin birikmesine neden olarak, deniz suyu kalitesini düşürmektedir. Bu durum bölgedeki biyolojik çeşitliliğin azalmasına, oksijen seviyelerinin düşmesine ve ötropikasyon sonucu alg patlamalarına yol açmaktadır. Bu durum özellikle Karadeniz’le ilintili olan Marmara Denizi için de önemli bir sorundur. Oluşan ölü bölgeler deniz yaşamını tehdit ederken, bölgenin ekonomisine dayanan balıkçılık ve turizm gibi sektörleri de olumsuz etkilemektedir. Tuna Nehri’nin olumsuz etkisinden Batı Karadeniz kadar etkilenmeyen Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Samsun ve Ordu Büyükşehir Belediyeleri biyolojik arıtma tesislerine yatırım yaparak kıyı kirliliğiyle mücadele etmeye çalışmaktadır” diye konuştu.

“Trabzon Belediyesi 1970’li yıllarda derin deşarj hatlarıyla atık sularını Karadeniz’in derinliklerine bırakıyordu”
Trabzon gibi büyük bir şehrin ileri biyolojik arıtma teknolojilerine yönelmesinin su kalitesini iyileştirerek deniz canlılarının sağlığını koruma ve sahil şeridindeki çevre kalitesini arttırma açısından gerekli olduğunu vurgulayan Hamzaçebi, “Samsun, özellikle doğu illeri biyolojik arıtma tesisiyle bölgenin en büyük çevre yatırımlarından birine sahiptir. Bu tesis 105 bin metreküp kapasite ile Samsun ve çevresinde atık suları arıtarak denize deşarj sistemiyle Karadeniz’den uzak bir noktaya ulaştırmaktadır. Samsun’daki bu altyapı bölgenin sahil şeridini korumada büyük rol oynamayı ve çevre kirliliğini azaltarak sürdürülebilir bir turizm ve balıkçılık için sağlıklı koşullar oluşturmayı hedeflemektedir. Ordu’da da çevreyi korumaya yönelik benzer arıtma projeleri yürütülmektedir. Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin atık su arıtma tesisi, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti ortak lansmanıyla kurulan büyük bir projedir. İlk aşaması 2025’e kadar 213 bin kişiye hizmet edecek şekilde tasarlanmış olup, günlük 34 bin metreküp su akma kapasitesine sahiptir. Giresun Belediyesi’nin bir biyolojik atık su arıtma tesisi 2021 yılında Avrupa Birliği desteğiyle başlamış olup, 2024 yılı itibarıyla tamamlanması hedeflenmektedir. Proje şehrin atık su sorununu köklü bir şekilde çözmeyi amaçlamaktadır. Bu projeler bölgenin deniz ekosistemlerini ve sahillerini koruma amaçlı olarak tasarlanmıştır. Bölgenin en kalabalık yerleşim birimlerinden biri olan Trabzon, maalesef ki atık suların bertaraf edilmesiyle ilgili yeni tip projelere ilgiyi diğer şehirlere göre daha geç göstermiştir. Oysaki Trabzon Belediyesi 1970’li yıllarda derin deşarj hatlarıyla atık sularını Karadeniz’in derinliklerine bırakıyordu. Sahil yolunun geçilmesi sırasında bir kısmı hasar gören sistem hala bir şekilde kullanılmaya çalışılmaktadır. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin hızla artan nüfusu ve artan atık su hacmi nedeniyle biyolojik arıtma tesisine olan ihtiyacı giderek artmaktadır. Bu durum mevcut durumda Trabzon’da atık suların yeterince arıtılmadan denize ulaştığı bölgelerde bulunmaktadır. Karadeniz’in ekolojik dengesini korumak için Trabzon gibi büyük bir şehrin ileri biyolojik arıtma teknolojilerine yönelmesi, su kalitesini iyileştirerek deniz canlılarının sağlığını koruma ve sahil şeridindeki çevre kalitesini arttırma açısından gereklidir. Bu yatırımların yapılması halk sağlığını korumanın yanı sıra bölgenin turizm ve balıkçılık sektörlerini de destekleyerek, ayrıca Avrupa Birliği çevre standartlarına uyum sağlanmasına katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu.

Başkan Genç: “Artık çevre risklerle dolu”
Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ise yaptığı konuşmada, atık su yönetiminin çok önemli olduğunu belirterek, “Özellikle geldiğimiz yüzyıl itibarıyla çevre yönetimi çok önemli. Bu tabiat bize emanet, korumalı ve aynı sorumlulukla devretmeliyiz. Bu çevre yönetimi anlayışı içerisinde en önemli konulardan bir tanesi de su yönetimi. Su insan için, hayat için, canlı için olmazsa olmaz. Aynı zamanda atık suyun da yönetimi çok çok önemli. Biz de bu manada Trabzon’umuzun geldiği nokta itibarıyla artık bu atık su işi için çalışıyoruz. Bunun hayati manada şehrimiz için de, Karadeniz’imiz için de çok önemli olduğunu biliyoruz. Bu sadece Trabzon’un konusu değildir. Karadeniz’i de ilgilendiren bir konu. Bütünüyle beraber ele almamız lazım. Birlikte bizler de seçim döneminde bu işin önemine binaen bu işi projelerimiz arasına aldık. Şehrimiz adına önem verdik. Bunun biyolojik arıtma dediğimiz sistemle olması gerekiyor. Samsun ve Ordu bunu yaptı. Trabzon’umuzun da bu konuda gecikmesizin adım atması gerektiği konusunda arkadaşlarımızla beraber hemfikir olduk. Çünkü artık çevre risklerle dolu” ifadelerini kullandı.

“Dirençli şehirler oluşturmalıyız”
Başkan Genç, riskleri en aza indirmek ve insanların hayatını kolaylaştırmak durumunda olduklarını kaydederek, “Yeni yüzyıldaki anlayış; dirençli şehirler oluşturmak. Dirençli şehirler oluşturmak için çevre konusunda hassasiyet göstermemiz lazım. Yapılaşma konusunda hassasiyet göstermemiz lazım. Biz her zaman bu şehri yönetirken şehrin dinamikleri ile fikir alışverişinde bulunduk. Bu oturumu önemli gördüğümüz bir konumuz olan raylı sistemle ilgili olarak da yaptık. Biz yaptık, biz belediye başkanıyız, bu doğrudur anlayışında asla olmadık, olmayacağız da. Bu şehirde hep beraber yaşıyoruz. Bu şehrin ciddi manada avantajları var. Üniversitelerimiz ve odalarımız var. Bu alanlarda tebarüz etmiş nitelikli isimlerimiz var. Bunun da şehir adına ve şehri yöneten bizler adına da çok büyük bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Artık bu dönem bu adımları atmak istiyoruz. Bu durum şehrin ekonomisini de doğrudan ilgilendiriyor. Biz deniz şehriyiz ama denizden çok istifade eden bir şehir değiliz. Oysaki turizmde de büyük bir iddia ortaya koyuyoruz. Atık Su Biyolojik Arıtma Tesisi’nin fizibilite çalışmalarını yürütüyoruz. Bu dönem hayata geçirmek hedefimiz. İnşallah bu hedeflerimizi gerçekleştirmenin mutluluğunu, gururunu hep beraber sizlerle yaşarız. Bugüne kadar fikri ve bilimsel manadaki destekler nedeniyle teşekkür ediyorum. Bu işe ortak bir akılla vaziyet edelim ve şehrimizde yakışır bir şekilde atık su arıtma işini bu dönem hayata geçirelim. Benim hedefim bu” dedi.
Konuşmaların ardından Prof. Dr. Arzu Ersoy’un moderatörlüğünde Prof. Dr. Coşkun Erüz, Çevre Mühendisi Murat Mert Otuzaltı, Dr. Alper Evcen ve İnşaat Mühendisi Nevzat Kamiloğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı panel düzenlendi.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

06 Kasım, 2024 16:07
blank
İhlas Haber A.

’Stresle başa çıkmak nefes egzersizleriyle mümkün’

’Stresle başa çıkmak nefes egzersizleriyle mümkün’
A+ A-

Stresin hayatın kaçınılmaz bir parçası olduğunu ve zaman zaman hepimiz tarafından deneyimlendiğine değinen Psikiyatri Uzmanı Dr. Arda Kazım Demirkan, “Derin nefes almak ve nefes egzersizleri yapmak, zihni sakinleştirmenin ve anın içinde kalmak için etkili yollar arasındadır. Düzenli egzersiz, endorfin salgılanmasını tetikler ve bu da doğal bir mutluluk hormonudur. Yürüyüş yapmak, koşmak veya yoga gibi aktiviteler hem fiziksel hem de zihinsel sağlığınız için yararlıdır” dedi.
Liv Hospital Samsun Psikiyatri Kliniği’nden Uzm. Dr. Arda Kazım Demirkan, Stres Farkındalık Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Stresin hayatın kaçınılmaz bir parçası olduğunu ve zaman zaman herkes tarafından deneyimlendiğini belirten Uzm. Dr. Demirkan, önemli olanın, stresle sağlıklı bir şekilde başa çıkabilmek olduğunu ifade etti. Uzm. Dr. Demirkan, stresle mücadele etmek için yapmamız gerekenlerden bahsetti.

"Nefes egzersizi uygulanabilir"
Nefes egzersizlerinin önemli olduğuna değinen Uzm. Dr. Demirkan, "Derin nefes almak ve nefes egzersizleri yapmak, zihni sakinleştirmenin ve anın içinde kalmak için etkili yollar arasındadır. Günde birkaç dakikanızı nefes çalışmalarına ayırarak stres seviyenizi düşürebilirsiniz" diye konuştu.

"Fiziksel aktivite tercih edilebilir"
Fiziksel aktivitenin stresle baş etmede önemli bir etken olduğunu belirten Uzm. Dr. Demirkan, "Düzenli egzersiz, endorfin salgılanmasını tetikler ve bu da doğal bir mutluluk hormonudur. Yürüyüş yapmak, koşmak veya yoga gibi aktiviteler hem fiziksel hem de zihinsel sağlığınız için yararlıdır" ifadelerini kullandı.

"Sağlıklı beslenme önemli"
Sağlıklı beslenmenin vücuda faydalı olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Demirkan, “Sağlıklı bir diyet, vücudun stresle mücadele edebilmesi için gerekli yakıtı sağlar. İşlenmiş gıdalardan kaçınarak ve taze meyve, sebze ile tam tahılları diyetinize ekleyerek kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz” açıklamasında bulundu.

“Sosyal ortam bireyi olumlu etkiler”
Sosyal ortamda bulunmanın bireye olumlu etkileri olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Demirkan, "Dostlarınızla ve ailenizle zaman geçirmek, duygusal destek sağlar ve stresle başa çıkmada önemli bir rol oynar. Güvendiğiniz kişilerle duygularınızı paylaşmak, yalnız olmadığınızı hissetmenize yardımcı olur" şeklinde konuştu.

"Herkes için doğru yöntem farklıdır"
Stresle başa çıkmanın birçok yolu olduğunu ve herkes için doğru yöntemin farklı olabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Demirkan, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Kendi ihtiyaçlarınıza uygun yöntemleri keşfetmek için zaman ayırın. Unutmayın, stresle başa çıkmak bir maraton gibidir ve kendinize karşı sabırlı ve anlayışlı olmak önemlidir."

blankNöbetçi Eczaneler

Tuğba Eczanesi
Tuğba Eczanesi
Adres

Hükümet Caddesi No:71/B Eflani / Karabük

Telefon

(370) 461-2427

Şifa Eczanesi
Şifa Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi İnönü Caddesi Sen Is Hanı No:1 Eskipazar / Karabük

Telefon

(370) 818-3500

Yeni Eczane
Yeni Eczane
Adres

Beşbinevler Mahallesi, Şahin Tepesi Betim 1 İş Merkezi No:10/C

Telefon

(370) 433-3444

Bulut Eczanesi
Bulut Eczanesi
Adres

Yeşil Mahalle Esentepe Taskent Caddesi No:78 Karabük

Telefon

(370) 415-5520

Işıkgül Eczanesi
Işıkgül Eczanesi
Adres

Yeni Mahalle, Sadri Artunç Caddesi 100 Dükkanlar, No:139/A Safranbolu / Karabük

Telefon

(370) 712-7833

Deniz Eczanesi
Deniz Eczanesi
Adres

Merkez Mahallesi, Bülent Ecevit Caddesi, No:6/A Yenice / Karabük

Telefon

(370) 766-3689