Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Haziran, 2024 16:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Kastamonu’da Yumurtacı Göleti, vatandaşların uğrak yeri haline geldi

Kastamonu’da vatandaşlar, Kurban Bayramı’nın bitmesinin ardından piknik yapmak amacıyla Daday’ın Yumurtacı Göleti’ne giderek hem dinlendi hem de pikniklerini yaptı.
Mübarek Kurban Bayramı’nın bitmesiyle birlikte piknikçiler, Kastamonu’da hem yorgunluklarını atmak hem de aileleriyle vakit geçirmek için piknik alanlarını tercih etti. Kastamonu’nun son yıllarda gözde mekanı haline gelen ve özellikle ailelerin tercih ettiği Daday’a bağlı Yumurtacı Göleti’de piknikçilerin uğrak yeri haline geldi. Kastamonu’da il merkezinde ikamet eden ya da il dışından Kastamonu’ya Kurban Bayramı’nı geçirmek için gelen vatandaşlar, ailelerini de alarak Daday Yumurtacı Göleti’ne gitti. Bazı aileler karavanını alarak bazı aileler özel araçlarıyla Yumurtacı Göleti’ne gelirken kurbanını kesen aileler burada mangal yakarak hoşça vakit geçirdi. Son yıllarda Kastamonu’nun gözde mekanı haline gelen Yumurtacı Göleti’nde olta balıkçıları da oltalarını atarak balık tutmaya çalıştı. Yumurtacı Göleti’nde hoşça vakit geçiren aileler, hem dinlenme imkanı buldu hem de sessiz ve sakin olan gölette bir nebze de olsa şehrin stresini atma fırsatı elde etti.
Kastamonu’da il merkezinde ikamet ettiklerini söyleyen Serkan Çalışkan, genellikle hafta sonları Daday’a Yumurtacı Göleti’ne kafa dinlemek için geldiklerini belirterek, “Doğa ve yeşillik olarak çok güzel bir yer. En güzel tarafı da sakin bir yer. O yüzden Yumurtacı Göleti’ni tercih ediyoruz” dedi.
Yumurtacı Göleti’ni özellikle ailelerin tercih ettiğini belirten Çalışkan, “Herkes burada kendi seviyesini biliyor. Kimse kimseyi rahatsız etmiyor. Burada kimse gürültü yapmıyor. Bazı yerlerde silah falan atanlar oluyor. Fakat Yumurtacı Göleti’nde ben daha hiç karşılaşmadım. Aileler, piknik yapmak isterlerse, kafalarını dinlemek isterlerse rahatlıkla buraya gelebilirler. Göletimizde kurbağalarımız da var. Kurbağalar belirli aralıklarla ses çıkartıyorlar. Belirli aralıklarla da susuyorlar. Nedenini bizlerde bilemiyoruz fakat bir süre sonra alışıyorsunuz ve kurbağa seslerini duymuyorsunuz. Gölette balıkta tutuluyor. Oltaya çok fazla balık gelmiyor. Bir hayli fazla olta atan oluyor gölete ama ben daha doğru dürüst burada balık tutan bir arkadaşa rastlamadım” diye konuştu.
Eşi ile birlikte karavanla Yumurtacı Göleti’ne geldiğini anlatan Ebru Çalışkan ise, “Eşim ile birlikte karavan aldık. Hafta sonları karavanımızla ailemizle birlikte piknik yapmak için genellikle Yumurtacı Göleti’ne geliyoruz. Yumurtacı Göleti Daday’da bulunuyor. Biz, çok beğeniyoruz, sakin ve sessiz bir yer. Ailelerin piknik yapması için bence çok uygun bir yer” şeklinde konuştu.
Kastamonu’dan gezmeye geldiklerini ifade eden Erva İnce Çalışkan da, “Yumurtacı Göleti’ne ailemle birlikte geldik. Çok beğeniyoruz burasını, burada piknik yapıyoruz. Burada çok güzel vakit geçiriyoruz” ifadelerini kullandı.

blank
Sevgi Özdemir tarafından
23 Nisan, 2025 16:56 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Faturalarımız tam, hizmet yarım

Bugün İstanbul bir kez daha sallandı. Kandilli Rasathanesi'ne göre 6.2 büyüklüğündeki deprem kısa sürdü ama etkisi derin oldu. Panik, endişe ve en önemlisi iletişimsizlik. Deprem olur olmaz herkes telefonu eline aldı, sevdiklerine ulaşmak istedi. Ama çoğumuz, sevdiklerimizi aradığımızda telefonlarımızda sadece sessizlikle karşılaştık. GSM operatörleri yine sınıfta kaldı.

Her ay düzenli olarak ödediğimiz yüzlerce liralık fatura, yalnızca konuşma ve internet değil, ihtiyaç anında çalışacak bir sistemin bedeli olmalı. Ama bugün gördük ki, o sistem en gerekli anda iflas ediyor. Bu sadece birkaç dakikalık bir kesintiden ibaret değil; milyonlarca insanın aynı anda sessizliğe mahkum edilmesi demek. Afet anında en çok ihtiyaç duyulan şey iletişimken, sesimizi duyuramamak demek yalnızca teknik bir sorun değil, bu yaşama tutunmaya çalışan insanların hayati bir bağdan koparılması demek.

Hatırlarsanız 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde de aynı sorunu yaşadık. O gün yüz binlerce insan enkaz altında sevdiklerine ulaşmaya çalıştı. O gün de aynı tablo karşıladı bizleri. Yani bu bir ilk değil, ama ne yazık ki hâlâ bir son da değil.

6.2 büyüklüğündeki bugünkü depremde iletişim altyapısı bu kadar kolay çöktüyse, olası büyük İstanbul depreminde neyle karşılaşacağız?

Uzmanlar yıllardır bu depremin 7’nin üzerinde olacağını söylüyor. Durum böyleyken, GSM operatörleri hâlâ bu yükü kaldıramıyorsa, esas felakette sistem tamamen devre dışı mı kalacak? O zaman sadece binalar mı yıkılacak, yoksa iletişimsizlik yüzünden umutlarımız da mı enkaz altında kalacak?

Devamlı artan fiyatlar, paketlere eklenen "katma değerli hizmetler", 5G vaatleri… Hepsi güzel. Ama bu hizmetlerin en temel işlevi, acil durumlarda çalışması değil mi? İletişimin en çok gerektiği anda yok oluşu insanların can güvenliğine karşı işlenmiş ciddi bir ihmaldir.

Bu saatten sonra "yoğunluktan dolayı hatlar kilitlendi" bahanesi kimseyi tatmin etmiyor. Çünkü biz bu yoğunluğun ne zaman geleceğini biliyoruz: her depremde, her afette, her kriz anında. Bilinmeyen değil, beklenen bir senaryoya karşı hazırlıksız olmak, affedilir bir şey değildir.

Reklam filmlerinizdeki "gelecek burada" sözleriyle değil, kriz anlarında göstereceğiniz dayanıklılıkla güven kazanın. Çünkü biz artık her ay farklı bahanelerle artan fatura değil, karşılık istiyoruz.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.