Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Samsun Gastronomi Çalıştayı

Kültür Sanat Yayın: 27.05.2024 20:45
İhlas Haber Ajansı
Samsun Gastronomi Çalıştayı

Samsun Gastronomi Çalıştayı’nda konuşan Vali Yardımcısı Vekili Cevdet Ertürkmen, “Samsunlular ile misafirlerimizin kaynaşması, birbirlerini tanıması, kalıcı bağların ve dostlukların oluşması açısından gastronomi aynı zamanda bir diplomasi aracıdır” dedi.

Gastronomi Çalıştayı, Ömer Halisdemir Toplantı Salonu’nda alanında uzman akademisyenlerin katılımı ile yapıldı. 8 farklı üniversiteden gelen öğretim görevlileri, kendi alanlarında sunum gerçekleştirerek, önemli ayrıntılar verdiler. Programın açılışında konuşan Samsun Vali Yardımcısı Vekili ve Bafra Kaymakamı Cevdet Ertürkmen, “3 aylık bir süre içerisinde 17 ilçemizi gezdik. Bir keşif gezisi yaptık. İşletmeleri ziyaret ettik. Eylem gruplarının çalışmalarını inceledik ve bir eylem planını bu şekilde ortaya koyduk. Tabii, turizmin önemi aslında bu noktada ortaya çıkıyor. Turizmle gelen misafirleri ağırlamak, onların gönlünü hoş tutmak ve burada bir damak zevki bırakarak geldikleri yere göndermek en önemli şey. Dünya turizminde ülkemizin edindiği yeri sürdürülebilir ve kalıcı hale getirmek için gastronomi çalışmalarının yapılması büyük önem arz etmektedir” diye konuştu.

“Gastronomi aynı zamanda bir diplomasi aracıdır”

Gastronominin sadece turizm değil, birçok alanda akılda iz bırakan bir sektör olduğuna da değinen Ertürkmen, “Ankara’da Gastronomi Enstitüsü’nün kurulması ile üniversitelerde gastronomi bölümlerinin kurulmasının zorunlu hale getirilmesi, gastronomi dünya çapında ekonomik ve sosyal önemini vurgulaması açısından önemlidir. Bu nedenle bölgemizin en büyük ülkemizin ise önemli cazibe merkezi olan Samsun’un gastronomi alanında gelişmesi ve bu konudaki potansiyelin ortaya çıkarılması üzerinde çalışılması gereken önemli bir konudur. Samsun gastronomisinde keşiflerin yapılması, reçetelerin sunulması ve ilimize ziyarete gelen yabancı ve yerli misafirler ikram edilmesi bu çalışmadaki hedeflerimizin başında gelmektedir. Tuz ekmek olmak deyiminden hareketle Samsunlular ile misafirlerimizin kaynaşması, birbirlerini tanıması, kalıcı bağların ve dostlukların oluşması açısından gastronomi aynı zamanda bir diplomasi aracıdır. Bu konuda hizmet eden sektörün sunumlarını çeşitlendirilmesi, sunum mekanlarının fiziksel şartlarının düzenlenmesi, örnek uygulamaların ortaya konulması çalıştayın diğer amacıdır. Bir diğer amacı ise Samsun gastronomisinin karakterini belirlemek için mutfak mimarisi ile tariflerin ve bu tariflerin içinde yer alan ürünlerin belirlenmesi, kategorize edilmesi ve bunların kamuoyuyla paylaşılmasıdır. Bu vesileyle Türkiye’nin birçok yerinden akademisyenler Samsun’a davet edilerek çalışmaların literatüre girmesi amaçlanmıştır. Bu çalıştayın bizlere ve gelecek nesillerin ışık tutmasını umut ediyorum. Bilindiği gibi Türk mutfağının dünyanın en önemli 3 mutfağından birisidir. Bunun bilincinde olarak yerimizin ve iddiamızın sürdürülebilmesi ve ayrıca Samsun gastronomisinin Türk mutfağı içinde yerini almasını sağlamayı çok önemsiyoruz” şeklinde konuştu.

Çalıştayda ayrıca Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Turizm Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Yetkin Bulut’un yanı sıra Prof. Dr. Muharrem Tuna, Doç. Dr. Ali Gücükoğlu, Dr. Selma Atabey, Dr. Yener Ogan, Dr. Fatma Sema Sekban, Dr. Cihan Canbolat, Öğr. Gör. Ali Şen ve Öğr. Gör. Dilek Coşan manda ürünleri, mübadele mutfağı, gastronomi rotaları, Samsun mutfağı–mimarisi, gastronomi–turizm, deniz ürünleri ve taş ocak mutfağı hakkında sunum gerçekleştirdiler.

Program, sunumlardan sonra yapılan swot analizinin ardından sona erdi. Çalıştaya ayrıca OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal ile kaymakamlar ve vali yardımcıları katıldı.


Mesajınızı gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1. Dünya Savaşı sırasındaki Bafra şehitlerinin mezarları içler acısı durumda

Kültür Sanat Yayın: 02.07.2024 20:07
İhlas Haber Ajansı
1. Dünya Savaşı sırasındaki Bafra şehitlerinin mezarları içler acısı durumda

Sosyolog Emin Günaydın, 1. Dünya Savası sırasında Rum çeteler tarafından Samsun’un Bafra ilçesinde şehit edilen Türk köylülerin mezarlarının bugünlerde içler acısı durumda olduğunu belirterek, yetkililerin konuya el atmasını istedi.

1. Dünya Savaşı’nın devam ettiği yıllarda Osmanlı’nın merkezi otoritesinin zayıflamasını ve Türklerin askere alınmasını fırsat bilen Pontuscu Rumlar, uzun yüzyıllar komşu oldukları Türk köylerini, çiftliklerini basıp yağmalamaya başlamış, suikastlarla Türk halkını yıldırmaya çalıştılar. Tarihçi-Sosyolog Emin Günaydın, o günlerde şehit edilen 67 Türk mezarının bugünlerde neredeyse görünmez hale geldiğini belirterek, açıklamalarda bulundu.

“Çocuk, yaşlı ve kadınlardan oluşan en az 67 kişi hayatını kaybetti”

Rumların köy baskını sırasında resmi kayıtlara göre en az 67 kişinin hayatını kaybettiğini ifade eden Emin Günaydın, “Rumların izlediği genel politika kalabalık çetelerle genellikle kadın, yaşlı ve çocukların bulunduğu köylere saldırarak Türk halkını katletmek, baskı ile köylerin boşaltılmasını sağlayıp buralara yerleşmektir. Bu plan doğrultusunda, Pontuscu Rum eşkıyası 15 Ekim 1917’de Bafra’nın Çağşur köyünde (Esençay) bölgenin en acı facialarından birini yaşatmıştır. Kapıkaya merkezli 600 kişilik Pontusçu çete grubu 15 Ekim 1917’de köye saldırmış, köy tamamen yakılmıştır. Saldırı esnasında tamamı çocuk, kadın ve yaşlıdan oluşan en az 67 kişi olmak üzere çok sayıda insan hayatını kaybetmiştir. Saldırıdan sağ kurtulanlar Bafra’ya ve çevre köylere kaçmak zorunda kalmış, Çağşur halkının köylerine dönmeleri Millî Mücadele sonrasında ancak gerçekleşmiştir. Canik bölgesinde, aynı gün 67 kişinin şehit edilmesinin başka bir örneği yoktur. Şehit edilen zabit ve halkın medfun oldukları mezarlar bugün içler acısı durumdadır. Bir kısmı bahçenin küçücük kenarında otlar ve dikenlerin arasında yok olmuş bir kısmı ise tütün tarlası haline getirilmiştir” dedi.

“Şehitlerin arşiv kayıtlarında mevcut olup, o isimler yazılıp uygun bir yere asılmalıdır”

Şehit olan 67 Türk’ün kimliklerinin devletin resmi kayıtların mevcut olduğuna değinen Günaydın, “Fener Rum Patriği Bartholomeos Trabzon’un Maçka ilçesinde bulunan Sümela Manastırı’nı 6. kez ziyaret edip, Sinop’a geçerken Bafra’ya uğramış ve Çağşur köyündeki harabe kiliseyi ziyaret edip dua ederek kilisenin duvarına mum dikmiştir. Bir taraftan bunlar yaşanırken bizim tarihimize bu kadar duyarsız kalmamızın karşında söylenecek söz bulamıyorum. Ecdat diyoruz işte ecdat ve yaşananlar. Bu alan bir an önce temizlenip mezarlar ortaya çıkarılmalı. Çağşur faciasında şehit olanların isimleri arşiv kayıtlarında mevcut olup o isimler yazılıp uygun bir yere asılmalıdır” diye konuştu.